oyunbozan

istanbul başakşehir futbol kulübü resmi twitter hesabı 21 kasım 2017 beşiktaş fc porto maçı sonrasında beşiktaş için alınmaca gücenmece yok dedi...

[url_tasima]https://mobile.twitter.com/ibfk2014/status/933056000608874496[/url_tasima]

bir bilet lazım. iyi futbol ve iyi skorla tam motive bir beşiktaş'ı herkesin görmesi lazım. az rotasyonla banko üç puan hedefli bir oyun sergilemek lazım. kazanıp haftaiçi oynayacağımız süt kupasına mitrovic, medel, jeremain lens, negredo, fatih aksoy, orkan çınar; nacip uysal ile başlayarak galatasaray maçına kadar takımın en önemli oyuncularını motivasyon kampına almak lazım. ciddi bir kırılım maçı.. her maç öncesi bunu söylemekten yorulduk biliyorum ama bu defa önemli bir derbi öncesi çıkacağımız ve puan kaybına tahammülümüzün olmayacağı en önemli maça çıkacağız.

hadi oğlum, hadi beşiktaş..

beşiktaş futbol takımının türk telekom arena da tam kadro yerini alıp izlemesi gereken müsabaka. gözüm üstünde oğlum....

2016-17 de oğuzhan özyakup atiba'nın etkisiyle hücuma dönük futbolu iyi okuyor ve oynuyordu. hatta bir önceki sene bu ikili daha çok işe yarıyordu. bu sezon [ybkz]2017-18[/ybkz] atiba yaşladığı için tam etki yaratamıyor ve oğuzhan'da söylemesi ayıptır eski futbolunu oynayamıyor. işte tam burada tolgay ön plana çıkıyor. beşiktaş'a geldiği sezon ben defans yönü daha kuvvetli bir oyuncuyum diyerek ozi'ye kapı açmıştı. yavaş yavaş bu inancını kırıyor gibi geilyor bana. 5 yıllık sözleşme uzatılması da bunun göstergesi... umarım yanına atiba gibi bir kardeş buluruz ve bizler sizleri mutlu ederken uzun seneler beşiktaş orta sahasında kardeş kardeş oynarsınız [ybkz]:[/ybkz]))

[ybkz]21 kasım 2017 beşiktaş fc porto maçı[/ybkz] dün oynanan maçta pepe kendisine nefes aldırmadığı için etkisiz kaldı. maç sonunda çektirdiği üçlü ise gerçekten bizim için muhteşem ancak porto ultrasları için büyük kızgınlık sebebi olmuştur :)

maçın kahramanları sırasıyla adriano, pepe, babel, tolgay'a bolca teşekkür ediyorum. bu kadar önemli bir maçta bu denli gösterilen iyi performanslar devam ederse, beşiktaş'ın neler yapabileceğini hepimiz izliyoruz...

17 kasım 2017 beşiktaş aksihar belediyespor maçında oyunun son onbeş dakikasında yapılan paslaşmanın mantıklı ve olması gereken halini izledik bu maçta.. yani rakibi eski mantık ablukaya almadan, orta sahada üzerine çekerek akıllı ve hızlı paslarla açık alanlar vermesini sağlayabildik. eğer şunun aynısını daha az bir performansla türkiye ligi maçlarında oynasak karşımızda hiçkimse duramaz.

maça dair hala aklımdan çıkmayan iki olay var.
1- takımın delidumrul gibi yüklendiği dakikalarda cenk tosun'un anlık pozisyon için deli mantıksızca sinirlenmesi ve oyun motivasyonumuzdan soğumamız
2- beşiktaş 40 seri pas ile rakip sahaya kadar girmişken q7'nin sanki bilerek pas vermemesi... maçın özetini izlersem dakikasını buraya yazarım...

pozitif anlamda aklımdan çıkmayan değil de içimde ukte kalan ise babel'in şutu gol olsaydı galiba üçüncü kattan aşağıya defalarca düşebilirdim.

çok mutluyum.

şimdi üç sarı kırmızı renklere sahip takımla maç yapacağız [ybkz]malatya,gs,kayseri[/ybkz] sırasıyla bu üç maçı alıp sezonun ilk yarısını hiç yoktan ikinci bitirelim istiyoruz. lige dönelim. şampiyonlar ligi'ni koyduk, şimdi üç ay ligi koyalım ligi..

ciddi kaynaklar yıl 2018 ikinci çeyrek 4,50 tahminlerinde bulunuyor.
yaklaşık %13 artış demek... 2018 sonu için 6 diyenler de var bu da yaklaşık %35 demek.

