"Beşiktaş Sompo Japan, FIBA Şampiyonlar Ligi'nin 6. haftasında deplasmanda Telekom Baskets Bonn ile karşılaşacak. Takımımızın geride kalan beş maçta dört galibiyeti bulunuyor. Grupta zirvede yer alan siyah-beyazlılarımız, son olarak Aris'i 83-61 mağlup etmişti."
yakın zamanda mircea lucescu'dan boşalması muhtemel olan milli takım teknik direktörlüğünün başına geçmesi muhtemel isim. hem yerli bir antrenörümüz olur hem de fenerbahçe'den ayrılması şu sıralar muhtemel bir gündem maddesi.
aykut kocaman ismini neden ön plana atmıyorsun güzel kardeşim? neden avrupa sahnesinde beşiktaş'a cayır cayır futbol oynatan bir hocayı bu bağdan koparıp milli takıma itelemeye çalışıyorsun. tff'nin başında yıldım demirören varken ve asıl problemin berbat yönetilen bir ülke futbolu olduğunu dile getirmek yerine tek eksik hoca mı? bunu mu iddia ediyorsun. yürü kabzımalları koruma ve yaşatma derneği kur ve başına geç. elini, zehirli dilini futbolun üzerinden çek.
o eski interli milanlı günlerinin gelmeyeceğini biliyorsak, italya ligi'nin artık eski performansından uzak olduğunu kabul edersek, ha bir de rakibi umursamayan futbolla bir yerlere gelebileceklerini düşündüklerine şahit olursak; fifa 2018 dünya kupası'na gidememelerini normal karşılayabiliriz.
spor toto süper lig ilhan cavcav sezonunun 12. hafta mücadelesi. başlama saati 19.30...
spor toto süper lig ilhan cavcav sezonunun 12. hafta mücadelesi. başlama saati 19.30...
ahahahahha deli gibi özlenendir
[embed_tasima]https://www.youtube.com/watch?v=f91Sgach9dM[/embed_tasima]
[embed_tasima]https://www.youtube.com/watch?v=f91Sgach9dM[/embed_tasima]
muazzam bir şey denemiş bu arkadaş. yo yavaşça süzülen balona hangimizin içi gitmez ki?
on kasım anısı...
annem dün akşam şişli florence nightingale hastanesinde küçük bir operasyon geçirdi.
kendisine refakatçi olmak için ben eşlik ettim ve sabah sekiz civarında ilaçlarını alması için uyandırdım. doktorlar 8:30 gibi gelip "biraz daha işimiz var çıkış için acele etmeyin, kontrollerinizi bitirip sağlınızdan emin olalım öyle eve gidersiniz" diyerek bizi bir müddet daha misafir edeceklerinin söylediler.
annem 57 yaşında çok sıkı bir siyasi görüşü olmayan, ülkesini seven bir profildir.
saat 08:55 gibi hırkamı giymek için dolaba yöneldiğimde "nereye gidiyorsun" dedi. ben de 10 kasım dolayısıyla hastanenin önüne çıkıp saygı duruşunda bulunacağım dememe kalmadı, beni de aşağıya indir dedi. peki dedim ama doktorla konuşmamız gerek..
hayır dedi vakit kaybeder yetişemeyiz. ve ikimiz de yavaş adımlara asansöre binerek kapının önüne çıktık. aşağıda hastanenin bir çok personeli çoktan kapının önüne çıkmıştı. bir an ikimizin de gözleri dolunca birbirimze gülümseyerek baktık. o bakışı bilirsiniz biraz umut insanın yüzüne ne tatlı tebessümler yerleştiriyor.
09.04 civarı sessizleşme başladı ve bir dakika önceden nöbet pozisyonuna geçildi. sirenler çalmaya başladığı an önümüzdeki az ilerleyen trafik insanların kontak kapatarak arabadan inip saygı duruşunda bulunmasından ötürü durdu. saat 09:05 ve siren sesleri başladığı anda kalabalıktan yavaş yavaş istiklal marşı yükselmeye başladı.
