mrkela

ya istiklal ya ölüm'ün kürtçesi desek biraz daha anlaşılır galiba.
daha bir kaç yıl öncesine kadar kürt kelimesinin aslında dağda yaşayan türklere verilmiş bir isim olduğunu iddia edenlerin[ybkz]swh[/ybkz] azımsanmayacak kadar çok olduğunu düşünürsek, bir kere kürtler için özgürlük başta varoluş çabası olmalı diye düşündüm. sonra; ben, ki doğuda bile değil, ülkemizin en batısında, zengin bir semtte büyüdüm, kürt arkadaşlarıma yapılan ayrımcılığı gördüğümde kürtler için özgürlüğün ne demek olduğunu biraz daha anladım. kürt bizim mahallede küfürdü. yani özgürlük bir kürt için böyle bir sıfattan kurtulma çabası olmalı diye düşündüm. sonra sadece kürt olduğu için dövülenlerin hikayesini dövenlerden dinleyince özgürlüğün kürtler için sadece böyle zulümlerden kurtulmak olduğunu sandım. sonra biraz daha büyüdüm, kürt illerinde devletimizin yaptıklarını duydum, boşaltılan, yakılan köyleri, faili meçhul cinayetleri, köylülere bok yedirme olayını, mermiyle oynayıp elini delen çocukların anılarını dinledim ve özgürlüğün kürtler için bunlardan kurtuluş olduğunu düşündüm. sonra üniversitede bir arkadaşımın batıdaki öğrencilerle aynı seviyeye gelmek için neler yaşadığını dinledim. kendim anadilimde eğitim görürken bir kürt çocuğun önce bir dili öğrenmesi gerektiğini fark ettim. ben muhtemelen çarpım tablosunu ezberlemişken bir kürt çocuğu türkçe öğrenmeye çabalıyordu diye düşündüm. bir çocuk için annesinden öğrendiği gibi konuşmak nasıl suç olur, dayak yeme sebebi olur diye empati kurmaya çalıştım, o zaman daha iyi anladım ki özgürlük kendi ülkesinde istediği dili konuşmak olmalı bir kürt için.
bu sadece kürtler için böyle değil. tüm baskın kültürlerde olduğu gibi kimi zaman aborjinlerle batılı egemenlerin arasında, kimi zaman amerikan yerlileri ile sömürgeciler arasında, kimi zaman da bulgaristan devleti ile bulgaristan türkleri arasında.

insanın yarattığı allah'ı savunduğu iddiasıyla din sömürücülüğü yaparak sabrımı tüketen bihuş kişilerin komik ateist tanımı.

dersim milletvekili hüseyin aygün'ün cinsel tercihini sormuş, seviyesiz, muhafazakar, provakatif, sevimsiz belediye başkanı.

muhafazakar kafa böyle çalışır zaten. hüseyin aygün'ün eşcinsellere destek olmak için eşcinsel yürüyüşüne katılması sonrası, hüseyin aygün'e eşcinsel misin sorusunu sormuş. anlamaması gayet normal. çünkü muhafazakar insan tipi kendinden başka türlü olana karşı tahammülsüzdür. bu insan tipi, kendisi gibi olmayanı, yabancıyı, yaşam alanı için tehdit gibi algılar, ötekileştirir. ötekinin sıkıntılarını, dertlerini anlamaya çalışmak bir tarafa onu yok etmek, onu değersizleştirmek bir tehditten kurtuluştur. bu sebeple, kendi gibi olmayanla dayanışmak[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], bu tipler için empati yapılabilecek bir husus değildir.

beşiktaş'ın muhtemelen yeni koçudur kendileri.

yeni stoperimiz. borsaya bildirilmiştir. başarılı olmasını umuyorum.

26 haziran çarşamba günü çin'in özerk uygur bölgesinde 27 kişinin ölmesiyle sonuçlanan olaylar. aslında bunlar bir iddia, çünkü devlet haberleşme araçlarını kısıtlıyor aynı gezi parkı olaylarında olduğu gibi. bu bir katliam mı bilemiyoruz çünkü haberin kaynağı oradaki bir derneğin basın temsilcisi, yani bağımsız kaynaklardan haber alamıyoruz. okuduğum haberlerden anladığım kadarıyla olay şöyle. ellerinden toprakları alınan uygur türkü köylüler protesto gösterisi düzenliyor.polis göstericiler üzerine ateş ediyor,2 gösterici ölüyor, aynı lice'de olduğu gibi. sonrasında olaylar büyüyor ve 17'si çin polisi 27 kişi ölüyor. devlet uygur türklerini orada istemiyor, bir asimilasyon politikası uyguluyor, aynı 1938'de dersim'de yapılanlar gibi. yani devlet her yerde devlet. zulüm her yerde zulüm. zulümün nereden ve kime geldiğinin önemi yok. yeter ki vicdanımızın kaynağı kendi ırkımıza değil, insanlığa duyduğumuz sevgi olsun.
binlerce km öteye gitmeye gerek yok demeyeceğim ama gözümüzün önündeki zulüme de bir ses çıkarmayı atlamayalım derim. vicdansa herkese karşı olmalı.

