patis

gs derbisinden sonra yaşadığımdır.

nasıl içimde kalmışsa uyudum uyandım 3. golü attığımızı gördüm. [ybkz]swh[/ybkz]

temmuz sonunda çatı kalkmış olacak söylemleri ile taraftarı kandırmaya, oyalamaya alet edilen stadımız.

eylül bitiyor ortada çatı falan yok. stadın açılması bizim için büyük güç olacaktı, geçen seneki gibi bir oraya bir buraya savrulup sene sonunda iflas etmemek için garantimiz olacaktı. tamam kolay değil stad yapmak, bitirmek ama yalan söyleyip her kısa dönemde taraftarı umutlandırıp (vaad edilenlere göre)bir adım ilerleyememiş olmak ayıptır günahtır artık.

ayrıca canlı yayının da her gün bakıp da neden hala yerimizde sayıyoruz diye çıldırmamamız için aktif olmadığı görüşündeyim. olumlu bakamıyorum.

Spor Toto Süper Ligi 2. Hafta Değerlendirmesi olarak:

alıntı--

Ligin başladığı ilk haftada Beşiktaş’ın aldığı galibiyet sonrası yaptığımız ilk değerlendirmemizde şöyle demiştik:

“Geçtiğimiz sezonda da başarılı bir başlangıç sürecinin Beşiktaş aleyhine nasıl kullanıldığını unutmadık. Bu nedenle de ayakları yere basan, sağduyulu, tevazu ve yıl sonunda büyük Beşiktaş taraftarının özlemini çektiği şampiyonluk hedefine kadar itidalli bir duruş sergilemeyi önemsiyoruz.”

Gerçekten de rakibimize karşı aldığımız mağlubiyet sonrası şimdi de bambaşka bir anlayış, ruh hali ve yaklaşımla bu mağlubiyetin değerlendirildiğini görmekteyiz. Bu defa da yenilgi sonrası felaket tellalları olmadık senaryolar yazıyor.

Futbolun doğasında var olan mağlubiyet olgusu karşısında ligin henüz ikinci haftasında gösterilen reaksiyonu anlamakta güçlük çekiyoruz. Zira abartılı yüceltmeler kadar taraftarımızda umudu ve beklentileri kıran yorumların da vahim olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Unutulmamalı ki Beşiktaş’ın önünde 32 hafta daha var. Bu 32 haftanın sonunda takımımızı özlem duyduğumuz şampiyonluğa yine bu oyuncular ve teknik yönetimimiz taşıyacak. Dolayısıyla sevgi ve eleştiride aşırılığa kaçmadan yapılacak değerlendirmeler ve yapıcı eleştirilerde bulunulmasının gereğine dikkat çekiyoruz.

Geçtiğimiz hafta oynanan maçlarda en çok seyirci sıralamasında Büyük Beşiktaş taraftarı ilk sıradaydı. 3. Sezonda da bütün güçlükler ve yaşanan külfete rağmen takımızı yalnız bırakmayan taraftarımıza teşekkür ederiz.

Tosic ve eşinin sıradan bir akşam yemeğiyle ilgili yapılan haberlerin, magazin basınının seviyesini sergilemesi bakımından dikkat çekici olduğunu da not etmeden geçmeyelim...

Geçtiğimiz haftanın önemli gelişmelerinden biri de Beşiktaş TV’nin WEB ortamında izlenmesine imkan sağlayacak projemizi hayata geçirmemizdi. Beşiktaş TV’ye artık dünyanın her yerinden “bir tık” uzaklıktasınız.

Bu aşamada hatırlatmak isteriz ki camiamızın ve taraftarlarımızın her ferdinin birbirine kenetlendiği bu sezonda, yöneticisinden teknik kadromuza, çalışanlarımızdan futbolcularımıza kadar tek amacımız şampiyonluktur... Taraftarlarımızı mutlu sona kavuşturmak için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Teknik kadromuza ve futbolcularımıza olan inancımız da tamdır...

Saygılarımızla

Beşiktaş JK

alıntı--

diyen klübümüz.

özellikle 'Unutulmamalı ki Beşiktaş’ın önünde 32 hafta daha var. Bu 32 haftanın sonunda takımımızı özlem duyduğumuz şampiyonluğa yine bu oyuncular ve teknik yönetimimiz taşıyacak. Dolayısıyla sevgi ve eleştiride aşırılığa kaçmadan yapılacak değerlendirmeler ve yapıcı eleştirilerde bulunulmasının gereğine dikkat çekiyoruz.' kısmını sevdim. [ybkz]swh[/ybkz]

bana göre kopma noktası quaresma'nın atılması değil töre'nin kaçırdığı gol olan maç. ilk maça aldanmamamız gerektiğini anlamak ve eksiklerimizi görmek açısından iyi olacaktır eğer toparlanmayı bilirsek. yoksa yenildiğimizle kalacağız. mevcut duruma rağmen takım umut vaadediyor bence çünkü maçın sonucunda kişisel hatalar etkili oldu diyebiliriz. eksikler malum, mükemmel olmamamız doğal. mersinle trabzonu kıyaslamak, iki rakibe karşı aynı performansı beklemek zaten hata olur.

