temponun pek düşmediği, futbolun göze hoş gelen tüm olgularının futbol disiplini içinde bir futbol maçında sergilenmesidir.
umarım bir gün ülkemde de böyle maçların sayısı bir senede bir elin 5 parmağını geçer.
latin amerika'nın ekol 3 ülkesinin 3 yıldızının avrupa'nın en büyük kulübünün forvet hattında buluşması ile oluşmuş enternasyonal trio.
bir karadeniz gezisinde aldığım karar. ilk başta ilginç geldi. şimdi çok hoşuma gidiyor şekersiz.
netekim, cenazesinde 2 kişinin helallik vermediği darbeci general.
iki kadın, imamın helal ediyor musunuz sorusuna haram olsun diyor. korumalar hemen müdahale ediyor. bu yavşak evren, millet dini doğru düzgün öğrensin diye din dersini zorunlu yapmıştı ya. e bu münafık korumalar öğrenememişler dinde zorlama olmadığını. kadınlara zorla helallik mi verdireceksiniz. bir boka yaramamış zorunlu din dersi demek ki.
iki kadın, imamın helal ediyor musunuz sorusuna haram olsun diyor. korumalar hemen müdahale ediyor. bu yavşak evren, millet dini doğru düzgün öğrensin diye din dersini zorunlu yapmıştı ya. e bu münafık korumalar öğrenememişler dinde zorlama olmadığını. kadınlara zorla helallik mi verdireceksiniz. bir boka yaramamış zorunlu din dersi demek ki.
yıldız adayı olduğu halde yıldızmış gibi davranıldığı için son haftalarda iyice savrulan futbolcu kardeşimiz. en sevmediğim oyuncu tipi spektaküler hareketleri basit ama anahtar bir pasa tercih eden tiplerdir. quaresma'ya da bundan kızıyordum. arkadaş takıma oyna takıma. müthiş yetenekli, çok seri ve kuvvetli bir oyuncu gökhan, ama mental olarak kendini türkiye'de geliştireceğine inanmıyorum.
şerefli ikincilik lafına gönderme olarak söylenen kinayeli söz.
burada anlaşılmadığını düşündüğüm şey ikincilik, üçüncülük, onüçüncülük değil, şerefli olma durumudur. günümüzün ahlak anlayışı, insani değerlerin üzerinden o kadar pis geçmiş ki, şerefli olma hali şampiyonluğa kurban gidiyor, sözde başarı özde başarıya yeğleniyor. beşiktaşlılığın şeref, onur gibi kavramlarını anlayamamış yeni yetmelere lafım; her yerde, her zaman karşınızda duracağız. beşiktaş sahtekar arif erdemlerin, dansöz burak yılmazların, mafya bozuntusu aziz yıldırımların değil, hakkı yetenlerin şeref görkeylerin takımıdır.
burada anlaşılmadığını düşündüğüm şey ikincilik, üçüncülük, onüçüncülük değil, şerefli olma durumudur. günümüzün ahlak anlayışı, insani değerlerin üzerinden o kadar pis geçmiş ki, şerefli olma hali şampiyonluğa kurban gidiyor, sözde başarı özde başarıya yeğleniyor. beşiktaşlılığın şeref, onur gibi kavramlarını anlayamamış yeni yetmelere lafım; her yerde, her zaman karşınızda duracağız. beşiktaş sahtekar arif erdemlerin, dansöz burak yılmazların, mafya bozuntusu aziz yıldırımların değil, hakkı yetenlerin şeref görkeylerin takımıdır.
ligin ikinci yarısında soyismine nazire yaparcasına coşan 2.10'luk yavru kartal. balıkesir'in playoflara kalmasında katkısı büyük. playoflarda başarılar diliyorum kendisine. [ybkz]swh[/ybkz]
bugün süper lig playofları için büyük avantaj sağlamış takım.
aynı başlığa üst üste üçüncü girdimi yazdığımın farkındayım ama çok önemsiyorum bu kulübü. hep yazdım, doğru mentalite, doğru strateji ve taktiklerle futbol güzelleşir. sadece futbol mu, herşey güzelleşir. sabır ve emek. bugün beşiktaş futbol takımı da bir proje takımıdır. hep söylüyorum; sabıra ve desteğe ihtiyacı var. slaven bilic babamızın oğlu değil. savunuyoruz, çünkü takım her sene ilerleme gösteriyor. maddi ve manevi koşulları kısıtlı bir dönemde hayata geçirilmeye çalışılan bu proje destek görmeli. altınordu bizim gözümüze sokuyor bazı şeyleri. takipte kalın.
aynı başlığa üst üste üçüncü girdimi yazdığımın farkındayım ama çok önemsiyorum bu kulübü. hep yazdım, doğru mentalite, doğru strateji ve taktiklerle futbol güzelleşir. sadece futbol mu, herşey güzelleşir. sabır ve emek. bugün beşiktaş futbol takımı da bir proje takımıdır. hep söylüyorum; sabıra ve desteğe ihtiyacı var. slaven bilic babamızın oğlu değil. savunuyoruz, çünkü takım her sene ilerleme gösteriyor. maddi ve manevi koşulları kısıtlı bir dönemde hayata geçirilmeye çalışılan bu proje destek görmeli. altınordu bizim gözümüze sokuyor bazı şeyleri. takipte kalın.