gelelim hikayenin acı kısmına. bahsettiğim hastaneyi ve yolla ilişkisini bilen bilir. önünden işi olan olmayan herkes geçip gider buranın. yaklaşık 70/80 kişi istiklal marşına henüz başlamışken önümüzden 30 lu yaşlarda uzun saçlı, küpeli bir arkadaş yürümeye başladı. küpesini düzeltmeye çalışırken yavaş yavaş yürüyor ve bizlere bakarak gülümsüyordu ( tipini neden tariflerdin derseniz ülkenin durumu ortada hiç bana kızmayın ) o gülümsemenin ne manaya geldiğini hepimiz biliyoruzdur sanırım. arkadaş gülümsemesiyle bize, bizim hakkımızda ne düşündüğünü net bir şekilde anlatıyordu. derken ikinci kişi bir kadın "ne yapıyor bunlar yaa" şeklinde bir bakışla ve cidden yüzlerimize bakarken iğrenen bir ifade ile geçip diyordu. kalabalığın içinde herkes bir yandan duygu dolu anlar yaşarken bir yandan bu iki insanı izliyordu.
şöyle bir düşündüm. dünyanın hiçbir ülkesine düşman değilim. hiçbir vatandaşın görüşü beni bağlamıyor. insana saygı olgunluğunu kazanan herkesin görüşünü benimseyen birisiyim. çoğunluk tarafından bu ülkenin kurtarıcısı olarak kabul görmüş bir insanın anısına saygı duymamak, ona saygı duyan insanları küçümsemek başka bir şey,..
ben olsaydım o arkadaşın yerinde, eğer bir ülke liderine bir saygıda bulunuyorsa o milletin insanları ve bunu tüm sokaklarda caddelerde dile getiriyorsa hareketleriyle bir şekilde, kendimi engellerdim. ya hızlı adımlarla acelem var mesajı verirdim ya da bir köşede durur ve saygılarına eşlik ederdim. nasıl bir nefret ve nasıl bir umursamazlık örneği bir millet olduk çıktık anlamıyorum.
bunları üzülerek yazıyorum biliyor musunuz? başkası adına, başkası yüzünden üzülüyorum.
elimden geldiğince, gücüm yettiğince, ayağa kalkabildiğim müddetçe mustafa kemal atatürk için senede bir defa ayakta duracağım. ve bir şekilde onu az tanıyan, kulaktan doğma bilgilerle eleştiren zihniyete doğruları sabırla anlatmaya gayret göstereceğim.
iyi ki cumhuriyet, iyi ki iyi insan olmayı başarabilme çabası, iyi ki atatürk...
annem dün akşam şişli florence nightingale hastanesinde küçük bir operasyon geçirdi.
kendisine refakatçi olmak için ben eşlik ettim ve sabah sekiz civarında ilaçlarını alması için uyandırdım. doktorlar 8:30 gibi gelip "biraz daha işimiz var çıkış için acele etmeyin, kontrollerinizi bitirip sağlınızdan emin olalım öyle eve gidersiniz" diyerek bizi bir müddet daha misafir edeceklerinin söylediler.
annem 57 yaşında çok sıkı bir siyasi görüşü olmayan, ülkesini seven bir profildir.
saat 08:55 gibi hırkamı giymek için dolaba yöneldiğimde "nereye gidiyorsun" dedi. ben de 10 kasım dolayısıyla hastanenin önüne çıkıp saygı duruşunda bulunacağım dememe kalmadı, beni de aşağıya indir dedi. peki dedim ama doktorla konuşmamız gerek..
hayır dedi vakit kaybeder yetişemeyiz. ve ikimiz de yavaş adımlara asansöre binerek kapının önüne çıktık. aşağıda hastanenin bir çok personeli çoktan kapının önüne çıkmıştı. bir an ikimizin de gözleri dolunca birbirimze gülümseyerek baktık. o bakışı bilirsiniz biraz umut insanın yüzüne ne tatlı tebessümler yerleştiriyor.
09.04 civarı sessizleşme başladı ve bir dakika önceden nöbet pozisyonuna geçildi. sirenler çalmaya başladığı an önümüzdeki az ilerleyen trafik insanların kontak kapatarak arabadan inip saygı duruşunda bulunmasından ötürü durdu. saat 09:05 ve siren sesleri başladığı anda kalabalıktan yavaş yavaş istiklal marşı yükselmeye başladı.
