confessions

la bebe

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 696
  2. takipçi 0
  3. puan 14241

bir takımın başına gelebilecek en kötü şey

la bebe
-oyuncularına maçın ikinci yarısında giyilmek üzere yedek forma tedarik edemeyecek kadar kötü durumda olmak.[ybkz]swh[/ybkz]

-oyuncuların antrenman sonrası duş alamayacakları kadar yetersiz bir tesiste antrenman yapmak zorunda kalmak. antrenman bitiminde ise, duşlarını alamamış terli futbolculara doğu soğuğunda yarım saat yol kat ettirmek.[ybkz]swh[/ybkz]

-amatör branşlar imkansızlıktan kırılıyor iken; portekizli bir zibidiye[ybkz]swh[/ybkz], balkondan el sallaması için 170.000€ vermekte sakınca görmeyen bir başkana sahip olmak. [ybkz]swh[/ybkz]

-takıma gönül veren insanların gözünden sakındığı özkaynak meyvelerini, yok pahasına küçük kulüplere satacak kadar dar vizyonlarla yönetilmek.[ybkz]swh[/ybkz]

ve son olarak 100 yılı aşkın tarihleri olmasına rağmen, güzelim kulüplerin; yönetim kademesinde bir kaç şahsın kişisel rant çabalarına malzeme olmaları, siyasi birtakım dayılanmalara kurban gitmeleri ve bok yoluna iflasın eşiğine gelmeleri.

renkler ne olursa olsun, birilerinin bu detaylardan muzdarip olması iç sızlatıyor.
çok yazık.

siyah oje

la bebe
genelde sert kadın mizacıyla özdeşleştirilen, fakat doğru kıyafetle tamamlandığında kırmızı oje ile kapışabilecek potansiyele erişebilen oje.

fakat kendisini silerken, kaportacı çırağı ellerine sahip olmayı da göze almanız gerekmektedir. ne kadar uğraşmış olursanız olsun, 1-2 gün boyunca tırnak kenarlarınızda siyahlıklar kalacak, "bi daha sürersem iki olsun" minvalinde büyük cümleler kuracaksınızdır. sonrasında bir şekilde yutar ve tıpış tıpış sürersiniz kendisini, o ayrı.

la bebe ve şaşırma halleri

la bebe
neye şaşırdığıyla alakalı olarak değişkenlik gösteren hallerdir.

şaşkınlıktan afilli bir cümle kurmuş olması kıyamet alameti olmakla birlikte, şaşkınlıklarının asıl dışa vurumu cümle kuramamak şeklinde kendini göstermektedir.

kendisinin çok genç ve öğrenmeye ziyadesiyle aç bir kardeşiniz olmasından sebep de; yenilikler karşısındaki şaşkınlıkları mazur görülmeli, olağan dışı bir durumla karşılaştığınız vakit ise düzelmesi için bir süreliğine kapatıp kendiliğinden şarj olması beklenmelidir.

ismail köybaşı

la bebe
20 ocak 2012 mp antalyaspor beşiktaş maçının 94. dakikasında ve skor 2-0 iken, kaleye yönelen topa elini uzatarak rakibe penaltı kazandırmış, üstüne bir de bok yoluna kırmızı kart yemiş olan sakar.

23 yaşına girmek üzere olan, yeteneğinin tam olarak ne olduğunu halen kestiremediğimiz bu çocuktan profesyonellik beklemek, emre belözoğlu'nun fair play ödülü almasını beklemek gibi bir şey oldu artık. Tamam iyi niyetlisin, tamam çok efendisin, tamam sıfır yetenek değilsin, tamam gelişmeye müsait bir yaştasın ama; gaziantepspor'dan geldikten sonra ne kattın üstüne allaşkına bir söyle bre ismail?

bari maçlardan önce abdest al çocuğum. lütfen.

megan fox

la bebe
istanbul'a ayak basar basmaz yaptığı yorumla, google denen arkadaşı tek kalemde hiçe saymış olan abla.

"(i: bu şehrin hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim. kasaba sanıyordum istanbul'u. ama burada büyük bir şehirleşme ve endüstri var. her yerde çok bina var böyle beklemiyordum.)" demiş.

boşuna dememişler; bir dirhem güzellik, bin salaklık örter diye.
henüz dememişlerse bile artık desinler, lütfen.

bülent arınç

la bebe
hrant dink'in evini ziyaret ettikten sonra gözlemlerini bizlerle paylaşmış olan gönül(!) adamı.

"(i: evlerine gittim, aynı bizim gibi yaşıyorlar. bir anadolu evinden farkı yoktu, bizim gibiler.)"

"biz" derken neyi/kimi kastettiğini bilmememe rağmen şunu çok net şekilde söyleyebiliyorum ki;
hayır efendim, hiç de sizin gibi değiller. anadolu insanı oldukları doğru, ama emin olun sizden çok farklılar. ve sizler şu insanlara "yabancı" muamelesi yapmaktan vazgeçmediğiniz takdirde de, daha nice ogün'ler türeyecek, nice hrant'lar ölecek.

çok yazık!
20 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol