eskişehirspor'a transfer olan ve henüz resmi karşılaşmaya çıkmadan ayrılmak isteyen oyuncu.
parasını alamadığını iddia ediyor. ulan geleli 1 hafta olmadı lan!
dört büyükler salon turnuvasında fenerbahçe'ye efsane bir gol atmıştır.
“Saha içerisinde büyük ciddiyetsizlik gördüm. Sahada buna yer yok. Bu son olsun.”
şenol güneş
(bkz: 10 ocak 2016 1461 trabzonspor beşiktaş maçı)
şenol güneş
(bkz: 10 ocak 2016 1461 trabzonspor beşiktaş maçı)
antalya kampına geç katılması sebebiyle 2 idmana çıkabilmiştir. yalnız izinliydi, başka yere çekilmesin.
10 ocak 2016 1461 trabzonspor beşiktaş maçında kadroya girip oynamak istediğini dile getirmiş fakat şenol hoca sakatlanmasından korktuğu için kadroya almadığını iletmiş.
10 ocak 2016 1461 trabzonspor beşiktaş maçında kadroya girip oynamak istediğini dile getirmiş fakat şenol hoca sakatlanmasından korktuğu için kadroya almadığını iletmiş.
(bkz: serdar özkan)
maç kayıplarında takıma küfür savurmuyorsa ve olsun diyorsa, sevinmeyi sonuna kadar hak eden insandır.
futbol ile pek alakası yoktur. takımı şampiyon olmuş seviniyor işte ne güzel.
futbol ile pek alakası yoktur. takımı şampiyon olmuş seviniyor işte ne güzel.
motta'nın gidişiyle sırtına bayağı yük binmiştir. sezon sonuna kadar kendisine emanet ettik her şeyi. güvenimiz de tam. inşallah alnının akıyla sezonu bitirir.
http://3.bp.blogspot.com/-DYcJ0O2rFQY/UOk4HPiU2fI/AAAAAAAADPA/DNNpy-F65-4/s1600/tom+ford+%C5%9Fi%C5%9Fe.jpg
tom ford.
tom ford.
güzel beşiktaş'lıdır vesselam. ortak nokta beşiktaş ise gidebileceğiniz en uç noktaya sizinle gelir. o derece yani.
10 ocak 2016 1461 trabzonspor beşiktaş maçında şenol güneş'in stoper oynattığı oyuncumuz. rhodolfo ve ersan kadroda olmayınca pedro ile kendisini denedi.
sırıtmadı. kaptan olarak çıktı ve gayet yerinde müdahaleler yaptı. elbette bir stoperden beklediğimizi beklemek yanlış olur.
sırıtmadı. kaptan olarak çıktı ve gayet yerinde müdahaleler yaptı. elbette bir stoperden beklediğimizi beklemek yanlış olur.
şu son zamanlarda mecburiyetten dahil olduğum durum.
acayip can sıkıyor ya.
her geçen gün aynı. herkese anlattığını git bir daha anlat ve bekle...
sağolsunlar 40-50 firmadan 1 tanesi olumsuz diye aradı.
(bkz: kahrolsun bağzı şeyler)
acayip can sıkıyor ya.
her geçen gün aynı. herkese anlattığını git bir daha anlat ve bekle...
sağolsunlar 40-50 firmadan 1 tanesi olumsuz diye aradı.
(bkz: kahrolsun bağzı şeyler)
yüreği ağza getirir. şimdi burada garanti bankasına öyle bir sövebilirim ki anlatamam.
ulan pezevenkler saat 03:32 bir insan aranır mı?
tamam uyanığım ama aklım çıktı zırtolar.
şu an hala titriyorum.
bir de telesekreter...
ulan pezevenkler saat 03:32 bir insan aranır mı?
tamam uyanığım ama aklım çıktı zırtolar.
şu an hala titriyorum.
bir de telesekreter...
istenileni veremeyen takımımız.
tabi sebebi yönetimin bu ara futbola ve stada dehşet odaklanması ile ortaya çıkan durum, ama üzülüyoruz...
beşiktaş basketbol takımının durumunu hiç beğenmiyorum.bana göre yönetim çok ilgisiz kalıyor.
tabi sebebi yönetimin bu ara futbola ve stada dehşet odaklanması ile ortaya çıkan durum, ama üzülüyoruz...
beşiktaş basketbol takımının durumunu hiç beğenmiyorum.bana göre yönetim çok ilgisiz kalıyor.
