leyla ile mecnunda beklenip ben de özledimde gelendir. o da kağıttandı zaten.
buram buram leyla ile mecnun kokan sahildir. lmciler için evdir, kaçıştır, mutluluktur, hüzündür...
aktörlük yapan ve uzun süre aynı rol[ybkz]swh[/ybkz] oynayan üç arkadaşın yaşadığı dramatik ve komik bir hikayeyi anlatan 1986 yapımı bir filmdir. filmde chevy chase, steve martin ve martin short baş rolleri oynar. hikayesi, oyunculukları ve çok tuhaf ama samimiyeti ile bir çok insanların içine geleceğe dönüşten sonra işlemiş ikinci filmdir.
pasifçe tavsiye ederim.
pasifçe tavsiye ederim.
sevdiğiniz biri hastaysa ve sizin beklemekten başka şansınız yoksa öğreniyorsunuz. kısaca edilgendir.
paradoks yaşatandır.
günün ilk entry'sini günün ilk entry'si başlığına yazma olayı artık bitmeli. zaten çoğu yazar ilk yazıyı buraya yazıp sonra çıkıyor yayından.
günün ilk entry'sini günün ilk entry'si başlığına yazma olayı artık bitmeli. zaten çoğu yazar ilk yazıyı buraya yazıp sonra çıkıyor yayından.
ilk duraktan binecek olan kesinlikle bir rahatlık ve güven hissetmemelidir. metrobüsün kapısı tam sizin önünüze denk bile düşse tedbiri elden bırakmayın. kapı açıldığı anda insanlar onuncu yıl gazi koşusu moduna girip ilk defa koltuk görmüşçesine içeri doğru hücum ediyorlar. ha merak etmeyin o kadar insan bunu yaparken çıkan basınç farklılığından sizde içeri vakumlanıyorsunuz.
yıllardır bir içerisine girmeye çalıştığımız istatistik. dönem dönem giriyoruz da ancak neden giriyoruz pek anlamıyorum. daha açıkça söylersek, neden bu kadar istiyoruz bu sıralamaya girmeyi? sözlüğe üye olduğumda, öyle binlerce başlık yoktu; günde yüzlerce yazı yazılmıyordu ve o zamanın yazarları "biliç gitsin, yok kalsın, biliçe laf uzatanı necip ortalasın" benzeri yazılarla bu platformu zehirlemiyordu. aksine ortam buram buram beşiktaş kokuyor, ara ara melankoli, ara ara paylaşım, ara ara nik altı övgülerle(şimdi artı oy bile kullanmıyoruz) ortam çok samimi idi.
ben üye olduğum dönem alışmak konusunda hiç zorluk çekmedim, çok güzel karşılandım. hiç görmediğim beşiktaşlı insanlarla gerçekten bir aile ortamında olduğumu da yoğun şekilde hissettim. yeniler bilmez bu sözlüğün ilk erol büyükburç'u da benimdir(allah rahmet eylesin erol abi). eften püften mevzulara karışıp sözlüğü ayağa kaldırmışlığım vardır falan.
her ne ise, çok duygusala bağladım; şimdide konuyu bağlıyorum. sözlüğümüzün çok değil iyi ve kaliteli yazılara ihtiyacı var.
ha ama diyorsa beş senelik sözlükdaşlarım "bu sıralama bizim için önemli" o zaman onlara şunu diyebilirim "yazarız bu gezegeni".
ben üye olduğum dönem alışmak konusunda hiç zorluk çekmedim, çok güzel karşılandım. hiç görmediğim beşiktaşlı insanlarla gerçekten bir aile ortamında olduğumu da yoğun şekilde hissettim. yeniler bilmez bu sözlüğün ilk erol büyükburç'u da benimdir(allah rahmet eylesin erol abi). eften püften mevzulara karışıp sözlüğü ayağa kaldırmışlığım vardır falan.
her ne ise, çok duygusala bağladım; şimdide konuyu bağlıyorum. sözlüğümüzün çok değil iyi ve kaliteli yazılara ihtiyacı var.
ha ama diyorsa beş senelik sözlükdaşlarım "bu sıralama bizim için önemli" o zaman onlara şunu diyebilirim "yazarız bu gezegeni".
sözlüğe entry yazarken tab + boşluk tuşu yaptığınızda bkz otomatik olarak çıkıyor. aşağıda sıralı şekilde bulunan bkz, gbkz, u ... vs hepsini bu yolla tab + boşluk tuşu ile yapabiliyoruz. önemli olan bunlardan hangisini kullanacağımız.
