konuşkankartal

Anlamını yitirmiş, devrin adamı, rant takipçisi bir kitlenin ancak pankartlarda yazabileceği slogandır.

Pensilvanya güruhunun diğer temsilcilerindendir.bu sebeple bu kadar çok kollanıp aklanır.jübile sonrası milletvekili olması beklenmektedir.topunuzun a.m.k denilesidir..

şu an yapılanlar hz. Muhammed görseydi “noluyor laann” diyeceği organizasyon silsilesidir..putlaştırılmaması için el öptürmeyen bir şahsiyetin, doğumunu günlerce, şenlikler halinde kutlamak ne demek oluyor?
Bir de kutlamaların şekli çok enteresan.kongre salonlarında toplanma, kuran okuma yarışmaları düzenleme..tüm arap alemi bu şekilde mi kutluyor?
Bununla beraber bildiğim kadarıyla bu muhafazakar kesim doğumgünü kutlamazdı pek, peygambere ayrıcalık mı tanınıyor?

kimilerince her maç öncesi yapılmazsa büyük bir uğursuzluk sebebi olacak, süreli ve süresiz büyümsülerdir.

bizim vaktimizde bu işler çok zordu, viagra, hap vb. yoktu ancak bu kadarını yapabildim şeklinde imrenler içeren beyanattır.

Beşiktaş'a kimsenin bakmadığı bir açıdan baktığını düşünen ve bu konuda da bir hayli iddialı olan yazardır. bununla beraber son günlerdeki tüm kavgasını neredeyse sözlükteki cefakar Beşiktaş taraftarıyla yapmaktadır. Tüm kötü sonuçların günahını, takımını kötü günlerde destekleyip umudunu yitirmeyen bu taraftarın omuzlarına yüklemek gibi bir hırsı bulunmakta. üzüm yemek isterken, bağcı dövmek gibi mesela. Yıldızların transferinden sonra premier lig takipçisi olmakla sanırım mütevazı bir tehdit savurmaktadır.. Kendisinin bol hakaretli entrylerine artık alışmakla beraber farkında olmadan trolleşen yazarlık kıvamına da alışmak gerekli sanırım.

kesinlikle ve kesinlikle haziran ayından evvel yapılmaması gereken pikniktir.

Sadece üniversitelerde değil liseden itibaren verilmesi gerekilen derstir.
ilkokuldan itibaren döne döne erkenekon dağının demirini nasıl erittik, Selçuklu dağıldığında kaç beyliğe bölündü ve bu beylikler çeyiz olarak birbirine ne verdi gibi konuları tekrar ve tekrar okutulacağına, yakın tarihimiz anlatılmalıdır.
Ancak bu şekilde demokrasinin ülkemizde neden oturtulamadığını, şu an yaşanan karşı devrimin şifreleri ve farklı ülkelerin üzerimizdeki etkileri anlaşılabilir.

Bugünki yazısında özlenen tavrını koymuş yazardır ve haklı bir konuya parmak basmıştır.
Sürekli olarak baskıcı, korkulan, yasakçı devletin daha ne kadar despot olabileceğini sorgulamaktadır.
Terörü, cinayeti, bölücülüğü destekliyor değilim ancak otuz senedir ortadır ki karşılıklı şiddet ve silahlanma bir sonuç vermemektedir.birilerimiz kabul etmese de kürtler bu topraklarda yüzlerce yıldır varlar ve bu bayramı kutluyorlar.bu insanların bayramının kutlanmasını engelleyip, caddelerde şiddet gösterilerine sevk ettirmek sadece bu “teröristlerin” sorunu mudur? Geçen sene bir hafta kutlanan bayramın bugün sadece bir günde kutlanmasında ısrar etmek devletin militarizme sevketmesi değil midir?
Toplamında bu kavgayı kaç türkün kanı kaç kürdün kanı şeklinde niceliğe bağlayıp kan davasını sürdürürsek, hesap çizelgesinde daha çok çizik olacaktır.
Unutulmamalıdır ki ölenlerin ve arkasında kalanların hepsi insandır, bu kavgaya her iki taraftan akıtılan para herkesin eğitiminden, sağlığından,sanatından gitmektedir.

Son senelerde avrupa’da ve ülkemizde moda olmuş özellikle Fransız kadınlarının bu yöntemle zayıfladığına dair reklam kampanyasıyla gündemde yer bulmuş diyettir.ismini diyeti icad eden pierre dukan’dan almaktadır.
Ana teması sadece protein ile beslenmek üzerine kuruludur.Bunlar yumurta, et türleri ve süt ürünleridir.Tabi bunların hep yağsız olan türevleri seçilmelidir.
Yaklaşık bir hafta boyunca sadece protein ve bir çorba kaşığı yulaf kepeği ile beslenmeli ve günde iki litre su içmelisiniz.Atak sonrası ise bir gün protein bir gün protein+sebze şeklinde seyir dönemine geçilmektedir ve meyve, şeker, alkol yine yasaktır.
istenilen kiloya ulaşıldıktan sonra ise her kaybedelen kilo için on günlük güçlendirme evresi bulunmaktadır.
şimdiye kadar uygulamada başarısız olunmuş veya yan etki göstermiş bir örnek bulunmamaktadır.özellikle süt ve et ürünleri sevenlerin tercih etmesi gerektiği diyettir.

muhtemelen hızlı ve düzenli bir şekilde kilo vermesi zaruri hale gelmiş insan formudur.özellikle etle beslenmeyi ve süt ürünlerini seven bir kişiyse herşey daha kolaydır.

