confessions

pepük

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 10053
  2. takipçi 0
  3. puan 131216

4 büyükler salon turnuvası

pepük
acun ılıcalı'nın kanalıyla prodüksiyonunu yaptığı 4 büyük takımın veteranlarından oluşan turnuvadır.

tümer metin'e beşiktaş forması giydirilmiştir. oyununu ilhan mansız ile ver kaçlarını özlemedim değil. ama o formayı neden giyindiği hakkında acayip gerginim. Fevzi Tuncay'da nasıl çökmüş arkadaş, ona da çok üzüldüm.

beşiktaş şu liste ile katıldı; Fevzi Tuncay, Ali Tandoğan, Alpay Özalan, Koray Avcı, Sertan Eser, Tayfur Havutçu, Tümer Metin, Ahmet Dursun, Oktay Derelioğlu, İlhan Mansız.

şenol güneş

pepük
oğuzhan özyakup ve gökhan töre ile ilgili sürekli gelen tekliflerden dolayı canı sıkılmış. devre arasında hiç bir şekilde atmayın. 50 milyon euro bile verseler sezon sonuna kadar bu iki oyuncu takımda kalmalı dedi.

nejat işler

pepük
gümüşlük gençlikspor başkanlığı yapıyor. takımı amatör 1. grupta şampiyon oldu. şampiyonluk kutlamaları sarhoş etmiş ki; kafasını direğe vurup yarmıştır.

31 aralık 2015 yılmaz vural basın toplantısı

pepük
türk futbolu bu haldedir arkadaşlar demiştir.


alıntı--

ilhan cavcav beni aradı ve yorgun bir sesle 'yılmaz sana ihtiyacımız var. eskişehir maçı bizim için çok önemli. ekibini de al ve gel' dedi. ben bu teklife şaşırdım. hiç beklemiyordum. çarşamba kulüple anlaşma sağlayamadık sonra ilhan bey'in fabrikasına gittik ve anlaşma sağladık. takımın başına 2-3 saatlik uykuyla müthiş bir tempoda çalışarak geçtik. eskişehir maçına motivasyon sağlamak istedik...

ilk günlerde sık sık toplantılar yaptık. görüntülü analizler yaparak maça hazırlandık. kaybettik ama soyunma odasında oyuncuları tebrik ettim. çünkü topla oynamada yüzde 79'a 21 öndeydik. istatistiksel anlamda çok üstündük rakipten... atılan bir topta rakibin çok güzel bir golü geldi. bireysel bir gol yedik. ama oyuncularımdan ne kadar memnun kaldığımı söyledim onlara...

daha sonra kampın tarihini verdim oyuncularıma... 'iyi tatiller, görüşürüz' dedik ve ayrıldık. ilhan başkanla da konuştuk. primleri konuştuk. az da olsa artırma kararı aldık. ben de dedim ki, 'transferleri konuşalım'. başkan da bana 'allah aşkına rapor ver' dedi. ben de ona 'başkan 4 günlük adamın raporu işe yaramaz' dedim.

ilhan abi 'isveç'ten hasan çetinkaya diye bir menajer var. allah kahretsin. hep o getirdi bu oyuncuları' dedi. ben de '13 oyuncudan verim alamayız' dedim. 'bunların çoğu genç, gitsinler, hacettepe'de oynasınlar. zaten 3 senelik sözleşmeleri var, göndremezsin'.

daha sonra sabah kulübe giderken, süha bey aradı, 'yılmaz abi, ilhan beyle yanyanayız. oyuncular seni istemiyormuş'. ben de cevap verdim, 'ilhan abi eskiden sen yollardın. şimdi oyuncular hocaları yolluyorlar.'... o da bana, 'sen 13 oyuncu istemişsin... emrah bey (atasoy) öyle söylüyor...' dedi. ben de 'bu bir rapor değildi' dedim. çok sinirlendim, adeta cinnet geçirdim. burada söyleyemeyeceğim sözler söyledim. işte takım içindeki emrah denen arkadaşla bunlar kendi aralarında bir şey mi konuşmuşlar ne yapmışlar bilmiyorum.

antrenörler derneği başkanı, "sen ne yaptın ya?" dedi. bu adama bir yemekle oy veriyorlar. türk antrenörleri, sürünün ya!