gelelim hikayenin acı kısmına. bahsettiğim hastaneyi ve yolla ilişkisini bilen bilir. önünden işi olan olmayan herkes geçip gider buranın. yaklaşık 70/80 kişi istiklal marşına henüz başlamışken önümüzden 30 lu yaşlarda uzun saçlı, küpeli bir arkadaş yürümeye başladı. küpesini düzeltmeye çalışırken yavaş yavaş yürüyor ve bizlere bakarak gülümsüyordu ( tipini neden tariflerdin derseniz ülkenin durumu ortada hiç bana kızmayın ) o gülümsemenin ne manaya geldiğini hepimiz biliyoruzdur sanırım. arkadaş gülümsemesiyle bize, bizim hakkımızda ne düşündüğünü net bir şekilde anlatıyordu. derken ikinci kişi bir kadın "ne yapıyor bunlar yaa" şeklinde bir bakışla ve cidden yüzlerimize bakarken iğrenen bir ifade ile geçip diyordu. kalabalığın içinde herkes bir yandan duygu dolu anlar yaşarken bir yandan bu iki insanı izliyordu.
şöyle bir düşündüm. dünyanın hiçbir ülkesine düşman değilim. hiçbir vatandaşın görüşü beni bağlamıyor. insana saygı olgunluğunu kazanan herkesin görüşünü benimseyen birisiyim. çoğunluk tarafından bu ülkenin kurtarıcısı olarak kabul görmüş bir insanın anısına saygı duymamak, ona saygı duyan insanları küçümsemek başka bir şey,..
ben olsaydım o arkadaşın yerinde, eğer bir ülke liderine bir saygıda bulunuyorsa o milletin insanları ve bunu tüm sokaklarda caddelerde dile getiriyorsa hareketleriyle bir şekilde, kendimi engellerdim. ya hızlı adımlarla acelem var mesajı verirdim ya da bir köşede durur ve saygılarına eşlik ederdim. nasıl bir nefret ve nasıl bir umursamazlık örneği bir millet olduk çıktık anlamıyorum.
bunları üzülerek yazıyorum biliyor musunuz? başkası adına, başkası yüzünden üzülüyorum.
elimden geldiğince, gücüm yettiğince, ayağa kalkabildiğim müddetçe mustafa kemal atatürk için senede bir defa ayakta duracağım. ve bir şekilde onu az tanıyan, kulaktan doğma bilgilerle eleştiren zihniyete doğruları sabırla anlatmaya gayret göstereceğim.
iyi ki cumhuriyet, iyi ki iyi insan olmayı başarabilme çabası, iyi ki atatürk...
instagram sayfasından "parayı veren yerimizi emeği veren müslüm baba'yı çalıyor" diyerek bu sene taraftarı ikiye bölen deplasman bileti konusuna göztepe maçı ile girmişler. biletler genel olarak derneklere gidiyor. tribün abileri istedikleri oranda bilet alamadıkları için bu işleyişe kızıyor. bi tek ayhan abi inatla liste olmaması gerektiğini her platformda dile getiryior.
benim görüşüm net. kayser, karabük, trabzon, malatya deplasmanlarına istanbul'dan giden taraftar benim için herkesten önceliklidir. ilk biletler onlara verilsin. sonra abiler ve dernekler listelerine bileti dağıtsın.
beşiktaş'ın çocukları tuhaf sever. adına holigan de, ultras de, çarşı de.. önemli değil... emeği en çok geçene hakkı olanı vereceksin.
göztepe, galatasaray, fenerbahçe deplasmanlarına manitasını alan geliyor. bursa deplasmanın da ise ne manitacılar var ne manitalar.
diknot: burada tribün abisi diye dile getirdiğim kişilerin adı abi olduğu için yazdım. yoksa kardeş kardeşliğini hep yaparken abiler kardeşlerine gereken önemi vermiyor. sonra adı abi. yok öyle.
tek kınadığım ilgili paylaşımda kızlarımızın yüzü buğulansa dahi oraya iki beşiktaşlı kızın fotoğrafını koyamazsın. harbiden çok ayıp.
benim görüşüm net. kayser, karabük, trabzon, malatya deplasmanlarına istanbul'dan giden taraftar benim için herkesten önceliklidir. ilk biletler onlara verilsin. sonra abiler ve dernekler listelerine bileti dağıtsın.
beşiktaş'ın çocukları tuhaf sever. adına holigan de, ultras de, çarşı de.. önemli değil... emeği en çok geçene hakkı olanı vereceksin.
göztepe, galatasaray, fenerbahçe deplasmanlarına manitasını alan geliyor. bursa deplasmanın da ise ne manitacılar var ne manitalar.