21 kasım 2017 beşiktaş fc porto maçı için bir arkadaşım kuzey alt olursa iyi olur diyerek bir adet bilet talep etmekte. gidemeyen olursa yeşillendirsin

15. dakikaya kadar ilk golü atıyoruz.
16-37 arası kontrollü baskıya devam ediyoruz.
45. dakikaya kadar golü yiyor ve beraberlik bize yetiyor diyerek ikinci yarıyı bekliyoruz.

sahaya bambaşka bir beşiktaş çıkıyor... biraz korkak ama kararlı bir beşiktaş
75. dakikaya kadar ortada bir oyun ve porto'nın ufak ufak titretmelerine şahit oluyoruz.
80-90. dakikalar arası golü atıyor ve şampiyonlar ligini garantileyip seri orgazmlar yaşıyoruz.

hadi çocuklar.
övröpö övröpö döy sösömözö öştö böö törklöröön öyök söslörööö

ya sen kimsin milleti tehdit ediyorsun? ne hakla siyasi iktidarı arkana alıp canlı yayın şaklabanlarını savunarak program sunuculuğuna soyunuyorsun. bedel ödetecekmiş... zaman dönecek hepiniz bu yaptıklarınızın hesabını bizlere vereceksiniz..

türkiye'de futbolu en iyi anlatan ve yorumlayanlar arasında olan radyocu, şimdilerin tv yorumcusu ve bu işe bambaşka bir boyut kazandırıyor.
galatasaraylıymış.

kendisinden tek isteğim mehmet ayan'la az sohbet etsin...

[ybkz]sözlükte başlığı olmamasına çok şaşırdım[/ybkz]

dönem adamının ilk dönemine son verilmiş ve beyaz tv'den kovulmuş. neden? boşnak halkını aşağılayıcı bir sosyal medya atasözünü canlı yayında dile getirmiş. ilgili sözü [ybkz]kusturmalı boşnak saksosu[/ybkz] canlı yayında söylemeden önce bu adam gerçekten herhangi bir tv kanalının bir saniyesinde bile nasıl görev alır aklım almaz. şimdi oturmuşuz yine dil,din,ırk vs. üzerinden ahlak bekçiliği yapıp, çok milli duygularımızla hareket ediyoruz.
biz de biraz olsun kendimize, komşumuza, insana saygı olsa bu kişiye bu dünyayı zaten dar ederdik.

oh iyi olmuş, çok güzel olmuş diyelim... kusturmali kütahyalı rasimi

adana'nın tehlikeli mahallelerinden biri olan hürriyet mahallesi'nde geçen, yasadışı yollarla yasadışı bir mücadeleyi konu alan, amatör dizi hayatına youtube ile başlayıp 2 sezon sonunda milyonlarca izlenmeye karşı blutv'ye geçiş yapan bir adana dizisi.

şu an üçüncü sezon ikinci bölüm bitti üçüncü bölüm fragmanı yayınlandı amüniym

reza beyin itirafları piyasayı nasıl korkutuyorsa halk bankası'nın hisse senetleri 15 lerden 9 lara kadar geriledi. böyle düşüşler büyük bankalarda kolay karşılaşılmaz. ve bu al sana duman al sana ateşin göstergesidir.

tribünde kavga esnasında ayırmak için sarf edilen çabalar yetmiyorsa hızlıca bu besteyi girersiniz. %90 başarı oranı var. bir an kavgayı çıkartanlar / ayıranlar darbuka sesi duymuş çingene gibi kalıyorlar.

bir diğer versiyonu 'hiçbir şeyeee değişilmeeez'dir...

sakatlığı sebebiyle 17 kasım 2017 beşiktaş aksihar belediyespor maçında forma giyemeyecek,miş.

sezon başında "çok çalışıp 3-4 ay içerisinde barcelona'daki formamız kazanırım" dedi. barcelona teknik direktörü ise bu sezon genç takım oyuncularına dahi şans vermesine rağmen arda turan'ı hiçbir maçta düşünmedi.
şişirilmiş bir balon olduğunu yavaş yavaş herkes anlıyor. şimdi medya gücüyle kendini galatasaray'a yamamaya çalışıyor. galatasaray taraftarını ikiye bölmüş durumda. hatta fenerbahçe'ye gitsin diye gsliler dahi var.

