bugün doğum günü olan devrimci doktor, 80'lerin büyük topçusu. twitter'dan ona aitmiş gibi diğer socrates'in sözünü paylaştım, dört rt aldı. farkındalar mı, dangalaklıklarına mı geldi bilemiyorum.
bir fahişe istihzasıyla er kişide hayatı boyunca yaşayacağı lenduha cinsel tahribatlara yol açabileceği gibi "apla benim bu ilk sefer." diyen yarı otomatik piyade tüfeklerine de hususi ilgi gösterebilmektedir.
son dönemde kişiye oldukça gına getiren bu sözcük, talepte bulunan müşterinin ihtiyaçlarını bir madde yerine huzuruna sunulan komple faaliyetlerle karşılama anlamına gelir. misal saati 100 liraya vizite açan, oral seksi baştan savma bir fahişe yerine saatine 150 lira verip yüzüne biraz daha bakılan hizmeti[ybkz]swh[/ybkz] daha iyi bir fahişeyle anlaşmak tercih sebebi olabilmektedir.
bu latin karının piyar çalışması, imaj pazarlaması yıllardır götü üzerinden döner. jenny from the block adlı pestenkerani şarkısındaki giyim kuşamıyla bir dönemin açılmasına sebep olmuştur.
sütlü merve adında metaforik bir spesiyali vardır bu cafenin.
(bkz: nöron)
kaliforniya eyaletinin los angeles kentinin bir kazasıdır hollywood. aynı zamanda birleşik devletler'in yeşilçam'ı görevini omuzlar. son zamanlarda yaşadığı senaryo kıtlığı yüzünden sinemanın en sevmediğim türü olan, bol görsel efekt ve aksiyonu kabartıp diyalogları cılız tutma sefaletine girmiştir. mitolojiden ve eski kahramanlardan medet ummaktadırlar.
okyanusya'daki bronz gençlerin ata sporu.
bakirenin gördüğü pipi, ticarete atılan gerizekâlı ilkokul arkadaşının maaşı da dudak uçuklatır.
sevgilinin babasının yazdığı armağan kitap.
frankenstein içinde barındırdığı tanrı kompleksi, kibir, yaradanından öç alma, tıbbî gizem, gotiklik, dev ucube, varoluşçulu sorgulama gibi temalarla benim çok fazla ilgimi çeken mary shelley'in bilim kurgu romanıdır. ayrıca beşiktaş'tan dağlanmış gözleriniz nedeniyle göremediğiniz bir gerçeği size söyleyeyim. frankenstein ucubenin adı değil, onu yaradanın adıdır.
alelacele yataktan kaldırılıp afyonları patlamadan yayına başlatıldıkları yönünde sıkı bir bahse tutuşurum er kişiyle. sanki bebek beşiğinin ekseninde tavana asılmış dönen ışıklı yıldızlar. mıy mıy can sıkıyorlar.
seksi yazar, araştırmacı, münazaracı cem mumcu da kendisini kırmayarak kartal sözlük için bir tweet atmıştır:
https://twitter.com/cemmumcu/status/435142700132605952
https://twitter.com/cemmumcu/status/435142700132605952
sözlüğün duyurulabilmesi için kendisinden de bir incelik geldi. mamafih boş mention atınca kendi takipçileri görüyor mu onu bilmiyorum:
https://twitter.com/cemmumcu/status/435142700132605952
https://twitter.com/cemmumcu/status/435142700132605952
twitter fenomeni kutsal bayraklar'a ricası sonucu kendisini rt'lediği eli baltasız ilah:
https://twitter.com/PesKerami/status/435143299125374976
bu rt sayesinde kaç tıfıl sözlüğe düşecek merak ediyorum. böylelikle ağıma düşürebileceğim yazar oranını arttırıyorum.
https://twitter.com/PesKerami/status/435143299125374976
bu rt sayesinde kaç tıfıl sözlüğe düşecek merak ediyorum. böylelikle ağıma düşürebileceğim yazar oranını arttırıyorum.
cumhuriyetçi mi takılıyor yoksa onlara mı değdiriyor hakkındaki kıt bilgimle tam çözemediğim dişli hatun. lizzy grant'tır asıl adı bu retro takılmaya meraklı ablanın. son diyeceğim pestenkerani müzik dünyasına sıkı bir giriş yapmış, ileride de oturaklı bir yer kapacaktır.
acar televole muhabiri, uluslararası paparazzi ödüllerine aday olabilecek sansarlıkta bir habercilik başarısı göstererek tostun yapıldığı yuva yıkan makineyle röportaj yapmıştır.
mesajın tam metnini (vurgula: "tostumu yedim seni odamda bekliyorum") şeklinde hatırlamakla birlikte, az yukarıda "yuva yıkan makine" dememden de anlayacağınız üzere o esnada şenol'un başı bağlıydı.
mesajın tam metnini (vurgula: "tostumu yedim seni odamda bekliyorum") şeklinde hatırlamakla birlikte, az yukarıda "yuva yıkan makine" dememden de anlayacağınız üzere o esnada şenol'un başı bağlıydı.
yeryüzündeki bütün ümitsiz vakalar tarafından kapitalizm vurgusu yapılan müthiş önemli gün. içinde bulunduğumuz çağ mümkün mertebe eline geçirdiği her şeyi satılığa çıkartıyor. bunun bilincinde olmamıza rağmen yine de şahsi yalnızlığımız nedeniyle ümitsizliğimizi, üzüntümüzü bir nebze teskin etmek maksadıyla yok yere 14 şubat'ı mahvediyoruz. eskiden muhafaza etmek ve değer katmak için muntazamca kitaplar ciltlenirdi. 14 şubat'ın da bu şatafatı onun ciltlenmesidir aslında. altında aşka bir vurgu yatıyorsa, bu gece için çiftleri hazırlıklı ve duyarlı bir bünyeye sokuyorsa mücevherat şirketleri evime katalog bile gönderebilir.
incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden dolayı birbirleriyle kavga eden çiftlerin barışmalarına ön ayak olur 14 şubat. aralarına giren soğukluk konuşmalarına engel olsa bile bugünde bir beklendi içerisinde girdiklerinden dolayı karşılıklı yelkenlerini suya indirirler. koca koca insanlar liseli aşıklara döner, titrek titrek el ele tutuşup arnavut kaldırımları arşınlarlar. fiks dışarıda yemek yenilir, şampanya içilir, içkiye evde devam edilir, en sonra da sevişilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?