aşırı pısırıklığımdan izlemekten çekindiğim bir dizi. bazı bazı trailer'larına denk geliyorum da thriller'dan thrill thrill oluyor, altımı ıslatıyorum. havada duran kadınlar, siyah matem kıyafetleri, beyaz, yüksek tavanlı ev falan bir cazibesi var ama dizinin.
bu şarkının alçak perdeden yüksek perdeye geçişleri kişiyi tahrik ediyor. muhteviyatının da mutat mamafih manalı meydana gelmesinden mütevellit çağlayan bir nehir gibi coşkunca söyleyebiliyoruz.
misal,
i know it's for real: dişleri ve yumrukları sıkarak, kaskatı söylüyorsun. içinden bir şeyleri çıkaracaksın. bekliyor ve tüm haykıracaklarımızı topluyoruz
i've fallen in love, yeah: burası sarı ışığımız. yumuşak bir şekilde söyleyerek önceki katılığımızdan kurtuluyoruz.
---kreşendo---
!!god knows, god knows!!
i've fallen in love.
ve söylediklerimizden tatmin oluyoruz.
isterseniz "for real" kısmında anlattıklarımı hep birlikte bir de uygulamalı görelim:
http://youtu.be/Odk3W3qLByI?t=1m26s
misal,
i know it's for real: dişleri ve yumrukları sıkarak, kaskatı söylüyorsun. içinden bir şeyleri çıkaracaksın. bekliyor ve tüm haykıracaklarımızı topluyoruz
i've fallen in love, yeah: burası sarı ışığımız. yumuşak bir şekilde söyleyerek önceki katılığımızdan kurtuluyoruz.
---kreşendo---
!!god knows, god knows!!
i've fallen in love.
ve söylediklerimizden tatmin oluyoruz.
isterseniz "for real" kısmında anlattıklarımı hep birlikte bir de uygulamalı görelim:
http://youtu.be/Odk3W3qLByI?t=1m26s
öğretmen fantezisi yapan bir ergen gibi saldırgan ve arzulu olacak gekas'ın tek başına üç gol ve üzeri atıp kuyruğumuzu bacaklarımızın arasına kıstırmamıza neden olacak müsabaka.
(bkz: ohannesburg)
maslow'un ihtiyaçlar piramidinin en aşağısında yer alan fizyolojik ihtiyaçları rahimden çıktığımız andan itibaren her an burnumuza kadar getiren haşarı oğlan, alt ego. sonra süper ego ile çevreden etkilenip bunu bastırırız ve egomuzu oluştururuz. freud'un bulduğu içgüdüsel bir teori.
ay freud ve id'den bahsederken cinsellik katmazsam olmaz. rüyanızda bir uçurumdan aşağı düşerken karikatürlerdeki gibi kalın bir dal parçasına tutunarak hayatta kalmışsanız eğer, babanızı arzuluyorsunuz demektir. uçurumdan sizi itense annenizdir. çünkü babanızı annenizden id'nizde kıskanıyorsunuz. aranızda çekişme var. o sizi uçurumdan aşağıya, geleceğinize iterek babanız konusunda girdiği rekabette sizi saf dışı bırakıyor. ancak siz aşağıdaki geleceğe bir türlü düşemiyorsunuz çünkü tuttuğunuz kalın dal aslında babanızın penisi. ona karşı müthiş bir cinsel arzu besliyorsunuz aslında. süpeego'nuz bunu bastırıyor işte. öpün de başınıza koyun.
ay freud ve id'den bahsederken cinsellik katmazsam olmaz. rüyanızda bir uçurumdan aşağı düşerken karikatürlerdeki gibi kalın bir dal parçasına tutunarak hayatta kalmışsanız eğer, babanızı arzuluyorsunuz demektir. uçurumdan sizi itense annenizdir. çünkü babanızı annenizden id'nizde kıskanıyorsunuz. aranızda çekişme var. o sizi uçurumdan aşağıya, geleceğinize iterek babanız konusunda girdiği rekabette sizi saf dışı bırakıyor. ancak siz aşağıdaki geleceğe bir türlü düşemiyorsunuz çünkü tuttuğunuz kalın dal aslında babanızın penisi. ona karşı müthiş bir cinsel arzu besliyorsunuz aslında. süpeego'nuz bunu bastırıyor işte. öpün de başınıza koyun.
ilham gencer'in pestenkerani şarkılara imza atmış vasat oğlu. hoş, kendisini de sevmem. oğlu en azından "hadi hadi şeker"le gönlümü fethetmişti.
