gerek üstün frikik ve penaltı becerisi, gerek kocaman bulldog dövmesi, gerek her maçtan önce kale içine koyduğu uğurlu madalyonu, gerek liderlik vasıfları ve gerekse bira göbeğiyle tamamen kendine has bir tarzı olan 1965 doğumlu paraguaylı emekli kaleci.
kaleye hiç yakışmazdı aslında. sanki aslında oyuncuymuş da bir süreliğine kaleye geçmiş gibi bir izlenim verirdi. çok severdim la, öyle böyle değil. odamda nereden geldiğini hatırlamadığım kocaman bir chilavert posteri vardı mesela, öyle sevmek...
çok da bela bir herifti yalnız. zaten tip tam bir at hırsızı, bir de bu fiziksel çağrışımlar hal ve hareketlerine yansıdığında çok acayip şeyler çıkabiliyordu ortaya. bir maç sonu artık roberto carlos'un çirkefliklerine katlanamayıp adamın suratına tükürdüğü an, kişisel favorilerimdendir.
tam bir sokak çocuğu.
http://img.fifa.com/mm/photo/tournament/competition/02/55/81/01/2558101_xbig-lnd.jpg
kaleye hiç yakışmazdı aslında. sanki aslında oyuncuymuş da bir süreliğine kaleye geçmiş gibi bir izlenim verirdi. çok severdim la, öyle böyle değil. odamda nereden geldiğini hatırlamadığım kocaman bir chilavert posteri vardı mesela, öyle sevmek...
çok da bela bir herifti yalnız. zaten tip tam bir at hırsızı, bir de bu fiziksel çağrışımlar hal ve hareketlerine yansıdığında çok acayip şeyler çıkabiliyordu ortaya. bir maç sonu artık roberto carlos'un çirkefliklerine katlanamayıp adamın suratına tükürdüğü an, kişisel favorilerimdendir.
tam bir sokak çocuğu.
http://img.fifa.com/mm/photo/tournament/competition/02/55/81/01/2558101_xbig-lnd.jpg
halı sahada sorun olmayandır.
çocukluk idolüm jose luis chilavert olduğundan bizim fakülteden çocuklarla kurduğumuz takımın penaltıcısı bendim. gazozuna değil, baya para ödüllü turnuvalara katıldığımızda da bu durum değişmiyordu. hayır bir de enteresandır, kimse penaltı atmak istemiyordu la takımda.[ybkz]swh[/ybkz]
çocukluk idolüm jose luis chilavert olduğundan bizim fakülteden çocuklarla kurduğumuz takımın penaltıcısı bendim. gazozuna değil, baya para ödüllü turnuvalara katıldığımızda da bu durum değişmiyordu. hayır bir de enteresandır, kimse penaltı atmak istemiyordu la takımda.[ybkz]swh[/ybkz]
bugün[ybkz]swh[/ybkz] sancaktepe belediyespor ile oynadığı hazırlık karşılaşmasını kazanmasına rağmen, bu maçta dahi gol yemeyi başarmış takımdır.[ybkz]swh[/ybkz]
http://www.fanatik.com.tr/suleyman-seba-icin-pankart_3_Detail_33_305458.htm
kartal sözlük v6'nın yeniliklerinden.
ben şahsen "ana hakkaten mi la?" ya da "oha yok artık amk" gibi anlamlarda kullanıyorum ama sanırım "nasıl yani?", "bu neydi şimdi amk?" gibi anlamlarda da kullanılabiliyormuş.
ben şahsen "ana hakkaten mi la?" ya da "oha yok artık amk" gibi anlamlarda kullanıyorum ama sanırım "nasıl yani?", "bu neydi şimdi amk?" gibi anlamlarda da kullanılabiliyormuş.