şöyle ki;
eğer bkz yazacaksanız önce tab tuşu ardınan boşluk tuşuna basıyorsunuz. eğer spoiler yapacaksanız dört kere tab tuşu bir kere boşluk tuşuna sıralı olarak basıyorsunuz oluyor bitiyor.
şöyle ki;
eğer bkz yazacaksanız önce tab tuşu ardınan boşluk tuşuna basıyorsunuz. eğer spoiler yapacaksanız dört kere tab tuşu bir kere boşluk tuşuna sıralı olarak basıyorsunuz oluyor bitiyor.
muhteşem bir özer atik şarkısının muhteşem bir satırı.
ben ellerin olmadan da yaşarım
ben ellerin olmadan da yaşarım
karakterler ve karakterlerin yaşadığı olaylar açısından süper bir dizi olsa da, konu ve konudan çıkan öykü açısından çok zayıf bir dizidir. izlemesi keyifli, sahneleri hareketli, neşesi bol ancak sonu umarım ben de özledim gibi olmaz. favori karakterim hakkı abi [ybkz]swh[/ybkz] ve nazımdır.
kötü olan birisi cebinde nazım hikmet taşır mı?
kötü olan birisi cebinde nazım hikmet taşır mı?
bal küpü marka kesme şekerlerin bir dönem verdiği teneke arabalar buna dahildir.
http://www.teksanteneke.com/images/orta-3x1.gif
http://www.teksanteneke.com/images/orta-3x1.gif
sırf sevdiklerim ölüyor diye dahil olamadığım fikir. sırf sevdiklerim ölüyor diye inanıyorum tanrıya; yoksa ne vaadettiği cennetten umudum, ne korkuttuğu cehennemden korkum var.
bilginin ve dolayısı ile hayatın, insan temposunu aşmasıyla daha da artıp normalleşen zihinsel istikrar bozukluğu. artık bir insan aynı saniyeler içerisinde o kadar çok tetikleyiciye, hatırlatıcıya ve ime rastlıyor ki; hissettiği şeyler ve diğer zihinsel aktiviteler insanın yetişemeyeceği bir hızla yol ve sonuç değiştiriyor.
erdal bakkal efsanesinin yırtmacası. lm izleyenler arasında şifre gibidir.
küfür eden insandır. ama illa ki bir cinsiyete büründürülecekse küfürün sınırı olduğunu bilmek zorunda olan kadındır. yani bir şaşırma/kızma durumunda ağız dolusu "hassiktir" ara ara gidebiliyorken "amına koyayım kızım" şeklinde muhabbet etmeleri iticiden çok öte bir kavramın konusu oluyor.
not: hanımefendilerden özür dilerim, net bir insanım. [ybkz]swh[/ybkz]
not: hanımefendilerden özür dilerim, net bir insanım. [ybkz]swh[/ybkz]
bununla ilgili yorum yapabilmek için iki hususta net şeyler ortaya koyabilmek gerekiyor;
1-namus nedir?
2-kadın için geçerli olan, erkek için de geçerli oluyor mu?
aslında burada önemli olan kadın; aileler, bireyleri olan bir kızın cinsel hayatına, toplum onaylı ve çocuk yapmak sebebiyle olan şekliyle pek ala iyi gözle bakabiliyor. ancak kızın bunu zevk için yapması kendilerini pek ilgilendirmiyor. sorunun başlangıcı işte tam burası; bunu bir aile istiyor olsaydı durum böyle olmazdı tabi ki, ancak, toplumun çoğunlukta olan aileleri bu fikirde mutabıklar. ben burada taraf tutmadan yorum yapmaya çalışacağım; başlığın konusu olan zihniyeti gerizekalı ilan eden insanların da sanmıyorum ki ablası yada kız kardeşi eve erkekle geldiği zaman "a dur ben sizi yalnız bırakayım" diyebileceklerini. yani aslında işin bir doğru yanı var, işin orospuluğu konu dışıdır ama insanların bu kadar kolay birlikte olabilmesi bizim toplumumuza pek uygun değildir. ha bu aynı zamanda ailenin o bireyi için ölüm fermanı anlamına gelmemesi gerekiyor ama bu başlığın konusu kadına şiddet değil.