daha sonra ahmet çalık'la konuştum. bana 'hoca biz zaten küme düşecek takımız. sen bizi çok ofansif oynatıyorsun. defasif oynamamız lazım. yabancılar daha çok izin istemiş vermemişsin. çok toplantı yapıyormuşsun.' dedi. ben de ona 'yahu sen 21 yaşında oyuncusun milli takıma yükselmişsin. bana işimi mi öğreteceksin?' dedim. 'senin vereceğin taktik anlayışla mı ben takımı oynatacağım. sen toplantıdan sıkılıyorsun, insanlar bütün gün çalışıyor 1300 tl maaş alıyor' dedim. daha sonra panik halinde beni yeniden aradı, fatih hocanın beni aradığını duymuş...

fatih hoca sağolasın beni 3-4 kere aradı. samet aybaba, ümit kayıhan, rıdvan dilmen... hepsi aradı... ama gönül ister ki, beni şahsen aramayın... oyuncuya kurulu düzeni olan bir sistemde bozuk yönetici ve bozuk oyuncu ortaya çıkıyor. rezil bir ypılanma var.

ptt 1. lig'de 17. hafta itibariyle 38'den fazla hoca değişti. bu nasıl bir rezilliktir. gençlerbirliği'nde 5. hoca geliyor. bu nedir! futbolcular için bosman kuralı var. türk futbolunda da yılmaz vural kuralı çıkmalı. kulüpler 2'den fazla hocayla çalışmamalı...

3-4 oyuncu sizden memnun değilse, ilhan cavcav gibi bir başkan bile sizi yollamak durumunda kalıyor. siyasetçilere de kızıyorum. telefon ediyorlar, 'bu bizim çocuk, alın' diyorlar. e o zaman antrenörlük mesleği ne olacak. olmaz arkadaşlar.

allah aşkına bitirelim artık bu işler. kardeşim ben antrenör olarak, donanımım yoksa iş bulmayayım. eliminasyon olacak. binlerce amatör takım var. altyapı takımı var. burası karın doyuma yeri değil böyle bir düşünce olur mu? bir antrenör o takımdan milyonlarca lira kazanacak. herkes arkadaşımız ama ben prensibi tartışıyorum. alınma kardeşim benim senle derdim yok. ama eğitimsiz bir insan nasıl antrenör olur?

sınırlama getirilmeli... o zaman adam diyecek ki 'bu benim son hakkım, riske giremem' diyecek iş düzene girecek. artık bu komediye bir son verelim. bir bosman kuralı gibi bu kuralın çıkması lazım. ikiyse iki, üçse üç... artık siyasi arkadaşlarımız da çok kolaymış gibi bu işi buıraksınlar. 'gel kardeşim sen yap' demesinler. bu kadar kolay mı ya?

"son hakkını da kullandıysa kulüp, artık oyuncular da o hocanın dediklerini yapmak zorunda kalsın...kim memnun bu sistemden nbilmiyorum ama değişmiyor. değişmek için de bir şey yapılmıyor. yazılı olmayan kurallar da vardır ya... etik kurallar da kalktı artık... benim burada kendime katkı sağlamak gibi bir durumum da yok. allah'a şükür benim ekonomim hayatımın sonuna kadar bana yeter...

antrenörler derneğinde de aynısı... koltuk derdinde olanlar var... amerikan başkanı bile diyor. 'artık yorulmuş olabilirim' diyor. 18 yıl başkanlık mı yapılır ya...

alıntı--

kürt olmak

pepük
https://www.facebook.com/544747835661662/videos/712977885505322/

budur.
ölmektir.
hayallerin çalınmasıdır.
ayırmaya, sen ve ben dememeye, onlar dememeye o kadar çok özen göstersem de bir yerlerde kanıma dokunuyor artık.
şu videodaki acıya bakınca insanın dili dini ırkı kalmıyor.
ejdadına kadar sövesi geliyor insanın.

anne haykırıyor, benim oğlum dağda mıydı?
eli silahlı mıydı?
terörist miydi erdoğan?

kim dindirebilecek ki bu annenin nefretini?
kim sağlık olsun dedirtebilecek ki?

gezi döneminin küçük bir anında;
"aaaa şimdi anlıyoruz kürtleri televizyonlarda çıkan ve gezide yaşananlar çok farklı."