4 büyükler salon turnuvası ile hasret giderdiğimiz eski oyuncumuz. futbolu bıraktıktan sonra, farklı sporlara yönelmesi sonucu futbolu unutmuş gibi. ama çubuklu çok yakışıyor.
karadenizlilerin vazgeçilmezi.
aslında başta ismini duyarken acayip itici gelmişti.ben ki kahvaltı ciğer şiş, büryan kebabı yiyen bir mideye sahibim. ama bir kere deneme fırsatı buldum ve güzel bir lezzet aldım. ama iyi olmadığını söylemiştiler. o günden sonra yeme fırsatım olmadı.
aslında başta ismini duyarken acayip itici gelmişti.ben ki kahvaltı ciğer şiş, büryan kebabı yiyen bir mideye sahibim. ama bir kere deneme fırsatı buldum ve güzel bir lezzet aldım. ama iyi olmadığını söylemiştiler. o günden sonra yeme fırsatım olmadı.
ingilizce.
şu son zamanlar iş görüşmelerimin hepsini bu yüzden kaçırdım.
çok kıskanıyorum konuşabilenleri.
farklı öğrenme yöntemleri denedim ama bir türlü olmadı..
haa, gelişme yok mu, var elbette.
teknik ingilizce konusunda iyiyim aslında.
evrak bazında, bilgisayardaki problem bazında.
ama yok abi konuşamıyorum. lanet gelsin şu dile.
bana pratik verin dostlar. şu ara işsiz ve evdeyim. kursa gitmeden evde şu işi nasıl çözerim.
valla çok istekliyim. doğru bi yol izlesem halledicem gibi.
şu son zamanlar iş görüşmelerimin hepsini bu yüzden kaçırdım.
çok kıskanıyorum konuşabilenleri.
farklı öğrenme yöntemleri denedim ama bir türlü olmadı..
haa, gelişme yok mu, var elbette.
teknik ingilizce konusunda iyiyim aslında.
evrak bazında, bilgisayardaki problem bazında.
ama yok abi konuşamıyorum. lanet gelsin şu dile.
bana pratik verin dostlar. şu ara işsiz ve evdeyim. kursa gitmeden evde şu işi nasıl çözerim.
valla çok istekliyim. doğru bi yol izlesem halledicem gibi.
vodafone arena stadına taşındıktan sonra teknolojik donanımı daha kaliteli seviyeye ulaşacak televizyon kanalı.
birde şu paralı televizyon kutularından da çıksa ve izleyebilsek güzel olacak.
internet sitesinde mevcut ama tv'deki gibi olmuyor işte.
birde şu paralı televizyon kutularından da çıksa ve izleyebilsek güzel olacak.
internet sitesinde mevcut ama tv'deki gibi olmuyor işte.
hayal oldu galiba.
lucescu'nun her sene türkiye'ye gazeteler tarafından transfer edilmesi gibi oldu.
lucescu'nun her sene türkiye'ye gazeteler tarafından transfer edilmesi gibi oldu.
orta okul öğrencisiyken portakalların sarılı olduğu kağıtlarla paraşüt yapmaya niyetlenmiştim.
4 tane kağıdı birbirine yapıştırıp kocaman bir paraşüt yaptım. alt kısmını da kağıttan kül tabağı yapar gibi yaptım ve ipleri geçirdim.
mevzu bundan sonra zaten. memlekette kocaman bir kayalık vardı yüksekliği 500-600 metre civarıydı. her bahar mevsiminde rengarenk kağıtlarla uçaklar yapıp yukarıdan aşağıya salı verirdik. bir gün paraşütümü oraya götürüp uçurmaya niyetliydim. tam kayalıklara konuşlandım ve arada yavru bir kedi gördüm. [ybkz]swh[/ybkz] kediyi paraşüte yerleştirdim ve kayalıklardan aşağı bıraktım. bir anda aşağı çakılacağı korkusu vardı ama sallana sallana aşağı kadar indi.
