konu olarak yurt, insan ve doğa sevgisini işleyen şair. tokatlıdır. çok takip ettiğim ya da okumaktan haz aldığım bir şair olmasa da kesinlikle türk edebiyatında önemli bir yeri vardır.
ukte: satch
imza: kartal sözlük ukte doldurma timi
şampiyonlar liginde 10 maçta 15 atmış ve bu 15. golün de gol sevincin de zekice göstermiştir.
3 - 0 ! RO nal dooo
ramooooos 2-0!!!
dante ronaldo'ya yaptığı hareket sonrası sarı kart gördü. ben olsam kasten adam yaralamak suçundan mahkemeye sevk ederdim. o nasıl kayış lan!
bale'in 9. dakika'da takımının ağzına sıçtığı maç.
ben de istiyorum ama finaller falan bakmam lazım bilmiyorum da tam olarak ne zaman [ybkz]swh[/ybkz]
şu ara çalışanlarına nihayet geçmiş dönem mesailerini hesaplayıp ödemekle meşgul. hafta içi akşam saat 10'a kadar çalışan ve yer yer cumartesi de çalıştırdıkları çalışanlarının asla tam olarak mesailerini ödemeyeceği aşikar tabi. kırpa kırpa... bundan sonra da çalışanlar mesai girmiyor, ekranları açık kaldığı sürece mesai otomatik işliyor. bddk bu konuda iyice bankaları sıkıştırıyor. garanti dışındaki bankalar artık 7'den sonra ekranları kapatırken, garanti kapatmayıp çalışın, yeter ki çalışın tamam ödeyecez amk paranızı diyor. müşterisini ve çalışanlarını sonuna kadar sömüren banka.
ablamla sürekli yaşadığımız durum. hatta bazen söylemiyoruz düşündüğümüz şeyleri sadece gülüyoruz
tff'nin yabancı oyuncu sayısını kademeli olarak düşürme planlarını içeren kararlar.
aleni şekilde önceden açıklanan sayılar şimdi değişsin diye itiraz eden kulüpler var. beşiktaş diretiyor değişmemesi için ama keşfettiği yerli oyuncuları dünya kadar paralara istanbul kulüplerine kakalayan gençlerbirliği kulübü başkanının 6+2 şeklinde kuralı esnetme çabasını anlamıyorum. neye kime yalakalık bu? "halbusi" 5+0+3 olsa yerli oyuncuların piyasası artacak ve bu tarz çakma kaşif anadolu kulüpleri para kazanacak.
yabancı sınırının belki tek dezavantajı olan -yerli oyuncu fiyatlarının gereksiz kabarması- anadolu kulüpleri için madenken bu tutumlarını anlamıyorum.
aleni şekilde önceden açıklanan sayılar şimdi değişsin diye itiraz eden kulüpler var. beşiktaş diretiyor değişmemesi için ama keşfettiği yerli oyuncuları dünya kadar paralara istanbul kulüplerine kakalayan gençlerbirliği kulübü başkanının 6+2 şeklinde kuralı esnetme çabasını anlamıyorum. neye kime yalakalık bu? "halbusi" 5+0+3 olsa yerli oyuncuların piyasası artacak ve bu tarz çakma kaşif anadolu kulüpleri para kazanacak.
yabancı sınırının belki tek dezavantajı olan -yerli oyuncu fiyatlarının gereksiz kabarması- anadolu kulüpleri için madenken bu tutumlarını anlamıyorum.
sehven ifade vermeye çağırılmış olan ana muhalefet lideri.
idam cinayettir ve siyasilerin katilliğini yasalaştırmasıdır.
alıntı--
Prof. Rr. Semih Gemalmaz’ın “Türkiye’de Ölüm Cezası 1920-2000” adlı eserinde verilen bilgilere göre 1920 ile 1984 yılları arasında ülkemizde 15’i kadın toplam 712 kişi idam edildi. İdam edilen 712 kişinin ezici bir çoğunluğunu 20-30 yaş grubundakiler oluşturuyor. Yine bunların çoğunun sabıkasız olduğu, yani yaşamlarındaki ilk ve son suçun bedelini çok ağır ödedikleri dikkat çekiyor.
Ancak bu rakama, Türkiye Büyük Millet Meclisi Denetimi dışındaki İstiklal Mahkemeleri’nin kararıyla idam edilenler dahil değil. 1925’de esas olarak irticai faaliyetlere karşı kurulan bu mahkemelerin en az bin kişi hakkında idam kararı çıkarttığı ileri sürülüyor. İstiklal mahkemeleri dışındaki idamların ilk önemli örneği menemen olayının ardından yaşandı.
MENEMEN OLAYI
23 Aralık 1930 günü Menemen’de Yedek Asteğmen Kubilay Bey’in şehit edilmesi olayı ile ilgili olarak 105 sanıktan 37’sini ölüm cezasına çarptırdı. Meclis, bunlardan 28’inin ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar verdi.
Cumhuriyet tarihinin casusluk gerekçesiyle tek idamı ise 1949 yılında infaz edildi. Sovyetler Birliği hesabına çalıştığı saptanan Aram Şanesyan adlı kişi asıldı.
MENDERES, ZORLU VE POLATKAN’IN İDAMLARI
Türkiye’nin tarihinde, on yıl boyunca başbakanlık yapmış olan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın 16 ve 17 Eylül 1961’de idamları da yer alıyor.
5 Temmuz 1964’de ise, iki asker, Kara Harp Okulu Komutanı Talat Aydemir ile Süvari Birliği Komutanı Fethi Gürcan’ın yönetime el koymak için darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle idam edildiler.
DENİZ GEZMİŞ’İN İDAMI
6 Mayıs 1972’de ise sol görüşlü üç genç, Türk Halk Kurtuluş Ordusu üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. Türkiye tarihinde en tartışılan idam cezası infazlarından bir diğeri ise, Erdal Eren’inkiydi.
Eren, kendisine isnat edilen suçu işlediği tarihte resmi kayıtlara göre, 18 yaşını 7 ay 23 gün geçmişti. Yargı aşamasında, avukatı, sanığın yaşının suç işleme tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve bu nedenle kemik grafisi alınması isteminde bulundu.
Eren’in babası da, oğlunun nüfusta büyük gösterildiğini ifade etti. Ama yine de eren, 13 Aralık 1980 tarihinde Ankara’da idam edildi.
28 Ocak 1983 tarihinde ise, Esenboğa Havalimanı’na terörist saldırıda bulunan Asala militanlarından yaralı yakalanan Levon Ekmekçiyan’ın ölüm cezası infaz edildi. Türkiye’de uygulanan son idam cezası 24 Temmuz 1984 tarihinde sol örgüt mensubu Hıdır Arslan’ın İzmir’deki infazı oldu.
O tarihten bu yana pek çok idam cezası verilmiş olmasına rağmen bugüne kadar idam infazı uygulanmadı.
alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
alıntı--
Prof. Rr. Semih Gemalmaz’ın “Türkiye’de Ölüm Cezası 1920-2000” adlı eserinde verilen bilgilere göre 1920 ile 1984 yılları arasında ülkemizde 15’i kadın toplam 712 kişi idam edildi. İdam edilen 712 kişinin ezici bir çoğunluğunu 20-30 yaş grubundakiler oluşturuyor. Yine bunların çoğunun sabıkasız olduğu, yani yaşamlarındaki ilk ve son suçun bedelini çok ağır ödedikleri dikkat çekiyor.
Ancak bu rakama, Türkiye Büyük Millet Meclisi Denetimi dışındaki İstiklal Mahkemeleri’nin kararıyla idam edilenler dahil değil. 1925’de esas olarak irticai faaliyetlere karşı kurulan bu mahkemelerin en az bin kişi hakkında idam kararı çıkarttığı ileri sürülüyor. İstiklal mahkemeleri dışındaki idamların ilk önemli örneği menemen olayının ardından yaşandı.
MENEMEN OLAYI
23 Aralık 1930 günü Menemen’de Yedek Asteğmen Kubilay Bey’in şehit edilmesi olayı ile ilgili olarak 105 sanıktan 37’sini ölüm cezasına çarptırdı. Meclis, bunlardan 28’inin ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar verdi.
Cumhuriyet tarihinin casusluk gerekçesiyle tek idamı ise 1949 yılında infaz edildi. Sovyetler Birliği hesabına çalıştığı saptanan Aram Şanesyan adlı kişi asıldı.
MENDERES, ZORLU VE POLATKAN’IN İDAMLARI
Türkiye’nin tarihinde, on yıl boyunca başbakanlık yapmış olan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın 16 ve 17 Eylül 1961’de idamları da yer alıyor.
5 Temmuz 1964’de ise, iki asker, Kara Harp Okulu Komutanı Talat Aydemir ile Süvari Birliği Komutanı Fethi Gürcan’ın yönetime el koymak için darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle idam edildiler.
DENİZ GEZMİŞ’İN İDAMI
6 Mayıs 1972’de ise sol görüşlü üç genç, Türk Halk Kurtuluş Ordusu üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. Türkiye tarihinde en tartışılan idam cezası infazlarından bir diğeri ise, Erdal Eren’inkiydi.
Eren, kendisine isnat edilen suçu işlediği tarihte resmi kayıtlara göre, 18 yaşını 7 ay 23 gün geçmişti. Yargı aşamasında, avukatı, sanığın yaşının suç işleme tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve bu nedenle kemik grafisi alınması isteminde bulundu.
Eren’in babası da, oğlunun nüfusta büyük gösterildiğini ifade etti. Ama yine de eren, 13 Aralık 1980 tarihinde Ankara’da idam edildi.
