(bkz: ağrı kesici)
kelime olarak eşitlemek, aynı seviyeye getirmek anlamında olup günlük kullanımda mevcut bir rekorun tekrar edilmesi anlamına gelir. yani türkiye basketbol ligi tarihinde bir oyuncu bir maçta en fazla 50 sayı atmışsa ve siz de 50 sayı atarsanız rekoru "egale etmiş" olursunuz. bir tane daha atarsanız o rekoru kırmış olursunuz.
kullanımında en çok hata yapılan kavramlardan biridir. zira ekarte etmek fiiliyle çok karıştırılır.
"cimbom, beşiktaş ı egale ederek şampiyon oldu" yanlış bir kullanımdır.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
"beşiktaş, cimbom u ekarte ederek şampiyon oldu" doğru bir kullanımdır.
"benim dayımın ekartesi var" iğrenç bir kullanımdır.
kullanımında en çok hata yapılan kavramlardan biridir. zira ekarte etmek fiiliyle çok karıştırılır.
"cimbom, beşiktaş ı egale ederek şampiyon oldu" yanlış bir kullanımdır.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
"beşiktaş, cimbom u ekarte ederek şampiyon oldu" doğru bir kullanımdır.
"benim dayımın ekartesi var" iğrenç bir kullanımdır.
sünnettir.[ybkz]swh[/ybkz]
her zaman teknik aksaklıklar sonucu gerçekleşmemektedir.
çalışmak zorunda olmak iyi bir sebep mesela.[ybkz]swh[/ybkz]
çalışmak zorunda olmak iyi bir sebep mesela.[ybkz]swh[/ybkz]
ayfon bilekböry vb markaların çıkardığı, çıkarıyor olduğu ve muhtemelen çıkarmaya devam edeceği, kullanıcısına birçok işi tek aletle yapma fırsatı sunan[ybkz]swh[/ybkz] ve son 5 senedir işlerin seyrini bir hayli değiştirmiş olan yeni nesil telefonlara verilen genel ad.
fikir olarak acaip basit, basit olduğu kadar bağımlılık seviyesi yüksek bir akıllı telefon oyunu.
temelde, bildiğimiz ve hep karşılaştığımız logoların deforme edilmiş hallerinin hangi markaya ait olduğunu bulmaya çalışıyorsun. ama böyle bir adanmışlık olamaz. bu kadar abansam okulu 4 senede dereceyle bitirebilirdim diye düşünüyorum. google bey sağolsun, yardımlarını hiç esirgemedi şu ana kadar.
ayrıca şunu da belirtelim, logoları bildikçe yeni bölümler açılıyor ve oyunun amerikan oyunu olması nedeniyle hayatınızda duymadığınız, görmediğiniz markaları ve logoları ararken buluyorsunuz kendinizi.
temelde, bildiğimiz ve hep karşılaştığımız logoların deforme edilmiş hallerinin hangi markaya ait olduğunu bulmaya çalışıyorsun. ama böyle bir adanmışlık olamaz. bu kadar abansam okulu 4 senede dereceyle bitirebilirdim diye düşünüyorum. google bey sağolsun, yardımlarını hiç esirgemedi şu ana kadar.
ayrıca şunu da belirtelim, logoları bildikçe yeni bölümler açılıyor ve oyunun amerikan oyunu olması nedeniyle hayatınızda duymadığınız, görmediğiniz markaları ve logoları ararken buluyorsunuz kendinizi.
takım tutmaktan fazlasıdır bir kere.
oğlum olsa çok dayak atacağım karikatürden çocuk. ama komşunun oğlu olsa keyfime diyecek olmazdı sanırım. devamlı getirirdim bunu bilgisayar falan oynatırdım. "dövüşlü oyuuuun" derdi, açtığım oyunu beğenmeyip "bok gibi oyunmuş, ben içerde çay işcem" derdi falan...
böyle hikayeler falan anlattırır, sorular sordururdum. verdiğim cevapları beğenmeyip;
"bilemedin sıfır puan. ben bildiğim için yüz puan bana. en birinci benmişim."
derdi bana.[ybkz]swh[/ybkz]
böyle hikayeler falan anlattırır, sorular sordururdum. verdiğim cevapları beğenmeyip;
"bilemedin sıfır puan. ben bildiğim için yüz puan bana. en birinci benmişim."
derdi bana.[ybkz]swh[/ybkz]
fırat ın devamlı surette kendisine layık gördüğü birincilik ödülü.
fırat a göre tel dünyanın en değerli materyallerinden biridir. çünkü "bununla bişey yapılır ki.."
fırat a göre tel dünyanın en değerli materyallerinden biridir. çünkü "bununla bişey yapılır ki.."
