beyaz showda hakkında çok güzel bir klip çalışması yapılan çok amaçlı insan
(bkz: engin altan düzyatan şarkıları)
fizy ve vestel işbirliği ile sevgililer gününe özel olarak hazırlanmış bir aplikeyşın [ybkz]swh[/ybkz] için suat suna beyefendi tarafından yazılmış ve seslendirilmiş bir şarkıdır efendim. hoş animasyonlar ile süsleyip sevdiceğinize göndermeniz de mümkündür.
parçayı dinlemek, aplikeyşını hazırlamak ve sevdiceğinize göndermek için;
www.fizy.com/vestel
parçayı dinlemek, aplikeyşını hazırlamak ve sevdiceğinize göndermek için;
www.fizy.com/vestel
bir albümü eleştirmek benim haddime olan bir şey değil. özellikle bu albümde gerçekten kaliteli müzisyenler var ise ben ancak beğendiğim ve beğenmediğim parçaları söyleyebilirim. bu da tamamen şahsi fikrimi oluşturur ve bunun da ustalara saygısızlık olarak algılanmaması lazım.
gelelim nilüfer'in 13 düet albümü piyasaya çıkmadan albüm hakkında ileri sürebileceğim nacizane görüşlere;
albümün genel yapısı nilüfer'in, 12 düet albümünden çokça ders çıkarttığını gösteriyor bizlere. özellikle 12 düet albümünde "hayko cepkin - aşk kitabı, şebnem ferah - erkekler ağlamaz, gece yolcuları - haram geceler ve badem - intizar" düetleri en beğendiğim düetler idi. ancak bu parçaların düet şeklinde değil de sanatçıların yalın olarak söylemeleri çok daha iyi olurdu ki bunu da hayko cepkin'in "aşkın ızdırabı" albümünde "aşk kitabı" parçası oldukça net bir şekilde gösteriyor bize. badem'in akustik "intizar" performansı da keza bu şekilde. ancak "haram geceler"de gece yolcuları değil de cem kısmet tercihi yapılsa çok daha güzel olurmuş demek mümkün.
nilüfer ve prodüksiyon ekibi gerek yapılmış eleştiriler, gerekse de kendi birikimlerinden çokça şey çıkarmış olacaklar ki 13 düet albümünde daha bir ince eleyip sık dokumuşlar gibi geldi bana. bu albümde sanatçılarla şarkılar daha bir uyumlu seçilmişler. şarkı seçimleri de bir o kadar güzel. 12 düet'e nazaran daha geri planda kalan parçalar seçilmiş ama emre aydın bile sırıtmıyor diyeyim, varın gerisini siz düşünün.
albümde özellikle vega ile yapılan "ta uzak yollardan", feridun düzagaç'ın sesiyle güzellik kattığı "kavak yelleri", harun tekin'in çok güzel eşlik ettiği "dokun bana", zakkum'un "agora meyhanesi" yorumu ve çilekeş ile güzelleşen "değişir dünya", manga'yla daha bir tempo kazanan ve bu temponun oldukça yakıştığı "eğrisi doğrusu", ve de pinhani ile bambaşka bir havaya bürünen "dünya dönüyor" en güzel parçalar olmuş. gece'nin "başıma gelenler" yorumu da oldukça güzel.
albüm için en büyük hayal kırıklığı ise koray candemir'in de ayrılmasından sonra eski çizgisini yakalayamayan ve vasat bir grup görüntüsü çizen kargo ile yapılan "yaşamak ne güzel şey" düeti oldu.
albüm yarın satışa çıkıyor.
herkese keyifli dinlemeler.
gelelim nilüfer'in 13 düet albümü piyasaya çıkmadan albüm hakkında ileri sürebileceğim nacizane görüşlere;
albümün genel yapısı nilüfer'in, 12 düet albümünden çokça ders çıkarttığını gösteriyor bizlere. özellikle 12 düet albümünde "hayko cepkin - aşk kitabı, şebnem ferah - erkekler ağlamaz, gece yolcuları - haram geceler ve badem - intizar" düetleri en beğendiğim düetler idi. ancak bu parçaların düet şeklinde değil de sanatçıların yalın olarak söylemeleri çok daha iyi olurdu ki bunu da hayko cepkin'in "aşkın ızdırabı" albümünde "aşk kitabı" parçası oldukça net bir şekilde gösteriyor bize. badem'in akustik "intizar" performansı da keza bu şekilde. ancak "haram geceler"de gece yolcuları değil de cem kısmet tercihi yapılsa çok daha güzel olurmuş demek mümkün.