uzun sürmedi işte en fazla 3-5 ay.
sosyal medya'da chp ve hdp'li insanların kol kola olduğu videolar, bjk,gs,bjk,ts'li yurttaşların beraberliği falan...
çok kısaydı dimi!
film şeridi gibi!

diyarbakır'ın sur ilçesinde taş üstünde taş kalmadı.
o bok attığınız tv kanallarının yayınladıklarına inanmaktan istediğiniz için at gözlükleriyle mal mal izliyorsunuz işte.

sokağa çıkma yasakları aldı başını gidiyor.
insanlar ekmek bulamıyor.
kapı önüne çıkan beynine yediği kurunu yiyip oturuyor aşağı işte.
en iyi kürt ölü kürttür işte.
öldürdükçe öldürüyorlar.
çocukları, hastaları, yardıma muhtaçları ve hayvanları...
öldürüyorlar...
sebepsiz, korkaklar gibi...

nereye kadar gidecek giye sormuyorum artık kendi kendime.
biliyorum ki hiç bitmeyecek.
ne roboski'ydi son, ne cizre'ydi nede sur olacak...
yarın bitlis olacak, ertesi gün siirt, sonra van...

en çokta neye benzetiyorum kürt olmayı biliyor musunuz?
bayanların ayakları acıya acıya giyindiği topuklu ayakkabılara...
ama çok asil diyorum kürt olmak,
ama çok acıtıyor kürt olmak,
ama güzel duruyor yüzümde kürt olmak,
ama topuklarımdan belime vuruyor kürt olmak,
ama dimdik ve yüksek tutuyor kürt olmak...

http://www.rotahaber.com/images/haberler/surda_sokaga_cikma_yasagi_26nci_gune_girdi_h576380_c6d4c.jpg

delik deşik hanelerle doldu taştı her sokak başı.
kim bilir ne özenle danteller dizilmişti vitrin dolabına,
yada çok farklı illerden farklı insanların gönderdiği pembe botlar duruyordu ayakkabılıklarda...
öyle 14'lünün açacağı ufacık delikler değildi bunlar.
ağır silahlardı...
bırakacağı hasarı bile bile...

http://www.kpsshaberleri.net/images/haberler/cizrede_1_uzman_cavus_sehit_oldu_cizre_ve_surda_sokaga_cikma_yasagi_devam_ediyor_mu_h10249.jpg

esnafta almıştı nasibini elbette.
indirmişti kepenkleri adeta.
"cana gelen mala gelsin" sözünü en çok burada işitir kulaklarınız.
geç olmadan canınıza da geleceğini bile bile...


http://zete.com/wp-content/uploads/2015/10/sokaga-cikma-yasagi-kaldirilan-sur-ilcesinde-turkun-gucunu-goreceksiniz-yazisi_4913_dhaphoto5.jpg
inceden mesajlarla da karşılaşmanız mümkün.
ayırıcı, ötekileştirici, faşizm kokan mesajlarla...

https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xfp1/v/t1.0-9/1656346_1042970952431956_541382729638102274_n.jpg?oh=2e68187b9e583753fd4cc76e26bd628e&oe=57226A3F
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpf1/v/t1.0-9/1723006_1042970999098618_7423939066043531043_n.jpg?oh=673ab505ed31f11b28bdcb7cdd8a8c71&oe=571FB022&__gda__=1459303240_7db85773e80668489b1b1f13dc086d83
https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xtf1/v/t1.0-9/945542_1042970889098629_5762419206473646679_n.jpg?oh=02a7f7551011d58067b1486b956b58a1&oe=5720A658

hayvanlarda aldı nasibini demiştik...
yaşadıkları coğrafyanın, yedikleri samanın, içtikleri suyun bedeli onlara da ağır oldu.


ya 15 yaşındaki ibrahim akhan ne yaptı size gözlerini kapadınız daha hayatının baharında,
16'sında lütfü aksoy'da yumdu gözlerini
18'inde doğan işçi'de vardı yanlarında pek tabii.
daha 3 aylık miray ince'ye ne demeli peki.
5'inde okula yeni başlayacak olan hüseyin selçuk'ta mı devlet düşmanıydı peki.
17'sinde reşit eren'de gözlerini yumdu hayata...
11'ine yeni başlayıp daha yeni yaşına mum bile üflemeden giden mehmet mete'de vardı.
85'inde kumru ışık torunlarını korumak isterken can verdi.
ve sayamadığım niceleri...
saymak istemediğim, yüreğimin dayanamadığı nice çocuklar...


