kerami pestenkerani

gemi kahyası.
bir de camelot vardır, kral artur'un yerleşkesi babında, konudan bağımsız.

primatlar arasında dahi sevimsizlikte ipi göğüsleyen endonezya dolaylarından bir hayvan türü.

haklarında biraz bilgi edinmek maksadıyla google'layınca karşıma çıkan tavsiyeler şöyleydi:
orangutan çiftleşme.
orangutan boku.
orangutan boşalma
orangutan komik.

yılmaz özdil analiz yapmaz. yılmaz özdil, hedefinde olan kesim tarafından gerçekleştirilmiş belirli olayları yazımsısına boca ederek okuyucuda tehlikeli bir yargı oluşturmayı amaçlar. yaptığı tıpkı pestenkerani bir futbolcunun iki güzel hareketini youtuba'a ekleyen yayımcıya benzer. okuyucu kitlesinin zekası youtube'dan izleyerek futbolcu alan kulüp yöneticileriyle aynıdır.

yazıları şöyledir örneğin:

talat akif, doğduğunda ne çok sevinmişti annesi ile babası halbuki.

ama o...

8 aylıkken eve sıçtı,

1 yaşında gürültüleri komşuları rahatsız etti.

4'ünde kırdığı oyuncağın suçunu kardeşine attı.

kardeşini dövdü.

7'sinde komşu kızını öptü.

12'sinde parkta çocuk dövdü.

görüyorsunuz ki talat akif bu ülke için tehdittir.

keşke anne ve babası ona atatürk'ün kocatepe'deki silüetinin maketini armağan etseydiler.

devlet mekanizması bireyler arasındaki hukuku optimum seviyeye çıkarmak için bireyler tarafından kurulur. toplumun ortak çıkarları doğrultusunda da devlet etkin bir şekilde sürekli politikalar izler. bu politikalar için vatandaşlarından vergi, resim, harç, şerefiye vs. alır. hepsi bu. başka bir sorumluluk yükleyemez. ancak devleti yönetenler tarihin her döneminde toplumun çıt kırıldım olduğu konuları sürekli istismar edip politikalarıyla ilişkilendirerek devleti oluşturan bireye ağır yükler bindirir.
askerlik vatan borcu falan değildir. vatan borcumuzdan çok daha büyük bir meblağı biz her ay maaşlarımızdan kesilmek suretiyle ödüyoruz.

ayrıca bunu yiyen bunları da yedi:
(bkz: vatan borcu namus borcudur)
(bkz: bu millet için ölmek şereftir)
(bkz: şahadet şerbeti)
(bkz: şehit)
(bkz: ezan dinmez bayrak inmez),
(bkz: vatan millet sakarya edebiyatı)

queen'in fat bottomed girls şarkısıyla ilişkili şarkısı. klibinde kızlar çıplak bir şekilde bisiklete biner.

katliamdan yaralı kurtulan loren elva'nın yattığı hastaneden yazdığı mesajındaki "iyi değilim, iyi olmayacağım, iyi olmayın." cümlesi kulaklara küpe olmuş, yüreğimizdeki öfkeyi biraz daha harlamıştır

metin erksan da bu romanı 62 yılında filme geçirmiştir. başrollerde fikret hakan, aliye rona, nurhan nur, erol taş ve kadir savun var.

van persie, neredeyse hollanda'ya özgü olan yapılı elegans futbolcu klasmanının en baskın olanlarından birisidir. topu ayağına aldığı anda körlemesine giden nice topçu yerine çok zeki ve algısı son derece açıktır. bu özellikleri sayesinde çevresinde gelişen hareketlenmeleri sezerek kendisine yapılan savunma hamlelerine karşı ani ve öngörülmesi bir hayli zor tepkiler verip topu rakipten küçük düşürücü bir minvalde kurtarabiliyor. zamanlaması zekasına paralel olarak son derece güçlü, top kontrolünde ise topu, ikea mobilyası parçalarının yuvasına oturması gibi milimetrik ayağına oturtabiliyor. yalnızca keskin plaseleri dahi türünün en büyüklerinden olmasını sağlıyor. neticede her yönüyle izlemesi büyük keyif veren saygı duyulması önem arz eden şahane bir sporcu.