altınordu'nun üst üste 8. maçını alarak playof için ilk altıya girdiği maç. bence playoflarda oynayacaklarını ispatladıkları maç. tamam da arkadaş 6 tane de atılmaz ki. [ybkz]swh[/ybkz]
ne ekersen onu biçersin atasözünün vücut bulmasıdır.
ne ekersen onu biçersin atasözünün vücut bulmasıdır.
beşiktaş'ın büyük takım farkını gösteremediği maç. bu maçı herşeye rağmen almalıydı. şimdi güntekin onay da söylüyor ama gözünün önünde topun çıkmasına devam ettiren hakemin kimse bize masum olduğunu söyleyemez. antep ikisi aynı adama 9 sarı kart görüyorsa bu hakemlerle futbol dışı işler vardır.
ayrıca ceza sahasına etkili koşu yapan olcay bu maçta çıkmamalıydı. evet adamlar 11 kişi savunma yaptığı için koşu alanı azalmıştı ama o alanı açacak; etkili yere koşu ile adam çekip alan boşaltmakla olurdu bence. benim için şampiyonluk önemli değil ama şampiyonlar ligine gitmek önemli.
ayrıca ceza sahasına etkili koşu yapan olcay bu maçta çıkmamalıydı. evet adamlar 11 kişi savunma yaptığı için koşu alanı azalmıştı ama o alanı açacak; etkili yere koşu ile adam çekip alan boşaltmakla olurdu bence. benim için şampiyonluk önemli değil ama şampiyonlar ligine gitmek önemli.
bugün red kit'e benzerliğini fatk ettiğim kalecimiz.
ilk yarısı 1-1 bilen maç. yediğimiz golden önce serdar'a açık bir faul vardı ama hakem iyi niyetli değil.
spoiler--
Milyonlarca can kaybı veren Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemenin ayıp olacağını dile getiren Ayşe Hür, sözlerine şöyle devam etti: "Kızıl Ordu kadar Sovyet partizanlarının ve Sovyet halklarının topyekün direnişini gözlerim yaşarmadan anmam mümkün değil. Avrupa'nın hiçbir ülkesinin halkı böylesine büyük bir adanmışlıkla ve fedakarlıkla Nazizme karşı durmamıştır. Ayrıntıları bir yana bırakalım, soğuk istatistik rakamları bile Müttefik ülkelerin toplam kaybı 1,5 milyon civarında iken, 21 ila 28 milyon arasında evladını savaşta kaybeden (ki bu rakam toplam savaş kayıplarının üçte biridir neredeyse) Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemek ayıptır."
spoiler--
ayşe hür'ün röportajının bir kısmıdır. tamamını okumak için:http://tr.sputniknews.com/rusya/20150507/1015361052.html#ixzz3ZiSrpIxT
Milyonlarca can kaybı veren Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemenin ayıp olacağını dile getiren Ayşe Hür, sözlerine şöyle devam etti: "Kızıl Ordu kadar Sovyet partizanlarının ve Sovyet halklarının topyekün direnişini gözlerim yaşarmadan anmam mümkün değil. Avrupa'nın hiçbir ülkesinin halkı böylesine büyük bir adanmışlıkla ve fedakarlıkla Nazizme karşı durmamıştır. Ayrıntıları bir yana bırakalım, soğuk istatistik rakamları bile Müttefik ülkelerin toplam kaybı 1,5 milyon civarında iken, 21 ila 28 milyon arasında evladını savaşta kaybeden (ki bu rakam toplam savaş kayıplarının üçte biridir neredeyse) Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemek ayıptır."
spoiler--
ayşe hür'ün röportajının bir kısmıdır. tamamını okumak için:http://tr.sputniknews.com/rusya/20150507/1015361052.html#ixzz3ZiSrpIxT
spoiler--
"Beşiktaşlı siyasetçi Ozan Yanar'ın Finlandiya'da parlamentoya seçilmesi kulübümüzü memnun etmiştir.
Yeşil Parti'den milletvekili seçilen Ozan Yanar'ı bu başarısı nedeniyle tebrik eder ve görevinde başarılar dileriz.
Yanar'a kulübümüzün tebrik mesajının yanı sıra, gururla taşıması için formamız da ulaştırılmıştır."
spoiler--
1987 doğumlu genç siyasetçi. finlandiya yeşiller partisinden milletvekili seçilmiş. helal olsun. sıkı da beşiktaşlıymış ve futbolla da ilgileniyormuş. ahan da kendi sitesi, merak edenlere;http://www.ozan.fi/ozan-yanar-finlandiya-parlementosuna/
"Beşiktaşlı siyasetçi Ozan Yanar'ın Finlandiya'da parlamentoya seçilmesi kulübümüzü memnun etmiştir.