umarım türk futbolunda hala adama saygı dönemi devam ediyordur ve bu arkadaşımız hakettiği yeri yani, en fazla televizyon yorumcusu olarak spor hayatına devam ederek görür.

kendi sahanda, ligin ortalama iyi bir takımına karş, boğucu bir oyunla oynayıp net bir skor elde etmemiz gerekiyor. Akhisar kötü takım değil ancak sen, ligin henüz başında o kadar kötü puanlar kaybettin ki, şu maçla birlikte artık iyi kötü ayırt etmeden özellikle iç sahada puan kaybına ihtimal dahi vermeden, bu sezonun ilk yarısının kalan tüm maçlarını kazanman gerekiyor.

20:00 da başlıyor. 21.45 te görüşürüz.umarım moralli bir şekilde rakip takımların maçlarını bu haftasonu takip ediyor oluruz.

her müşteriden bi lira kazansan...

atilla türker sormuş;

"Dünkü haberimizi hatırlıyorsunuz değil mi? Müthiş ses getirdi. Gündem yarattı. En çok okunan haberlerin başında yer aldı.

Haberin özeti şuydu: Ülkemizde 2. lig takımlarında bile yıllarca yedek kalan Erol Erdal Alkan, bazı kişilerin isteği üzerine Lucescu tarafından A Milli Takım’a çağrıldı.

Üstelik bu oyuncu halen Hollanda 2. Ligi’nde kümede kalma mücadelesi veren Dordrech’te ayda 5 bin liraya top koşturuyordu. Bir futbolcu olarak bugüne kadar kayda değer hiçbir başarısı yoktu.

Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş, futbolcunun menajerlerini öğrenmektir.

Peki, Erol’un menajerleri kimler? Belgelere dayanarak bir kez daha yazıyorum: Metin Korkmaz ve Özkan Doğan.

Bu 2 isim hakkında bilgi vermeme gerek yok. Çok tanınırlar. Ülkemizdeki çok sayıda takımda icraatları var.

Mevzu normal seyretseydi ne olacaktı? Tahminimi söylüyorum. Erol, herhangi bir Süper Lig takımına yüklü miktar karşılığında pazarlanacaktı. Yıllık en az 600-700 bin Euro’dan kapı açılacaktı. 3-4 yıllık sözleşme yapılacaktı. İmza parası, menajerlik ücreti, fesih bedeli, şu, bu derken, tahmini 3-4 milyon Euro tutarında bir paket olacaktı.

Erol’un yanı sıra bu işte aracılık yapan bazı kişiler de ufak bir servete kavuşacaktı.

Hemen belirteyim. Şu ana kadar bu konuyla ilgili Futbol Federasyonu’ndan bir açıklama yok. Ortalık yangın yerine döndü ama federasyon sessiz kalıyor.

İnsanın üzüntüsünü artıran husus, bu operasyonun A Milli Takım bünyesinde yapılmasıdır. Kulüplerde sürekli görüyoruz ama iş artık A Milli Takım’a kadar sirayet etti, ne yazık ki.

Direkt soruyorum: Erol’un ismini, Mircea Lucescu’ya kim önerdi? Perde arkasında kimler var?

Menajerler bu derece güçlü mü? Menajerlerle Lucescu arasında köprü vazifesi yapan bazı kişiler mi bulunuyor?

Dikkatinizi çekerim, Lucescu, “Bazı futbolcuları ilk kez bu kampta gördüm” dedi.

Evet... Kimse kimseyi kandırmasın... Ve de kimse kimseyi saf yerine koymasın. Gerçekler ortaya çıksın.

Futbolcu seçimi teknik bir iş elbet... Lucescu’ya Erol’un adını federasyonda bulunan bazı antrenörler mi önerdi acaba? Yok, teknik adamlardan biri değil de... Bir yönetici mi? Bir görevli mi? Üst düzey bir isim mi?

Açıklansın... Fail ortaya çıksın.

Öyle, “Oldu, bitti... Denedik gitti” diyerek üstü kapatılacak bir olay değil bu.

Lucescu söylemelidir. Ve hatta... Futbol Federasyonu bir soruşturma başlatmalıdır.

İnanın 2 dakikada çözülür bu iş... Yeter ki istensin.

Belki de ortada bir saadet zinciri var! Çorap söküğü gibi gelir.

Evet... Suçlular ortaya çıksın!"