(bkz: iglo)
(bkz: iglu)
her dem taze ve güzel kadınlar çıkartan bir zamanların en büyük ülkelerinden birisi. anneannemin memleketi; onlar ikinci dünya savaşından sonra istanbul'a geçti. elli sene sonra da slavlar birbirini boğdular ve güzelim ülke parçalandı.
anneannemin memleketi yugoslavya'nın uhusu. yarın bu devlet adamının ölümünün 32. yıl dönümü.
(bkz: mütefekkir)
sinik hayatlarında hiçbir zaman sahip olamayacakları metaryalleri büyük bir barbarlıkla parçalayarak deşarj olan ayaktakımının can güvenliğimizi tehlikeye attığı gereksiz gün. hiçbir şeyden taviz verilmeden biran önce yasaklanmalı. bu güne katılanlar işlerinden gerekçe gösterilmeden kovulabilmeli. o anarşistler madem işlerinden memnun değiller, defolsun çıksınlar. onların yaptığı işi daha az ücrete yapmak için can atan insanlar var bu memlekette. heeyy heeeyt!
ekmek yediğin kaba pislemektir onların yaptığı.
ekmek yediğin kaba pislemektir onların yaptığı.
sabah vakti her zamanki gibi iş ve medya dünyasının önde gelen isimleriyle paper moon'da yemek yemek için arabamdan indiğim zaman kokusunu duyduğum pestenkerani bir varoş günü. tam arabamın kapısını kapattım ki bir otobüs dolusu adam önümde araçtan indi. otomatik kapının açılmasıyla dışarı yayılan kesif varoş, pastırma, fakirlik, köylü, çemen, ter ve eziklik kokusu az kalsın bir asit gibi fiyakalı kıyafetimi yakacaktı. çok korktum ve ciddi biçimde rahatsız oldum. önce polisi arayarak (i: "çevreye rahatsızlık veren bu kıroların etiler'e girişine nasıl izin verirsiniz sizler?") diye şikâyette bulundum. sonra öfkem dinmedi böcek ilaçlamayı aradım.
james bond'un godfather'ı şövalye nişanlı haşin erkek.
tom selleck, tom jones, sean connery ve ryan giggs gibi ayarlı ve maskülen göğüs kıllarına sahip abilerın yanında, roberto duenas gibi her periyot sonrası tıraş olmak zorunda kalan hormonel dengesizlikteki kişiler de bulunmaktadır piyasada.
dünya'nın maratoncu havzası. ayrıca anneannemin ilkokulu okuduğu yer.
cesar millan adında, the dog whisperer rumuzunda ve hobbit görünümünde melez bir abi.
sonunda sigara çıkmıyor; gene kaybediyoruz.
anneannemin doğup büyüdüğü memleket. fedon ile nilgün belgün'ü çocuğu gibi severdi rahmetli. bana (i: "stelyo berberakis gibi büyük adam ol, bize atina'dan havadisler bildir") derdi. ben de (i: "ya anneanne saçmala bir amına koyayim, ben stelyo pipis gibi olup, tüm pop dünyasını sikeceğim") derdim. (i: "bu köhne düşüncelerine ayrıca attırayim") diye de eklerdim.
sürekli kadınla (i: "pis rum"), (i: "sizi nasıl denize dökdük ama izmir'de?"), (i: "55 pogromunu unutma", unutturma!"), (i: "bu ülke türktür, türk kalacak!"), (i: "bak anneanne, al sana baklava") latifeleriyle takılırdım.
sürekli kadınla (i: "pis rum"), (i: "sizi nasıl denize dökdük ama izmir'de?"), (i: "55 pogromunu unutma", unutturma!"), (i: "bu ülke türktür, türk kalacak!"), (i: "bak anneanne, al sana baklava") latifeleriyle takılırdım.
bir şişe şarap uğruna altın portakal'ı tekel bayiinde rehin bırakmış gerçek bir tutunamayan. kırk yaşındayken altmış yaşında gösteren bir çehreye sahip olduğu için hep baba rollerini canlandırmıştır.
(bkz: hafız burhan)
yunan tanrılarının büstlerine benzediğim için açılmasını bir hayli komik bulduğum pestenkerani başlık. sözlük yazarlarını donumda sallayacak bir kudrete ve yakışıklılığa sahip olduğumdan ötürü farklı ülkelerden yüz kişiye sorsak bile yüzü de cevap olarak beni yazar; cevap kağıdına telefon numaralarını iliştirirler.
bizim yazarlar anca göbeklerini içeri çeksin, benim yanımda komplekse girip topuklu ayakkabı giysinler amına koyayim.
bizim yazarlar anca göbeklerini içeri çeksin, benim yanımda komplekse girip topuklu ayakkabı giysinler amına koyayim.
anneannem yeni zelandalı olduğu için bu efsunla ben de nick cave'e müthiş benziyorum. mamafih ben oyumu forzanarchy'den yana kullanıyorum.
çünkü kibirli olmadığım için övünmeyi de pek bilmem.
çünkü kibirli olmadığım için övünmeyi de pek bilmem.
anneannemin memleketi olan baltık ülkesi.
anneannem paso (i: "haydi yallah.. hop hop hop!") diye işe başlar, dedem dayıma (i: "hain kostok") diye fırça atardı. on iki yaşıma kadar dayımın adının kostok olduğunu anlayamamıştım.
anneannem paso (i: "haydi yallah.. hop hop hop!") diye işe başlar, dedem dayıma (i: "hain kostok") diye fırça atardı. on iki yaşıma kadar dayımın adının kostok olduğunu anlayamamıştım.
pipi ile çük arasında mütevazı bir uzuv gibi görünse de bu bizim sözlük administrator'ü primus inter pares'ten başkası değildir.
edebiyat dünyasında niçin bu kadar tutulduğunu bir türlü anlayamadığım yazar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?