newcastle

yapımı, ne kadar riskli bir tercih olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor zaten.

bildiğimiz, japonlar'ın meşhur ağacı bonzai'nin üstüne fare zehiri ve anti-insekte formülleri olan kimyasallar[ybkz]swh[/ybkz] dökerek bonzai'yi kurutuyorlar ve onu parçalara ayırıp ezerek kullanıma hazır hale getiriyorlar. gerisi aynı işte, sarıp içiyorlar.

askerlik bazen çok acayip şeyler öğretiyor insana. öldüğünü zanneden bu kadar çok insanı bir arada hiç görmemiştim. ha gerçi o kadar normalleşmiş ki, adam bonzai diye şarkı bile yapmış düğünlerde falan çalıyor.

her takımın muhakkak ihtiyaç duyacağı tipte bir futbolcu. orta saha ne kadar kalabalık olursa olsun, valbuena beşiktaş'ta çok iş yapar.

bunun, daha sabırsızlara yönelik sarf edilmiş olan farklı bir versiyonu da vardır;

(bkz: önümüzdeki günlerde netleşir)

(bkz: haftaya netleşir)

son dönemlerde türk basını denen zillinin sıkça dillendirdiği iddialara maalesef yanıt vermesi ve biz beşiktaş taraftarlarını rahatlatması gereken beşiktaş teknik direktörü.

kendisinin etik anlayışına inanan biri olarak ben, kendisine yakın menajerlerin taleplerini tatmin etmeye çalıştığını düşünmüyorum; daha da fazlası, düşünmek istemiyorum.

o içimizden biri, o ciğerimizin köşesi, kadifeden kesesi...

oğluşum almanyalar'a transfer olmuş, çok başarılı olur işşallah...

recep tayyip erdoğan'ın ve akp hükümetinin yeni icraatıdır.

ben, "buralarda durulmaz artık, gidelim buralardan yeaaa"cılarla her fırsatta dalga geçen biri olarak ilk kez ülkemde geleceğimi göremiyor olduğum için korkar durumdayım ve ne yapabileceğimi düşünüyorum kara kara.

bu ışid mevzuu çok sakat sözlük, çok...

bosna hersek'e yazık olmuş maçtır. ilk yarıda hiç de fena oynamazken, ofsayt gerekçesiyle bir golleri yanlış yere iptal edildi. hemen ardından emmanuel emenike rakibini faullü bir şekilde geçip arkadaşına golü attırdı. maç da, bosna'nın son 16 rüyası da öylece bitti.

iki kavramı, fiili veya kişiyi karşılaştırırken yanlış zemin seçme durumunun matematiksel ifadesi. örneğin,

"necip uysal ön liberoysa, ilhan mansız nedir?" gibi. ya da sözlükten bir örnek olsun;

(bkz: tayyip erdoğan diktatörse mustafa kemal'in ne olduğu sorunu)

[ybkz]swh[/ybkz]

tepki gösterilmesine veya hayal ürünü olarak addedilmesine anlam veremediğim cümle. yanlış anlaşılmasın, sözlük değil bahsettiğim; insanlar genel olarak böyle düşünüyorlar ve ben hayret ediyorum bu duruma. ve ayrıca şahsen ben burada bahsedilen selam verme muhabbetinin bırak önümüzdeki yılı, 6-7 ay içerisinde olmasına falan da şaşırmam. yani bugüne kadarki gelişmeler sizi şaşırtmadı da, bunun gerçekleşmesi mi şaşırtacak?

valla enteresan...

yönetim tarafından ikinci senesi için şans tanınmış olan teknik adam.

hiç usanmadan, sıkılmadan aynı şeyleri tekrarlayacağım: bilic, şansı hak eden bir teknik direktör. bu sezon hataları olduğunu ben de kabul ediyorum. fakat hataların, bir insanı olgunlaştırıp olgunlaştırmadığını görmek gerekir. ben şahsen, bir yere kadar puan cetvelini baz almıyorum. bu sezon 2. olmuş, 3. olmuş çok da mühim değil işin doğrusu. ben şahsen başarabilme potansiyeli ve ışığını bilic'de görüyorum. bilic belki hiçbir zaman bir jose mourinho olamayacak ama andre villas boas çizgisini geçeceğine inanıyorum.