zordur be kürt olmak, meşakkatlidir, itilip kakılmayı hazmettiriyor insana.
hor görülmek ne demektir anlıyorsun zamanla...
çünkü onların elektrik faturalarını biz ödüyoruz gibi basit bir duvarın ardında olmaktır işte.
çabuk büyütüyor seni...
çabucak evlendiriyor bu yüzden, çabucak okutuyor yada okutamıyor, çabucak öğretiyor...
aradan sıyrılanlar oluyor tabi...

https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfp1/v/t1.0-9/10606377_1042390002490051_8222897297308860985_n.jpg?oh=00f381bae03cc3c98f4502bb3425f9bd&oe=570C2BB2&__gda__=1459920610_5cd8531f4b129ca4a509aed274b07a24
https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xft1/v/t1.0-9/10289_1042389999156718_2716135620533785492_n.jpg?oh=2fe00281c4a0115071672767d9fc307f&oe=574A2EF1
https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xla1/v/t1.0-9/10311787_1041578135904571_2551691964315058826_n.jpg?oh=93ab7fd77c2ed64f1849969b1c3e2c4c&oe=57126044

bazende kara kalemleri kana buluyor bu yaşananlar...
pastel boyalarla gök kuşağı çizilemiyor mesela.
yada kahverengi dağların altına masmavi dere çizilemiyor işte.
olmuyor ya, ne yaparsan yap olmuyor...
3 kişi kabulleniyor seni bütün varlığınla, sonra biri çıkıp suratının ortasına vuruyor.

20'li yaşlarına erişebiliyorsan şayet kurtuldum diyorsun kendi kendine.
askere gidiyorsun zoraki,
dayatılarak, ceza sayılarak...
gidiyorsun işte askere...
aman hata yapmayayım da dayak yemeyeyim endişesiyle 15 ay çürütüyorsun işte...
eline silahı tutuşturup, postallarla basıyorlar kafatasına işte...
+alışıksın sen 12'den vurmaya yapıştır hadi direktifleriyle...
-yok komutanım ben silah görmedim hiç...
+siktir lan ordan masal anlatma...

uzamadıysa askerliğin şanslısın işte...
teskereni eline alınca özgürüm lan işte diye haykırıyorsun masmavi gökyüzüne...
uzaklaşıyorsun...
ülkenin en batısına...
silah sesi uzak kalsın istiyorsun...
ama geliyor işte haberleri,
bir gün dostun, bir gün akraban kör kurşuna hedef oluyor.
kopamıyorsun işte.
kopmak istesen de kopamıyorsun...
içindeki korku kaybolmuyor hiç.
sindirdiler, köşeye sıkıştırdılar... duygularımızı, hislerimizi, düşüncelerimizi de yargıladılar bir bir...
uzaklaşmamıza rağmen, kaçmamıza rağmen...
ya kaçamayanlar, ya kalıp hayvanına, bağına, bahçesine bakanlar...
ya evini kaybetti bu süreçte, ya hayvanını...
devlet verdi arıları hadi arıcılık yapın diye,
sonra sıktı biber gazını, bombaları...
serdiler yere hayvanları...
sonra peşinden ceza yazıları dayadılar bir bir...
hizmeti kötüye kullandı dediler...
hep dediler zaten...
onlar dedi, biz yaptık...
öl dediler öldük,
git dediler gittik,
kal dediler kaldık...
öldürdüler işte.
umutlarımızı, hayallerimizi, surlarımızı öldürdüler...



roboski

pepük
unutmadık battaniyelerle sarılı giden gençlerimizi.
https://pbs.twimg.com/media/CXUN24DWwAA-xIs.jpg:large
ama unutturmak istiyor vicdanı kahpeleşmiş insanlar.

yetmedi katır sırtlarında gitti cansız bedenler...
https://pbs.twimg.com/media/CXS5oeEUkAAORdI.jpg:large

ve devlet dersinde küme düşen roboskispor.
https://pbs.twimg.com/media/CXQ5n5TWcAAKOcB.jpg:large
72 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol