confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123799

champion

newcastle
belki de bugün doğumgünü olan yazar.

bugün doğumgünün mü lan?! cevap ver bana, bugün doğumgünün mü?? bak yarın arıycam, eğer doğumgünün değilse sir'e çok pis küfür ve beddua kombosu çakacam.

o değil de doğumgünün mü bugün?[ybkz]swh[/ybkz]

şükran albayrak

newcastle
çok enteresan bir kafaya sahip hanım ablamız.

lig tv3'te (vurgula: 3.05) diye bir program sunuyor şu an ve ismet badem'e dönerek az önce şöyle bir şey dedi:

"yaa ismet abiee... yazmayan kalemi almışım, kalemini verebılır mısıııan?"

sonra o kalemle elini falan çizdi. "ay bakar mısınız, hemen elimi çizdiiiem... inanmıyoruaam..." dedi.

delirmiş sanırım.

bir meslek olarak köprü

newcastle
futbol takımlarının psikolojik ve lojistik ihtiyaçları doğrultusunda teknik yapılanmada devamlı doldurulmaya çalışılan bir pozisyon.

"takımla teknik heyet/takımla yönetim arasında köprü görevi görecek birine ihtiyacımız var."

ulan ne köprüymüş arkadaş. bebek kafası diyorlar ya, bende ondan var. o yüzden aklıma hep iki yakayı birbirine bağlayacak şekilde uçuruma boylu boyunca uzanan ve üstünden bir kafile geçen adamlar geliyor bu köprü meselesini duyunca.

hem ne diyecek bu köprülük yapan adam? "özel bir şirkette köprü olarak görev yapıyorum"??

ibrahim üzülmez

newcastle
beşiktaş'ta yeniden göreve başlaması ihtimali üzerinde durulan eski futbolcumuz.

her şey iyi güzel, deli ibo'nun başımızın üstünde yeri var da kulüpte aynı işi yapan[ybkz]swh[/ybkz] onlarca adam olacak kendisi geldiğinde. tamam belki de zeki önder özen'in "abi"liği reddetmesi üzerine bir abi aranıyor olabilir ama takımın bir "abi"ye bu kadar mı çok ihtiyacı var yani, nedir? binlerce euroluk maaşları olan koca koca adamların bu kadar kırılgan ruh halinde olması sadece bana mı bu kadar acayip geliyor acaba?

mehmet akyüz

newcastle
topçu değildir. bırak beşiktaş'tan gidişi, beşiktaş'a gelmiş olması dahi tam bir skandaldır. 9 şubat 2014 trabzonspor akhisar belediyespor maçı, kendisi adına bir kazadır; zira kendi teknik direktörü hamza hamzaoğlu bile şaşkınlığını gizleyememiştir.

daha abartayım mı?[ybkz]swh[/ybkz]

yok lan abartı değil bak yeminle. böyle düşünen sadece ben değilim. yukarıda referans aldığım maçtan sonra arkadaşım eve geldi ve aramızda şöyle bir diyalog gelişti:

newcastle - olm akhisar trabzon'u 4'ledi. tahmin et, kim hat-trick yaptı.
arkadaş - niasse?[ybkz]swh[/ybkz]
n - yok la, fantastik ol.
a - mehmet akyüz de de kafama sıkayım...

al işte ben daha ne diyeyim...

newcastle

newcastle
genellikle kendi nick altına yazmayan fakat boynunun borcunu ödemek için bu seferlik prensibi dışına çıkan yazardır.

askerde olduğum süre boyunca benden ve ailemden ilgi ve alakasını esirgemeyen tüm dostlarıma ve canım ciğerim kartalsözlük'üme teşekkür ederim; iyi ki varsınız lan.

(bkz: nerde kalmıştık)[ybkz]swh[/ybkz]

eskişehir'deki kedi vahşeti

newcastle
akıl sağlığı yerinde olmayan bir veledin gerçekleştirdiği vahşet. esasında bu konuyla ilgili söylenecek her şey sosyal medyada bir hayli net ve direkt olarak belirtilmiş ama insan bu çocuğun suratına tükürmeden geçemiyor açıkçası.

allah belanı versin la.

ibrahim toraman

newcastle
beşiktaş için oynadığı dönem boyunca pis işlerden gözünü hiç sakınmamış futbolcu. pis işlerden kastım, futbol içindekilerdir. yani cesur, azimli, kimsenin sokmayacağı yere ayağını, kafasını rahatlıkla sokar. bir de kafa olarak hep hazır bir toraman vardır sahada. yani mesela ön libero oynayacaksa ona göre çıkar, topunu oynar. sağ bekte oynatılmışsa bindirmelerini ona göre yapar, kademesini kollar. fiziksel ve yetenek olarak tartışılır ama kafa olarak hep oyundadır yani.

bunlar toraman'ın iyi yönleridir ama bu demek değil ki, takımda kalmalıdır. sezer ile yaşadığı 3 aşamalı kavga, artık bu konuda taşan damlalardır. toraman'ın sert üslubunu, baba hakkı'nın ya da rıza'nın sert mizacıyla kıyaslamak bence doğru değil. çünkü rıza'nın takımda adam ayırmadığını, birine kızıp bağırdıysa işlerin iyiye gitmesi için yaptığını herkes bilirdi. önemli olan rıza'nın egosu değil, takımdı. takım da bunu bilirdi ve bu yüzden kimse dönüp de kaptanına uzun uzadıya karşılık vermezdi. baba hakkı'yı söylemiyorum bile. kendisini toraman ile kıyaslayacaksak kafamıza sıkalım daha iyi.[ybkz]swh[/ybkz]

ama bugünkü duruma bakıldığında kim diyebilir ki, toraman egosu yüksek bir adam değildir. bugün takımda ya toraman'a yakınsındır ya da değil. yakın değilsen de takımla diyalog kurmakta bile sıkıntı yaşarsın. herkes ona tâbi olmalıdır. kaptanlık bu mudur? camia terbiyesini böyle mi aldın? beşiktaş kaptanı, genellikle oynadığı futbol nedeniyle gönderilmez takımdan. ya yaşı ilerlemiştir ve artık bu tempoyu kaldıramıyordur ya da takımdaki/camiadaki düzeni bozan adam durumuna gelmiştir artık.

ha şu eleştiriyi anlarım ve katılırım: "son yıllarda takım kaptanlığı bu kadar ucuzlamışken takım kaptanından bunları ummak tutarsızlık değil midir?" katılıyorum ama bu yönetimin kurması gereken bir dengedir. yine de toraman'ın takımdan gönderilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmez benim nazarımda.

fikrimi ne değiştirirdi biliyor musun sözlük? bu kavga meselesi kapanıp ortalık soğuduktan sonra ibrahim toraman'ın basın önünde özür dilemesini, takımına sahip çıkmasını, "ben buradayım, pişmanım ve gitmek istemiyorum bir yere" mesajını verecek hareketler içinde olmasını beklerdim. ama kendisi yine affedileceğinden o kadar emindi ki, zahmet bile etmedi.

yani benim için bugünkü durumun özeti şudur: "güle güle toraman. ortaya koyduğun yürek için teşekkürler."[ybkz]swh[/ybkz]
121 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol