kerami pestenkerani

patladıktan sonra coğrafyada bir dönem furyası devam sabun köpüğü şarkılar arasında en kötüsü. en iyisi ise sanırım lambada'ydı. bu yüzden lambada'ya sabun köpüğü diyemeyiz.

çağrı mert bakırcı önderliğinde odtü menşeli kurulan bilim platformu. evrimsel biyoloji temelli yayınlarıyla, türkiye'de bu konuda yapılan dezenformasyonu kırmak ve carl sagan'ın cosmos'ta söylediği gibi arzulanan bilimsel ve kültürel devrimin bir nebze ateşleyicisi olmak.

gelecek bilimde mottosuyla youtube'dan önemli akademisyenleri ağırladıkları uygulamanın kartal sözlük uyarlamasını görmek isterim. ancak bu konuda beceriksizliğim nedeniyle bir adım atamam. şimdiye değin cambridge, mit, odtü, boğaziçi, itü, harvard'tan türk akademisyenleri çağırmışlardır.

stüdyosunda varillerin yakıldığı, bomba gibi, fişek gibi savaş ay programı. aslında pek bir fişekliğini de göremezdik hani. mahalle karıları gibi ağız dalaşı, tantana, rabarba sık dönerdi.

yılın en iyi 11'i şu isimlerden oluştu:

kalede italya'dan buffon, müdafaalar italya'dan bonucci, ispanya'dan sergio ramos, brezilya'dan dani alves ile marcelo, orta alan hırvatisyan'dan modric, almanya'dan kroos, ispanya'dan iniesta, hücumda ise, portekiz'den cristiano ronaldo, arjantin'den messi ve brezilya'dan neymar.

ödüllerin an itibariyle sahiplerini bulduğu futbol organizasyonu. italya adına yarışan gianluigi buffon, alman ve kosta rikalı rakiplerini geride bırakarak en iyi kaleci ödülüyle onurlandırıldı.

futbol tarihin en attığını vuran golcülerinden olan romario ile ronaldo'nun milli takımda birlikte oynadıkları dakikalara verilen isim. 97 konfederasyon kupası'na yavaş yavaş ısınan bu ikili yarı finalde çeklere birer, finalde avusturalya'ya gaddarca üçer gol atarak ne denli tahrip gücüne sahip olduklarını ispatlamışlardır. romario fransa 98'de sakatlığı, 2002'de de disiplinsizliği nedeniyle takımda yer alamayınca bu merhametsiz sayfa kapanmış, rakip defanslar rahat bir soluk almıştır.

şayet romario sakatlanmayıp fransa 98 kadrosunda yer alsaydı, fransızlar finalde ronaldo'ya istedikleri kadar müshil vermiş olsun, imkanı yoktu kupayı kazanmalarının. böylelikle cem-i cümle, iki tane karambole gol atan zidane'ı değil, takımını yarı finale yükselten bergkamp'ın eleganlığını konuşacaktı. görüldüğü üzere romario hobbit'inin bir sakatlığı dünya futbol tarihini nasıl da derinden değiştirdi sevgili futbolseverler.

bir de ro-ro gemileri vardır lakin onların konumuzla bir alakası yok.

twitter hesabını biraz araştırınca yönetimi ve taraftarıyla beşiktaş'ın şiddetle bu oluşuma savaş açması gerektiğini görüyorum. çoğunlukla al pacino'nun rol aldığı mafyöz filmleri sinematografi, senaryo, kurgu vs. olgunluğu içerisinde değil de, genelde toplumsal yaşayışa uygun olmayan karakterin kariyer(!) basamaklarını şiddetle, gaspla çıkmasına öykünerek izleyen insanlar tekin insanlar değildir. bu temele dayanarak oluşan gruplar safi kulüp değil, insanlık için tehdittir. onların huzura, dayanışmaya, insanlığa gerçekleştirdiği/gerçekleştirmesi muhtemel şiddeti daha geç olmadan kulüp onlara yöneltmelidir. şu anda ahım şahım bir şiddetini duymadığımız için kulübün ve diğer taraftar oluşumlarının goodfellas'a karşı şiddeti de kınama, dışlama ve barışçıl bir tasfiyenin sağlanması olacaktır.

2015 altın portakal en iyi film ödülü sahibi tek mekanda geçen, gerilim türündeki tolga karaçelik filmi. sinematografi ve bilhassa nadir sarıbacak'ın performansıyla türk sinemasının medar-ı iftiharı diyebileceğimiz bir film. bunu 261 bin tl hasılattan da anlayabiliyoruz.

fragmanı:
[url_tasima]https://www.youtube.com/watch?v=h5GOav1KMpg[/url_tasima]

içine aldığı muhtelif zerzevatla dahi cinsel açlığı doymayan leman'daki cengiz üstün karakteri. gerek göte giren şemsiye açılmaz mitini çürütmesi gerekse ara sıra yararlı içe alışlar yapmasıyla gönüllerde taht kurmuş hatun kişi. bu maharetiyle, onu sevgilisiyle kıyaslayanlar görülmüşse de haliyle arzulu erkeğin iç çekişi olarak kalmıştır nihan.

bir cins bağsız ayakkabı.

mehmet ali erbil, emel sayın ve yeliz yeşilmen gibi birbirine oldukça yakın çevreden üç ismin oynadığı efsane dizi aşkım aşkım'daki japon aşçının ismi. san takı japoncada bey bayan mahiyetinden olduğu için karakterin isminin aslen makiko olduğunu düşünsem de pestenkeranilik bu ya, makikosan denilip duruldu en samimi anlarda dahi. sanırım durul bazan'ın canlandırdığı karakter ablamıza asılmaktaydı.