öyleyse namus ancak aile bütünlüğünü bozma ihtimali olan davranışlarla ilgili bir şey gibi görünüyor. çünkü aile bir sistemin yani toplumun bir parçasıdır ve aile olmaksızın yapılan birliktelikler içinde bulunduğumuz topluma pek uymamaktadır.
daha önemlisi bundan sadece kadın değil erkek de sorumludur. çünkü bu tarz şeyler sırf kadın istedi diye olmaz. yani işin bütün sorumluluğu ve cezasını kadına yıkmak mantıksız. bazı arkadaşlar ceza kavramını kullandığım için bana kızacaklardır ancak tekrar ediyorum içinde yaşadığımız toplum ve bunun gerçekleri ortada. ben bu tarz durumların sonuçlarının insanların ölümüyle sonuçlanmasını normal olarak tuhaf karşılıyorum; elbette bir yaptırım olmalı ama bu cezalandırıcı nitelikten çok öğretici olmalı.
son olarak, lütfen üstünüze alınmayınız; bu yazdıklarım suçlama veya cevap niteliği olan bir yazı değil sadece bir tespittir.
1-namus nedir?
2-kadın için geçerli olan, erkek için de geçerli oluyor mu?
aslında burada önemli olan kadın; aileler, bireyleri olan bir kızın cinsel hayatına, toplum onaylı ve çocuk yapmak sebebiyle olan şekliyle pek ala iyi gözle bakabiliyor. ancak kızın bunu zevk için yapması kendilerini pek ilgilendirmiyor. sorunun başlangıcı işte tam burası; bunu bir aile istiyor olsaydı durum böyle olmazdı tabi ki, ancak, toplumun çoğunlukta olan aileleri bu fikirde mutabıklar. ben burada taraf tutmadan yorum yapmaya çalışacağım; başlığın konusu olan zihniyeti gerizekalı ilan eden insanların da sanmıyorum ki ablası yada kız kardeşi eve erkekle geldiği zaman "a dur ben sizi yalnız bırakayım" diyebileceklerini. yani aslında işin bir doğru yanı var, işin orospuluğu konu dışıdır ama insanların bu kadar kolay birlikte olabilmesi bizim toplumumuza pek uygun değildir. ha bu aynı zamanda ailenin o bireyi için ölüm fermanı anlamına gelmemesi gerekiyor ama bu başlığın konusu kadına şiddet değil.
öyleyse namus ancak aile bütünlüğünü bozma ihtimali olan davranışlarla ilgili bir şey gibi görünüyor. çünkü aile bir sistemin yani toplumun bir parçasıdır ve aile olmaksızın yapılan birliktelikler içinde bulunduğumuz topluma pek uymamaktadır.
daha önemlisi bundan sadece kadın değil erkek de sorumludur. çünkü bu tarz şeyler sırf kadın istedi diye olmaz. yani işin bütün sorumluluğu ve cezasını kadına yıkmak mantıksız. bazı arkadaşlar ceza kavramını kullandığım için bana kızacaklardır ancak tekrar ediyorum içinde yaşadığımız toplum ve bunun gerçekleri ortada. ben bu tarz durumların sonuçlarının insanların ölümüyle sonuçlanmasını normal olarak tuhaf karşılıyorum; elbette bir yaptırım olmalı ama bu cezalandırıcı nitelikten çok öğretici olmalı.
son olarak, lütfen üstünüze alınmayınız; bu yazdıklarım suçlama veya cevap niteliği olan bir yazı değil sadece bir tespittir.
hiçbir şey hissetmediğim halde zorla kendimi aşık edebilme potansiyelim vardır mesela. yanlış anlaşılmasın bir başkası bana aşık etmek değil, hiçbir şey hissetmediğim birine aşık olmak gibi. artık itirafmı dersiniz, gerizekalılık mı, can sıkıntısı mı bilmem ama bu da böyle bir anımdır işte.
daha önce "uğraşınca oluyor" kıvamında iken, şimdilerde, osuruğunu kırmızıya boyayınca olan şey zannedilen kavram. sanatın az sayıda insanda olan bir yetenek olduğunu pek kabul edemiyoruz anlaşılan. herkes resim çizemez, müzik yapamaz, heykel traşlayamaz ama bunları her yapanda sanatçı değildir zaten, ancak bu başka başlığın konusu.
çakma entelektüellerin ruh halidir. öyle eften püften konularda hassas oluyorlar ki ayağımın arkasıyla, kafasında saçların toplandığı o yuvarlak kısıma bir tane çakmak istiyorum.
(bkz: abi neyse boşver)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?