diklemesine atılan kısa pası gole çeviren rakibin golüne hakem ofsayt verdi.
rakibin uzaktan ve yerden şutunu kalecimiz kurtardı.
muhammet'in golü biraz depara müteakiben uzaktan kalecinin sol üstüne çekilen şutla oldu. iyi bir kaleci kurtarabilirdi.
muhammed demirci potansiyel yıldız olduğunu gösteren bir gol attı. 61. dakika.
gökhan sağdan ok gibi fırladı, içeri çıkardığı pasta dentinho üste vurdu. kötü bir bitiricilik.
ilk yarı sonucu tahmin edeceğiniz gibi 0-0. çok büyük zaaflar olmayınca beşiktaş'ın maçında gol olmuyor. tabii rakip iyi olursa her türlü müsabakadan gol çıkar da işte rezalet. bir fernandes'in serbest vuruşunda almeida'nın kafası vardı, o kadar.
ceza yayının hemen solundan frikik kullanan southampton'ın on sekiz yaşındaki topçusunun çok tehlikeli şutunu cenk kurtardı. dakika 39.
beşiktaş partizanlığının gözlerini perdelediği bünyelere göre liverpool maçından önce de baki çok iyi, ibrahim enfes, cisse harikûladeydi. sonunda defansif ortasaha oyuncusu gerrard'tan dört gol, genel toplamda da sekiz gol yiyerek (vurgula: "8taş") lakabına eriştik. şu an için beşiktaş'a iyi ya da normal oynuyor demek, 25'inizde feci kaknem olduğunu anladığınız kıza lise yıllarında yanıp tutuşmanıza benziyor. futbol demeye bin şahit.
hiçbir şey olmayan can sıkıcı müsabaka. iyi ki d-smart'ınız yok. bir orta açılıyor, ceza sahasını geçen top diğer kanattan taca çıkıyor.
bir kadın "ay çok şekermişsin" diye geliyorsa sizinle yatmayacaktır.
gene seyir ıstırabı bir müsabaka. tipik beşiktaş tarzı. 18. dakikaya kadar frikikten oluşan kafa şutundan başka bir atak yok. biliç gibi muazzam adama yazık.
şiddetli ve didaktik bir vuruştu kalecinin soluna. uzandı ve kurtardı 10. dakikadaki almeida'nın şutunu kaleci.
dakika 10. sağ taraftan kullanılan serbest vuruşta çok hoş bir kafa geldi bizimkilerden boruc kalifiyeli çıkardı.
rakibin sol kanadında 1.89 boyunda roket gibi bir zenci var. sıkıntı yaratabilir şahsımıza.
bu süreye değin taraflardan hiçbiri kesintisiz dört pas yapamadı.
7. dakikaya kadar müsabakada tek güzel şey beşiktaş'ımızın gri forması.
(bkz: obsesif kompülsif bozukluk)
adamların göbekleri çeneye vuruyor hâlâ mangal peşindeler. inşallah yerken boğulur ve mangalı devirirsiniz de orta ölçekli bir yangına sebebiyet verirsiniz temennisinde bulunuyorum.
iskoç viskisi ve seksi kızların yetersiz olması nedeniyle katılmayacağım organizasyon. muhtemelen bana epey ırak diyarlarda mangalı kuracak olmanız ve bunun için benim mukaddes şahsıma tahsis edilmiş bir tahtırevan olmaması da cabası. tüm bu noksanlıklar pikniğin en büyük eksikleri. yoksa konu komşudan bir bursa forması bulup gelmeyi arzulardım. latife bir yana ben zaten elde viski, evde orospu takılan monsieur ruhlu medeni bir insanım. the avignon quintet'in oluşturulacağı bir zemin yok pinikte.
fonda kısık marvin gaye eşliğinde loş bir ortamda bire bir, ikiye bir, üçe bir dörde bir, beşe bir sangria, ballantine's falan içmek isteyen afili yosmalar mesaj atabilirler.
tanım: sözlüğün yaptığı pestenkerani kıroca organizasyon.
fonda kısık marvin gaye eşliğinde loş bir ortamda bire bir, ikiye bir, üçe bir dörde bir, beşe bir sangria, ballantine's falan içmek isteyen afili yosmalar mesaj atabilirler.
tanım: sözlüğün yaptığı pestenkerani kıroca organizasyon.
bukowski der ki "fante'nin taşağını yalayim." fante nalları dikerken hep bukowski vardı yanında. toza sor adlı başyapıtının filmi de çevrilmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?