nilüfer ve prodüksiyon ekibi gerek yapılmış eleştiriler, gerekse de kendi birikimlerinden çokça şey çıkarmış olacaklar ki 13 düet albümünde daha bir ince eleyip sık dokumuşlar gibi geldi bana. bu albümde sanatçılarla şarkılar daha bir uyumlu seçilmişler. şarkı seçimleri de bir o kadar güzel. 12 düet'e nazaran daha geri planda kalan parçalar seçilmiş ama emre aydın bile sırıtmıyor diyeyim, varın gerisini siz düşünün.
albümde özellikle vega ile yapılan "ta uzak yollardan", feridun düzagaç'ın sesiyle güzellik kattığı "kavak yelleri", harun tekin'in çok güzel eşlik ettiği "dokun bana", zakkum'un "agora meyhanesi" yorumu ve çilekeş ile güzelleşen "değişir dünya", manga'yla daha bir tempo kazanan ve bu temponun oldukça yakıştığı "eğrisi doğrusu", ve de pinhani ile bambaşka bir havaya bürünen "dünya dönüyor" en güzel parçalar olmuş. gece'nin "başıma gelenler" yorumu da oldukça güzel.
albüm için en büyük hayal kırıklığı ise koray candemir'in de ayrılmasından sonra eski çizgisini yakalayamayan ve vasat bir grup görüntüsü çizen kargo ile yapılan "yaşamak ne güzel şey" düeti oldu.
albüm yarın satışa çıkıyor.
herkese keyifli dinlemeler.
ıdir isimli güzel müzikler yapan güzel insanın cezayir'de, 2001 kasımında 800'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar üzerine yazdığı güzel mi güzel bir eserdir efendim. türkçe'ye [ybkz]swh[/ybkz] çevirdiğim vakit "bu yağmur neden" gibi bir anlam taşıyor eserin ismi. yağmur kadar saf, denizler kadar da hüzünlü bir parça efendim.
şuradan dinleyiniz, dinlettiriniz;
http://fizy.com/#s/2b596t
şuradan dinleyiniz, dinlettiriniz;
http://fizy.com/#s/2b596t
fizy'nin mood'larından birinin playlistinde karşıma pourquoi cette pluie adlı parçasıyla çıkan berberi asıllı güzel müzisyen. bütün bir günümü parçalarından bulabildiklerimi dinlemekle geçirdim. duru, dingin bir eserin içerisine nasıl olabildiğince hüzün eklenirmiş, dersini verircesine yazmış, çalmış ve söylemiş pourquoi cette pluie adlı parçasında; 800 kişinin ölümünden söz etmiş adam. bize de ne de güzel şarkıymış lan dedirtmiş, varın gerisini siz düşünün.
günahım kadar kendisini sevmesem de sırf beşiktaşımın teknik direktörü olduğu için saygı duyduğum ve elazığspor maçından sonra yürekten takdir ettiğim adam.
neden mi takdir ediyorum? bana batuhan karadeniz (ki kendisini de günahım kadar sevmem) ile aynı şeyleri düşündürtmüştür.
oynayan oyuncuların hakkını vermediğini söylemiş batuhan, bir kaç şey daha eklemiş. bi de küfür etseymiş helal olsun derdim batuhan'a, o derece. sen oyuncuya sahip çıkacak yerde onu ortaya atarsan afedersin ama yediği tekmeden çok sen gelişimine engel olursun.
neden mi takdir ediyorum? bana batuhan karadeniz (ki kendisini de günahım kadar sevmem) ile aynı şeyleri düşündürtmüştür.
oynayan oyuncuların hakkını vermediğini söylemiş batuhan, bir kaç şey daha eklemiş. bi de küfür etseymiş helal olsun derdim batuhan'a, o derece. sen oyuncuya sahip çıkacak yerde onu ortaya atarsan afedersin ama yediği tekmeden çok sen gelişimine engel olursun.
bir metin oktay deyimidir efendim. buyrunuz gazete küpürü;https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/536255_488272074541655_1204960534_n.jpg
https://www.facebook.com/photo.php?v=330293170414197&set=vb.213295975430956&type=2&theater adresinden izlenilebileceği üzere küfürün tillahını hak eden adamdır. lan babasın sen baba, az hakkını ver.
