her mağlubiyetten sonra kafayı kırarcasına duvarlara vuran, paket paket sigara içen beşiktaş taraftarının kendine sorduğu sorudur bence; neden beşiktaş?
unutamayacağım bir gün 96 yılı olması lazım, henüz 8 yaşındayım. dayım tutmuş kolumdan valencia maçına götürüyor beni. taksimden aşağı yuvarlanıyoruz; çocuk kafası tabi kendi kendime düşünüyorum 'ulan benim babam cimbomlu acaba eve gidince kızar mı bana' diye. dayımın suratına bakıyorum, çatmış kaşları dümdüz yürüyor belli ki var kafasında bir şeyler. sonunda dayanamadım sordum dayıma; dayı dedim neden beşiktaş?
saniyede aldım cevabımı; stada girince anlarsın dedi. ordaki atmosfer falan işte herkes bilir; ben o gün 30 yaşında ağlayan adam gördüm hem de kartal gol atınca. insan soruyor kendine arkadaş, 22 adam 2 kale ulan niye ağlarsın diye. bir çok sorunun yanıtını o gün aldım ben, o gün benim hayatım değişti. neden mi beşiktaş? çünkü beşiktaş...
büyük bi topçu olmamasına rağmen efsane 4-3 lük maçta attığı golden sonra kollarını 2 yana açıp bacaklarının üstüne fenerbahçe yedek kulübesine kayarak gönülleri fetheden topçu.
96 yılında kırdığı gazi rekorunu hala elinde bulunduran, türkiye toprakları üzerinde koşan en iyi safkan. simsiyah rengiyle hep bi beşiktaşlı havası vermiştir bana.
dış kulvardan bold pilot geliyor ve potada liderliği alıyor.
dış kulvardan bold pilot geliyor ve potada liderliği alıyor.
aslında kalamamaktır. ya gidersin, ya kalırsın; bunun ortası insanı bunaltır, bozar ve sonunda bitirir, anlarsın kalamayacağını.
beykent üniversitesinde katıldığı panelde, kendisine sorduğum "geçen sene fabio bilica çukur kazdığında sen o sahada olsaydın ne yapardın" sorusu üzerine; "onu döverdim, muhtemelen kıçını tekmelerdim" yanıtını vermiş yüce adam, adamın hası.
o formayı her öptüğünde gönlümüzdeki yerini biraz daha yukarıya çeken adam.
11 aralık 2010 tarihi itibariyle transfermarkt.de sitesinde gelmesine %44 ihtimal verilen topçu. bir günde %44 lük sıçrama söz konusu. beşiktaşımıza hayırlı olsun.
özellikle galatasaray ve cska maçlarında sergilediği performans yüzünden aziz yıldırım ın yine bir polemik patlatmasına sebep olacak topçudur.
transfermarkt da %19 gösteren topçu; bu demek oluyor ki adım adım geliyor. şayet gelirse gol sıçacağından şüphem yoktur.
hata benim türküsünde bağlamayı ağlatan ozan, arada bizde kaynıyoruz tabi.
ne şartta olursa olsun insanı yarı yolda bırakmayacak yegane içkidir. evde, yolda, sağda solda her zaman her yerde...
an itibariyle villareal maçında pedro ile birlikte 3 saniye içinde 2 kez ver kaça girip aşırtma vuruşla topu fileleri gönderen insan üstü yaratık.
(bkz: ömer hayyam)
''ben beşiktaşlıyım, benim için en iyi fenerli ölü fenerlidir'' demiş özü sözü bir adam.
birahanede kafalar güzel, muhabbet uçuk fena hani;
-olum harbi çok tatlı kız lan, olum harbi alın yazım lan benim böyle tut kolundan götür her ortamı kaldırır lan olum şunla bi evlensem bi çaksam...
-olum harbi çok tatlı kız lan, olum harbi alın yazım lan benim böyle tut kolundan götür her ortamı kaldırır lan olum şunla bi evlensem bi çaksam...
arkadaşla osuruk kavgası yaparken altıma sıçtım. bildiğin sıçtım yani ishal olmuşum yapcak bişey yok.
alkolden sonra sabaha karşı hem mideyi, hem kafayı rahatlatan içecektir.
son günlerde schuster le ve schuster in yaka kartıyla bir hayli uğraşan lavuk. içine dert olmuş o yaka kartı, sanki kalbinden bir parçayı söküp almışlar bunun. bir de ahlaksızlaşıp ''schuster denen adam'', ''küstah'', ''şımarık'' tabirlerini kullanıyor utanmadan. vay efendim neymiş schuster in türk futboluna saygısı yokmuş. sormazlar mı köpek senin schuster e saygın var mı? çıkıp oraya 25 dk schuster in yaka kartını anlatıyorsun, ağıza alınmayacak tabirler kullanıyorsun; bu mudur yani yorumculuk?
izlerken sizi ortalama içtiğiniz bira sayısının bir kaç bira üstüne çıkartabilecek film. mevzular, replikler ve ingiliz aksanı filmi izleten en önemli 3 unsur kanımca.
back your ground
back your ground
agresif ön liberomuz. iyi bir geleceği olduğunu düşünüyorum fakat muhtemelen lig içinde bi transferde takasta kullanırlar.
bu çocukta bişiler var.
bu çocukta bişiler var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?