beşiktaş çarşı grubunun son dönemlerde ilk ve tek kendisi için daha doğrusu kendisinden önce şerefli tarihimiz ve hakkımızla elde ettiğimiz onurlu mazimizi yaşatmak için dile getirdikleri eylem. nedir bu eylemin konusu diyecek olursanız forzabesiktas.com da sn. cihat akbulut çok güzel özetlemiş.
forzabesiktas
nedenine niçinine girmiyorum; kısa ve net:
* mabedimizin adının şEREF BEY
* kapalı tribünümüzün adının MEHMET ışıKLAR tribünü olmasını istiyorum.
* stattaki kapı girişlerine DEğERLERiMiZin adının verilmesini istiyorum.
kapalı alt g girişi olmasın, HAKKı YETEN girişi olsun mesela;
numaralı b c girişi olmasın, AHMET FETGERi girişi olsun,
Yusuf Tunaoğlu girişi olsun, Cenk Koray, şan öktem, Vedat Okyar, Fuat Balkan girişi olsun.
* yanında bir büyüğüyle stada gelen bir genç kartal, stat girişinde ismini gördüğü Ahmet Fetgeri için, Hakkı Yeten
için, büyüğüne 'Hakkı Yeten kim, baba/abi?' diye sorsun.
tarihimizi, değerlerimizi o yaşta öğrenmeye başlasın;
fena mı olur?
sanırım bir beş yıl oldu bu mücadeleye başlayalı..
beş yıldır sayfalarca yazdık çizdik, istedik olmadı; ama yılmak yok.
istemeye devam ediyoruz.
bu kez bu taleplerimizi imzalarımızla somutlaştırıyoruz..
yapmamız gereken şudur:
gerek istanbul gerek diğer illerdeki kartallar da toplayabildikleri
kadar imza toplayacaklar.
mahallesindeki, okulundaki, ailesindeki forzaya üye olmayan
Beşiktaşlılardan da imzalar alınacak.
zor değil, birkaç a4 kağıdına ihtiyaç var; biraz da emeğe tabi...
bu imzaların bir nüshası başkana, diğer nüshası da divan kurulu
başkanına verilecek.
ve denilecek ki 'buyrun size 40 bin imza. yetmezse bi 40 bin daha toplarız, 140 bin de toplarız.
yeter ki bu sesi duyun, gereğini yapın.'
bu kampanya istenilen sonuca ulaşır mı bilinmez; ama arkadaşlar en azından yıllar sonra KEşKE dememek için
bu işin peşini bırakmamalıyız.
bir zaman sonra, 'ah kafam ah... keşke bir şeyler yapabilseydim.' dememek için,
ya da
'ben yapabileceğimi yaptım, gücüm bu kadarına yetebildi, vicdanen rahatım' diyebilmek için...
bakalım kaç kişiyiz...
forzabesiktas
yazacak birşeyim yok diyen kullanıcının sadece okuyup öğrenebileceği kullanıcı sınıfı. bir süre sonra sessiz kalmaya tahammül edemeyip bende yazacağın ulan çekeceği kesindir.
avrupa nın en ucuz konaklama avantajına sahip olan ülkemizin gelen müşterileri otel dışarısına çıkartmadan tüm yeme içme etkinlik ve aktivitelerini kendi içerisinde halledebilme çabası.
bir gün 24 saat içerisinde ölüm veya benzeri bir duyuru gereksinimi yoksa minimum 5 ( beş ) defa ezanın aniden başlaması ile oturduğunuz yerden zıplamanıza sebebiyet verecek durum.
kimi hocalar başlamadan önce iki kere mikrofona üflüyerek başlıyor sıkı tutunun giriyorum gibisinden. yada bir hafız 4 defa bagetleri tak tak tak tak diyip girsinler hayır yani bizde ayık olalım istiyorum yoksa ezana laf ettiğim yok.
kimi hocalar başlamadan önce iki kere mikrofona üflüyerek başlıyor sıkı tutunun giriyorum gibisinden. yada bir hafız 4 defa bagetleri tak tak tak tak diyip girsinler hayır yani bizde ayık olalım istiyorum yoksa ezana laf ettiğim yok.
kapalıya bilet bulamayan veya maddi gücü yetmediği için bilet alamayan genellikle çocuk yaş veya genç nüfusun maçı tribünün en ateşli yerinde izleyebilmek için giriştikleri uğraş.
maç başlamasına genellikle 1 saat kala güvenlik görevlilerinin boş anı kollanır, anlık dalgınlıklarından istifade edebileceğine inandığın anda o yüksek ve aşılması zor olan korkulukların en müsait anına saatte 30 km hızla koşulur tarzan edalarında korkuluklar aşılmaya çalışılır, herşey bu kadar basit değildir bi tabi uyanan güvenlik elemanları tırmanan taraftarı ayak paçalarından yakalayabilmek için micheal jordan kıvamında zıplamalara başlar paça yakalanırsa kötüdür zirveden bulunduğun yere inmek zorunda kalabilirsin dayanıklaysan ve inanmışsan kendine hiç bir geri çekim kuvveti seni oradan alamaz ve amaca ulaşırsın.
