artık üzerine gelen topların dışında, muslera misali gol olmaya yakın pozisyonları kurtarmalı ki Beşiktaş'ın kalecisi diyebilelim.
aslında bursa maçından sonra günay'a şans vermek gerekiyor.
https://pbs.twimg.com/media/CTEShuFXAAA1OvL.jpg
popişlerini açmışlar. lan olimpiyat orası bu gibi, delimisiniz siz.
popişlerini açmışlar. lan olimpiyat orası bu gibi, delimisiniz siz.
takımı tek sıraya dizip tırnak kontrolü yaparcasına futbolcular ile göz göze gelmeli.
Kasımpaşa ve lokomotiv beraberliklerinden sonra zorlu Bursaspor deplasmanı var.
İşimiz hiç kolay olmayacak.
Kasımpaşa ve lokomotiv beraberliklerinden sonra zorlu Bursaspor deplasmanı var.
İşimiz hiç kolay olmayacak.
gece hayatı, beşiktaş, çok para, karılar kızlar, içki ve sigarayı özleyen adam.
nice güzel yaşların olsun şanlı kartal.
ayarı yok. oyunbozan arkadaşımızın çıtlattığı gibi; bu adamın stop tuşu olmalı.
boğa gibi kırmızıyı görünce amansızca koşuyor. tekniğinin olduğundan hiç şüphemiz yok. lakin bunu kullanmayı becerebilmeli. necip'e yapıldığı gibi iki maçta üzerine gidilsin küsüp takımdan gitmekte ister, koşmamaya da başlar.
Beşiktaş taraftarı olarak futbolcularımızın götlerini çabuk kaldırıyoruz. sonra bağırınca küsüyor beyefendiler.
hepiniz necip'in bokunu yiyin.
boğa gibi kırmızıyı görünce amansızca koşuyor. tekniğinin olduğundan hiç şüphemiz yok. lakin bunu kullanmayı becerebilmeli. necip'e yapıldığı gibi iki maçta üzerine gidilsin küsüp takımdan gitmekte ister, koşmamaya da başlar.
Beşiktaş taraftarı olarak futbolcularımızın götlerini çabuk kaldırıyoruz. sonra bağırınca küsüyor beyefendiler.
hepiniz necip'in bokunu yiyin.
son haftalardaki yükselişi ile güven veren canavar. beşiktaş'lı futbolculara bakarken beni en çok etkileyen isimdir kendisi. topu ayağına her aldığında, köşeye her indiğinde öyle inanılmaz bir şey yapsın da yoktan varedip gol attırsın istiyorum.
bu sezon ilk defa mevkisinde çakılı oynuyor. haliyle kendisini geliştirme imkanı buluyor.
Atiba'dan bir şeyler kaptığı kesin. bire birde adam eksiltmeyi de atiba kadar iyi yapsa tadından yenmeyecek.
bu sezon ilk defa mevkisinde çakılı oynuyor. haliyle kendisini geliştirme imkanı buluyor.
Atiba'dan bir şeyler kaptığı kesin. bire birde adam eksiltmeyi de atiba kadar iyi yapsa tadından yenmeyecek.
çakılı defans oyuncusu. ağır kanlı. devre arasında zor olacak ama sezon sonunda kesinlikle 1. sınıf stoper gerekiyor.
edit:alınacak stoper rhodolfonun yerine değil, ersan veya milosevic'in yerine olmalıdır. ve bu oyuncu hızlı olmalıdır.
edit:alınacak stoper rhodolfonun yerine değil, ersan veya milosevic'in yerine olmalıdır. ve bu oyuncu hızlı olmalıdır.
bizim yapamadığımızı yapıyorlar. aferin la skender.
akıllara durgunluk veren hadise. bir fransız markası mağaza açıyor. kapıya aç köpekler gibi yığılan ünlü isimler.
bir birilerini eziyorlar resmen. hayretler içerisinde izledim. ne büyük dertleri varmış.
http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1148687-zorlu-centerda-luks-marka-yagmasi
bir birilerini eziyorlar resmen. hayretler içerisinde izledim. ne büyük dertleri varmış.
http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1148687-zorlu-centerda-luks-marka-yagmasi
inönünün kalbi kapalıda izlemiştim kapanış maçını. içim tir tir ede ede maçın sonu geldi.
yalnız dakika başı kapalı üstten sarhoş birileri dayak yiyip aşağı gönderiliyordu. kaçırmıştılar güzelim atmosferi.
yalnız dakika başı kapalı üstten sarhoş birileri dayak yiyip aşağı gönderiliyordu. kaçırmıştılar güzelim atmosferi.
maçı almamamız için ortada hiç bir neden yok. gerçi hafta içi hazırlık maçında as takım yedek kadrodan 5 gol yemiş. az tedirgin etmedi değil ama şenol hoca toparlamıştır takımı. kasımpaşa maçındaki düşüşte göze oldukça çarptı.