gsli bebelere gerektiği şekilde hakettikleri cevabı verecek olan, bire beş girip adam kaldırmak gibi küçük düşürücü, haklıyken haksız duruma düşürücü eylemlerde bulunmayan ve #246900 'a istinaden etkinliklerini gerek sözlük, gerek web siteleri gerekse de sosyal camiadan duyurup davet eden taraftar topluluğu.
karadeniz rumcasında sevdiğim manasına gelen söz öbeğidir. apolas lermi'nin de çok hoş bir şarkısının ismidir.
http://www.youtube.com/watch?v=9H9hvDMHZtE
http://www.youtube.com/watch?v=9H9hvDMHZtE
bizum oranın uşağı apolas[ybkz]swh[/ybkz]'ın yaktığı türkü tadında şarkıdır bu.
http://www.youtube.com/watch?v=OohsGK5rX1w
http://www.youtube.com/watch?v=OohsGK5rX1w
ayletme beni olarak da bilinen, kuzey bulgaristan yöresine ait enfes bir türküdür ki sözleri de şöyledir;
şu karşıki dağda lambalar yanar
lambaların şavkına fadimem
sevgilim yazar
ayletme beni söyletme beni
alçak yüksek tepede fadimem
bekletme beni
şu karşıki dağda kuzular meler
kuzu sesi değildir fadimem
ömürler biter
ayletme beni söyletme beni
alçak yüksek tepede fadimem
bekletme beni
adile yargı, turgay başyayla, volkan konak ve pek çok isim yorumlamıştır kendilerince. her halinin ayrı bir güzelliği vardır efendim.
ancak şurada pek de samimi bir yorum katan birileri var gibidir sanki.
http://www.youtube.com/watch?v=bcuCABPw6kk
böyle öğrenci evi samimiyeti katılmış şarkıya...
şu karşıki dağda lambalar yanar
lambaların şavkına fadimem
sevgilim yazar
ayletme beni söyletme beni
alçak yüksek tepede fadimem
bekletme beni
şu karşıki dağda kuzular meler
kuzu sesi değildir fadimem
ömürler biter
ayletme beni söyletme beni
alçak yüksek tepede fadimem
bekletme beni
adile yargı, turgay başyayla, volkan konak ve pek çok isim yorumlamıştır kendilerince. her halinin ayrı bir güzelliği vardır efendim.
ancak şurada pek de samimi bir yorum katan birileri var gibidir sanki.
http://www.youtube.com/watch?v=bcuCABPw6kk
böyle öğrenci evi samimiyeti katılmış şarkıya...
yaşar kurt'tan dinlendiğinde ormanda on kaplan gücünde olan eser.
http://www.youtube.com/watch?v=uSEioMBAihM
http://www.youtube.com/watch?v=uSEioMBAihM
bundan çok çok çok uzun zaman önce lazca eserlere sarmışken youtube da tesadüfen denk geldiğim ve meraktan dinlediğim ilk kürtçe şarkıdır efendim. haluk levent ağabeyimin yakın dostu rojhan beken'in yorumunu dinlemiştim. o zamanlar tabi lazca türkülere bile garip bakıyordu insanlar. özüne inmeyi seçmiyordu kimse eserlerin.
şuradan dinleyebilirsiniz;http://www.youtube.com/watch?v=jmVfOV1bGkw
şuradan dinleyebilirsiniz;http://www.youtube.com/watch?v=jmVfOV1bGkw
oj gelesice yazar... champion'la birlikte rakı masası kurar isek o da gelsin.
fazladan bir adet biletimin olduğu müsabakadır efendim.
nickname'i beni maziye götüren yazar. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] hoş gelmiş
(bkz: hey gidi günler hey)
(bkz: hey gidi günler hey)
epeyce hafifletilmiş bir linux ubuntu türevidir efendim. az evvel 12.10 32 bit sürümünü kurduğum intel atom n270 işlemci ve 1gb ddr2 rami olan asus eee 1001ha netbook kendisiyle resmen çılgın atmaktadır. arayüzü hafiften windows'u da andırdığı için alışma evresi muhtemelen kısa sürecektir.