bilic'i savunan adam, baştan 1-0 yenik başlıyor maalesef muhabbete. neden? çünkü bu sene 3. olmuş. "hala bilic'i savunabilen beşiktaşlı"sınız bir kere. bir de tabiri caizse size "vurmak" isteyen, tipik türk yaklaşımıyla[ybkz]swh[/ybkz] magazinel donelerle yüklenir. işte küpesi var diye, sosyalist diye, gitar çalıyor diye... devamlı iş gelir, buna bağlanır. ulan halbuki tam tersi, adam sırf sosyalist dünya görüşüne sahip olduğu için bizim basın tarafından dirsekleniyor bence. aklıma gelen ilk örnek de sinan engin. resmen ayar oluyor bilic'e.[ybkz]swh[/ybkz]

neyse ben başka boyutuyla ifade etmeye çalıştım biraz ama az istikrar kardeşim, az istikrar. zor bir şey değil, inanın. hep sir alex ferguson'ın ilk 6 sezonu örnek verilir bu konularda. ulan harbiden bir bakıyorsun; iki kere 11. olmuş, bir kere 13. hani tamam o dönemin şartları farklı olabilir ama ne de olsa ilk on bile görememekten bahsediyoruz.

portekiz'den getirdiği ve (vurgula: fernandes) adını verdiği siyah-beyaz horozunu kesmeye karar verdiğini açıklayan eski beşiktaş yöneticisi.

http://www.karakartal.com/futbol/fernandes-kesilecekSXGLQ809SXQ

(vurgula: fra.) muhteşem.

aynı zamanda bir stromae parçası. hem klibine hem de parçanın kendisine hayran olduğumu söyleyebilirim. şimdilerde 2014 brezilya dünya kupası finallerine giden belçika'nın milli marşı muamelesi görmekte.

por. (vurgula: kader)

portekiz kültüründe, yakılan ağıtlardan beslenen bir müzik türü. bir nevi acılı arabesk. seslendirenine (vurgula: fadista) denir.

(bkz: öksüz başlık sevmeyen birkaç iyi adam)

anlattıklarını anlamanız için size her türlü desteği veren sanatçı. jestler, mimikler, kadife bir sesle chanson icra edermiş zamanında ve bugün bile izlendiğinde şahane bir tat bırakıyor insanın ruhunda. aslında birçoğunuz tanıyor kendisini;

(bkz: ne me quitte pas)

bir dönemin kara fırtınası, eski nijeryalı sol kanat. sporting lizbon formasıyla tanıdık, fc barcelona formasıyla bol bol izledik kendisini.

(bkz: hey gidi günler hey)

afc ajax, juventus ve borussia dortmund gibi avrupa'nın önemli takımlarında da boy göstermiş nijeryalı emekli orta saha.

kendisini benim için unutulmaz kılan ise, 1998 fransa dünya kupası'nda andoni zubizarreta'ya uzaktan attığı şahane goldür.

bir dönem samsunspor forması da giymiş olan nijeryalı emekli orta saha oyuncusu.

kendisi birazcık afc ajax'ın, nijeryalı futbolculardan memnun kalmasının ekmeğini yemiştir.

zira, önce finidi george burada müthiş bir 3 sene geçirmiş, ardından nwankwo kanu yine verimli bir 3 senenin ardından serie a'nın yolunu tutmuştur.[ybkz]swh[/ybkz] ajax, kanu'dan doğan bu boşluğu o dönem roda'da parlamış olan babangida ile doldurmayı tercih etmiş, bu macera esasında iyi de başlamış fakat 4 senenin sonunda babangida, gençlerbirliği'ne kadar düşmüştür.

özetle bir ara olur gibi olup olamamış futbolculardandır kendisi.

her ne kadar asıl adı (vurgula: augustine azuka okocha) olsa da, sporseverler kendisini "jay jay" takma adıyla hatırlamaktadırlar.

iki sene süren fenerbahçe macerasından sonra, paris saint germain ve bolton wanderers gibi takımlarda boy göstermiştir.