twitter hesabından; "sabirsizla bekliyorum o günü!!!! beklemekten biktim!!!!" diye mesaj gönderen, sabırsızlıkla beklediği o formayla güzel goller atmasını, kupalar kaldırmasını umut ettiğim yeni transferimiz.

benim de aralarından birinin gri olmasını istediğim, biraz da fiyatının uygun olmasını beklediğim formadır. geçen sene bir taraftar forması saçmalığı vardı. tribünde sınıf farkı yaratacağı görülemeyen, satışının da eminim çok az olduğu o saçma taraftar forması fikrindense, daha uygun bir fiyat ve daha iyi bir sunum planlaması ile futbolcu forması satışı, eminim geçen seneden daha fazla getiri yapar. özellikle internet pazarlamasının yenilenmesi ve kredi kartı seçeneklerinin artışı önerilerimdir.

hansa rostock maçında seyircinin ırkçı tezahüratlarına karşılık boğaz kesme hareketi yaptığı için federasyondan 3 maç ceza almış futbolcudur.dersim göçmeni gurbetçi bir ailenin çocuğudur.

bir çok farklı tanımı olan, hacı bektaşi veli'nin öğreti ve düşünceleri üzerine kurulmuş bir inanç biçimi diyebiliriz. anadolu'ya özgü bir inanç sistemidir. sadece türklerin değil, kürt ve zazaların arasında da aleviler vardır. aleviliği anlamak için babailer ayaklanmasını iyi anlamak gerekli diye düşünüyorum.
ayrıca suriye'de alevi yoktur. onlar nusayridir. türkiye'deki akrabaları kendilerini alevilere yakın gördüğü için aleviyiz derler ama nusayridirler.

kendisini bilime inanan, gelişime ve araştırmaya açık, bilgiye aç, hümanist bir anarşist olarak tanımladığı ligtv röportajını izlediğimde bu adam tam trabzon'un adamı dediğim teknik direktör. umarım başarılı olur.

hırvatistan'ın güney batısında, adriyatik denizi kıyısındaki turistik kent. aynı zamanda slaven bilic'in doğup büyüdüğü kent.

split, küpe, sigara, total futbol, asi ruh, hukuk, gitar, che, karizma...

yönetimle teknik ekip arasında köprü vazifesi gören, yönetimin futbol konusunda deneyim ve bilgilerinden faydalandığı, kısaca yönetimin futbol stratejisini yöneten spor adamıdır.

2002-2003 sezonunun ilk yarısını 7. sırada bitirip, sezon ortası sattığı maçlar sonunda kaptırıp giden ve küme düşen izmir takımıdır.

sözlükte bir girdisinin olmadığını görünce çok şaşırdığım, türkiye'nin hemen her yaş grubunda milli formayı giymiş, şu an 20 yaş altı milli takımında oynayan, dün akşamki kolombiya maçında feyyaz uçar'ın ön libero gibi oynattığı orta saha oyuncusu. kendisi 1994 izmir doğumludur ve altay altyapısından çıkmadır. şu an kayserispor'da oynayan okay, tekniği ve fiziği ile dikkat çekiyor.

gençlerbirliği tarafından transfer edildiği söylenen, isveç'in alt yaş gruplarında milli formayı giymiş, delfino pescara 1936'nın 1990 doğumlu sol açığı.

bugün[ybkz]swh[/ybkz] gençlerbirliği'yle anlaştığı söylenen, alman alt yaş gruplarında bir çok kez milli formayı giymiş, 1989 doğumlu forvet.

(bkz: dış mihraklar)

dışı iç olmayan, bir şeyin sınırlarında olmayan diye, mihrakı da odak diye tanımlarsak, işte bu iki kelimenin birleşimine denir. kendisi genelde iç mihraklar tarafından manipülasyon amaçlı sık sık kullanılır. nerede iktidar orada mihrak.