diknot: burada tribün abisi diye dile getirdiğim kişilerin adı abi olduğu için yazdım. yoksa kardeş kardeşliğini hep yaparken abiler kardeşlerine gereken önemi vermiyor. sonra adı abi. yok öyle.
tek kınadığım ilgili paylaşımda kızlarımızın yüzü buğulansa dahi oraya iki beşiktaşlı kızın fotoğrafını koyamazsın. harbiden çok ayıp.
sözlük yazarlarınca katılımın fazlaca olacağını düşünüyorum. özellikle bu sezon bilet fiyatlarının birçok öğrenci için pahalı olduğunu düşünürsek[ybkz]25 TL[/ybkz] alınacak bu kombinelerle futbol müsabakalarına gidemeyen öğrenci arkadaşlarımızı sevindirmiş ve beşiktaşla bütünleştirmiş olacağız.
ek olarak takım şampiyonluk yolunda olmasa dahi iyi bir başlangıç yaptı. avrupa kupasında tek mağlubiyetle yoluna devam ediyor. gidebildiğim tüm maçlarda gözüme çarpan takımın iyi olmasına karşı taraftarın az olması. bu hiçbirimizin istemediği bir durum. salon zaten büyük değil. pota arkasında tribüncü gençlerimiz üzerine düşeni az kişiyle yerine getirmeye çalışıyor. ufuk hoca her maçtan sonra taraftar azlığından yakınıyor. tüm bunlar bir araya geldiğinde kartal sözlüğün geçtiğimiz senelerde de hayata geçirdiği bu organizasyonu devam ettirmesi farz oluyor.
bütçe anlamında bir kısıtınız yok. 400 lira vererek bir kombine de alabilirsiniz. imkanınız kadar olan bakiyeyi de vermeyi önerebilirsiniz. biz rakam ne olursa olsun az veya çok üstünü tamamlayacağız. elimizden beşiktaş için küçücük bir şey geliyorsa kartal sözlük ailesi olarak da tüm çabamızla mücadele etmeye devam edeceğiz.
gün kısıtlı. cumartesi gününe kadar bakiyeyi toparlayıp kombineleri alıyor olacağız.
ek olarak takım şampiyonluk yolunda olmasa dahi iyi bir başlangıç yaptı. avrupa kupasında tek mağlubiyetle yoluna devam ediyor. gidebildiğim tüm maçlarda gözüme çarpan takımın iyi olmasına karşı taraftarın az olması. bu hiçbirimizin istemediği bir durum. salon zaten büyük değil. pota arkasında tribüncü gençlerimiz üzerine düşeni az kişiyle yerine getirmeye çalışıyor. ufuk hoca her maçtan sonra taraftar azlığından yakınıyor. tüm bunlar bir araya geldiğinde kartal sözlüğün geçtiğimiz senelerde de hayata geçirdiği bu organizasyonu devam ettirmesi farz oluyor.
bütçe anlamında bir kısıtınız yok. 400 lira vererek bir kombine de alabilirsiniz. imkanınız kadar olan bakiyeyi de vermeyi önerebilirsiniz. biz rakam ne olursa olsun az veya çok üstünü tamamlayacağız. elimizden beşiktaş için küçücük bir şey geliyorsa kartal sözlük ailesi olarak da tüm çabamızla mücadele etmeye devam edeceğiz.
gün kısıtlı. cumartesi gününe kadar bakiyeyi toparlayıp kombineleri alıyor olacağız.
dönüş sıkıntısını üzerimden atarsam gitmeyi düşündüğüm müsabaka. eğer karar verirsem arabada yer olacak.
(bkz: fyi)
2017-2018 spor toto süper lig ilhan cavcav sezonu 34. hafta mücadelesi.
beşiktaş taraftarının uzun zamandır kendi içinde tartıştığı takımı destekleme yöntemi/yöntemleri.
bir grup top rakipteyken ıslıkla, hakem kararlarında yoğun bir uğultu ile hakemi baskı altına al, takım atağa kalktığında ise motivasyon sağla rolünü benimsiyor.
bir diğer grup beşiktaş hatta türk tribünleri bestelerle bugünlere gelmiştir ve avrupa kültüründen uzağız diyerek tüm stadı güç bir beste ile ayağa kaldırırsan takımını ateşler, rakip futbolcuyu moral olarak çökertirsin yorumunda bulunuyor.
bir grup top rakipteyken ıslıkla, hakem kararlarında yoğun bir uğultu ile hakemi baskı altına al, takım atağa kalktığında ise motivasyon sağla rolünü benimsiyor.
