confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123739

20 temmuz 2015 suruç katliamı

newcastle
hayatını kaybeden gençlerden hatice ezgi sadet için yazılmış olan yazıdan:

-- alıntı --

Üşürdü, hep çok üşürdü ve “ne zaman ince giyinse hava soğuk olur”du… Soğuk başını ağrıtırdı, sinüziti vardı. Yine de kışın en kara günlerinde bile şehrin öbür ucundaki Olimpiyat Stadı’na giderdi; üşüyerek ama tereddüt etmeyerek... Beşiktaşlıydı çünkü. Beşiktaş’ı ve onun direngen yanını seviyordu. ‘Locası’ yoktu tribünde. Kış günü İkitelli’ye, Olimpiyat Stadı’nın zemherisine açık tribün biletiyle gidiyordu. Beşiktaş’ı seviyordu…

-- alıntı --

20 temmuz 2015 suruç katliamı

newcastle
gerçekleştiği tarih itibarıyla tüm ülkeyi dehşete düşürmüş hadise. ramazan bitti, bayram namazlarında şeriat çağrıları yapıldı;

http://www.diken.com.tr/isid-istanbulda-toplu-bayram-namazi-kildirip-turkiyeyi-tehdit-etti-aklinizi-basiniza-alin/

ve daha bayramdan çıktığımız gün bu saldırı gerçekleşti. bela okusan, lanetlesen ne olacak; son belirlemelere göre ölü sayısı 32'yi buldu.

marc overmars

newcastle
herhangi bir yönüyle tartışmaya açık olmayan bir sol açıktır.

sakatlığı nedeniyle maalesef çok erken bıraktı futbolu. zirvede bırakmak, tam olarak böyle bir şey diye düşünürken bıraktıktan 4 sene sonra go ahead eagles'ta bir sezon daha futbol oynadı ve artık olamayacağını gördü. ancak futbol hayatına dair de içinde ukde kalmamış oldu böylece.

the last of us

newcastle
baya patlamış mısır eşliğinde oynadık evde eşimle beraber. yani oynayan da büyük keyif alıyor, yanında izleyen de.

bunun haricinde müthiş bir soundtrack altyapısına sahiptir. istenen duyguyu, çok basit olan menü açılış müziğiyle bu kadar doğru yansıtan başka bir oyun görmedim. hatta eşim bir gün açılış menüsünü hızlı geçmemi istedi. ben çok beğendiğim için "niye?" diye sorduğumda müziğini tuhaf bir şekilde rahatsız edici bulduğunu, ne zaman bu melodiyi duysa kendisini büyük bir hüzün ve ümitsizlik içinde hissettiğini söyledi.

dur hatta bu kadar bahsetmişken şimdi link vermemek olmaz [ybkz]swh[/ybkz];

https://youtu.be/gcnLYrxLlhU

abdul-basit adam

newcastle
giresunspor'un güney afrika ligi'nden transfer ettiği, felsefi bir isme sahip ganalı futbolcu.

yani gördüm de bu kadar tesadüf bir ismi olan futbolcu görmedim. adamın türkiye'ye gelirken beklentileri düşürmek için başka herhangi bir şey demesine gerek kalmamış resmen.

velhasıl, ismiyle müsemma bir arkadaşmış gerçekten; hoşgelmiş.

beşiktaş'ın başının beladan kurtulmaması

newcastle
beşiktaş taraftarının resmi bakış açısını özetleyen durum. ben şahsen bazı cümleleri kurmamaya karar verdim artık. aslında daha büyük resme baktığımızda sahip olduğumuz ve bu tür durumlarda hortlayan arabesk bakış açısını reddediyorum. evet, özellikle son 6-7 senede çok fazla talihsizlik yaşadık. sakatlıklardan, icra dosyalarına geniş bir yelpazede başımıza gelmeyen kalmadı. ulan en basitinden kaç takımın taraftarı darbe teşebbüsünden yargılanır ki? ama yine de bunu kara bir yazgı olarak kabul etmek ne kadar doğru?

hani hep bir şeylerin değişmesi gerektiğinden bahsediyoruz ya, değişmesi gereken belki de hissiyatımız ve perspektifimizdir. mesela sakatlıkların zemine bağlı olduğunu düşündük. antrenman tesislerimizde zemin iyileştirmeleri yapıldı. teknik direktörler ve buna mukabil idman programları ile teknik ekipler yıllar içinde hep değişti. kulüp doktoruna edilmedik laf kalmadı[ybkz]swh[/ybkz], o da gönderildi. son olarak yine benzer bir sakatlık, bırak nevzat demir tesislerini, başka bir ülkedeyken yeni bir hoca ve yeni bir doktorumuz olmasına rağmen yeniden karşımıza çıktı.

her ne yaşanmış olursa olsun beşiktaş'ın "acıların takımı" kimliğini reddediyorum kardeşim. beşiktaş, müthiş bir potansiyeli olan gürül gürül bir camiadır içerisinde barındırdığı ve yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen. o nedenle kişisel olarak inandığım şey, işin bu tarafına odaklanıp başımıza gelen her şeyin ama her şeyin doğal bir sebebi, bir süreci ve açıklanabilir bir evveliyatı olduğu fikrini hakim kılmaktır. öbür türlü her musibette "vah zaten hep bizi bulur" psikolojisinin sonu yok dostlar, böyle yaşanmaz.

özetle, bugüne kadar bakış açımız dışında değişmeyen tek şey süreyya soner oldu. şimdi acaba bu musibetlerin son bulması için süreyya abi'yi mi değiştirsek?

tolgay arslan

newcastle
sakatlığı birçok açıdan kahreden futbolcumuz. asıl patlayacağı sezon öncesi takım için bu kadar önem arz ederken başına bir bağ sakatlığı gelmiş olması, nereden baksan mutsuzluk kaynağı.

şimdi veli kavlak ile birlikte kendisinin de sakatlığı, bütün planları bozmuştur diye tahmin ediyorum. bir orta saha transferi şart oldu artık. o bir yana, bu sakatlık diğer transfer görüşmelerinin de kaderini direkt olarak etkileyecek. o bakımdan esasında hayırlı bir tarafı da var; beşiktaş devasa bütçelerle büyük bir yıldız getirmemeliydi zaten, şimdi getiremeyecek de. hatta belki herkesin kalitesi üzerinde hemfikir olduğu fernando belluschi'nin yolu bu sayede beşiktaş ile kesişir belki, kim bilir...
39 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol