confessions

last director

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 2719
  2. takipçi 0
  3. puan 41845

ahmet nur çebi

last director
kura hakkında açıklamalarda bulunmuştur;

alıntı--

futbolda güçlü ya da zayıf takım olmadığını belirten ahmet nur çebi, arsenal eşleşmesi için "hayırlısı olsun. futbol bu. güçlü ve güçsüz takımlar diye bir şey yok benim kafamda. hepsi benim için güçlü ve önemli. takımlar içerisinde en güçlüler arsenal ve beşiktaş'tı. dolayısıyla karşı karşıya gelmelerinde bir hayır vardır. beşiktaş'ı şanslı görüyorum" şeklinde konuştu.

transferler çalışmalarına da değinen çebi, "transfer çalışmalarına devam ediyoruz. en az 2 oyuncuyu bitirmeye çalışıyoruz. sağ bek ve forvet mevkilerine odaklandık" dedi.

beşiktaş'ın 2. başkanı kurada arsenal'in çıkmasına teknik heyetin tepkisinin sorulması üzerine de "kurayı teknik heyet ile beraber seyrettik. takımda moral bozukluğu yok. aksine daha çok motive oldular. arsenal çıkınca hepimiz birbirimize güldük. inançlıyız, bu da başarıya olan inancımızdan kaynaklanıyor" şeklinde cevap verdi.

beşiktaş'ın uzun süre transferi için uğraştığı ancak sonuca varamadığı ve birleşik arap emirlikleri'ne transfer olan arjantinli manuel lanzini hakkında da konuşan çebi, "lanzini hakkında görüşmeler devam ediyor ancak sonuçlarla ilgili konuşamam" dedi.

alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]

fikret orman

last director
alıntı--

şampiyonlar ligi'nin zor bir lig olduğunu belirten orman, kurada arsenal ile eşleşmelerinin ardından "şampiyonlar ligi zaten zor bir lig ve biz de bunu seviyoruz. hayırlısı buymuş. çıkacağız, turu geçmek için türk kamuoyunun desteğini alarak tüm camiamızla mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.

beşiktaş başkanı, kurada arsenal'in çıkmasıyla transfer politikasında bir değişiklik olacak mı sorusuna, "4 tane transfer yaptık görünse bile 2 transfer yaptık. gökhan ve motta geçen seneden oynayan oyuncularımız. onların bonservisini aldık. motta için 2.5 milyon euro istediler ancak 1 milyon 100 bin euroya bitirdik. gökhan için 7.5 milyon euro istediler onu da 4.5 milyona tamamladık. gökhan'ın uzamasının sebebi yapmış olduğumuz pazarlıklardır. bundan sonra bir orta saha alacağız sonra 1-2 takviye daha yapacağız" diye cevap verdi.

lanzini hakkında da konuşan Orman, "lanzini gibi isimler kamuoyunun bildiği isimler. bilinmeyenler ve görüştüklerimiz de var. bizim görevimiz, bir oyuncunun transferinden daha fazla kulübümüzün şartları ve menfaatleri doğrultusunda takviye yapmak. transfer 1 Eylül'de bitecek, o güne kadar en doğru işleri yapmaya çalışacağız" diye belirtti.

feyenoord maçlarında takımın ortaya koyduğu performans transfer bütçesini arttırır mı şeklinde bir soruya da cevap veren fikret orman, "bu sene bizim transfer bütçemiz 10-12 milyon euro civarındaydı ki biz bunu harcamış durumdayız. hem demba ba'nın hem de gökhan'ın transferlerini uzun vadeli ödemelerle yaptık. bunlar uzun vadeli yatırımlar bizim açımızdan. önümüzdeki sezon kullanmayı planladığımız transfer bütçesinden bu sene de kullanma kararı aldık. zaten bu seneki bütçemizi aşmış durumdayız. biz bunun üzerine takviye yapabilmek için vadeli transferler yapalım ve kreatif oyuncular alalım dedik. bütçemizi aştık ama planladığımız bir şeydi" diye konuştu.

orman, beşiktaş'ın transfer gündeminde olduğu iddia edilen serdar taşçı iddialarını da açıklı getirdi. beşiktaş başkanı, "ben hiçbir zaman bitmemiş oyuncuların isimleri üzerinde konuşmam. bizim birinci önceliğimiz serdar taşçı değil. kamuoyunu beklenti içine sokup sonra "şu olmadı bu olmadı" konuşmalarına muhatap oluyoruz. bu bitmemiş bir iştir ve bizim de şu anda birinci önceliğimiz değil. başka seçeneklerimiz de var" diyerek şimdilik bu konuya noktayı koydu.

alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]

[ybkz]swh[/ybkz]

8 ağustos 2014 uefa şampiyonlar ligi kura çekimi

last director
topçular ile eşleştiğimiz kura.

