her ısırışta fazla dağılan, üstüne dökülen, niyeyse pazarlaması magnum gibi cinsellikle yapılan seksi tatlı.
siyah kesif bitteri, beyaz çıtır gofretiyle kartal sözlük yazarlarının fenomeni. ha-ha-ha.
gerçi bir besinle ilişkilendirileceksek rakı ya da bira geliyor benim aklıma. eti karam gurme de bu işi kotaracak liyakate maliktir evelallah.
küçük kötürüm fransız kızı. düşlerinde bin bir türlü avantür hadise içinde malmoth'la dövüş ederdi.
henüz stajyer aktörken dallas'ta rol aldı brad pitt. tetiğin çekilmesi ise thelma ve louise ile oldu. 91 yılında serseri bir otostopçuyu canlandırdığı bu rolden sonra üstün genleri sayesinde yakışıklılık endeksli filmlerde oynamaya başladı. kendisine bahşedilen bu genler, olduğundan çok daha genç gösterdiği halde toy göstermemesidir. ileri jenerasyonlar için kıymetli bir değer bu. hollywood'da kendini oldu bittiye getirmemiş, yakışıklılık payesini de alaşağı ederek sıkı bir aktör olduğunu cem-i cümleye kanıtlamıştır. bugün ellinci yaşını kutlayan brad pitt, jolie'nin zor günlerinde onun hep yanında olarak da iyi bir aile babası ve eş görüntüsü çizmektedir.
destiny's child grubundaydı bu ilk önce. şimdiyse jay z ile mantık evliliği yapmış bir bitter çikolatadır.
tarzan aslında bir aristokrat vârisidir, lorddur. ailesiyle bir deniz seyahati esnasında gemide çıkan isyanda atlantik cephesinden isyancılar tarafından afrika'ya atılırlar. ebeveynini yaban hayatın çetinliğinde kaybettiğinde henüz sempatik bir bebektir tarzan. maymunlar tarafından yetiştirilir ve aristokrasiden bi haber neandertal olarak yaşamını sürdürür. ayrım yapamayacak kadar idrak yolları kapalı olan tarzan, fiili ehliyetinden yoksunluğunda zoofilinin dibine vurduğu bir dönemde araştırma amacıyla bölgeye gelen jane'e yakınlaşır da insanlıkla bir bağ kurar. ilginçtir, jane daha sonrası tarzan'ın eşi olmuştur. bir müddet şehir hayatı yaşasalar da dayanamayıp yaban hayata geri dönerler. jane'in ezik bir karakteri vardır bana göre. burjuvazinin naifliğinden bıkmış ve maço bir adam bulmuş olabilir. ama bunun altında yatan psikoloji sorunlu olanı tamir etme, onu düzeltme ve yola sokma güdüsüdür. aşkı aşk için değil, tarzan'ı ehlileştirmek için seçer.
tarkan'ı boney m, no more chain gang cover'ıyla türk pop müziğinde tutundurma faaliyetleri adlı eser. başarılı buluyor ve tarkan'ın klasmanındaki tek erkek şarkıcı olduğunu gönül ferahlığı ve dik başlılıkla söylüyorum.
karate salonuna üye olan her bireyin hiç sektirmeden çektirdiği bir fotoğraf pozu.
ing. kutsal kitap.
holy gelince başına incil beliriveriyor. sihir bu olsa gerek.
holy gelince başına incil beliriveriyor. sihir bu olsa gerek.
ntv'de kötü bir mirgün cabas replikası.
dönemin çok fazla tutulmuş bir filmi. mavi deniz kulağı olarak çevrilmesi absürd kaçacağından dolayı mavi göl olarak çevrilmiş, karşı cinsten iki ergenin cinselliği ve vücutlarını tanıması süreci üzerine kurulu aşk filmi. film çekilirken brooke shields on dört yaşındaydı.
sıcak kumsallarda kadınların basen bölgelerine muhtelif nedenlerle taktıkları transparan şal. mayodan ziyade bikininin altına tercih edilmesi ise şahin gözlerimden kaçmadı.
mevlana'nın sancho panza'sı. keşişler gibi ruhun özünü, hayatın sırrını arayan bir mutasavvıf. yolu konya'ya düştüğünde geleneksel bir ulema olan mevlana'nın berduş, düşmüş, ayyaş, mücrim olan kişilerle empati kurmasını sağlamış, birlikte hak yolunda extreme deneyimler yaşamışlar. bu yaptıkları tepkiye yol açsa da mevlana şems'e kendisine gelen eleştirilere kulak tıkayacak kadar çok fazla güvenirmiş.
bazı müsabakalara kendini veremeden çıktığı için kötü denilen, mamafih bana göre almanya'nın kalecisini koruyan hiç kimse kötü bir kaleci olamayacağı için kafasında yaşadığı devasa çalkantılar saikasıyla kendini gösterememiş iyi bir kaleci olan merhum. kalecilik melekelerinden daha nettir, kötü bir ölümle gittiği. kendi bulanık iradesiyle şimendiferin altına atlamıştır. çehresinden depresyonda olduğunu anlamak için bir hafiye algısına sahip olmak gerekmezdi. bence sorunlu bir ruha malik olduğu aşikârdı. çocuğu habis bir kalp rahatsızlığıyla doğmuş, buna bağlı olarak da iki yaşında ölmüştü. deyiş o ki abimiz de o günden sonra bir türlü kafayı toplayamadı.
istanbulspor'a 3-0 kaybedilen bir müsabakada fenerbahçe'nin de kalesini korumuşluğu vardır.
istanbulspor'a 3-0 kaybedilen bir müsabakada fenerbahçe'nin de kalesini korumuşluğu vardır.
tanrı'ya melodili yakarıştır ilahi. hıristiyan zenci kadınlar koro halinde ve erganun eşliğinde bu işi hakkıyla yaparlar. gospel adı verilen bu ritüelleri blues'tan etkilenmiştir.
ilerlenilmesi, devamının getirilmesi mümkün olmayan şey; yanlış adımlar silsilesi sonucunda varılan nokta. bu keşmekeşten çıkmanın temel ve en basit yordamı, izlenilen adımları geri takip etmektir. bazen bunun için cebinde ekmek kırıntısı taşımak zorunda kalırsın.
hareket algoritmasına dayalı renk kombinasyonu oyunu. 80'lerin bu demirbaşını satıcınızdan ısrarla zekâ küpü diyerek isteyiniz. hâlâ tetrisle birlikte en büyük zevklerimden birisidir.
hiç sevmediğim kıraç'ın zorla dinletildikten sonra memnun kaldığım şarkısı. hatta yabancı bir kıza öğretmiştim. :)
dinî bir terim. ahlâklı davranış gibi bir mahiyeti var. ishale de muadil. bir yandan da amele demek yerine tikilerce göz kırpılan bir sıfat.
estetik bir garip deve. tam deve değil de böyle bizon, koyun, deve kuşu, kanguru, zürafa, tapir ve ejderha hibriti.
tükürür, doksandan top çıkartır ve keşişlik yapar.
tükürür, doksandan top çıkartır ve keşişlik yapar.
seyyah olmayan sıradan bir istanbullu için genelde türkiye'de gittiği en doğu coğrafya ankara olmasından mütevellit ankara'nın doğusu onlar için bir sır perdesidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?