izninizle fenerbahçe'ye transfer boyutundan da bahsetmek istiyorum. -ha-ha-ha!.. niçin izin isteyeyim ayol. her türlü bahsedeceğim zaten. o zaman için izin istedim?- fenerbahçe, galatasaray'ın hagi'yi almasıyla baskı altına girmiş ve beslediği hasedi ortega ve alex'le teskin etmeye çalışmış, içlerinden alex dikiş tutturarak fenerbahçe'nin hagi'si konumuna gelmiştir. ardından cem uzan en parlak döneminde jardel gibi abartılı gol ortalamasına sahip bir yırtıcıyı kulübe getirmiştir. işte van persie de belki pozisyonları tam aynı olmasa da fenerbahçe'nin jardel figürünü karşılayan bir futbolcu. hatta çok daha ihtişamlısı. ayrıca yaşı da geçkin sayılmaz. hagi-jardel, alex-van persie çatışmasında en belirgin fark hagi ile jardel'e nazaran van persie'nin alex'le aynı anda sahada olamaması.

tarihlerinin en kötü kadrolarıyla beş sene içinde yer aldıkları dünya kupalarında sadece robben'le birlikte hollanda'yı final ve yarı finale çıkartmış birisidir van persie. emre belözoğlu'nun da gitmesiyle fenerbahçe, belki de antipatiklik duvarını bu futbolcuyla yıkacaktır. gerçi bu tiksintinin en büyük nedeni olarak taraftar kitlesini görüyorum. bu konuya da sosyolojik bir perspektifte bakmak gerekir.

ülkemizde satanizm, şeytanın kurban istediği gerekçesiyle şehriban coşkunfırat'ı bir grup arkadaşıyla birlikte öldüren katil zanlısı zinnur gülşah dinçer ile en yüksek mertebeye ulaşmıştır. ardından kadıköy ve beyoğlu'nun başı çektiği birçok rock bar eş zamanlı polis baskınları yemiştir.

milenyuma bir kala gerçekleşmiş bu hadiseden çok sonraları imtina edilecek kanalların pestenkerani reality programlarda "satanist gencin yürek burkan dramı ve pişmanlığı" teması yoğun olarak işlenmiş ve cast'tan bir düzine şarlatan bu programlarda laf-ü güzaf etmiştir.

satanistler ateist değildir.

ayrıca marizlemek mahiyeti de bulunan bu kelimeden bir de mizah etiğini hiç anlayamamış, rezil bir dergi de mevcut.

george r. r. martin'in buz ve ateşin şarkısı serisinden uyarlanmış olan dünyada büyük izleyici kitlesine sahip game of thrones'un birbirinden özgün karakterlerinin bazıları şüphesiz ki sözlük yazarlarını andırıyor.

sebeplerini yazmadan benim özdeşleştirdiklerim şöyle:

ben: tyrion lannister,
leia: daenerys targaryen,
fani madida: eddard stark,
gidiyorum bu[ybkz]swh[/ybkz]: jorah mormont
mjoranda: cercei lannister
semt bizim aşk bizim:margaery tyrell
avarlıçürük: olenna tyrell

orta evren'in aslanları hakkında intiba ve izlenimlerim bu yönde.

şayet latino müzikte popstar firdevs diva payesine mazhar olamamışsa bunun tek sebebi gloria estefan'ın mafya bağlantılı anti-komünist bir kübalı olmasıdır.