çubuğa tutturulmuş elmanın şerbetimsi bir şekere bulanmış hali. her daim yalamaktan haz aldığım mutluluk çubuğu. ağzın burnun falan yapış yapış olur sonunda.
(bkz: adalet ve kalkınma partisi)
"ben ergenlikten çıktım. baaak annneaaa!! artık koca bir kadınım." diyerek güneşe karşı domalan; önüne gelen iskele babası, yangın musluğu envai çeşit belediye direğini içine alan şarkıcı, yavru oyuncu çocuk.
on senedir gitmediğim rock barların atası. 86'da galata köprüaltında açıldı. yangın sonrasında sıraselviler'e taşındı 92'de. cadı avı döndü burada bir dönem.
coşkun aral abimizin şöyle bir belgeseli var hakkında. şahsen izlemedim:
http://www.youtube.com/watch?v=E4OgswTAhK0
coşkun aral abimizin şöyle bir belgeseli var hakkında. şahsen izlemedim:
http://www.youtube.com/watch?v=E4OgswTAhK0
spoiler--
vefat etmiş eşe ihtiram maksadıyla mezarlık yolunda döküntü kıyafetlerinden arınıp jilet gibi giyinen çatlak bir abili klibi bulunan duman şarkısı. abinin bu şekilde davranmasını gideni aratacak birisini halihazırda bulamamış olmasına bağlıyorum. ayrıca poşette bıraktığı kıyafetlerin cepleri boş muydu ki? dolmuş parasını nasıl ödedin? o yolda it kopuk fazla olur. neticede klip bayat ve ağlak, şarkıyı ise pek beğenmedim.
spoiler--
sakatat.
vefat etmiş eşe ihtiram maksadıyla mezarlık yolunda döküntü kıyafetlerinden arınıp jilet gibi giyinen çatlak bir abili klibi bulunan duman şarkısı. abinin bu şekilde davranmasını gideni aratacak birisini halihazırda bulamamış olmasına bağlıyorum. ayrıca poşette bıraktığı kıyafetlerin cepleri boş muydu ki? dolmuş parasını nasıl ödedin? o yolda it kopuk fazla olur. neticede klip bayat ve ağlak, şarkıyı ise pek beğenmedim.
spoiler--
sakatat.
dünya futbolunun en taşaklı teknik adamlarından bir tanesi. ajax'ı ajax yapan, total futbol'u yaratan, hollanda'ya tarihinin ilk kupasını kazandıran şahane birisi. tipinden kaynaklı siyasi görüşü radikal bir eksende olabilir yalnız.
(bkz: rinus michels)
hiç sektirmeden duşta ve ayna karşısında bornozlayken söylediğim kışkırtıcı george michael şarkısı.
eril ergen kullanıcıların gayri resmi bilgisayar donanımı; medeniyet parşömeni.
türk sinemasında seks furyasının döndüğü ve düşüşte olduğu bir dönemde tilki yapımcıların "filmde seks olacak ama film normal film olacak abi." mantığıyla parayı kırdıkları filmlerde ağır meşrep rollerine can vermiş kişi. yakın zamana kadar hâlâ aslan yelesi saçlarıyla dolaşıyordu ortalıkta. üzerime yat yaptılar, apartman yaptılar, daire fiyatına kürk aldılar gibi şeyler söylerdi fırsatını bulduğunda.
özal dönemi türkiye'si için bir uzay teknolojisiydi bu uzaktan kumandaların televizyonu komuta edeni.
doksanların ortalarında kısa bir süre piyasada kalmış, aç ve yalnız gecelerimin süper kahramanı, lezzet-ü şahikası.
ağzını mı yıkamıyor bu yemekten sonra, çenesinde sürekli yediği tel kadayıf kalıyor.
aa.. az önce aldığım duyuma göre ağzını yıkıyormuş. onlar kadayıf değil sakallarıymış.
aa.. az önce aldığım duyuma göre ağzını yıkıyormuş. onlar kadayıf değil sakallarıymış.
donald duck'u seslendiren taşdöğenlerin naci'ye çok benzeyen amigo.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?