3 puanı almamız halinde avrupa arenasındaki istikrar dahada perçinleşecek.
buna oldukça ihtiyacımız var.
3 puanı almamız halinde avrupa arenasındaki istikrar dahada perçinleşecek.
buna oldukça ihtiyacımız var.
bol gollü galibiyetler ile kendini göstermektedir.
sosa, kerim, olcay, quaresma, gomez, cenk, gökhan, ileriyi düşünen 7 isim. birde tolgay ve veli iyileşti mi gel de sigara yakma.
sosa, kerim, olcay, quaresma, gomez, cenk, gökhan, ileriyi düşünen 7 isim. birde tolgay ve veli iyileşti mi gel de sigara yakma.
5-6 yaşlarında ana okulunda...(başka nerede olacaksam)
diş fırçalamayı öğretiyor öğretmen. dişleri en beyaz olana da ödül var.
hızla lavaboya koştum ve dişlerimi fırçalamaya başladım.
döndüğümde sınıfta kimse yoktu. bende masanın altına saklanıp öğretmeni korkutmaya karar verdim.
mine öğretmen... hiç unutmam.
sosyal medyada aradım bulamadım. bir çift lafım olacaktı kendisine...
neyse bütün öğrenciler yerine geçti ve öğretmen geldi.
oturduktan 2 dakika sonra sınıfta benim olmadığımı anlayınca arkadaşlarıma beni sordu.
en önce o çıktı diye çığırıyor bebeler.
tam o esnada bacaklarına sert şekilde vurarak korkuttum onu.
sen sapık mısın diye kafamda şemsiye kırmıştı. ufacıktım daha halbuki.
zır zır ağlayarak sınıftan kaçtım. babam sağlık memuru olduğundan hemşireler ve doktorları iyi tanıyorduk.
ben ağlayarak koşarken bahar hemşire görmüştü beni. elimden tuttu ve koştur koştur hastaneye götürdü.
iki dikiş atmıştılar kafama. sonra hemşire odasında oturuyorduk.
babamı bekliyorlar beni teslim edecekler ama ödüm kopuyor birde babamdan.
ama durumu anlattım diye hemşireler bir yandan gülüyorlar bir yandan da öğretmenin ağzını yırtacaklarını söylüyorlar.
babam geldi aldı eve götürdü daha bir şey sormadan ne bok yedin yine dedi bana.
sesimi çıkarmadım. babamda herhalde düştü diye üzerine gitmedi. çünkü haftada bir, bir tarafımı kırıyordum.
ertesi gün bahar hemşire götürdü okula beni.
mine öğretmen görmüştü kafam sarılı halde. kafama bakmaya niyetlendi.
ittim elini. bahar hemşire de ne biçim öğretme olduğunu sorguluyordu o sıra.
tartışma alevlenmişti.
mine öğretmenin bir cümlesi çakılı aklımda hala.
-ne boka gönderdiler beni allah'ın dağına, kürt değiller mi ne gerek var öğretmene doktora...
anlamamıştım tabi o sıra. bahar hemşire ile sürtüşmeleri uzun sürmüştü.
ana okul bitene kadar 2 kere daha dayak yemiştim.
orta okulun sonlarına doğru incitmeye başlamıştı kafamdaki yarık.
kafamdan soluma işlemişti aslında. lise çağında hala beynimde trilyon tur atıyordu aynı cümle.
aklıma geldikçe canım yanıyor hala. kafamda yarık olan yerde saç çıkmıyor artık.
ufak bir yarık belki ama geçmiyor işte.
diş fırçalamayı öğretiyor öğretmen. dişleri en beyaz olana da ödül var.
hızla lavaboya koştum ve dişlerimi fırçalamaya başladım.