1987 yılında indiana pacers tarafından draft edilmesinden tam 18 yıl sonra yine aynı forma altında parkelere veda etmiştir. bu 18 sene boyunca indiana forması giyerek kulübün hali hazırda bir efsanesi konumuna gelmiştir, ancak kariyeri boyunca hiç yüzük görmemiştir.
yazmazsam çatlarım, çok çirkef bir oyuncu idi.
ukdeyi veren: champion
yazmazsam çatlarım, çok çirkef bir oyuncu idi.
ukdeyi veren: champion
facebook'ta bir dönem[ybkz]swh[/ybkz] rüzgar gibi esen 1 milyoncu gruplara ayar vermek adına kurulduğunu düşündüğüm facebook grubu.
[ybkz]swh[/ybkz]
[ybkz]swh[/ybkz]
bir dönem için benim pederi örnek olarak verebileceğim beşiktaşlı.
kendisinin söylediğine göre üniversite yıllarında[ybkz]swh[/ybkz] da durum her ne hikmetse şimdikinden pek farklı değilmiş. diyor ki, "nedenini bilmiyorum ama bursa taraftarı hep çok saldırgandı beşiktaş'a karşı. diğer takımlar gelirdi bursa'ya, hiçbir şey yok; beşiktaş geldiğinde çok sorun olurdu."
kendisinin söylediğine göre üniversite yıllarında[ybkz]swh[/ybkz] da durum her ne hikmetse şimdikinden pek farklı değilmiş. diyor ki, "nedenini bilmiyorum ama bursa taraftarı hep çok saldırgandı beşiktaş'a karşı. diğer takımlar gelirdi bursa'ya, hiçbir şey yok; beşiktaş geldiğinde çok sorun olurdu."
(vurgula: ing.) yapım aşamasında, bakımda.
[ybkz]swh[/ybkz]
[ybkz]swh[/ybkz]
belki de doğru sorunun "kimleri desteklemediği" şeklinde olabileceğine inanıyorum. hatta desteklemek değil de, "kimlerin başarısız olmasından mutluluk duyduğu" bile olabilir.
şöyle bir olay var mesela, fikir verebileceğine inandığım;
hasta beşiktaşlı bir tanıdığım uzunca bir süredir ailesi ve kendisi hasta fenerli olan bir kızla birlikte. kız zaman içinde kendi kendine biraz törpüleniyor. öyle ki, kombinesi olan kız artık televizyondan dahi fener maçlarını izlemez oluyor.
kızın annesi amatör olarak resim yapıyor ve bir gün kişisel bir sergi açıyor. serginin ilk günü sonunda herkes gidiyor ve deyim yerindeyse "biz bize" kalınıyor. ekip şöyle; bizim oğlanın hatun, hatunun anne[ybkz]swh[/ybkz], baba, kardeş, anneanne, dede, iki dayısı[ybkz]swh[/ybkz]; bir de kardeşinin kız arkadaşı, en yakın arkadaşı ve bizim oğlan... ortamda anneanne ve dede hariç hasta fenerli olmayan tek bir kişi bile yok. bizimki için tam bir deplasman yani.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
neyse anneanne bir anda kızın kardeşine diyor ki, "oğlum bak ablan da beşiktaşlı oldu sayılır artık ama" şimdi bu biraz durduk yere söylenmiş gibi görünse de aslında gelişi de olduğundan çok da mantıksız bir çıkış değil. bunun üzerine çocuk "o sıkar biraz" gibi biçimsiz bir cevap veriyor. bizim oğlan, çocuğun bu cevabını çocukluğuna veriyor, alaycı bir gülümsemeyle sesini çıkarmamayı tercih ediyor. ardından sanki üstüne vazifeymiş gibi, sanki ömründeki tek problemmiş gibi zıpçıktı küçük dayı, "(vurgula: bizim ailemizden öyle yamuk kız çıkmaz diyor.)"
bizim oğlan, ailesindeki bütün kızların beşiktaşlı olduğunun bilinmesine rağmen yapılan bu çıkış karşısında sadece şu cevabı veriyor:
"başka bir zamanda, başka bir ortamda olsaydık sana vereceğim cevabın şekli çok farklı olurdu." diyor ve "kusura bakmayın" deyip kalkıyor. arkasından kız arkadaşı ve kardeşinin yakın arkadaşı olan çocuk geliyorlar ama bizim oğlan onları geri gönderip yoluna devam ediyor.
bizimkinin canı inanılmaz sıkılıyor bu olaya. kendi kendine çok kızıyor daha sert bir tepki vermediği için ama bir yandan da çok değer verdiği sevgilisini zaten yeterince zor durumda bıraktığını düşünüyor.