"defteri dürüldü" şeklinde fiskoslar dolaşmaktadır kulislerde.

azılı bir seküler olarak bu şeriatçının şanlı beşiktaş'ımdan şutlanmasını buradan şu şarkının aynı figürleriyle ofiste kutluyorum:
https://www.youtube.com/watch?v=PuBhGmh_N-w

ecevit, süleyman demirel'e ekseriye sayın demirel olarak hitap ederdi. şimdi görüyorum ki bazı anarşistler cumhuriyet dönemi türk siyasetinin neredeyse tamamına damga vurmuş bu güzide siyasiye çamur atıyorlar. ulan adam hiç mi düşünmez, eğer demirel kapitalizmin, sömürünün uşağı olsaydı nazmiye demirel'in ayrık dişlerini demet evgar gibi yaptırtmaz mıydı diye?

kendisini underrated bir ağabeyimizdir. oynadığı videoları gördükçe kendisini hiç etmesine üzülüyorum.

sofistike bir binicilik sporu. at terbiyesi de denen bu sporda, tuzladığımız atımızı iki gün önceden zeytinyağı ve şaraba yatırarak buzdolabımızın derin bir haznesinde dinlenmeye bırakıyoruz. ardından hazneden çıkardığımız yumuşamış atımıza tat vermesi amacıyla çeşitli baharatlar koyuyoruz. salça, sarımsak ve limon da ilave ederek karıştırıyoruz. daha sonra yarım saat kadar emmesini bekliyoruz. yarım saatin ardından artık atımız olimpik bir müsabakaya hazır olacaktır.
başarılar dilerim.

cinsel hayatları yokuş aşağı giden çiftlerin yapabilecekleri bir etkinlik olduğu kanısındayım seks esnasında film izlemenin. takmışsındır yatak odasındaki televizyona dvd'yi, beyin traktör egzozu gibi sesler çıkartarak dışarıdan oldukça acınası ve öz güven zedeleyici görümecek bir dizi figürleri senin üzerinde gerçekleştirirken sen kafanı yana uzatmış küstahça kumandayla filmin altyazı/dublaj opsiyonunu kendine göre ayarlarsın.

işte, seyir keyfini engelleyeceği için uğruna bazı pozisyonların reddedilebileceği o filmler:

vahşi orkide,
zehirli sarmaşık,
kahbe / bir kız böyle düştü,
baba.

yaşadığı uzun hayatının 14 mayıs itibariyle son bulması bende derin bir eleme sebebiyet veren dünyayı yaşanır kılan unsurlardan birisi. matem tutmaktan başka ne yapılabilir ki?

vefatı diyabet deniyor.

çalışmalarında insan temel hak ve özgürlüklerine en etkin yeri vereceğini düşündüğüm hdp'den taraf oyumu kullanacağım. meclise girmesiyle, en büyük kozuna level atlattırarak sürmenaj vaziyette ilk seçimine girecek olan mevcut iktidarı silkeleyerek cebindeki bozuklukları düşürmesine neden olması da tercihimde önemli bir yer tutuyor.

biraz sembolik olarak görülse de eş başkanlık kuralı çok hoşuma gidiyor. sscb'deki komünist parti genel sekreterliği gibi. onlarda da komünite dalgasına başkan yerine genel sekreter payesi nakşolurdu kağıt üzerine.

türkiye'nin parlamentoya 25. dönem milletvekillerini yerleştireceği seçimler. herkesin malumu bir hava şu şekilde: akp 1., chp 2., mhp 3. parti olarak girdikleri parlamentoda oranlarına göre sandalyeleri paylaşacak. doğudan çıkıp batının eğitimli insanının gönlünü kapan hdp ise 4. parti olarak barajı geçip diğer üç partiden sandalye kapma eşiğinde.

%10'luk baraj, akp'nin düşen oyları, tek adamlılığın anayasayla resmileşme evresi, akp'nin salt çoğunluğu sağlayacaksa bile anayasayı tek başına değiştirme vekil sayısına ulaşamaması için hdp'nin barajı geçmesinin önemi, cumhurbaşkanın kenan evren gibi elinde kuran'la bir parti için oy istemesi, chp'nin gene aynı köhne seçim argümanları, ysk'nın ve seçimin güvenilirliği, hdp'ye gelen terör eleştirileri seçim arifesinde öne çıkan diğer hususlar.