28 Ocak 1983 tarihinde ise, Esenboğa Havalimanı’na terörist saldırıda bulunan Asala militanlarından yaralı yakalanan Levon Ekmekçiyan’ın ölüm cezası infaz edildi. Türkiye’de uygulanan son idam cezası 24 Temmuz 1984 tarihinde sol örgüt mensubu Hıdır Arslan’ın İzmir’deki infazı oldu.
O tarihten bu yana pek çok idam cezası verilmiş olmasına rağmen bugüne kadar idam infazı uygulanmadı.
alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
google'a halil e yazınca "halil ergün eşcinsel" şeklinde altta "tamamlayıcılar" [ybkz]swh[/ybkz] çıktığı oyuncudur. değilse kötü öyleyse gurur verici bir durum olsa gerek. gocunmamak lazım böyle şeylerden.
- sevgi değildir o değildir. hoşlanmadır. seviyor olsan yerinde duramazsın.
bir behzat ç. sözü olarak akıllara kazınandır.
kitaptan diziye belki de bire bir uyarlanan tek şey [ybkz]swh[/ybkz]
erdalcığımda da o kadar güzel durmuştu ki... özledik valla...
kitaptan diziye belki de bire bir uyarlanan tek şey [ybkz]swh[/ybkz]
erdalcığımda da o kadar güzel durmuştu ki... özledik valla...
isabettir. islamın içindeki tutarsızlıktan biridir. zira biliyorsunuz kitap buyurur ki allahın verdiği canı allah alır.
isabettir. çünkü türkiye'de idam olsa bu durum şimdiki adalet [ybkz]swh[/ybkz] sisteminde siyasilerin eline vereceğiniz (vurgula: silah) dışında bir şey olmaz. çünkü türkiye'de masumlar içeridedir, hırsızlar, tecavüzcüler, katiller dışarıdadır.
eğer idam cezası olsaydı türkiye'de mardin'de (vurgula: 14 yaşındaki bir kıza tecavüz eden devlet memurları) yine cezasız kalacaktı, eğer türkiye'de idam cezası olsaydı zaman gazetesinin tacizci yazarları o dönemin siyasi koruması sayesinde yine serbest kalacaktı, eğer türkiye'de idam cezası olsaydı balyoz davasından içeri girenler için şimdi serbest kalışları değil yayınlanan özür mesajları konuşuluyor olacaktı...
her sıkıştığımızda idam cezası diyerek toplumu ölümle cezalandırmaya iten sığ zihniyetler toplumun içindeki şiddet ve öldürme merakını açık şekilde göstermektedir zaten.
isabettir.
isabettir. çünkü türkiye'de idam olsa bu durum şimdiki adalet [ybkz]swh[/ybkz] sisteminde siyasilerin eline vereceğiniz (vurgula: silah) dışında bir şey olmaz. çünkü türkiye'de masumlar içeridedir, hırsızlar, tecavüzcüler, katiller dışarıdadır.
eğer idam cezası olsaydı türkiye'de mardin'de (vurgula: 14 yaşındaki bir kıza tecavüz eden devlet memurları) yine cezasız kalacaktı, eğer türkiye'de idam cezası olsaydı zaman gazetesinin tacizci yazarları o dönemin siyasi koruması sayesinde yine serbest kalacaktı, eğer türkiye'de idam cezası olsaydı balyoz davasından içeri girenler için şimdi serbest kalışları değil yayınlanan özür mesajları konuşuluyor olacaktı...
her sıkıştığımızda idam cezası diyerek toplumu ölümle cezalandırmaya iten sığ zihniyetler toplumun içindeki şiddet ve öldürme merakını açık şekilde göstermektedir zaten.
isabettir.
#157165
arkadaştan özür diliyorum ama ne yapacağımı bilemediğim okuduğumda. mod olsam entry silerdim yemin ediyorum [ybkz]swh[/ybkz]
arkadaştan özür diliyorum ama ne yapacağımı bilemediğim okuduğumda. mod olsam entry silerdim yemin ediyorum [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: holiganizm)
az zorlasa ölümsüz olacakmış dedirten adam.
önce zehir içirilen etkilenmediği görülünce kurşunlanan, kurşulandıktan sonra öldü sanılır ama gene kalkan, bunun üzerine gene ateş edilince yığılıp kalan bu adamın eşek ölüsü ağırlığındaki bedenini bir nehire atıyorlar. nehirde ölü bulunan cesede otopsi yapıldığında rasputin'in nehire atıldığında henüz ölmediği anlaşılıyor.
bu adam ilginç bir şekilde hemofili hastalığına çare bulduğu da bir gerçek.
önce zehir içirilen etkilenmediği görülünce kurşunlanan, kurşulandıktan sonra öldü sanılır ama gene kalkan, bunun üzerine gene ateş edilince yığılıp kalan bu adamın eşek ölüsü ağırlığındaki bedenini bir nehire atıyorlar. nehirde ölü bulunan cesede otopsi yapıldığında rasputin'in nehire atıldığında henüz ölmediği anlaşılıyor.
bu adam ilginç bir şekilde hemofili hastalığına çare bulduğu da bir gerçek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?