genellikle istiklal marşına denk getirmek sonuç verici bir zaman dilimi olarak görülmekte olduğu atlayıcılar tarafından düşünülmektedir.
maç başlamasına genellikle 1 saat kala güvenlik görevlilerinin boş anı kollanır, anlık dalgınlıklarından istifade edebileceğine inandığın anda o yüksek ve aşılması zor olan korkulukların en müsait anına saatte 30 km hızla koşulur tarzan edalarında korkuluklar aşılmaya çalışılır, herşey bu kadar basit değildir bi tabi uyanan güvenlik elemanları tırmanan taraftarı ayak paçalarından yakalayabilmek için micheal jordan kıvamında zıplamalara başlar paça yakalanırsa kötüdür zirveden bulunduğun yere inmek zorunda kalabilirsin dayanıklaysan ve inanmışsan kendine hiç bir geri çekim kuvveti seni oradan alamaz ve amaca ulaşırsın.
genellikle istiklal marşına denk getirmek sonuç verici bir zaman dilimi olarak görülmekte olduğu atlayıcılar tarafından düşünülmektedir.
güne güzel başlama sebebi, pazartesi sendromu diye bilinen haftanın ilk gününün önemsizleştiği yolun en gidilesi güzergahı. dolmabahçe de açarsın arabanın tüm camlarını sonuna kadar, boğazdan gelen esinti, yıllanmış kavakların gölgesi eşliğinde mabede kadar gelirsin kapalı tribünün önünden taksim istikametine doğru ilerlemeye devam ederken beleştepe den şöyle bir kapalı tribünü izlersin yüzünde anlamsız bir tebessüm dilde akla ilk gelen beste eşliğinde yolculuk maratonu biter, işe başlarsın tüm büyü bozulur zira döngü bir sonra ki günün sabahına kadar devam eder.
2007 yılından bu yana barcelona'da forma giyen 1977 doğumlu fransız forvet. ancak kendisi gerçek bir arsenal efsanesidir.
eski komutan.
doğu bölgelerinde bir dönem görev yapmış ve tsk nın içerisinde o dönemlerde en çok sevilen ve güvenilen gözü pek komutanı. kendisine ait bir unutulanlar dışında başka birşey yok adlı kitabı vardır ki beyin yakar. son dönemlerde pkk nın silahlı kanadını 20.000 özel eğitilmiş asker ile bitirebileceğini ileri sürmüş güçlü, gözü pek, boşa sallamayan kişi.
doğu bölgelerinde bir dönem görev yapmış ve tsk nın içerisinde o dönemlerde en çok sevilen ve güvenilen gözü pek komutanı. kendisine ait bir unutulanlar dışında başka birşey yok adlı kitabı vardır ki beyin yakar. son dönemlerde pkk nın silahlı kanadını 20.000 özel eğitilmiş asker ile bitirebileceğini ileri sürmüş güçlü, gözü pek, boşa sallamayan kişi.
kapitalizmin ve amerikan emperyalizminin simgesi. belirli dönemlerde tüm gelirlerini veya karlarının büyük bir bölümünü israil ordusuna bağışlayan - dünyanın en çok tüketilen alkolsüz içecek markası.
üretimine başldığı günden bu güne dek tadıyla ve içim keyfiyle hiç oynanmamış phillip morris üretimi ile piyasa sürülen pahalı sigara.
zift: 10 mg
nikotin : 0,8 mg
karbonmonoksit : 10 mg
dereceleri göz doldurandır.
zift: 10 mg
nikotin : 0,8 mg
karbonmonoksit : 10 mg
dereceleri göz doldurandır.
sözlüğe 2.nesil rütbesiyle katılan yazar.
seni (b: ()hayatımda ilk defa sevmek filini tüm doğru kurulmuş cümlelerimin en başına yerleştirdim.
cümleler devrilse de ben bu halimi çok sevdim.
kendimi sevdiğimden daha çok sevdim sevgili.
gel desin geleyim geldikten sonra, hiç gitme desin! ömrümce ömrü olayım istedim.
yapamadım.
insanın değer vermediği her canlıya kendisini ifade edebilmesinin çok kolay olduğunu öğrendim.
iki kişi için bir şeyler istemenin ne denli zor olduğunu bildim..
gidişini sessizce izliyorum artık.
avuçlarımdan kayıp gidişini üşüyerek izliyorum haziranlarımda.
söküp atasım geliyor içimden kendimi, yanımda olmasan bile sen yinede bir tek sen kal istiyorum.
bende bana ait hiç bir şey kalmasın.
benliğim, bedenim, ruhum, arzularım, yaşama bağlılığım her şeyim senden ibaret olsun istiyorum.
sensizken bile.
bensiz yaşayabilir misin diye sorduğunda, nefes alamadığımı hissettim.
yaşayamam diyemedim.
onlar yaşıyor işte bak diye yüzüme bakarken.
ben ölüyorum çığlıklarımı hiçbirinin yüzüne atamadım.
