konuşkankartal

ismi şirket sahibinin kızının ismi olan araba markasıdır.

bence olması gereken bir yazar çeşididir.en azından bireylerin şahsına ve beşiktaş'a hakaret edilmediği müddetçe kişinin genel tarafından tasvip edilmeyen düşünceleri olsa bile bunları ifade etmekte özgür olmalıdır.
belki de birileri kartalsözlükte ailenin bir parçası değil, sadece yazarı olmak istemektedir.
her popülasyonun bir muhalefeti veya radikal öğesi olmalı ki grup hareket ve ivme kazansın..

kartalsözlüğün ikinci ve benim kartalsözlükle olan birinci senem.
bazen "sadece sözlük" desem de her defasında bana asla öyle olmadığını gösterdi.
en önemlisi ise bana siyah-beyaz bir yaşamı ve en sevdalısını verdi bu sene.. hep beraber nice yıllara...

saçmalıktır!
vatandaşlarının korkuya alıştırıldığı ve paranoyalar diyarına dönen ülkemizde insanları yetmezmiş gibi bir de sporda kutuplaştıran karardır. bundan çok değil 30 sene evveline kadar rakip taraftarlar aynı tribünde maç seyredebiliyordu bu ülkede, ne oldu nasıl oldu da bir müsabakayı beraber seyretme hürriyeti insanların elinden alındı?
birkaç kendini bilmez, çapulcu yüzünden insanlara medeniyetsiz ve vahşi muamelesi yaparak ve ayrıştırarak hangi spor sevgisi ve birlik duygusu verilmeye çalışılıyor?
en önemlisi siz bu insanların bir milli takım maçında aynı tribünde tezahürat yapmasını nasıl beklersiniz?

kimi zaman çok mu fazla sosyal sorumluluğu olan bir taraftarımız var diyerek acabalara gark olsam da her seferinde olduğu gibi bu sefer de şahsımı mutlu etmiş ve gururlandırmış olaydır.
merak ettiğim konu kapalıdaki bayanların bu organizasyona ne ölçüde iştirak edebileceğidir..

insanı insan yapan bir özelliği boyunduruk altına alıp, kısıtlayandır. her ne kadar bir düşünce beğenilmeyip, tasvip edilmese de ve içerisinde toplumun birlik ve ahlakına karşıt unsurlar olsa da eyleme geçmediği müddetçe tahammül edilmesi gereklidir.
eğer gerçekten demokrat bir ülke/toplum isteniyorsa öncelikle birey kendi ailesinden ve arkadaş çevresinden başlayarak başkalarının düşüncelerine saygı göstermelidir.

sırtı etli olan bayanların giymemesi gerektiği, meme ayarının düzgün oturtulması gereken elbise modelidir zira her an memeler baş kaldıracak gibi bir görüntü oluşabilir.

erkekler için moda denilen şeyin bir pantolon bir tişörtten ibaret olduğunu bilen, özel günlerin 365 günden ibaret olduğunu ve bu sebeple de tüm günlerin birbirine benzediğinin farkında, alkolun genel sıvı olduğunun şuurunda ve beşiktaşla arasında bir tercih yapılmasını istemeyen kadındır.

günümüz avrupa'sının kültürel temellerinin atıldığı, reformlarla beraber dinin kısıtlayıcı boyunduruğundan kurtulmuş, sanatın getirdiği özgürlük ve ilhamla yeni akımların oluşmasına sebebiyet verilmiş dönemidir.italya'da il temeller atılıp, daha sonra fransa da gelişmiştir.

akp'nin gelenekselci daha doğrusu cemaat temsilcilerindendir zira bir adam bu kadar boş olup, siyasetten anlamazken hükümet partisinin grup başkan vekili olmasının başka hiçbir izahati olamaz.genellikle kürsüye çıkıp ayar vericem edasıyla başlarken, ayar yemesiyle meşhurdur..

