mrkela

alıntı--

pakraduni veya bagratuni hanedanlığı; 885-1045 yılları arası doğu anadolu'da hüküm sürmüş ermeni hanedanlığı.

alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]

enes kanter tarafından uydurulan bir kelime.
aslı pakraduni'dir.

yönetimin affedildiğini açıkladığı orta saha oyuncumuz.
takımda kalmasına çok sevindim ama biraz mantıklı davransaydı bari sezon öncesi kamplarını kaçırmasaydı.

feto'nun zihin yönetimi kabiliyetini bir kez daha ispatlamış basketçi.
aslında insani olarak çok kötü bir durum bu. bir gencin ailesi tarafından reddi ve buna cevabı. gerçi zihni obsesif bir şekilde feto'ya ait olmasa bunlar da yaşanmazdı ama aklı başında biri "ailem beni reddetti ama canları sağ olsun, benim anlamlı bulduğum bu davayı belki bir gün anlarlar" gibi bir cümle yazmaz mıydı diyesim geliyor. bir de gerizekalı gerizekalı, sanki kendisi o soydan gelmiyormuş gibi, pakrudin[ybkz]swh[/ybkz] dönmesi demiş ailesine. bu arada sözlükteki ermeni düşmanları'nın da hoşuna gitmiştir bence diyerek biraz provokasyon da yapayım, özlemişler vardır belki beni. [ybkz]swh[/ybkz]

daha gelmeden bir sürü ön yargıya özne olmuş ispanyol kalecimiz.
babamın ilk yorumu, ki futboldan çok anlamasa da garip şekilde öngörüleri çıkar, "adamın kolları dizinde neredeyse, tam kaleci fiziği var bunda" oldu. daha önceden newcastle'a da söyledim, iyi kalecidir bence. umut ediyorum burada kendisi hakkında sallamış herkesi ikna edip kendine hayran bıraktıracak bir performans sergiler. hoffenheim ve olimpiakos hazırlık maçlarında olumlu görüntü verdi. benim kadromda 1 numara kendisidir.

sezona eksik hazırlanmış takımdır.
ne kadar başarılı olursa olsun, bu transfer taktiğinin en önemli eksiği transfer edilen futbolcunun takıma geç katılmasına neden olmasıdır. şenol hoca'nın yüzünden bu konuda sıkıntılı olduğu belli oluyor.
şimdiye kadar yapılan transferleri şahsen beğendim. bu koşullarda belki daha iyisi olamaz. hadi santrfor kararı da gomez'e bağlıydı ama stoper alacağımız bu kadar önceden kararlaştırılmışken sezon devam ederken görüşmeler başlayıp çok önceden bitirilmiş olmalıydı transfer. elde sadece güvenle oynatabileceği bir stoper var hocanın. o da marcelo. rhodolfo sakatlıktan döndü, milosevic'in durumu belirsiz, tosic tamam ama o bölge için şampiyonlar ligi seviyesinde değil. ayrıca orada kullanılacak ikilinin uyumu için beraber çokça oynamaları lazım. bu sene yine defansta sıkıntı çekeceğe benziyoruz. gelecek oyuncu bir de uyum sorunu yaşarsa vay halimize.
kafamdaki kadro şöyle şekilleniyor; fabri, gönül, marcelo, transfer, adriano, atiba, tolgay(sosa kalırsa oğuzhan), oğuzhan(kalırsa sosa), aras (kerim), santrfor(cenk), quaresma(olcay).

son dönem konuşulan stoper adaylarından en göze batanı olarak gördüğüm stoper.
gördüğüm kadarıyla hızlanması, sertliği ile ön plana çıkıyor. pozisyon alması da iyiyse cuk oturur bence.

beşiktaş formasıyla ilk çıktığı maç olan 27 temmuz 2016 beşiktaş hoffenheim maçında topla ilk buluşmasını kafasıyla yapan sağ bek.

(bkz: ilginç anektodlar listesi) [ybkz]swh[/ybkz]

eğer alınırsa gurbetçi futbolcular kervanına katılacak ve beşiktaş'ın 2016-2017 kadrosundaki gurbette büyüdüğü halde tc vatandaşı olan 8. oyunucusu olacak futbolcu.
kendisini izlemedim ama yazılanlara bakılırsa beşiktaş'ta olmayan ve kesinlikle ihtiyacı olduğunu düşündüğüm bir oyuncu tipi olduğu kesin.

valencia'da oynadığı son dönemlerinde stoperleşen çok yönlü oyuncu.
evet valencia'da sol bek oynuyordu ama hatırladığım kadarıyla valencia'daki son dönemlerinde hep stoperdi. bence tosic de sol bek değil sol stoperde daha başarılı mesela. mathieu de stoperde daha iyi, bence bek oyuncusunun hızlanması daha iyi olmalı.

yirmili yaşlarının başından beri takip ettiğim, şanssız sakatlıkları olmasa çok daha başarılı olacağına inandığım, iki lafı bir araya getiremeyen sürüyle topçunun arasında entellektüel birikimiyle de fark yaratabilen, uzun boyuna rağmen atletik ve akıllı gol vuruşları olan bir golcüdür.
umarım gassaray'daki sisteme alışamaz, devamlılık sorunu yaşayıp, bir parlayıp bir söner. bana yar olmayan rakibe hiç olmasın.