o gün eve döndüm ama çok kötü bir rüya görmüştüm. ertesi sabah saat 8 gibi okula gitmeden arkadaşımla kayalıkların dibine dere yolundan indik. paraşütün düştüğü yeri öğle saatine yakın bulmuştum. etrafına dağılıp ararken arkadaşım kediyi buldu bir ağacın dibindeydi. çok sevindim ve aldım o kediyi sırt çantama koyup okula gittim. okulda da yanımdaydı. sonra eve döndüm ve babam yakaladı tabi.sırt çantamdaki sesleri duyunca çıkardı tabi kediyi.
hesap sorarken şerefsiz arkadaşım babam ağzını açar açmaz;
-amca yemin ederim kediyi oğlun attı uçuruma dedi ve kaçtı.
babam apartmanın kazan dairesine götürdü kızgın demirleri üzerime sürerek bak şu an hiç bir şey yapamıyorsun o hayvanı atarken hiç mi üzülmedin dedi.
acayip tırsmıştım. kulak dibine doğru bi tane indirdi. siktir git odana dedi.
o sırada bi hemşire abla gördü aynı apartmanda oturduğumuz.
babamda durumu hemşire'ye anlattı. oda aklınca ceza verecek bana. bu kediyi her gün besleyeceksin. ona bi yuva yapacağız demişti.
zevkli gelmişti aslında.
hafta sonu güzel bir yuva yaptık.
o yavru büyüdü, yavrular yaptı. hemşire de tayinini alıp giderken bi yavrusunu almıştı.
o vizdansızmışım lan ben.
ama paraşüt yapabilmiştim.[ybkz]swh[/ybkz]
4 tane kağıdı birbirine yapıştırıp kocaman bir paraşüt yaptım. alt kısmını da kağıttan kül tabağı yapar gibi yaptım ve ipleri geçirdim.
mevzu bundan sonra zaten. memlekette kocaman bir kayalık vardı yüksekliği 500-600 metre civarıydı. her bahar mevsiminde rengarenk kağıtlarla uçaklar yapıp yukarıdan aşağıya salı verirdik. bir gün paraşütümü oraya götürüp uçurmaya niyetliydim. tam kayalıklara konuşlandım ve arada yavru bir kedi gördüm. [ybkz]swh[/ybkz] kediyi paraşüte yerleştirdim ve kayalıklardan aşağı bıraktım. bir anda aşağı çakılacağı korkusu vardı ama sallana sallana aşağı kadar indi.
o gün eve döndüm ama çok kötü bir rüya görmüştüm. ertesi sabah saat 8 gibi okula gitmeden arkadaşımla kayalıkların dibine dere yolundan indik. paraşütün düştüğü yeri öğle saatine yakın bulmuştum. etrafına dağılıp ararken arkadaşım kediyi buldu bir ağacın dibindeydi. çok sevindim ve aldım o kediyi sırt çantama koyup okula gittim. okulda da yanımdaydı. sonra eve döndüm ve babam yakaladı tabi.sırt çantamdaki sesleri duyunca çıkardı tabi kediyi.
hesap sorarken şerefsiz arkadaşım babam ağzını açar açmaz;
-amca yemin ederim kediyi oğlun attı uçuruma dedi ve kaçtı.
babam apartmanın kazan dairesine götürdü kızgın demirleri üzerime sürerek bak şu an hiç bir şey yapamıyorsun o hayvanı atarken hiç mi üzülmedin dedi.
acayip tırsmıştım. kulak dibine doğru bi tane indirdi. siktir git odana dedi.
o sırada bi hemşire abla gördü aynı apartmanda oturduğumuz.
babamda durumu hemşire'ye anlattı. oda aklınca ceza verecek bana. bu kediyi her gün besleyeceksin. ona bi yuva yapacağız demişti.
zevkli gelmişti aslında.
hafta sonu güzel bir yuva yaptık.
o yavru büyüdü, yavrular yaptı. hemşire de tayinini alıp giderken bi yavrusunu almıştı.
o vizdansızmışım lan ben.
ama paraşüt yapabilmiştim.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?