konuşkankartal

benim babamın olmadığı kesin olmakla beraber namusu veya edebi farklı yerlerde arayan ve bu konuda da kendini iyi eğitmiş babadır.

klasik davetiye sözlerini kullanmak yerine kendinden birşeyler katmak isteyen çiftlerin davetiyelerinde kullanmayı isteyecekleri sözlerdir.

(bkz: siyahıma beyaz olur musun)

istanbul'un en eski meyhanelerinden olup, kumkapı'da istasyondan aşağıya inerken sağda olan mekandır.
bir gözü kör olan agop ilk önce sahilde bir barakada balık pişirip, müşterilerine rakı ile ucuz muhabbet imkanı sağlar..asıl amacı ise kendisine ucuz yollu rakı içme imkanı sağlamaktır.bununla beraber kendi gibi bir gözü olan zengin bir ailenin kızı olan eşiyle evlenip, kumkapı'da şu an bulunduğu yerde küçük bir mekan açar.eşinin yaptığı mezeler ve meyhanede muhabbete ortak olmasıyla ismi çabucak duyulur.
vasiyeti ise cenazesinde rakı içilip muhabbet edilmesidir ki bu da gerçekleşir..mekanı şu an oğlu işletmektedir.

vedat milor üstadımızın "adana'ya gidip kebabını yiyemenler, istanbul'da gelip burada yiyebilir." diyerek övdüğü, satırla kıyılıp kuyruk yağıyla harmanlanmış etin usulüne göre pişirildiği mekandır.haftasonu gidilecekse mutlaka rezervasyonla gidilmelidir zira müdavimi haklı olarak çok olan yerdir.
ciğerdi, uykuluktu, rakıydı, közde soğandı derken ne kadar yediğinizi fark etmezsiniz.

1932'de kurulmuş ve antiemperyalist kemalist anlayışı ilke edinmiş ama DP iktidarı sırasında kapatılıp daha sonra tekrar kurulmuş sivil toplum örgütüdür.
sol yapılar arasında en organize ve çelişkiden uzak, bununla beraber çok iyi işler çıkaran bir örgüte da sahiptirler..yöneticilerinin herhangi bir kurumla bağlantısının olmaması ve halka "gerçekten" yakın olmaları sebebiyle samimiyetle desteklenirler.
destek verilmek ve güzel zaman geçirmek isteniyorsa;

http://www.halkevleri.org.tr/halkevleri-80-yil-senligi

yokluk anında başvurulan ilk ticari uygulamadır.maç ve konser öncelerinde etrafta uçuşan kargaları görmeniz pek mümkündür.
kıtlık zamanlarında yapılması ise düpedüz vicdansızlıktır.

makbulü çadırla yapılanı olup, şu sıralarda bungalovlarda ikamet edilip, ortak banyo ve mutfakları kullanmak suretiyle yapılması moda olmuş eylemdir.
eğlenceli bir arkadaş kitlesiyle yapılırsa, şirinler tadında bir komün hayata selam çakılmış olunabilir.

yaşadığınız eğlenceli anları sıfırlayan,karizmayı yerle yeksan eden durumdur..göz ucuyla kimlerin seyrettiğini ve zıplamak için elinize yapışan küçük çocuklara çaktırmadan edilen küfürlerle savurmaya çalışırsınız.

yaklaşması sebebiyle alışveriş indirimlerinden, sosyal mesajlı kampanyalara kadar birçok organizasyonun yapıldığı gündür.
esas anılma sebebi "emekçi kadınlar" iken her zamanki gibi konu başka yöne saptırılmıştır.

takımdan ayrılmak isteyen yabancıların iyi oynayacağını ve bu sebeple en azından güzel bir maç izleyebileceğimizi düşündüğüm müsabakadır.

siyah-beyaz-kırmızı renklerin kuşatacağı, kısıtlı imkanlar içerisinde minnak ama güzel bir yuvaya dönüştürülmeye çalışılan evdir..son halini ben de merak etmekteyim.