ülkemizde bu müziği dinleyen insanların kendisini daha yüksek mertebelerde görmesine sebebiyet veren, daha çok beyaz yakalıların dinlediği müzik türüdür.
ironiktir çünkü bu müzik mavi yakalıların ve hatta kölelerin müziğidir ama ülkemizde bunu sahiplenen burjuva kesim olmuştur.bununla beraber bu burjuvalara bir anadolu türküsü dinletsen tükaka derler, kıro derler, köylü derler..

devletin son senelerde getirdiği atama saçmalığından sonra hepten mağdur edilmiş gerçek emekçilerdir.
van'da yaşanan iki depremden sonra tehlikeli bile olsa okullarında ve yurtlarında hem yaşam hem de eğitim mücadelesi vermektedirler.
esasen herkesten önce 24 kasım öğretmenler günü'nde tüm mağduriyetlerine rağmen görevlerini yapan bu öğretmenlerimiz kutlanmalı ve baştacı edilmelidir.

tedariği için iran ve rusya ya bağımlı olduğumuz, her kış birkaç kez yapılan zamlarla göte girip açılıp kapanan enerji şemsiyesidir.

canı sıkılmış veya depresyona girmiş her kadının gidip çılgınlar gibi anlamsızca ve saatlerce birşey almadan yaptığı eylemdir.her ne kadar kafa dağıtıcı olsa da parasızlıktan dolayı alınamayan ve akılda kalan kıyafetler daha çok dertlenmeye sebebiyet verir.

yaratıcı bir varlığa inanan herkesin benimsediği adalet türüdür.
yüce türk adaletinin yetemediği durumlarda yukarıda allah var veya seni allaha havale ediyorum şeklinde ilahi sitem ve tehdit sözleriyle içgüdüsel bir öç alınır.
var mıdır bence vardır ancak yeri, zamanı, şartları her zaman istendiği gibi olmayabilir..hatta belki de yumurtaya can veren rabb'imin gözünde belki sandığımız kadar haklı bile değilizdir..

o yıldızların köşeleri bir tarafına batsın da başkanlığı bıraksın şeklinde temenni barındıran sürprizdir.

tsk'dan gazi olan askerlerle görüşebilmek için izin istemiş ancak bu talebi siyasi bir kimliğe sahip olduğu için reddedilmiş milletvekilidir..çok insani bir talep gittikçe paranoyaklaşan ülkemizde böyle aptalca bir bahane sebebiyle reddedilmiştir.

bedenine veya ruhuna anlamsız ve abartılı seviyelerde acı çektiren kişiler için kullanılan tıbbi terimdir.

he-she-it zamirlerinden sonra "is", you-we-they zamirlerinden sonra "are" gelmesi karara bağlanarak temeli atılmış kuruluştur.bu temeli atanlar insanlık için nasıl büyük bir adım attıklarının farkındalar mıydı acaba..

ilkokul 2 de sınıfta mütemadiyen bir oyun oynanıyor, oyunun adı dans ve format şu:
önce erkek kavalyeler kızların ayağına gidiyor sırayla, seçtiği kızdan onunla dans etmesini istiyor, kız kabul ederse elini, etmezse ayağını uzatıyor.şahsım da sınıfın çalışkan öğrencisi olduğumdan ilk teklif edilenlerdenim ve hep çalışkan öğrencileri seçiyorum. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
ikinci aşamada bu sefer kızlar erkeklerin ayağına gidiyor ve reddedenler allahtan sadece ayağını uzatıyor. [ybkz]swh[/ybkz]
günlerden bir gün ortalıkta farklı bir hava var ve önce kızlar erkeklerin ayağına gidecek bu sefer ve ilk kız öğrenci benim.
ben de işimi sağlama almak için tembel bir öğrencinin ayağına gittim [ybkz]swh[/ybkz] ve o da ne...çocuk bana ayağını göstermez mi?!
ben yerin dibindeyim, ağladım ağlayacağım..ben seni yıldızlı pekiyilerimle döverim dercesine baktım çocuğa ama kuyruğu indirmedim ve hıh diyerek yerime geçtim..