musalla tasi

herkesçe bilinen sahibinin "benden sonra başarısız olsunlar da kıymetimi bilsinler" diye düşünerek beşiktaş'ı yıpratmaya çalışmasının sonucu olarak yayın yapan basın organıdır. tüm gazetelerde oynanan akıllı, temiz futbol konuşulurken ve verilen penaltının bile tartışması yapılamıyorken, fernandes'in tükürmesi üzerinden saldırmak adilik, alçaklık, korkaklıktır.

maçı izlerken görülmez mi bir oyuncunun hakeme tükürdüğü. ama siz değil miydiniz meireles hakeme alenen tükürüp, el kol hareketleri çekerken "konuşurken ağzından fırlamış, o hareket de portekiz'de çok kral adamsın anlamına geliyormuş" diye haber yapan. korkun ulan korkun. bu takım bu sene daha çok titretecek herkesi. deplasmanda, olimpiyatta, rte stadında fernandes koydukça inleyecek çoook adam var.

habere de değinmeden geçemeyeceğim. "iddia edildi" haberleri transfer için, istifa için, takım içi kavgalar için söylenirdi de, hakeme tükürdüğü iddia edildi haberi hiç görmemiştik. hakem raporunda küfür ettiğini ya da tükürdüğünü yazarsa gs maçında oynayamayacağı iddia edilmiş. her maç kendine tekme tokat atılan adam dönüp tepki bile göstermeyip, kırmızı kart almayınca kuduranlar farklı açılardan foroğraflar çekip, bu haberleri servis etmeye başladılar. hangi birine kızacaksın ki.

çalsa da dinlesek dediğim gitardır. tabi sözünü de tutsun.

beşiktaş'ımın 3'te 3 yaparak düşmana korku, dosta güven vereceği maçtır. oğuzhan'ın ilk 11 de başlayacağını ve farklı bir galibiyet alacağımızı düşünüyorum. beşiktaş'ımda geçen seneki coşkudan eksilme yok. futbolculardaki topu ileri taşıma düşüncesi hep ön planda. ama zaman zaman yapılan top kayıpları ile ani gelişen ataklarla pozisyon vermeme adına geçen seneki gibi haldur huldur oynayan bir takım yok. bilic'in takıma yaptığı en büyük katkı bu bence. geçen sene hücuma çıkarken kaptırılan toplar çok tehlikeli oluyordu çünkü tüm takım topu kapınca toplu olarak ileri çıkıyor ama o top kaptırılınca geri dönüşlerde sorun yaşanıyordu. bu da geçen sene bir sürü karşı karşıya yediğimiz gollere neden oluyordu. bu sene takım halinde defansa kayan bir takım var sahada. beşiktaş'la oynayacak takım zor kazanacağını bilerek gelecek artık.

gaziantepspor istenen mevkilere transferi tam gerçekleştiremedi. ileri uçta cenk tosun ve muhammet demir etkili silahları ama onları besleyecek takım oyunundan çok uzaktalar. ilk yarım saatte attığımız golle hücumu düşünecek bir gaziantepspor takımına çok gol atmak hiç zor olmayacaktır.

gs puan kaybettiği için kritik maç olacak ve beşiktaş puan kaybedecek hissi hiç yok içimde. bu maçta da doğu tribünündeyim ve sesim kısılana kadar "kartal gol gol gol" ve 3 3 3 3 diye bağıracağım.

kulübümün yaptığı açıklama ile yüreğimi bir kez daha rahatlatan karardır.

----------------alıntı-----------------

Camiamızı maddi olduğu kadar manevi olarak da ağır bir bedel ödemek zorunda bırakan bu kararla, büyük camialarda görev üstlenen kişilerin, görevleri sürecince ne derece hassas ve dikkatli davranmaları gereğinin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır.


-------------alıntı--------------------

yani diyor ki; yaktınız koca camiayı ibneler, kendiniz gittiniz pisliğinizi hala temizleyemedik ibneler, o taraftara yazık ettiniz ibneler, futbolcuların alın terlerini heba ettiniz ibneler.

biz de diyoruz ki, artık iyi ki yoksunuz ibneler.

sonunda tepesi atmış beşiktaşlı yazardır. son iki paragrafı okunası yazı yazmıştır.

http://haber.gazetevatan.com/bravo-besiktas-bravo-bilic/565464/4/yazarlar

beşiktaş'ın prestij hariç neredeyse hiçbir şey kaybetmediği karardır. bu camia kendisine bu cezayı çektirenlerden zaten kurtulmuş, onlar tarafından yönetilmeyi kendisine verilmiş en büyük ceza olarak görmüştür. ayağımızdaki prangalardı, kurtulduk. cas kararı sadece buna inanmayan, kongre zamanında hala bu adamları destekleyenlere "oğlum siz mal mısınız?" demiştir. şimdi ne değişecek beşiktaş'ta: hiç. kongreye mi gideceğiz, yönetimi mi değiştireceğiz, oyuncu mu satacağız, yapacağımız transferlerden vaz mı geçeceğiz. beşiktaş'ım sadece türkiye'nin en şerefli kulübü payesini 3-5 yırtık ağızlının diline düşürdü, tescilli falan diye başlayan hani.