döndüğümde sınıfta kimse yoktu. bende masanın altına saklanıp öğretmeni korkutmaya karar verdim.
mine öğretmen... hiç unutmam.
sosyal medyada aradım bulamadım. bir çift lafım olacaktı kendisine...
neyse bütün öğrenciler yerine geçti ve öğretmen geldi.
oturduktan 2 dakika sonra sınıfta benim olmadığımı anlayınca arkadaşlarıma beni sordu.
en önce o çıktı diye çığırıyor bebeler.
tam o esnada bacaklarına sert şekilde vurarak korkuttum onu.
sen sapık mısın diye kafamda şemsiye kırmıştı. ufacıktım daha halbuki.
zır zır ağlayarak sınıftan kaçtım. babam sağlık memuru olduğundan hemşireler ve doktorları iyi tanıyorduk.
ben ağlayarak koşarken bahar hemşire görmüştü beni. elimden tuttu ve koştur koştur hastaneye götürdü.
iki dikiş atmıştılar kafama. sonra hemşire odasında oturuyorduk.
babamı bekliyorlar beni teslim edecekler ama ödüm kopuyor birde babamdan.
ama durumu anlattım diye hemşireler bir yandan gülüyorlar bir yandan da öğretmenin ağzını yırtacaklarını söylüyorlar.
babam geldi aldı eve götürdü daha bir şey sormadan ne bok yedin yine dedi bana.
sesimi çıkarmadım. babamda herhalde düştü diye üzerine gitmedi. çünkü haftada bir, bir tarafımı kırıyordum.
ertesi gün bahar hemşire götürdü okula beni.
mine öğretmen görmüştü kafam sarılı halde. kafama bakmaya niyetlendi.
ittim elini. bahar hemşire de ne biçim öğretme olduğunu sorguluyordu o sıra.
tartışma alevlenmişti.
mine öğretmenin bir cümlesi çakılı aklımda hala.
-ne boka gönderdiler beni allah'ın dağına, kürt değiller mi ne gerek var öğretmene doktora...
anlamamıştım tabi o sıra. bahar hemşire ile sürtüşmeleri uzun sürmüştü.
ana okul bitene kadar 2 kere daha dayak yemiştim.
orta okulun sonlarına doğru incitmeye başlamıştı kafamdaki yarık.
kafamdan soluma işlemişti aslında. lise çağında hala beynimde trilyon tur atıyordu aynı cümle.
aklıma geldikçe canım yanıyor hala. kafamda yarık olan yerde saç çıkmıyor artık.
ufak bir yarık belki ama geçmiyor işte.
https://www.youtube.com/watch?v=I1xYWB3Goq8
https://www.youtube.com/watch?v=I-YYpLB90lc
beşiktaş'ın şampiyonlar ligi kupasını kaldırmadan ölmek istemeyen tayfanın oynadığı dizidir.
ulan poyraz kanser ettin beni.
https://www.youtube.com/watch?v=I-YYpLB90lc
beşiktaş'ın şampiyonlar ligi kupasını kaldırmadan ölmek istemeyen tayfanın oynadığı dizidir.
ulan poyraz kanser ettin beni.
sen biraz rahat mısın sorusuna koltuk kadar değil cevabı veren canımız ciğerimiz.
güzel iş çıkarmış.
https://www.youtube.com/watch?v=Spr0jPbBtJE
güzel iş çıkarmış.
https://www.youtube.com/watch?v=Spr0jPbBtJE
lokomotiv maçı için başakşehir stadı olabilseydi keşke.
ulan millet zaten 7'de işten çıkıyor maç saat 7'de.
sonra beşiktaş taraftarı izlemeye niye gitmedi?
ulan millet zaten 7'de işten çıkıyor maç saat 7'de.
sonra beşiktaş taraftarı izlemeye niye gitmedi?
bi hevesle gelip yine hüsrana bağladığım başlık oldu çıktı lan burası.
dj uyuma hakan peker çalsana...
dj uyuma hakan peker çalsana...
76-67 galip geldiğimiz karşılaşma. 3 galibiyet 1 mağlubiyet alarak grubumuzda 3. sırayı aldık. güzel bir galibiyet oldu. nate wolters 15 sayı ile en skorer isim oldu.
geçen sene club brugge maçında aldığı kırmızı kart sebebiyle avrupa kupalarında forma giyemiyordu. cezası bitti ve forma bekliyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?