22 ağustos 2015 beşiktaş trabzonspor maçında eli trabzona faul çalmaya gitmeyen hakem ve mecaz anlamda değil. bariz faul olan bi pozisyon vardı yakalayan oldu mu bilmiyorum da, yüz ifadesiyle kendini ağırdan alışıyla falan 'lan hiç istemiyorum ama mecburum' der gibi bi hali vardı. o sahneyi bulursam editleyeceğim buraları. kendisinin ve kendisine benzeyen hakemlerin tez zamanda tükenmesini diliyorum.

(bkz: biz)

o veya bu sebeple, son zamanlarda dengesi bozulan taraftar. her durum için, her futbolcu için ayrı bölünüyoruz aşırı tepkiler veriyoruz.
stadımızın açılmasıyla bir iyileşme sürecine girip, şampiyonlukla kendimize gelmeliyiz. yoksa gidişat iyi değil.

hakkında ne çabuk 'bu kadar' olumsuz yorum yapılabildiğine şaşırdığım futbolcu. peşinen söyleyeyim oyununu ya da söz konusu durumları savunmuyorum. hata hatadır. ama 2 haftada çöpe atacak kadar ne yaptı ben bilemiyorum, göremiyorum. geçen sezon iyi oynarken, oğuzhan töre gibi değil, oğuzhan kötü kaka töre efsaneydi bi anda tersine mi döndü. oğuzhan ilerleyen zamanlarda birkaç hata yapsa o da mı yerin dibine girecek? biraz tökezlediği anda sat onu yenisi gelsin mantığı bana garip geliyor. biraz beklemek, biraz destelemek lazım diye düşünüyorum. hala aynı olursa lan biz sana güvendik sen hala aynısın dersin haklı olursun.
umarım son zamanlardaki halleri geçicidir, herkesi haksız çıkarır zira kendisini seviyorum moda girdiğinde takıma 'yine' çok şey katacaktır.

ilk haftadan iyiyiz diye 'bu sezon kesin şampiyonuz' triplerine giren taraftarlar yüzünden neredeyse istemeyeceğim durumdur.

sosyal medyada modlara girip renkli taraftarlara malzeme veriyorlar, sezon sonu o veya bu sebeple yalan olunca da üzüldüğümüz yetmezmiş gibi gereksiz lakırdılarla muhatap olmak zorunda kalıyoruz. sezon başı kötü olalım ama sonunda şampiyonluk gelsin mesela. daha güzel.

geçen seneye kıyasla bu seneki halinden daha umutlu olduğum takımdır.

kadro olarak daha sağlamız, teknik direktör etkisi zaten malum. geçen sene bilic'e rağmen, derbi kazanamamıza rağmen son haftalara kadar şampiyonluk yarışını bırakmadık. bu sene kadro daha iyiyken, şenol güneş'le derbi kazanacağımızı da hayal edersek şampiyonluğun daha yakın olması gerek diye düşünüyorum. çok mu düz mantık oldu bilmiyorum ama lanet olsun içimdeki şampiyonluk isteğine. [ybkz]swh[/ybkz]

oğuzhan'ın döktürdüğü maç. [ybkz]swh[/ybkz] bir de gol atsa mis gibi olacak.

rüyamda 6-3 kazandığımız, ilk yarısını 2-1 önde bitirdiğimiz maç.

mükemmel oynadığımızı savunmasak da, rakip takım taraftarı gibi söylenmek için baz alınmaması gereken maç aynı zamanda. daha sezonun ilk maçı ve daha ilk yarısı. bu ne biçim oyun tarzı söylenmek yerine umutlu olmak, umut olmak gerek diye düşünüyorum.

kaybetmeye doymamaktır, az veya çok.

twitter hesabından kamera çevresindeki çalışmalar nedeniyle yayın yapılmadığı söylenen stadımız.

mutlu, huzurlu yıllar dilediğim yazar.

dahil olmak hata mıdır tartışılır fakat ismimizin bu kadar geçmesi ve bu kadar saçmalaşması hata olan durumdur.

bu adam çok mu karakterli, düzgün? hayır.
klübü çok mu güvenilir? hayır.
çok mu iyi futbolcu? bence hayır.
bahsedilen paralara değer mi? kesinlikle hayır.
beşiktaş'a gelse şu tantanalardan sonra çok mu iyi olacaktı? hayır.

ee o zaman haftalardır uzayıp giden olay niye. istemiyoruz diyerek çoktan çekilmiş olmamız gerekirdi diye düşünüyorum. fenerbahçe'de kulübede otura otura alsın parasını, mutluluklar dileriz. İsabet oldu gelmemesi.

harekete geçmedikçe zekanın tek başına bir işe yaramayacağının kanıtı olan insandır.

hazırlık maçlarında her daim bocalayan takımımız. lig başladığında daha iyi olacağını düşünsem de yeterli olup olmayacağı konusunda tereddütlerim var.

yeni sezon kadın formaları için takipte olduğum mağazadır.

dün hakkında ntv spor'da "beşiktaş ozan'dan vazgeçmiyor" tarzı bir haber gördüğüm futbolcu. gerekli durumları gerektiği gibi haber yapmayan kanalların doğruluğu tartışılır haberlerine konu olmaktadır. 7 milyon euro'dan bahsediliyor. gelip gelmeyeceğinden çok gelirse ne kadara geleceğini merak ediyorum ortaya atılan rakamlar sonrası.

tff'nin saatini değiştirdiği maç.
zaten özledik, maç zaten haftanın son günü, bir de saati 22:00 oldu. (bkz: beşiktaş'ı özlemek)