her iki ayağıyla etkili şutlar atabilen, oyun görüsü yüksek, yaşı itibari ile güvensizlik yaratan santrfor.
kariyer olarak ülkeye gelmiş en iyi santrforlardan biridir. beşiktaş'a yararlı olur mu olmaz mı zaman gösterir ama mario gomez'i ve wilfried bony'i tercih ederdim. geçici bir çözüm olarak da fena durmuyor. zira transferi cenk tosun'un daha fazla forma şansı bulmasına neden olabilir. yarattığı güvensizlik oynadığı mevkiden dolayıdır. adam eto'o, laf söyleyemeyiz ama bir santrfor için yaşla kaybolabilen bir özellik olan atletizm önemlidir bence.

football manager serilerinin gelecek vaat eden sağ beklerindendi. sonradan stoper olmuş galiba. adı geçenler arasında izlediğim kadarıyla şenol güneş'in istediği tarza en çok uyan stoper vida bence. transferi denys boyko takasıyla olacaksa uygundur bence.

yerine iyi bir transfer olmazsa eksikliğini en çok hissedeceğimiz, takımımız adına geçen sezonun en yaratıcı futbolcusu olan ofansif orta saha.
valla gitmek istemesini anlayışla karşılıyorum. öncelikle bir insan istediği yerde yaşama hakkına sahiptir. sözleşme kölelik anlaşması değildir neticede. terördür, darbedir bahane dahi olsa gitmek istiyorsa gider. kaldı ki çevremde doğma büyüme türkiyeli olan bir çok insan gitme hissine kapılıyorken elin arjantinlisine söz söyleyemem kendi adıma. kalsa da bir cacık olmaz bu saatten sonra.
bununla birlikte değerli bir oyuncudur. iyi bir bonservis bedeli kazandırması da gerekiyor. bunu sağlayacak olan da, şimdiye kadarki transfer başarılarını övdüğümüz, fikret orman başkanlığındaki yönetimdir. naçizane fikrim 5-6 milyon avro üstü meblağa satılması caizdir.

daha önceden yorumladığım gibi, sakatlık geçirdiği ilk seneden sonra türkiye'deki ikinci senesinde gayet başarılı olup ligde 13 gol atmış, fiziği ve gol vuruşlarıyla fark yaratan 1988 doğumlu golcü.
ülkenin içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde, ki 3 ay sürecek bir ohal dönemine girdik, türkiye'ye gelmek isteyecek mario gomez'le aynı kalitede futbolcu olduğunu düşünmüyorum. hele bir de bonservis bedeli ödeme sıkıntısı çektiğimizi düşünürsek takım eren, cenk ve ömer'le gidebilir. en çok şenol hoca'nın elinde nasıl olabileceğini düşünüyorum. gönül isterdi ki wilfried bony olsun ama olması zor. o olmazsa ben erenciyim.

ankara semalarında alçaktan uçan uçaklar ve istanbuldaki köprülerin askerlerce tutulmasıyla neler oluyor a.q. ışid mi saldıracak yine dedirterek başlayan, ne hikmetse bildirisine demokrasiyle başlamış darbecilerin başta onun simgesi olan tbmm'yi bombalamasıyla devam eden, ülkenin psikolojisinin içine sıçtığı yetmiyormuş gibi cumhurbaşbakanının çağrısıyla sokağa dökülen vandalların emir kulu erlere yaptıklarıyla hatırlanacak, izmir saat kulesi'nin ay yıldız taşlarının sökülüp saatinin kırılmasına vesile olan, rte'nin ekmeğine yağ sürerek sonlanan barbarca asker kalkışmasıdır.

ayağındaki kırığın futbol hayatını bitirdiği iddia edilen büyük golcü.

gidişiyle neden olmuyor dedirten öz kaynak ürünlerinden birisi.
arkadaş şampiyonlar ligi için kadronda bulundurman gereken altyapı oyuncu sayısı belli, ismail gitmiş, sol bek yok, neden değerlendirilmedi ki, diyeceğim ama biliyorum ki cevap adam olmadı ki olacak. bu adamlar neden olmuyor arkadaş o zaman. bir yerde bir sıkıntı var demek. son 20 yılda beşiktaş alt yapılarından kaç futbolcu a takımda kaldı. cevap 3. necip uysal, nihat kahveci, yasin sülün. belki biraz da serdar özkan. hadi de 4. son yirmi yılda beşiktaş'ta oynayan oyuncu sayısına oranını hesap etmek dahi istemiyorum. yazık bence yaw.

potansiyelini tam olarak sahaya yansıtamayıp, idare etmiş eski genç yıldız adaylarıgillerden santrfor.
ben de radamel falcao, edin dzeko gibi isimler, hatta eto'o yerine tercih edilmesini istemem. isim yapmışlar yerine parlatıp satabileceğimiz biri de olabilir. o zaman forvet eksperi kulüpler sınıfına isim yazdırırız wallaha. [ybkz]swh[/ybkz]

ismi borussia dortmund ile anılan stoper.
sözleşmesinde, sözleşme bitimine bir yıl kala 18 milyona serbest kalır maddesi varmış. değerlendirirse dortmund, imza gerçekleşebilir.