bir diğer grup beşiktaş hatta türk tribünleri bestelerle bugünlere gelmiştir ve avrupa kültüründen uzağız diyerek tüm stadı güç bir beste ile ayağa kaldırırsan takımını ateşler, rakip futbolcuyu moral olarak çökertirsin yorumunda bulunuyor.
tribünlerin "yirmibeş liraya olur mu bi bilet yeter artık fikret parayı siktir et" melodisiyle yönetime gönderme yaptığı maç.
oyuna yavaş başladık ancak aris ilerleyen dakikalarda kötü bir performans sergiledi ve beşiktaş aris'in boş çektiği atakların fırsatlarını iyi değerlendirdi.
yaklaşık 5-6 aris taraftarı maç boyunca hiç susmadı.
oyuna yavaş başladık ancak aris ilerleyen dakikalarda kötü bir performans sergiledi ve beşiktaş aris'in boş çektiği atakların fırsatlarını iyi değerlendirdi.
yaklaşık 5-6 aris taraftarı maç boyunca hiç susmadı.
Bench Arkası 800 TL - Diğer Bloklar 400 TL'den satılıyor. bench arkasına tek girişlik bilet satışı gerçekleşmeyecek. bu arada kombinelerin de bugün son günüymüş.
yetişmek isteyen, acele eden alır.
yetişmek isteyen, acele eden alır.
bugün elime 20 yıllık atkısı geçti. hediye eden çocuk "gözüm gibi sakladım abi iyi bak ona" derken eridim. ısrarla almamaya çalıştım.
sarıyer'in gerçek rengi olan koyu lacivert üzerine beyaz, dar, örgü atkı.
(bkz: hayattaki küçük mutluluklar)
sarıyer'in gerçek rengi olan koyu lacivert üzerine beyaz, dar, örgü atkı.
(bkz: hayattaki küçük mutluluklar)
5 kasım 2017 galatasaray fenerbahçe u17 maçında rakibini öldürmek amaçlı uçan tekme atan fenerbahçe u17 futbolcusu.
hangi takımlı olduğunun bir önemi yok. bu oyunun adı futbolsa bu oyun ayakla oynanan bir oyunsa sert müdahaleler ister istemez olacaktır. bunları hakemler görür, değerlendirir ve kuralları uygular.
yaptığın sert müdahalede benim takıldığım şey adama tekmeyle uçmuşsun, çocuk yerde kıvranırken hiçbir şey olmamış gibi yürüyorsun, hakeme bakıyorsun, hakem kartına davrandığı anda yerde yatan galatasaray futbolcusuna doğru dönüp özür dilemeye çalışıyorsun. evladım yaşın daha küçük, aklı ermez, gençtir olur diyenler var. yukarıda yazdığım şeyleri iyi niyetli hiçbir insan yapmaz. ve o esnada bunları düşünüyorsa kusura bakmayın ama o adam iyi niyetli değildir.
bir diğer kahramanımız da oyunun hakemi onur mert
pozisyonu sarı kart ile cezalandırıyor. ve kendisi iyi bir fenerbahçe taraftarı çıkıyor.
https://twitter.com/HaberTuneli/status/927545473983971328
hangi takımlı olduğunun bir önemi yok. bu oyunun adı futbolsa bu oyun ayakla oynanan bir oyunsa sert müdahaleler ister istemez olacaktır. bunları hakemler görür, değerlendirir ve kuralları uygular.
yaptığın sert müdahalede benim takıldığım şey adama tekmeyle uçmuşsun, çocuk yerde kıvranırken hiçbir şey olmamış gibi yürüyorsun, hakeme bakıyorsun, hakem kartına davrandığı anda yerde yatan galatasaray futbolcusuna doğru dönüp özür dilemeye çalışıyorsun. evladım yaşın daha küçük, aklı ermez, gençtir olur diyenler var. yukarıda yazdığım şeyleri iyi niyetli hiçbir insan yapmaz. ve o esnada bunları düşünüyorsa kusura bakmayın ama o adam iyi niyetli değildir.
bir diğer kahramanımız da oyunun hakemi onur mert
pozisyonu sarı kart ile cezalandırıyor. ve kendisi iyi bir fenerbahçe taraftarı çıkıyor.
https://twitter.com/HaberTuneli/status/927545473983971328
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?