şimdi sen kalk da bu adama ülke puanından bahset, "bunların hepsi türk takımı ama" falan de bakalım; nasıl anlatacaksın bu saatten sonra?
şöyle bir olay var mesela, fikir verebileceğine inandığım;
hasta beşiktaşlı bir tanıdığım uzunca bir süredir ailesi ve kendisi hasta fenerli olan bir kızla birlikte. kız zaman içinde kendi kendine biraz törpüleniyor. öyle ki, kombinesi olan kız artık televizyondan dahi fener maçlarını izlemez oluyor.
kızın annesi amatör olarak resim yapıyor ve bir gün kişisel bir sergi açıyor. serginin ilk günü sonunda herkes gidiyor ve deyim yerindeyse "biz bize" kalınıyor. ekip şöyle; bizim oğlanın hatun, hatunun anne[ybkz]swh[/ybkz], baba, kardeş, anneanne, dede, iki dayısı[ybkz]swh[/ybkz]; bir de kardeşinin kız arkadaşı, en yakın arkadaşı ve bizim oğlan... ortamda anneanne ve dede hariç hasta fenerli olmayan tek bir kişi bile yok. bizimki için tam bir deplasman yani.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
neyse anneanne bir anda kızın kardeşine diyor ki, "oğlum bak ablan da beşiktaşlı oldu sayılır artık ama" şimdi bu biraz durduk yere söylenmiş gibi görünse de aslında gelişi de olduğundan çok da mantıksız bir çıkış değil. bunun üzerine çocuk "o sıkar biraz" gibi biçimsiz bir cevap veriyor. bizim oğlan, çocuğun bu cevabını çocukluğuna veriyor, alaycı bir gülümsemeyle sesini çıkarmamayı tercih ediyor. ardından sanki üstüne vazifeymiş gibi, sanki ömründeki tek problemmiş gibi zıpçıktı küçük dayı, "(vurgula: bizim ailemizden öyle yamuk kız çıkmaz diyor.)"
bizim oğlan, ailesindeki bütün kızların beşiktaşlı olduğunun bilinmesine rağmen yapılan bu çıkış karşısında sadece şu cevabı veriyor:
"başka bir zamanda, başka bir ortamda olsaydık sana vereceğim cevabın şekli çok farklı olurdu." diyor ve "kusura bakmayın" deyip kalkıyor. arkasından kız arkadaşı ve kardeşinin yakın arkadaşı olan çocuk geliyorlar ama bizim oğlan onları geri gönderip yoluna devam ediyor.
bizimkinin canı inanılmaz sıkılıyor bu olaya. kendi kendine çok kızıyor daha sert bir tepki vermediği için ama bir yandan da çok değer verdiği sevgilisini zaten yeterince zor durumda bıraktığını düşünüyor.
şimdi sen kalk da bu adama ülke puanından bahset, "bunların hepsi türk takımı ama" falan de bakalım; nasıl anlatacaksın bu saatten sonra?