edmond rostand tarafından gerçek bir kişiden uyarlanmış oyun. kaba bir burna, tatlı bir dile sahip pratogonistimiz ayrıca kılıç kullanmada da epeyce mahirdir. burnu yüzünden hoşlandığı kıza açılamaz ancak.. isterseniz artık ben susayım ve kitap sayfaları konuşsun.

fazıl say'ın ezgilerinin sesi, selda bağcan'ın yeğeni.

türkiye'nin gerçek müzisyenlerinden fazıl say'ın çıkışı gezi direnişine denk gelen kağıt gibi ince albümü.

serenad bağcan'ın yorumladığı şarkı listesi şu şekilde:

1- düşerim, metin altıok
2- akılla bir konuşmam oldu, ömer hayyam
3- dört mevsim, cemal süreya
4- bu kekre dünyada, metin altıok
5- sardunyaya ağıt, can yücel
6- sordum sarı çiğdeme, pir sultan abdal
7- efkarlanırım, orhan veli
8- istanbul’u dinliyorum, orhan veli
9- memleketim, nazım hikmet
10- insan insan, muhyiddin abdal

modern klasik sayılan zorba'nın yazarı. bu kitap 64 senesinde mihalis kakoyannis tarafından filme de uyarlanmıştır.

müsabaka gününde ya da bir gün sonrasında tutulan taraflardan birinin formasını giymek doğalken, müsabaka dışı bir takımın formasıyla caddeyi tutmak, spor çekişmesi çerçevesinde kim takar yalova kaymakamını mahiyetiyle müsabaka taraflarının siklenmediği, müsabakanın önemsiz olduğu ve forması giyilen takıma önem verildiğini gösterir. hayta ismail işidir.

stadyum etrafında, tribünde, takım lokallerinde farklı kulüp hatta ezeli rakip formalarıyla girilerek dostane bir atmosfer yakanılması gerekliliğine inanmakla beraber, sokaklarda müsabaka yoksa kulüp formalarıyla dolaşmasının on beş yaşından sonra bırakılmış olması gerektiğini düşünüyorum.

doğal ya da suni saikalarla yaşanılan, genelde hazırlıksız yakanılan ve bölgeye kıyım, yıkım bol miktarda da acı getiren, batılından üç defa tahtaya vurduğumuz tahrip edici olay.

ana vatanı çin olan, son üç yılda on defa içmişliğimin olmamasıyla civanmert anadolu insanının şimşeklerini üzerime çektiğim sıvı. türk esnafının misafir, müşteri ayırmaksızın ikramlarının baş aktörüdür aynı zamanda. teklifleri ustalıkla geri çevirmeyi bilmek lazım.

türkiye'de iktidara mürit yetiştirme amacıyla sıkça temelden değiştirilen eğitim sisteminin içler acısı haline neredeyse tek başına direnen, bilimsel boşluğun göbeğine çat diye evrim ağacını diken evrim ağacı topluluğunun yayın modelini uygulayabiliriz. evrim ağacı temel bilimler konusunda uluslararası çalışmalar yapan çok önemli bilim insanlarıyla üç buçuk saate varan konferans modelli video yayınlar yapmaktadır. bunun bir benzerini biz neden yapmayalım? özellikle futbol beş yaşındaki çocuğun bile fikir sahibi olduğu bir spor dalı. önceden hazırlanmış ve yayın sırasında yazarlardan gelen sorular moderatörlerce davet edilen sporculara sorulabilir.

futbolcuların, bilim insanlarına nazaran göz önünde oldukları ve tercümanıdır, menejeridir yayını nasıl karşılayacaklarının muammasını bir pürüz olarak görmekteyim. ancak 70’lerin eleğini asmış sporcularını genç kuşaklara hatırlatma ise vefa gösterme konusunda artı hanesine yazılacağına şüphe yok.

bu yayınlar evrim ağacı’nda olduğu gibi herkes kendi lokasyonunda video-konferans ile yapılacağı gibi yüz yüze de gerçekleştirilebilir. nihayetinde sözlüğümüzün radyo ile bir yayın tecrübesi bulunmakta.

türkiye'de 15 temmuz 2016 tarihinde yaşanan askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında çıkartılan khk ile ihraç edildiği için 9 kasım’da başlattığı eylemi, daha sonra benzer bir şekilde khk ile ihraç edilen sınıf öğretmeni semih özakça’nın da katılımıyla açlık grevine dönüşen karşılaştırmalı edebiyat bölümü öğretim görevlisi.

öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında konya selçuk üniversitesi’nde kadrolu olan, eskişehir osmangazi üniversitesi’nde görevli gülmen’in ihracının nedeni olan fetö/pdy rabıtası, semih özakça ile birlikte girdikleri açlık grevinin kamuoyunda yarattığı tepki sonucunda dhkp-c mensubiyeti isnadına dönüştürülmüş sonrasında da tutuklanmışlardır. tutuklanmaları ve tutukluluk hallerine ilişkin uygulamalar, ulusal ve uluslararası komisyonlar tarafından işkence ve keyfilik iddiasıyla eleştirilmektedir.

semih özakça katıldığı duruşma sonrasında 20 ekim 2017 tarihinde
tahliye edilmiş, nuriye gülmen ise ankara numine eğitim ve araştırma hastanesi’ne kaldırılmış, duruşmalara katılamamış ve akıbeti merak konusu olmuştur.

nuriye gülmen, cnn international tarafından 2016’ın önde gelen sekiz kadınından biri olarak gösterilmiştir.