öncelikle "gruplarda illa ki bu takımlar gelecek" zırvalığını herkes bir geçsin. grup maçlarıyla eleme maçları farklı atmosferde olur. arsenal ile aynı gruba düşmek şanslı sayılabilir. yoğun ingiliz takviminde rövanş maçı türkiyeye denk geldiğinde adamlar yedek kadroyla geliyorlar. cünkü grup maçları telafili maçlardır... eleme öyle değildir 180 dakika varını yoğunu koyar takımlar. ve mesele zaten şu an şampiyonlar ligi şampiyonluğu değil gruplara kalıp parayı alabilmek olduğundan kura inanilmaz zordur, ağlanabilir.

bu açıklama üstte dursun...

kura için de kısaca;
(bkz: ne çektin be beşiktaş)

erdoğan'a oy vermeyen imansızdır

last director
kadir mısırlıoğlu'nın beyanatı. kendisi türk tarih araştırmacısı, yazar, şair, hukukçu ve eski gazeteci. osmanlılar ilim ve irfan vakfı mütevelli heyeti başkanı ve sebil yayınevi kurucusu ve sahibi imiş, haber detaylarında öğrendim. konuşmanın tamamı şu şekildedir;

"tayyip bey için bunların bütün iddialarını doğru kabul ediyorum bir an için. oğlu şöyle demiş halkbank böyle olmuş hepsi doğru kabul. elimi koyuyorum; bir tarafta amelen bulunan bir iki kusurlu bir adam doğruysa bile, öbür tarafta evvela imanda kusurlu amelde ise sayısız kusurlu olan biri ve benim üçüncü tercihim yok. ben müminsem müslümansam islamın kaidesi ehven-i şer tercih olur. iki şerrin iştimahında ehveni tercih olur. bir adam bu iddiaları kabul etse bile o müslümansa bu islami kaideye göre gene tayyip bey'e oy vermeye mecburdur. iman bunu emreder islam bunu emreder hiç kurtuluşu yok. çünkü bir tarafta küfür var küfür."

(bkz: türkiye'de skolastik dönem)

7 ağustos 2014 istanbul sel baskınları

last director
#362551

enteresan olaylar yaşadığım baskın.

hava kapalı ancak öyle hortumluk fırtınalık bir durum yok, boğuk, sıcak bir hava... kabataştan çıktık, fındıklıyı geçtik tophane'ye doğru ilerliyoruz... telefonum çaldı, açtım, "aman dikkat felaket geliyor" dedi annem. "ya anne tamam merak etme" dedim kapattım. sevgili sözlük yemin ediyorum telefonu kapatıp cebime koymamla bir anda kapkaranlık oldu her yer... ne oluyor demeye kalmadan soğuk bir rüzgar esti önce... yapraklar falan havada uçuşuyor inceden... deniz dalgalanmaya, insanlar koşuşturmaya başladı. kendimi felaket filminde gibi hissettim. tom cruise olsa ne yapardı falan diye düşünüyor insan sözlük.

kabataş'a doğru dönüp tramvaya bineyim dedim ilk duraktan. velhasıl ulaştım bindim tramvaya. birden yağmur bastırdı. tramvay tın tın gidiyor. kabataş'tan fındıklı'ya varana kadar ortalık göle döndü. o renkli merdivenlerin rengi görünmüyor. cihangir'den taksim'den inen yollar dize kadar su. tramvay gidemiyor, tramvayı kullanan vatman elektriği kesip, "aç kapa" yapıyor bildiğin tramvaya. bir ara gene elektriği kesip, kabinden bir hışımla çıkıp telefona sarıldı ki sorma bizdeki korkuyu. sonra devam ettik ama insanlar gergin, telaşlı inen binene, binen inene bağırıyor, tramvay içindeki o gerginlik herkesin birbirine çatması inanılmaz kötüydü.

sonra aynı istanbul, ben yusufpaşa'ya vardığımda gayet normal bir haldeydi, inip metroya yürüdüm hatta. burası daha enteresan çünkü 15 dakika öncesinde internetimi kapatıp yolda kalma ihtimalime karşı şarj muhafazası sağlıyordum ki evden birilerine ulaşabileyim de gelip alsınlar beni...

(bkz: insan hayret ediyor)
46 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol