durduk yere "hadi lay lay lay lay" diye giriş yapıp milleti çoşturan, sonra ortamdan sıvışıp uzaktan bir yerden kıs kıs gülen psikopat adam olmaktır.
(bkz: dingoc) ve (bkz: şutmesafesişutpozisyonu) ikilisi.
akıllara küfürbaz haydonun muhtarlık seçimleri bölümünü getiren hadise.
-zaten siz benim gibi müslüman adayı var ya naaaaaah bulursunuz.
-zaten siz benim gibi müslüman adayı var ya naaaaaah bulursunuz.
arog filminin ilk sahnelerinden birinde görülebilecek olay;
-bütün rütbelerim alındı, hapis yattık. ama olsun ne önemi var? bak sana boncuktan kuş yaptım.
-bende ev yaptım.
-bütün rütbelerim alındı, hapis yattık. ama olsun ne önemi var? bak sana boncuktan kuş yaptım.
-bende ev yaptım.
yaptığı centilmenlik dışı hareketler sonucu cia tarafından gerçekleştirilecek eylem. kill him!
milla jojovich ve fatma girik'in başını çektiği kategori.
ikili gruplar olarak düşündüğümüzde iki popo yan yana geldiği zaman önüne gelecek diğer ikili gruplara açık verileceği ve tek bir popoya sahip olduğumuz için yüzde elli oranda gerçek olabilecek seyahat modeli.
not: sadece sözlük için böyle saçmalıyorum, affola artık.
not: sadece sözlük için böyle saçmalıyorum, affola artık.
"hep sevdiğiniz işi yapın ki, hayatınız boyunca bir kere bile çalışmamış olun."
john lasseter/pixar
john lasseter/pixar
kendine olan güveni yok olabileceğinden, kendine "ne lümpen adamım, allah belamı versin" diyebilecek kadar onur sahibi insan işidir.
karambol atarken rastlanılan başlık. malum sözlüğün kapanması - kapanmaması falan filan olan gündemimizde bana ilk günlerde yazmaya çalıştığım şeyleri, sözlüğün o zamanki tema ve renklerini hatırlatmıştır.
yeni bir dört sene ve hatta nice dört senelere doğru yelken açmaktır. kıyamamaktır.
soğuktan buruşmak anlamına gelebilen söz.
yaptığı estetik bir hamleyi -makyaj, saç, kıyafet vs.- öncekine göre daha kötü olduğunu ima eden sözler bu kategoriye girer. kadın makyaj yapıyorsa, saç kesimini değiştiriyorsa veya yeni bir kıyafet satın aldıysa o en güzelidir.
çocukluktan beri geceleri yaşadığım şiddetli baş dönmesi rahatsızlığımın çapada senelerce zannedildiği hastalık. halbuki vertigoymuş. ömrümü yiyen doktorlara selam olsun.
iç sıcaklığın dış sıcaklığa yakın bir değere gelmesi ile fizik, biyoloji ve kimya bağımsız açıklayabileceğim psikolojik etki. işe yaraması için inanmak gerekiyor. hatta uslu durduğunda şirinleri falan görenler oluyormuş.
dikkat: #306777 bu entry kadar format bozukluğu içerir
her yerinden öpüyorum yönetim.
her yerinden öpüyorum yönetim.
dikkat: aşırı şekilde format bozukuğu barındırır.
aşırı spor zehirlenmesi yaşayan, benim gibi dünya üzerinde oynanan tüm maçlara ilgi duymayan bir yazara son zamanlarda (üzülerek maalesef) sıkkınlık yaşatan sözlüğüm. dört sene aklım yettiği kadar bin ikiyüz civarı entry yazmışım; son zamanlarda bahsettiğim spor zehirlenmesi nedeniyle kendime pek yer bulamadığım içinde yazmıyordum. bunlar işin teknik kısmı.
duygusal olan kısmı, ilk zamanlarından beri, güzel insanların birlikte bir şey başarma umudu ile oluşturduğu bu platformda bulunduğum için oluşan tek taraflı bağım. pek sevilen, takip edilen falan bir yazar değildim tabi ama yine de bir yerim vardı kendimce, en azından vardım. birkaç gün sonra geçen dört senenin bir anlık hayal olarak hatırda yaşayacak olması beni tahmin ettiğimden de fazla sarstı sanırım.
misyon tamamlanmadı, yeni başlıyor; derdim ama dediğim gibi dört senede varlığı zar zor seçilebilen bir yazar olarak dikkate alınmayacağını bildiğimden, sadece üzüldüğümü söyleyebilirim. kullandığım hesabı çocuğuma falan bırakmak gibi çılgınca hayallerim olduğundan beni mirasımdan da ettiğinizi belirtmek isterim.
lan kapatmayın, diye bağırasım geliyor ama sanırım platformu yürütmeye çalışan insanların kendilerince sebepleri var. oğlum tamam çok sevindirik bir yazar falan değilim, tamam çok yazan bir yazar da değilim, tamam bir bok değilim; iyi de yirmi kasımda ben ne bok yiyeceğim?
aşırı spor zehirlenmesi yaşayan, benim gibi dünya üzerinde oynanan tüm maçlara ilgi duymayan bir yazara son zamanlarda (üzülerek maalesef) sıkkınlık yaşatan sözlüğüm. dört sene aklım yettiği kadar bin ikiyüz civarı entry yazmışım; son zamanlarda bahsettiğim spor zehirlenmesi nedeniyle kendime pek yer bulamadığım içinde yazmıyordum. bunlar işin teknik kısmı.
duygusal olan kısmı, ilk zamanlarından beri, güzel insanların birlikte bir şey başarma umudu ile oluşturduğu bu platformda bulunduğum için oluşan tek taraflı bağım. pek sevilen, takip edilen falan bir yazar değildim tabi ama yine de bir yerim vardı kendimce, en azından vardım. birkaç gün sonra geçen dört senenin bir anlık hayal olarak hatırda yaşayacak olması beni tahmin ettiğimden de fazla sarstı sanırım.
misyon tamamlanmadı, yeni başlıyor; derdim ama dediğim gibi dört senede varlığı zar zor seçilebilen bir yazar olarak dikkate alınmayacağını bildiğimden, sadece üzüldüğümü söyleyebilirim. kullandığım hesabı çocuğuma falan bırakmak gibi çılgınca hayallerim olduğundan beni mirasımdan da ettiğinizi belirtmek isterim.
lan kapatmayın, diye bağırasım geliyor ama sanırım platformu yürütmeye çalışan insanların kendilerince sebepleri var. oğlum tamam çok sevindirik bir yazar falan değilim, tamam çok yazan bir yazar da değilim, tamam bir bok değilim; iyi de yirmi kasımda ben ne bok yiyeceğim?
"siktirgit lan zıbış"
yahşi batıdaki silah satan ağbi.
yahşi batıdaki silah satan ağbi.
tam bir "sana ne yarrağım" cevabı alması gereken beyanat. bu beyanatı her kim yapıyorsa, sağlam bir "sana ne yarrağım" cevabını hak eder.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?