(bkz: birincilik teli)
duygularını saklamayan adamlardan zarar gelmez. bu abimi de sırf bu yüzden çok severim. bence yaptığı şov değil, kendini zaptedememesidir.
teknik olarak bir faciadır, orası ayrı. tüm oyun planını yardımlaşma ve gaz üzerine kurar mı bir insan? kuruyor işte...
beşiktaş mı? yapmayın komşular.
teknik olarak bir faciadır, orası ayrı. tüm oyun planını yardımlaşma ve gaz üzerine kurar mı bir insan? kuruyor işte...
beşiktaş mı? yapmayın komşular.
her yiğidin harcı olmayan bir konudur. "naber lan keranacı?" iyi bir başlangıç değildir mesela, sadece bunu biliyorum. bir de erkeklerin hemen taşhaklarını kokluyorlar. of, o gerilimi anlatamam. tek bir hamleye bakar, tek ufak hamle... sonrası topsuz alanda koştur dur.[ybkz]swh[/ybkz]
o ilk selamlaşmayı atlattıktan sonrası kolaydır gerçi. birkaç arkadaşımda var, çok iyi anlaştığımızı söyleyebilirim. ama o hareketlilik ve hızlı hızlı nefes alışverişleri yok mu, aklımı çıldıracak gibi oluyorum.
o ilk selamlaşmayı atlattıktan sonrası kolaydır gerçi. birkaç arkadaşımda var, çok iyi anlaştığımızı söyleyebilirim. ama o hareketlilik ve hızlı hızlı nefes alışverişleri yok mu, aklımı çıldıracak gibi oluyorum.
görünüşe göre sütü seven kamyoncular[ybkz]swh[/ybkz] ın yeni icadı.
"... ayça abla merhaba,
biz esenyurt tan 4 çılgın (mehmet, seyfi, erdoğan, iso). ferdi tayfur dan emmoğlu nu bizim için çalar mısın?"
meyanındaki faks iletilerinin gönderildiği zamanlara tekabül eder. tayyip, henüz istanbul büyükşehir belediyesi başkanı dır.
biz esenyurt tan 4 çılgın (mehmet, seyfi, erdoğan, iso). ferdi tayfur dan emmoğlu nu bizim için çalar mısın?"
meyanındaki faks iletilerinin gönderildiği zamanlara tekabül eder. tayyip, henüz istanbul büyükşehir belediyesi başkanı dır.
ne ölüm, ne yalnızlık, ne karanlık, ne kapalı alan, ne yükseklik...
hayatta sadece iki şeyden korkarım; biri sahipsiz köpek, diğeri[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] kara çarşaflı kadın.
köpeğin o an ne hissettiğini, ne yapacağını bilemiyorsun çünkü mimik yok ipnede. dişleri var onun yerine. öyle yaklaşamama gibi bir durum yok yine de, sadece fazla temkinli oluyorum.[ybkz]swh[/ybkz]
o yine neyse; kara çarşaflı kadın, yanımdan geçerken nabzıma, ter bezlerime ve reflekslerime hakim olamadığım bir olgu benim için. her duyana tuhaf geliyor, hala ben de herhangi bir açıklama bulabilmiş değilim. bunu zaten istanbul a geldiğimde fark ettim.[ybkz]swh[/ybkz] daha önce yaşadığım şehirlerde hiç yokmuş bunlardan demek ki, fark etmemişim o yüzden.
yaklaştıkça nefes alışverişim değişiyor aga. orayı terk etme isteği uyanıyor resmen içimde.
neyse bu konuyu kapatabilir miyiz sözlük?[ybkz]swh[/ybkz]
hayatta sadece iki şeyden korkarım; biri sahipsiz köpek, diğeri[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] kara çarşaflı kadın.
köpeğin o an ne hissettiğini, ne yapacağını bilemiyorsun çünkü mimik yok ipnede. dişleri var onun yerine. öyle yaklaşamama gibi bir durum yok yine de, sadece fazla temkinli oluyorum.[ybkz]swh[/ybkz]
o yine neyse; kara çarşaflı kadın, yanımdan geçerken nabzıma, ter bezlerime ve reflekslerime hakim olamadığım bir olgu benim için. her duyana tuhaf geliyor, hala ben de herhangi bir açıklama bulabilmiş değilim. bunu zaten istanbul a geldiğimde fark ettim.[ybkz]swh[/ybkz] daha önce yaşadığım şehirlerde hiç yokmuş bunlardan demek ki, fark etmemişim o yüzden.
yaklaştıkça nefes alışverişim değişiyor aga. orayı terk etme isteği uyanıyor resmen içimde.
neyse bu konuyu kapatabilir miyiz sözlük?[ybkz]swh[/ybkz]
bir ay öncesine dönüp baktığımda rabbim bana nasıl sıkıntılar vermişsin de böyle bir şey yapmışım dediğim başlık.[ybkz]swh[/ybkz]
devâdır.
hele ki iş çıkışı olması, kızgın kumlar/serin sular denklemini çağrıştırmaktadır.
hele ki iş çıkışı olması, kızgın kumlar/serin sular denklemini çağrıştırmaktadır.
en güzeli beko dur. hatta zaman içinde bence formanın bir parçası haline gelmiştir.
(bkz: 127 hours)
kendisine neden toplanıldığını soran polis memuruna, "4.lüğümüzü kutluyoruz" cevabını veren beşiktaşlı nın en tabii hakkını ifade eden durum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?