(bkz: konuşkankartal)
(bkz: dukan diyeti)

forzanarchy ve seren1903 'e mutluluklar dilerken, gelememe sebebini kadim iş arkadaşım olan annelerine [ybkz]swh[/ybkz] anlattığım organizasyondur.
bu arada beyimin [ybkz]swh[/ybkz] forzanarchy için yapacağı imaj çalışmasının sonuçlarını da heyecanla beklemekteyim.
son söz bizi izlemeye devam edin gençler [ybkz]swh[/ybkz]

naneden mütevellit serinlik, hafif acı gibi etkileriyle nasıl bir fanteziye ve hissiyata bağlayacağı muallak olan prezervatiftir.

içinizin acıdığı, insanlığınızdan utandığınız ve kendiniz dahil herkesi kukla gibi gördüğünüz zamanlarda depreşen durumdur.
Ben böyle hayatın, adaletin, insanlığın ta amına koyayım diyerek siktir olup gitmek istersiniz ama bir bok yapamazsınız..
Fani dünyanızda fani sevdikleriniz vardır bırakıp gidemezsiniz..endişeleriniz, ekmek kavganız hemen aklınıza gelenlerdir..
Sitemleriniz, endişeleriniz, korkularınızla baş başa kalırsınız ve sadece beklersiniz..siz kahraman olamayacağınızı bilirsiniz ve bir kahraman beklersiniz sadece beklersiniz…

(bkz: sivas katliamı davasının zamanaşımından düşmesi ) ile artık olmadığının ispatı olan, herkesin maşa olduğu ve artık vatandaşlara kendi adaletini aramaktan başka sebep bırakmayan sistemdir.

(bkz: sivas katliamı davasının zamanaşımından düşmesi )

çok olan ve gittikçe çoğalan sebeplerdir:

(bkz: sivas katliamı davasının zamanaşımından düşmesi)
(bkz: hrant dink)
(bkz: esenyurt ta 11 işçinin yanarak ölmesi)
(bkz: recep Tayyip erdoğan)

Bu ülkeyi sevmek için bir sebep bıraksın birileri bize…
Bilerek insan yakanların ve bunları destekleyip koruyanların yaşadığı, yönettiği bir ülke burası artık.
Bu karar alınırken Recep Tayyip Erdoğan Filistin’deki insanlık dramından bahsediyor…!! Peki sizin ülkenizde yakılarak öldürülenlerin dramı ne olacak sn.recep bey!! Ah pardon katillerin bir kısmı sizin partinizde çalışıyordu zaten değil mi?Aleviler ısrarla aydınlığın peşinden koşarken ve kemikli duruşlarını sergilerken, siz bu insanları “tinerci” olarak görmeyip, hepsini yakmayı istemeyeceksiniz de ne olacak?!Nasılsa hepsi dinsiz sizin gözünüzde…
Müslümansınız değil mi? insan yakanların ve bunları koruyanların hepsi Müslüman değil mi? Sizlerle aynı tanrı’ya inanıyor olamayız..farklı tanrıların kulları olmalıyız.

[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

Akp nin ülkeyi gerçek bir diktatörlük sistemi ile yönettiğinin ispatı olan düzenlemedir.
Muhalefete konuşma hakkı vermeyip üstelik bir de şiddet gösteriyorlar, bir eğitimcinin fikri alınmıyor, hiçbir kuruma danışılmıyor ve ben yaptım oldu denilerek ülkenin geleceğiyle oynanıyor.
Bir çoğumuz üniversitedeyken bile hangi mesleği seçmesi gerektiğinden emin değilken beş yaşındaki bir çocuktan bunu nasıl beklerler?
Kadınların okuma yazma oranı halen %65 lerde olan bir ülkede isteyen çocuklara ailenin eğitim vermesini beklemek hangi aklın muhteşem fikridir?
Hoş tüm bu mantıksızları arayıp bulmak bir beceri değil çünkü adamların ilerici bir anlayışları yok veya ülkeye fayda sağlamak gibi…
Az ile yetinmeyi bilen, depremi allah’tan bilecek, şantiyede yanmayı kader görecek, Müslüman-türk olmayı müthiş bir kazanım olarak kabul edecek, kadınların erkeğe hizmetle cennetlik olacağı ve çocuklarını tinerci yerine dindar yetiştirmek isteyen bireyler görmek istiyorlar.
Hedef 2023…Cumhuriyet’in 100. Yılında karanlığa geri dönmek istiyorlar ve bunun için hızlı adımlarla ilerliyorlar.
Biz mi?Sadece bekliyoruz…

Ne boktan ne saçma ve ahmakça bir ülkede yaşadığımızın işareti olan bir olay.
şimdi hepimiz burada kendim dahil nutuklar atacağız, yorumlar yapacağız ama eninde sonunda belki sadece asgari ücret için ve belki de sigortasız olarak on dört kişi bu soğukta kendilerine doğru düzgün bir prefabrik verilmedi için yanarak öldü.
Bugün yarın gazeteler yazacak, hepimiz ah edeceğiz ve sonra hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Para ister sağdakinin ister soldakinin elinde olsun, güç ister imansızdan ister dindardan yana olsun bu ülkede insana değer verilmiyor..Egemen kim olursa olsun ezilen hep gariban halk oluyor.
Netice şu ki; bu ülkede paran olacak arkadaşım!
Paran olursa en güzel hastanelerde sağlık hizmeti alabilirsin, paran olursa eğitim sistemi ne kadar değişirse değişsin istediğin eğitimi alabilirsin, paran kadar adamsın ve insansın.
Paran yoksa her türlü ölüm ve eziyet müstehak…