öldüm sevgili.
içim sıkıla sıkıla, istemeye istemeye öldüm.
sende hiç suç aramıyorum, kendimde de aramıyorum öldüğümden beri.
herhangi bir hastanede herhangi bir aşık gibi sıradan hissediyorum kendimi.
ayakta değilmişim senin yanına gelirken, ellerini tutabileceğimi her hissettiğimde meğer narkozdaymışım.
şimdi sen gittin.
narkozu vermeyi kestiler.
uyan ve acı çekerek öl diyorlar.
biz göreceğiz ama sana belli etmeyeceğiz öldüğünü diyorlar.
canım acıyor.
acısın!
sen yapıyorsun ya bırak canımda acısın. yeter ki tanrı çıkartmasın seni benim
aklımdan.
senden başkasına sevgilim demesin bu sana atan yürek.
kimse sarılmasın boynuma sen gibi.
senin gibi hiç kimsem olmasın.
sen ol. uzakta olsan, sen
hep
– ol.
ne oldu diyorlar?
olan olmayan her şeyim sen olduğunu sanki bilmiyorlar.
kısacası onlar seni bana ne oldu diye soruyorlar.
kötü diyemem ki seni soranlara, iyi diyorum, iyiyim diyorum.
kötüyüm dersem neden oldu diye soracaklar.
bizim bulamadığımız cevapları onlar arayacaklar.
kim ki onlar?
uzağındayım artık her sevdanın.
gidişini izliyorum.(b: ))
seviyorum.
cümleler devrilse de ben bu halimi çok sevdim.
kendimi sevdiğimden daha çok sevdim sevgili.
gel desin geleyim geldikten sonra, hiç gitme desin! ömrümce ömrü olayım istedim.
yapamadım.
insanın değer vermediği her canlıya kendisini ifade edebilmesinin çok kolay olduğunu öğrendim.
iki kişi için bir şeyler istemenin ne denli zor olduğunu bildim..
gidişini sessizce izliyorum artık.
avuçlarımdan kayıp gidişini üşüyerek izliyorum haziranlarımda.
söküp atasım geliyor içimden kendimi, yanımda olmasan bile sen yinede bir tek sen kal istiyorum.
bende bana ait hiç bir şey kalmasın.
benliğim, bedenim, ruhum, arzularım, yaşama bağlılığım her şeyim senden ibaret olsun istiyorum.
sensizken bile.
bensiz yaşayabilir misin diye sorduğunda, nefes alamadığımı hissettim.
yaşayamam diyemedim.
onlar yaşıyor işte bak diye yüzüme bakarken.
ben ölüyorum çığlıklarımı hiçbirinin yüzüne atamadım.
öldüm sevgili.
içim sıkıla sıkıla, istemeye istemeye öldüm.
sende hiç suç aramıyorum, kendimde de aramıyorum öldüğümden beri.
herhangi bir hastanede herhangi bir aşık gibi sıradan hissediyorum kendimi.
ayakta değilmişim senin yanına gelirken, ellerini tutabileceğimi her hissettiğimde meğer narkozdaymışım.
şimdi sen gittin.
narkozu vermeyi kestiler.
uyan ve acı çekerek öl diyorlar.
biz göreceğiz ama sana belli etmeyeceğiz öldüğünü diyorlar.
canım acıyor.
acısın!
sen yapıyorsun ya bırak canımda acısın. yeter ki tanrı çıkartmasın seni benim
aklımdan.
senden başkasına sevgilim demesin bu sana atan yürek.
kimse sarılmasın boynuma sen gibi.
senin gibi hiç kimsem olmasın.
sen ol. uzakta olsan, sen
hep
– ol.
ne oldu diyorlar?
olan olmayan her şeyim sen olduğunu sanki bilmiyorlar.
kısacası onlar seni bana ne oldu diye soruyorlar.
kötü diyemem ki seni soranlara, iyi diyorum, iyiyim diyorum.
kötüyüm dersem neden oldu diye soracaklar.
bizim bulamadığımız cevapları onlar arayacaklar.
kim ki onlar?
uzağındayım artık her sevdanın.
gidişini izliyorum.(b: ))
seviyorum.
yeni yazar. siyah beyaz tadında giriler bekleniyormuş kendisinden.
- biz öyle duyduk.
- biz öyle duyduk.
dünyaca ünlü kop tribünlerine sahip olan futbol takımı.
laf taşıyan, bir kişinin sırrını diğer bir kişiyle paylaşan.
esprinin yanlış yazılışı.
titreşim yaratan araç. betonun sıkıştırılmasını sağlayan kalıpta ki tüm hava boşluklarını yok ederek kalıbın tam oturması için kullanılan inşaat makinası.
beşiktaş'ımızın kurulduğu yer.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?