birinci sınıfın biraz altı nargile tütünüdür. çift elması -anason diyen de vardır- ve kapiçinosu güzeldir. geri kalan çeşitlerini denemenizi tavsiye etmem, sırf kokudur çünkü.
al fakher tününümün yokluğu nedeniyle az sonra içeceğim nargilede nahkla çift elmadır.
kartalsözlük veya çükentay niki ile beni sık sık türkiye serverinde görebileceğiniz oyundur. basit ve eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
sözlüğümüzde dark ismiyle bulunanını kullanmaktayım. şairler parkı'na tıklayınca çıkan panelde, yazarların isimleri, arka plan rengine çok yakın olduğundan gözükmüyor.
bug'umda boncuk buldum.
ekleme: ayrıca bu tema sözlüğe katıldığımda var olan temaya benzerliği ile bana nostalji yaşatmıştır.
bug'umda boncuk buldum.
ekleme: ayrıca bu tema sözlüğe katıldığımda var olan temaya benzerliği ile bana nostalji yaşatmıştır.
öncelikle kitapları okumadığımı belirteyim. yani kitap okuyan arkadaşlar "aslında kitapta..." ile başlayan cevaplar yazmasınlar lütfen.
--spoiler--
bu dizinin yeni sezonunun (yani 5. sezonun), ilk 4 sezondan farklı bir anlamlı geldiğini belirmek isterim. açacak olursam, ilk 4 giriş sezonu idi ve 5. sezon ile konular başlamış gibi geliyor. artık 4 sezondan beri süren ned stark muhabbeti bitmiş durumda, kalesimiz artık çocuk değil, lenıstırlar ciddi şöhret kaybetmiş, stannis eee yine aynı, sersi mapuslara düşerek kendi planının içinde boğulmuş, tayreller paradan başka hiçbir şeye sahip durumda değiller falan.
bir tek şu serçebarnak ipnesini çözemedim. bence o kendide bilmiyor.
--spoiler--
--spoiler--
bu dizinin yeni sezonunun (yani 5. sezonun), ilk 4 sezondan farklı bir anlamlı geldiğini belirmek isterim. açacak olursam, ilk 4 giriş sezonu idi ve 5. sezon ile konular başlamış gibi geliyor. artık 4 sezondan beri süren ned stark muhabbeti bitmiş durumda, kalesimiz artık çocuk değil, lenıstırlar ciddi şöhret kaybetmiş, stannis eee yine aynı, sersi mapuslara düşerek kendi planının içinde boğulmuş, tayreller paradan başka hiçbir şeye sahip durumda değiller falan.
bir tek şu serçebarnak ipnesini çözemedim. bence o kendide bilmiyor.
--spoiler--
şöyle muhteşem bir şarkısı bulunan adamdır; ön yargısız dinleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=wgMoNi-M5ZQ
ekleme: şaka len, serin seslerin dublajıdır.
https://www.youtube.com/watch?v=wgMoNi-M5ZQ
ekleme: şaka len, serin seslerin dublajıdır.
fenomen bir youtuber. sadece bir webcam, tablet kutusu ve bir adet hıyarla laflarını dillere pelesenk etmiş bir über dahi.
"güvenemiyom da, boh da çıkabilir."
"güvenemiyom da, boh da çıkabilir."
az ve uzun zamanda yazı yazabiliyor olduğumu yüzüme bir kez daha vurmuş mertebem. sözlüğü önemsemediğimi sanmayın tabi; az yazıyorum çünkü, az biliyorum.
şarkı ne diyor pek bilmem ama bazıları için arayış, buluş ve boku yiyişi algılatan şarkıdır.
ozdemirozdemir kişisi olarak aday olmak istemem, ancak dingoc abiyi aday göstermek isterim. bir mod olacaksa bu beşiktaşı ve sözlüğümüzü en iyi temsil eden kişi olmalı ve bu kesinlikle dingoc. ayrıca kendisi sözlüğümüzün ilk yeğeninin babası olmasıyla da bunu hak ediyor.[ybkz]swh[/ybkz]
ekleme: biraz salaklığımı kanıtladım, pardon. dingoc zaten yönetici imiş.
ekleme: biraz salaklığımı kanıtladım, pardon. dingoc zaten yönetici imiş.
2000li bebe olmayan bir çok kişinin katıldığı bir savdır. sebebi belki nostalji seviyor olmamız, belki de düşük grafik seviyelerinde oyun yapılırken; bu açığı konu ve ortam ile çok iyi kapatmaları olabilir.
öncelikle ataride var olan sunset rides, mario, tank, olimpiyatlar vs. gibi oyunların sürükleyiciliği ve macera anlayışı ile başlayıp; ps1 de resident evil, silent hill, alone in the dark gibi oyunların beyin ve strateji gerekliliği insanı bir hoş ediyordu ki, bu dönem ingilizcenin i sini bilmezdik ve oyun kapatırdık.
yeni dönem oyunlarına bakıyorum da, sadece ego ve görsellik beslemesi üzerinden konusuz saçmalıklardan ibaret. mesela gta'nın en çok oynanan serisi -yerel bir analizdir- vice city olanıdır. grafikleri kıytırıktı, eski oyunlar kadar sürükleyici değildi belki ama yinede güzeldi falan. şimdi 5 falan çıkmış, belki bilgisayarım kaldırmadığından diyorum ama dışı dipdiri, içi çürük domates gibi.
bu arada eski oyun severleri ps1 resident evil serilerini, beraberce tekrar kapatmaya davet ediyorum.