şu günlerde kolon kanseri olduğu gittikçe dillerde dolaşan hatta wikileaks belgelerinde doktorların en iyi ihtimal iki senesinin kaldığının dile getirildiği sevmek ve desteklemek için zerre sebebimin olmadığı başbakandır.

zaman aşımına maruz kalıp, diri diri insan yakan katillerin serbest kalacağı katliamdır..şu günlerde birşeyler yapılması için imza toplanmaktadır ama ne çare...katilleri ve avukatları arasında akp'nin yöneticileri varken, halkın ve ezilenlerin sesine kim kulak verir...

her şekliyle zararlı olan bir alışkanlıktan uzak durmak için uygulanacak en iyi yöntemdir. çevrenin çeşitli şekillerde yaptığı teşvik faaliyetlerine sağlam bir direnç gösterildiğine dalalettir.

Kesinlikle vazgeçilmemesi gereken uygulamadır ama bundan daha iyi uygulanabilecek şey kadın ve çocukların stadlara bedava gelmesini sağlamak olur.
Her şeyimiz çok güzel, kulüp süper yönetiliyor, oyuncular yürekleriyle oynuyor ama tek kusur oradaki kadınların tiz sesi değil mi?!
O sahada maç seçen, kafasına göre takılıp bencillik yapan ve bilinçli kart gören oyuncuların her birisi, stada gelen her bir kadının ses teline kurban olsun!!!
Evet goygoydu, evet beste bilmiyorlardı, evet bıdıbıdı yapıyorlardı,an geldi ben de güldüm sinirlendim ama beğenilmeyen bu kadınlar arkalarında ailelerini bırakıp, o soğukta saatlerce ayakta, bestelere ayak uydurmaya çalıştı…Ve o beğenilmeyen tiz sesleriyle 94 dakika durmadan takımlarına destek verdi.
Küfüre çözüm oldu mu? Hayır olmadı..Ve evet olmasın anasını satayım…!Milyonları cebine atıp oynamayan ve zaman geçiren her bir topçu küfrü hakeder…
şu uygulamadan çocuk yaşlarda maçlara gelip Beşiktaş aşkını damarlarında hissedecek çocuk sayısını düşünün, tribünlerde gördüğü bu coşkuyu sevip maçlara eşiyle, babasıyla, kardeşiyle gelmeyi isteyecek olası bin kadını düşünün..Asıl bunlar kazanımdır..
Ayrımcılık falan da değildir..Tiz sesinden dolayı tribünlerde çoğunluk olmasın diyenler ayrımcılık yapandır..Televizyon karşısında seyredenler de dertlerine yansındır..O kadınlar maç 1-0 dan 2-1’e dönmüşken halen Beşiktaş diye bağırıyorsa ve tv karşısındakilere tek batan bu ses ise tv’nin sesini kıssınlardır..

kartal yuvası'ndan aldığım bilgiye göre kapalı biletleri gerçekten bitmiş ancak diğer tribünler açılmış..

---------------alıntı---------------
Taraftarlar, Fiyapı inönü Stadı'nda bulunan iki mağazamızın yanı sıra, Ataşehir, Avcılar, Bakırköy, Beşiktaş, çemberlitaş, Güneşli, Maltepe, Mecidiyeköy (Cevahir AVM), Ortaköy ve Zeytinburnu mağazalarımızdan bilet temin edebilir. Sözkonusu biletler yarın saat 14:00 itibari ile ilgili mağazalarımızda hazır olacaktır.
---------------alıntı---------------

trabzonsporlu hatun kitlesinin yaklaşık iki bin kişilik bir katılım yapmayı hedefledikleri duyumlar arasında.. dişi kartalların sağlam bir katılımla, misafirlerimizin sesini duyurmamaları gereklidir..

daha evvel hiç tribünde maç izlememiş çevremdeki hatun kişileri de toplayarak yerimi alacağım maçtır.

- Pire sadece kendi kapasitesinin yukarısına çıkabilir, hülyalara dalıp kendi başına zıp zıp daha yukarıya çıkmaya çalışması kendisine zarar verecektir,
- Pirenin içinde bulunduğu cam fanusun kapağını dışarıdan bir güç gelip kaldırmazsa, pire aynı formatta zıplamaya devam edecektir.
- Deneyin formatını değiştirip fanustaki pire adedini yükseltseniz bile, kapağı kaldırabilecek pire gücüne ulaşmak imkansızdır.

Bu bağlamda bazı şeylerin fıtratını/doğasını kabullenmeyip, don kişot gibi yel değirmenlerine karşı savaşmayı başka yerlerde verilen haklı ama zor mücadelelerle karıştırmamak gereklidir…