Yeşil Parti'den milletvekili seçilen Ozan Yanar'ı bu başarısı nedeniyle tebrik eder ve görevinde başarılar dileriz.
Yanar'a kulübümüzün tebrik mesajının yanı sıra, gururla taşıması için formamız da ulaştırılmıştır."
spoiler--
1987 doğumlu genç siyasetçi. finlandiya yeşiller partisinden milletvekili seçilmiş. helal olsun. sıkı da beşiktaşlıymış ve futbolla da ilgileniyormuş. ahan da kendi sitesi, merak edenlere;http://www.ozan.fi/ozan-yanar-finlandiya-parlementosuna/
çocukluk yıllarımda solcu amcaların koltuk altında gördüğüm, büyüdükçe chp ne kadar soldaysa o kadar solcu olduğunu fark ettiğim gazete. ilginçtir geçenlerde komünist manifesto'yu ek olarak verdi. üniversite yıllarımda birebir tanık olduğum bir olayın nasıl haberleştirildiğini görünce son güven kırıntılarımı da almıştı.
sınav salonuna kimlik, giriş belgesi ve sudan başka bir şeyle giremediğin sınav. binlerce insanın zulüm gördüğü bir başka terane. sabahtan toplu ulaşım aracına bineceksin, ama akıllı biletin dahi içeri alınmıyor, nasıl döneceksin. saat dahi takamıyorsun, geç mi kaldım stresi de başka bir sınav. deveye boynun neden eğri demişler, deve siktir len demiş. [ybkz]swh[/ybkz]
12 eylül'ün görünen yüzü. biraz daha sürünseydi diyemiyorum, samimiyetle söylüyorum bizler onlar gibi olamıyoruz. belki de olmamak lazım zaten.
alman nasyonel sosyalist parti üyesi veya sempatizanı. kelime nasyonel sosyalistin kısaltılması ile kullanılmaya başlanmıştır.
(bkz: nasyonal sosyalizm)
(bkz: nasyonal sosyalizm)
spoiler--
Bu bir ceza değil, bir iş birliği aslında. Kemer sıkma politikası demek doğru olur. UEFA, ‘Hovardaca harcama yapma’ diyor. Akılcı şekilde hareket edilirse bu yapılandırma SİYAH-BEYAZLILARI sportif açıdan da geride bırakmaz.”
BEŞİKTAŞ’IN UEFA’yla yaptığı bir iş birliği ve yapılandırma anlaşması aslında bu... Herhangi bir ceza veya yasak değil. Ancak bir kısıtlama ve kemer sıkma politikası olarak değerlendirmek daha doğru olur. UEFA, ‘Biz senin sicilini biliyoruz, bu gelir-gider dengesini oturtmanız ve gelirlerinizin üzerinde hovardaca harcamalar yapmanız mümkün değildir” diyor.
BU durumda Beşiktaş oyuncu satmadıkça, bir transfer geliri elde etmedikçe bonservisiyle oyuncu transferleri yapamayacak. Bonservisi elinde, sözleşmesi bitmiş oyunculara yönelebilecek. Ancak diyelim ki 10 milyon Euro’ya bir oyuncu sattı, onu istediği şekilde kullanabilecek.
BURADA bir takip mekanizması söz konusu. Akılcı hareket edilirse bu yapılandırma Beşiktaş’ı finansal olarak düzlüğe çıkartır, sportif olarak da geride bırakmaz.
spoiler--
bugün vatan'daki yazısında hoş şeyler yazmış.
Bu bir ceza değil, bir iş birliği aslında. Kemer sıkma politikası demek doğru olur. UEFA, ‘Hovardaca harcama yapma’ diyor. Akılcı şekilde hareket edilirse bu yapılandırma SİYAH-BEYAZLILARI sportif açıdan da geride bırakmaz.”
BEŞİKTAŞ’IN UEFA’yla yaptığı bir iş birliği ve yapılandırma anlaşması aslında bu... Herhangi bir ceza veya yasak değil. Ancak bir kısıtlama ve kemer sıkma politikası olarak değerlendirmek daha doğru olur. UEFA, ‘Biz senin sicilini biliyoruz, bu gelir-gider dengesini oturtmanız ve gelirlerinizin üzerinde hovardaca harcamalar yapmanız mümkün değildir” diyor.
BU durumda Beşiktaş oyuncu satmadıkça, bir transfer geliri elde etmedikçe bonservisiyle oyuncu transferleri yapamayacak. Bonservisi elinde, sözleşmesi bitmiş oyunculara yönelebilecek. Ancak diyelim ki 10 milyon Euro’ya bir oyuncu sattı, onu istediği şekilde kullanabilecek.
BURADA bir takip mekanizması söz konusu. Akılcı hareket edilirse bu yapılandırma Beşiktaş’ı finansal olarak düzlüğe çıkartır, sportif olarak da geride bırakmaz.
spoiler--
bugün vatan'daki yazısında hoş şeyler yazmış.
beşiktaş futbol akademisinin başına getirileceği iddia edilen yetenek avcısı fransız teknik direktör.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?