öncelikle ataride var olan sunset rides, mario, tank, olimpiyatlar vs. gibi oyunların sürükleyiciliği ve macera anlayışı ile başlayıp; ps1 de resident evil, silent hill, alone in the dark gibi oyunların beyin ve strateji gerekliliği insanı bir hoş ediyordu ki, bu dönem ingilizcenin i sini bilmezdik ve oyun kapatırdık.
yeni dönem oyunlarına bakıyorum da, sadece ego ve görsellik beslemesi üzerinden konusuz saçmalıklardan ibaret. mesela gta'nın en çok oynanan serisi -yerel bir analizdir- vice city olanıdır. grafikleri kıytırıktı, eski oyunlar kadar sürükleyici değildi belki ama yinede güzeldi falan. şimdi 5 falan çıkmış, belki bilgisayarım kaldırmadığından diyorum ama dışı dipdiri, içi çürük domates gibi.
bu arada eski oyun severleri ps1 resident evil serilerini, beraberce tekrar kapatmaya davet ediyorum.
bağımlılık yapan saçma sapan bir oyundur. saçma sapan çünkü, oyunda kaldığınız süre boyunca abidik gubidik şeyler gerçekleştirip yaşamaya çalışıyorken, bir yandanda neden bu oyunu sevdiğinizi düşünüyorsunuz. aslında güzel bir yanı da var; bir çok kare blok kullanarak harika şeyler modelleyebiliyorsunuz. işte şato yapan mı dersin, uçak yapan mı, atlantisi su yüzüne çıkartan mı vs. çok ciddi emek isteyen ve sonucunda harika görünen şeyler yapanlar var. işin oyun kısmı bu modellerin tamamen işlevsiz olması; yani sadece içine girebileceğiniz bir blok yığını oluşuyor. tabi ki kızıltaşla değişik lojik kapılar yapıp bunu oyuna entegre edebiliyorsunuz ancak, o da tam işlev sağlamıyor istediğiniz gibi.
yani diyeceğim o ki; bir yandan, ne yapıyorum ben, diyorsunuz; bir yandanda, anaaa çok zevkli, diyorsunuz.
yani diyeceğim o ki; bir yandan, ne yapıyorum ben, diyorsunuz; bir yandanda, anaaa çok zevkli, diyorsunuz.
beşiktaş'ın gerçek efsanesidir. belki nouma, sergen, amokaçi ve hatta affedersiniz tümer diyenler bile olacaktır, ancak hiç biri bir deli ibo olamaz. otuzyedi tane sahayı yanyana birleştirseniz bile, sol tarafta hep koşarken, çalışırken göreceğiniz bir adamdır bu. adamın dibi, manyağın kralıdır.
sözlükte uygulanan devlet bahçeli taktiklerinden ötürü olan durumdur. [ybkz]swh[/ybkz] her yazar, bir günde şu kadar entry yazsalarla bu işin olmayacağını anlamamız gerekiyor. örneğin, var olan başlıklara yazmaktansa yeni başlık açmak gibi uygulamalara gidebiliriz. tabi bu ve bunun gibi uygulamalar, düşünüldüğü takdirde sonu gelmeyecektir.
ancak, bu yazı arttırma taktiklerini oluşturup, sürdürürken unutulmaması gereken verimlilik ve kalite meseleleri vardır. yani bir yazar dünyada herkesin bilebileceği bir tanımı, bu sözlüğe, entry kasmak kafasıyla yazıyorsa burada bir sorun aramamız gerekir.
eyyorlamam bu kadar.
*=https://www.youtube.com/watch?v=y0IJOak5uJQ
ancak, bu yazı arttırma taktiklerini oluşturup, sürdürürken unutulmaması gereken verimlilik ve kalite meseleleri vardır. yani bir yazar dünyada herkesin bilebileceği bir tanımı, bu sözlüğe, entry kasmak kafasıyla yazıyorsa burada bir sorun aramamız gerekir.
eyyorlamam bu kadar.
*=https://www.youtube.com/watch?v=y0IJOak5uJQ
ara ara aslında olmayan sesler duymanızı sağlayan kurum. çalışanları tam benim sevdiğim mizah anlayışına sahip troller bence. yoksa olur olmadık yerde neden şöyle tuhaf monologlar yaşansın;
-kendime mi seslendim ben az önce?
-yoo seslenmedin.
-sen kimsin?
-ha benim.
ekleme: şizofren miyim yoksa ben?
-kendime mi seslendim ben az önce?
-yoo seslenmedin.
-sen kimsin?
-ha benim.
ekleme: şizofren miyim yoksa ben?
(bkz: insan insanı siker mi)
güzel ve dolgun dudaklı olmak; uzun, ince, düzgün bir parmak ve tırnak yapısına sahip olmak kesinlikle gereklidir.
arabesk kültürden dem vurabilecek bir slogan. arabesk kültür yıllarca insanlara acı çekmeye gazladığı ve bundan da çok zenginler çıkarttığı için çokta doğru bir yaklaşım olurdu.
the godfather kitabında ve filminde sicilyalı corleone ailesinin irlandalı danışmanı ve üvey çoçuğudur. bu sebeple diğer new york aileleri corleone ailesine, irlandalı aile, demektedir.
aşkı küçümseyenlerin kesin yaşadığı bir durum. her defasında "ne yapıyorum ben" diyorsun ama o sen çok az çıkıyor.
o andan sonrası için yararından çok zararı olacak eylemdir. bir insanı övmek ve tebrik etmek güzel şeylerdir ama pohpohlamak kavram olarak altı boş olarak övmek demektir. insan kendi kendine bahane üretip ona inanabilen bir canlı iken, bir başkasının kendisi hakkında sözlediklerine daha kolay inanacaktır. aman diyeyim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?