seneye şampiyonlar liginde avrupa'da buluşuruz canım takımım. barcelona'ya inönü'de 3 attığın günler, chelsea'ye sergen'in adını öğrettiğin günler uzak değil.

bu hafta kadıköy'de oynayacakları sivasspor maçı için muhalif grupların ağırlıkta olduğu telekom tribününde bilet satışı yapılmayacağını açıklamış kulüptür. kendi taraftarından korkan bir hal aldı. türk futboluna utanç yazmaya devam eden bir başkanları var. umarım bunun gibi adamlar gider. biz gönderdik mesela.

biletleri hala ve hala satışa çıkmayan maçtır. 80.000 kişi 2 günde nasıl bilet alsın sevgili organizatörler.

edit: bietix'in sitesinde "satışta" değil "yakında" yazmaktadır. oysaki satın alma işlemi yapılabilmektedir.

"ben şuracığa ilişir, siz yerken sizi izlerim, size afiyet olsun" derse candan can alan, "ooo kaynanam da seviyormuş" derse cana can katan misafirdir.

hakkında bir istifa haberi daha yapılıp bir kez daha yalanlanan adamdır. bu sefer başkan iyi konuşmuş. "yalanın bile adabı vardır."

http://www2.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/yalanin-da-bir-adabi-vardirSXHBQ342763SXQ

tsi ile saat 18.45 monaco'da gerçekleştirilecek kura çekimidir. ülkemizden katılan tek takım olan gs 3. torbadan katılacaktır. tahminlerime göre 2. torbadan gelecek rakip gs'nin bu sene yoluna şampiyonlar liginde mi yoksa uefa avrupa liginde mi devam edeceğini belirleyecektir.

2. torbada athletico, shaktar, milan, shalke, marsilya, cska moskova, psg ve juventus'un arasından shaktar ya da cska'yı çekerse şansı daha yüksek olur.

1 torbadan en uygun rakip benfica gibi görünüyor.

benfica
cska
gs
viktoria plzen

rüya gibi olur. ama ölüm grubu diyebileceğimiz pek çok varyasyon var.

(bkz: bu iyiymiş la)
(bkz: behzat ç.)

i am an english language teacher.

cas'ın kuvvetle muhtemel verilen 1 yıllık cezayı onaması durumu ortada olduğu için 2 katı değer kazanan müsabakadır. tabi ki uefa avrupa liginde gruplara kalmayı hak etmişken verilecek onama cezası ile büyük hayal kırıklığı yaşayacak ve bazılarını rahmetle anacağız ama eğer bu turu geçemezsek cezamız 2 sene olacak. bize verilen cezanın fenerbahçe'den ayrılan tarafı aradaki bir yıldır. yani seneye yine kuvvetle muhtemel şampiyonlar ligi ya da ön elemesine kalacağımız için bu sene ligde alacağımız sonuçlar daha da değerli olacak. öteki türlü boş bir mücadeleye gireriz.

zaten cas cezayı onayacak diye, formalite maçı gibi düşünülmemesi gereken, beşiktaş'ıma bir yıl kaybettirecek ya da kazandıracak bir 90 dakikadır. doğu tribününden izleyeceğim ve en az 4 kez gol diye bağıracağım maçtır ayrıca.

en çok sevdiğim tezahürattır. bir ara oğlumun adını mı koysam diye düşündüm, sonra başka şekilde değerlendirdim.

siz tanrı parçağı mısınız
katılmıyorum (5)

rıdvan dilmen'in dün hakkında "kahveciye bakıp, ocakçıya attı" dediği topçudur. oyunu bu kadar dikine oynayan, rakip defansı bu kadar rahatsız eden, bu kadar genç oyuncu kolay bulunmuyor. bilic çok iyi değerlendirmeli. kulübeden oyunu değiştiren değil, ilk 11'de korku salan olmalıdır. bilic bir keresinde "her takıma ayrı taktik uygulayacağız, akhisar'la oynarken başka, gs ile oynarken başka taktik uygulayacağız" gibi bir şey söylemişti. ben bu çocuğun mesela içerdeki gaziantep maçında ilk 11 de başlayacağını düşünüyorum veli'nin yerine. yani atiba tek libero, oğuzhan onun yanında orta sahadan top alıp topu ileri çıkarıp pas dağıtan kişi olarak oynayacaktır. fernandes ile aynı anda sahada izlemek için neler vermezdim.

(bkz: almeida'yı aştı top)

volkan şen hakkındaki sözlerine hiç ama hiç katılmadığım başkandır. evet küfür stadlarda olan bir gerçek ve her futbolcu da buna hazır olmalı, profesyonellik bunu gerektirir ama volkan şen de 16 yaşında topçu değil. senelerdir o sahada küfür yiyor. sanki bir maçta kendisine edilen ilk küfürü duydu dün gece de misket oynayan çocuklar gibi davrandı. belli ki insani bir durum ve şu sıralar duygusal bir dönemden geçiyor volkan. yardımcı olunması gerekirken misket oynayan çocuk gibi benzetmesi yapılmamalıydı. bi kez daha halt etmiş başkan.