la vittoria sara nostra

şu an en çok ihtiyaç duyduğum histir.

az evvel "yanlış anons" ve "bu da mı göl değil" replikleriyle güzel güzel güldüren tv dizisidir.

çok sevdiğim, can abim dediğim, çok güzel çay demleyen çok güzel insan. ondan geriye gülümsemesi ve şarkıları kaldı. bir de güzel anılar. mekanın cennet olsun abim.

final öncesi tavsiye edilmeyen durumdur. hala baş ağrısı çektirmektedir.

vodafone ye 272 + 50 + gecikme faizleriyle birlikte ödendiğinde
kartalcell'e 49 tl ödemeyi beklerken 202 tl olarak ödendiğinde adama feci halde koyan olaydır.

millet turkcellden kazık yerken ben nasıl oluyor da diğerlerinden kazık yiyorum onu çözebilmiş değilim

yağmurlu bir günde arka fonda andre rieu'dan love theme for jomeo & juliet çalarken yürünen "çınarlı yol" ya da arabayla ağır ağır kat edilen "üsküdar - beykoz arası sahil yolu"dur kanımca. yaşanmışlıklar koyar adama be.

tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar sorunsalına benzer bir sorunsal olmakla birlikte soruya cevap veren horoz misali işimi yapar gerisini düşünmem bile. portakallı güzel gider.

ha bir de güzel bir tarif vereyim size, eniştemler 90larda öğrenciyken bu tarifle içerler, daha ekonomik fiyata daha kolay sarhoş olurlarmış.

malzemeler;
-70lik votka
-yoğur kabı(2,5 kglık)
-tang aromalı toz içecek
-500 gr toz şekeri
-su

yapılışı;
tangi suyla yapıp 500 gr şekeri atın karıştırın içine. malzemeleri yoğurt kabına atıp votkayı tatlı tatlı ekleyin. buz da katın, sonra kupayı maşrapaya daldırıp daldırıp için, yavaş için ama, çarpar..

haramiler yorumu enfes olmakla birlikte çok güzel türküdür vesselam

sözlük içi "hergelekon" durumudur.

basittir. güzel bir buket çiçek yeterlidir kanımca. hatta gün içerisinde bir şekilde karşısına çıkarabileceğiniz ufak tefek sürprizler de yeterlidir. önce tebessüm ettirtin. gülümseyecektir.

lara fabian - je'taime
mor karbasi - roza
mor karbasi - judia
mor karbasi - yad anuga
boikot - hasta siempre

an itibarı ile 2013 sezonunda olduğum ve bazı oyuncuları gönderip ufak tefek gencecik takviyelerle beşiktaşımızı şampiyonlar ligi şampiyonu yapmayı başardığım oyundur. oyunla alakalı tavsiyelerimi şu şekilde sıralayaca olursam;
-kesinlikle alanında iyi antrenörleri takıma kazandırın.
-mevkilere göre antreman programı hazırlayınız.her antrenman bölümü için de bir hoca görevlendirin. nasıl ki kaleci antremanını sadece kaleci koçu yaptırıyorsa attack antrenmanını attack özelliği yüksek olan bir antrenör yaptırsın.
-takıma en az iki tane fitness coach kazandırın ve bunların çalıştırma dereceleri 18den düşük olmasın.
-altyapıya çok önem veriniz efendim. 15-16-17-18 yaşındaki oyuncuları mutlaka kazandırın takıma. gencecik yetenekler sizleri bekliyorlar. çok ucuza alınız iki sezon sabrediniz.
-beşiktaş için konuşacak olursak oyunu kurduğunuz anda gelen mevcut kadroya ofans ağırlıklı bir oyun oynatınız. şahsen ben 4 defans, 2 orta saha, 3 ofansif orta ve tek forvet oynatıyorum. ofansif orta sahanın önüne de aynı zamanda forvette de oynayacak bir isim koyduğunuz zaman çift forvete de geçebiliyorsunuz duruma göre. güzel oluyor.
-antrenman bölümünden koçları ayarlamayı unutmayınız. antremanlarda da fiziksel ağırlığa, topa sahip olma ve top kontrolüne, taktik ve teknik bilgiye önem verin. forvetler iyi şut çekebilmeli. kalecileriniz için bile ayrı program hazırlayınız efendim.

ve son olarak işinize yarayacağını düşündüğüm bir kaç link paylaşayım;
http://www.uludagsozluk.com/k/fm-2010-daki-genc3a7-yetenekler/
http://www.truefootballmanager.com/2009/10/football-manager-2010-wonderkids-and.html
http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=73504
http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=80564

iyi oyunlar efendim

"sence ben güzel miyim?" kadınların sorduğu en klişe sorudur. öyle bir sorudur ki aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık modunda cevap verirsin. "güzelsin" dersin inanmazlar, "güzel değilsin" dersin trip atarlar.

tabi bunun yanı sıra "sence bu elbise bana uydu mu?", "saçlarım nasıl olmuş?" soruları da vardır ki bunlarda da cevaplar aşağı yukarı aynı şekilde olur. alacağınız tepkiler de bu yöndedir.

forzanarchy'e katılıyorum burda. bir erkek sevişeceği bayanda bir problem görmemişse ortam farkı gözetmeksizin sevişir.

"sukru saracoglunda "dikkat bu stad 55 bin ibne kapasiteli" pankarti acmak.."
bu zaten yapılabilitesi yüksek bir olaydır alkole gerek yoktur ki.

geri geri aşırı hız yapmak, hem de trafiğe açık alanda

şimdi bir tek sen kaldın benle

benim de bir totem'im var. ne zaman yeni açıkta maç seyretmeye gitsem itfaiye girişinin hemen sol üst tarafında beyti kod adlı kardeşimle yan yana maç izlersek kazanıyoruz. yoksa kaybediyoruz. aramızda kimse olmayacak, yeni açıktaysak bahsettiğim yerde izleyeceğiz. uçarı kaçarı yok.

gelişen teknoloji ve imkanlara rağmen şu gün bile

intel core i7 işlemci
8 gb ddr3 ram
ati hd 5650 1gb ekran kartı
vs... gibi bir çok üst düzey donanımı barındıran laptop'uma

assassin's creed ı ve ıı, need for speed shift, football manager 2010, pes 2010, fifa 2010, grid & race driver, crysis vs... gibi bir çok oyundan önce yükleyip oynadığım oyun.

hala arada kuzenlerle toplanır ya da internet üzerinden bağlanıp online oynarız.
zevklidir.
şşşşşşşşşşşşşşşşşşşş... hohhhhhh.....

latılmak istediğim ancak o hafta programımın tam olarak netleşmemesi sebebiyle henüz karar veremediğim organizasyon. lanet olsun uzaktan eğitim.

bunlardan biri benim. güzel geçti gelsin bütünlemeler.