(bkz: road runner)
tipik türk yöneticilik anlayışıyla parasını istediği için sözleşmesi yenilenmeyecek olan futbolcu.[ybkz]swh[/ybkz] bence "yabancı sayısı" iyi bir kamuflajdan fazlası değil.
adam parasını alacak arkadaşım, bu bir iş ilişkisi. başka topçu olsa idmana çıkmazdı, idmana! belki burada uzlaşmacı tavır tartışma konusu olabilir ama konuyu derinlemesine bilmek lazım buna ilişkin yorum yapabilmek için. belki de hilbert'in uzlaşma anlamında olan bitenden haberi bile yoktur. konulara menajerler dahil olduğunda dezenformasyon üst seviyelere ulaşabiliyor çünkü.
velhasıl roberto ruhu olan bir adamdır, savaşçıdır, profesyoneldir, başı götü oynamaz; kim ne derse desin ortalamanın biraz da olsa üstünde bir oyuncudur. kalmalı, kalmalı, kalmalıdır. ha siz yine alın serdar kurtuluş'u. o da gelsin, sağ bekte iki karakterli adamın forma rekabetini izleyelim taraftar olarak. bilmem yanlış mıyım...
adam parasını alacak arkadaşım, bu bir iş ilişkisi. başka topçu olsa idmana çıkmazdı, idmana! belki burada uzlaşmacı tavır tartışma konusu olabilir ama konuyu derinlemesine bilmek lazım buna ilişkin yorum yapabilmek için. belki de hilbert'in uzlaşma anlamında olan bitenden haberi bile yoktur. konulara menajerler dahil olduğunda dezenformasyon üst seviyelere ulaşabiliyor çünkü.
velhasıl roberto ruhu olan bir adamdır, savaşçıdır, profesyoneldir, başı götü oynamaz; kim ne derse desin ortalamanın biraz da olsa üstünde bir oyuncudur. kalmalı, kalmalı, kalmalıdır. ha siz yine alın serdar kurtuluş'u. o da gelsin, sağ bekte iki karakterli adamın forma rekabetini izleyelim taraftar olarak. bilmem yanlış mıyım...
1949-57 yılları arasında 8 sene boyunca beşiktaş formasıyla tam 231 maça çıkmış beşiktaşlı eski milli futbolcu.
--alıntı--
orta sahanın diğer iki güçlü elemanı eşref özmenç ve ali ihsan karayiğit ile birlikte oluşturduğu 'eşref-ali hasan-nusret' ideal haf hattı, eski-yeni tüm otoritelerin de kabul ettiği gibi, asırlık türk futbol tarihinde terüddütsüz gelmiş geçmiş en etkili 'haf hattı'dır.
--alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
--alıntı--
orta sahanın diğer iki güçlü elemanı eşref özmenç ve ali ihsan karayiğit ile birlikte oluşturduğu 'eşref-ali hasan-nusret' ideal haf hattı, eski-yeni tüm otoritelerin de kabul ettiği gibi, asırlık türk futbol tarihinde terüddütsüz gelmiş geçmiş en etkili 'haf hattı'dır.
--alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
an itibarıyla los angeles clippers forması giyen veteran guard. bence en efsanevi performansını detroit pistons forması altında ortaya koymuştur.
kendisi artık 36 yaşındadır ve kariyerinin bitmesine sanırım artık pek fazla kalmamıştır.
http://articles.latimes.com/2013/mar/28/sports/la-sp-clippers-fyi-20130329
ukteyi veren: champion
kendisi artık 36 yaşındadır ve kariyerinin bitmesine sanırım artık pek fazla kalmamıştır.
http://articles.latimes.com/2013/mar/28/sports/la-sp-clippers-fyi-20130329
ukteyi veren: champion
kulübün yeni tüzüğünün kabul edilmesi halinde biz ezik ve fakir tayfanın[ybkz]swh[/ybkz] anca rüyalarını süsleyebilecek üyelik.
zira basına yansıyan taslağa göre senelik aidat 5000 tl'ye çıkarılıyormuş.
zira basına yansıyan taslağa göre senelik aidat 5000 tl'ye çıkarılıyormuş.
1- zülfü livaneli,
2- yaşar kemal,[ybkz]swh[/ybkz]
3- can dündar
4- yaşar seyman
2- yaşar kemal,[ybkz]swh[/ybkz]
3- can dündar
4- yaşar seyman
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?