zenit saint petersburg'a transfer olarak alenen saçmalamış futbolcu. napıyosun abicim sen ya?
(bkz: oylar bvp ye)
saatler içinde medya tarafından beşiktaş'a getirilmiş ve hemen akabinde geri gönderilmiş forvet. gelse ilaç olur.
efsane pankartlardan.
kafadan geçen yüzlerce düşünce içerisinden hangisi söyleyeceğini bilememek, sadece susmak, kendini anlatamamak. bir sonraki aşaması ele veya ayaklara gelen uyuşma hissidir.
1 eylül 2012 kdç karabükspor beşiktaş maçında uzun süre yankılanmış, insanı kendinden geçiren tezahürat.
(bkz: fotoğraf çekmeyen japon)
(bkz: takım olmak)
son yıllarda izlediğim en rahat maç, aferin çocuklar!
oyuncuyu alırken bonservis parası ödemediğin için, satarken de bonservis ücreti alamamanın normal olduğu transfer yöntemi.
olur da ligden çekilmezse, seneye maçlarını kaç kişiye oynayacağını çok merak ettiğim takım.
mehmet topal'ın yabancı pasaportlu olanı, kazmanın teki.
maçlarını 10 kişiye bile oynamayan, kimse tarafından umursanmayan fakat sponsor bulunamadığı için 'kapatıyoruz' denildiğinde olay olmuş takım.
burda yönetimden önce sorgulanması gereken şey, beşiktaş taraftarının ta kendisi. arma peşinde değiliz abicim biz, başarılı olanı gidip destekliyoruz. bunu kabullenelim öncelikle. somut delile de dayandırmak gerekirse, geçtiğimiz yıl erkek basketbol takımında deron williams gerçeğine rağmen akatlar bile dolmuyodu, gittiğim maçlarda gördüğüm çoğu kişide de forma atkı bişey yoktu, yani beşiktaşlı olmayan basketbolseverler gidiyodu maçlara. ha ne zaman beşiktaş şampiyon olabileceğini hissettirdi, o zaman doldu salon. haksız mıyım?
bir başka mesele de beşiktaşın ileri gelenleri, zenginleri yalanı. sokayım hepsine onların. nerdesiniz abicim siz? nasıl bulunamaz sponsor ya? işlerine gelince ortaya çıkan, işimiz düştüğünde ortalarda görünmeyen pezevenkler sizi.
burda yönetimden önce sorgulanması gereken şey, beşiktaş taraftarının ta kendisi. arma peşinde değiliz abicim biz, başarılı olanı gidip destekliyoruz. bunu kabullenelim öncelikle. somut delile de dayandırmak gerekirse, geçtiğimiz yıl erkek basketbol takımında deron williams gerçeğine rağmen akatlar bile dolmuyodu, gittiğim maçlarda gördüğüm çoğu kişide de forma atkı bişey yoktu, yani beşiktaşlı olmayan basketbolseverler gidiyodu maçlara. ha ne zaman beşiktaş şampiyon olabileceğini hissettirdi, o zaman doldu salon. haksız mıyım?
bir başka mesele de beşiktaşın ileri gelenleri, zenginleri yalanı. sokayım hepsine onların. nerdesiniz abicim siz? nasıl bulunamaz sponsor ya? işlerine gelince ortaya çıkan, işimiz düştüğünde ortalarda görünmeyen pezevenkler sizi.
topukla çalımı atıp oha dedirtmiş, hemen akabinde bok gibi bi vuruşla golü atıp, gözümde o çalımı sönümlemiş futbolcu.
galatasaraylı lavukların kendi şerefsiz futbolcularının hareketlerini örtbas etmeye çalışırken şu sıralarda sardıkları maç. bre esteban'ın torunları bu taraftar gördüğünü söyler sizin gibi asenavari hareketler yapmaz, ahmed hassan'ın penaltısında kimse anlayamadı ne olduğunu, ahmed hassan dahil. kimse de savunmadı, bu penaltıydı diye. sırf bu saçma penaltı verilip maçı kazandık diye sanki arkasında olmuş oluyoruz bu yanlışlığın..
ama normal bu amına koduğum dünyasında insan karşısındakini kendisi gibi sanıyor hep.
ama normal bu amına koduğum dünyasında insan karşısındakini kendisi gibi sanıyor hep.
beşiktaşlı olmaktan gurur duyma sebebi güzel insan, adam.
(bkz: burak yılmaz)
maltepe'den katılmak istediğim organizasyon, yakınlarda maça gitmeyecek yazar var mı dedirten.
açık biletlerinin hemen tükenmesini beklemediğim ve mal gibi açıkta kaldığım maç olmuştur. kapalı'ya gitmek yerine de hasbi'de pert olmak daha bi çekici sanki.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?