benim en çok hoşuma giden özelliği sade arayüzü olmuştur. bir netbook için önerebileceğim yegane işletim sistemidir ve netbook'un çalışma mantığına da oldukça uygundur. internette gezineyim, youtube'den video seyredeyim, fizy'den müziklerimi dinleyeyim, bilgisayarımdaki müzikleri dinleyeyim, fotoğraflara bakınayım, açayım wordden not tutayım, excelden tablo yapayım, power pointten de bir kaç sunum yapayım bana yeter diye düşünen ve 1080p video seyretmeyi düşünmeyen herkesin işini rahatlıkla görecek bir işletim sistemidir. işin en güzel yanına gelince; virüs bulaştırma şansınız neredeyse yoktur.
word, excel ve powerpoint gibi ms office uygulamalarını tabi ki çalıştıramıyoruz ancak ubuntu yazılım merkezinden birebir eşdeğerleri olan ve ücretsiz olarak dağıtılan libreoffice paketi işimizi fazlasıyla görmeye yetiyor.
kendi üzerinde standart olarak firefox web tarayıcısı geliyor ancak alternatif tarayıcıları da kurmak mümkün. tek yapmamız gereken şey ubuntu yazılım merkezi'ne bir göz atmak sadece.
hali hazırda mayın tarlası ve sudoku oyunları kurulu geliyor ancak yine ubuntu yazılım merkezinden istediğimiz oyunları indirmemiz mümkün.
ubuntu one; bize kullanmamız için 5 gb bulut depolama alanı veriyor.
gelelim en can alıcı kısma; netbookun tüm gücünü kesip tamamen kapattıktan sonra açılması ve tamamen hazır olması sadece ve sadece 40 saniye sürüyor ki bu değer yukarıda belirttiğim işlemci ve ram için geçerli olan değer. açma tuşuna bastıktan 40 saniye sonra her şeyi yapmaya hazır hale geliyor. keza acil kapatmanız gerekir ise sistemi normal kapanışı 10 saniye sürüyor.
işte xubuntu 12.10 böyle bir işletim sistemi ve tamamen ücretsiz.
benim en çok hoşuma giden özelliği sade arayüzü olmuştur. bir netbook için önerebileceğim yegane işletim sistemidir ve netbook'un çalışma mantığına da oldukça uygundur. internette gezineyim, youtube'den video seyredeyim, fizy'den müziklerimi dinleyeyim, bilgisayarımdaki müzikleri dinleyeyim, fotoğraflara bakınayım, açayım wordden not tutayım, excelden tablo yapayım, power pointten de bir kaç sunum yapayım bana yeter diye düşünen ve 1080p video seyretmeyi düşünmeyen herkesin işini rahatlıkla görecek bir işletim sistemidir. işin en güzel yanına gelince; virüs bulaştırma şansınız neredeyse yoktur.
word, excel ve powerpoint gibi ms office uygulamalarını tabi ki çalıştıramıyoruz ancak ubuntu yazılım merkezinden birebir eşdeğerleri olan ve ücretsiz olarak dağıtılan libreoffice paketi işimizi fazlasıyla görmeye yetiyor.
kendi üzerinde standart olarak firefox web tarayıcısı geliyor ancak alternatif tarayıcıları da kurmak mümkün. tek yapmamız gereken şey ubuntu yazılım merkezi'ne bir göz atmak sadece.
hali hazırda mayın tarlası ve sudoku oyunları kurulu geliyor ancak yine ubuntu yazılım merkezinden istediğimiz oyunları indirmemiz mümkün.
ubuntu one; bize kullanmamız için 5 gb bulut depolama alanı veriyor.
gelelim en can alıcı kısma; netbookun tüm gücünü kesip tamamen kapattıktan sonra açılması ve tamamen hazır olması sadece ve sadece 40 saniye sürüyor ki bu değer yukarıda belirttiğim işlemci ve ram için geçerli olan değer. açma tuşuna bastıktan 40 saniye sonra her şeyi yapmaya hazır hale geliyor. keza acil kapatmanız gerekir ise sistemi normal kapanışı 10 saniye sürüyor.
işte xubuntu 12.10 böyle bir işletim sistemi ve tamamen ücretsiz.
ne kadar büyük beşiktaşlı olduğunu şu twit özetlemektedir;
https://twitter.com/furkan_furat/status/293675997084147712
https://twitter.com/furkan_furat/status/293675997084147712
hakkında aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık tarzında bir entry girmektense hiç entry girmemeyi tercih ettiğim futbolcumuz. çapraz bağları kopmuştur ve sezonu kapatmıştır. çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum buradan kendisine.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?