kaptan

Yağsız kıyma ile ince bulgur iyice yoğrulup içi oyularak yumurta biçiminde hazırlanan ve içerisine kavrulmuş soğanlı kıyma konduktan sonra haşlanan veya kızartılan bir çeşit köfte...

yeni yazarlar, yeni dostluklar, yeni kardeşler, yeni paylaşımlar, yeni düşünceler, yeni tartışmalar demek düşüncesiyle mutlu olduğum, daha da artması, çoğ gibi büyümesi dileklerimle de bitireceğim konudur...

bir kez beyaz deseler çükleri mi düşecek diye düşündürenlerdir...

(bkz: çevik kuvvet beyaz desene)

hurremsoultanın gelmemesi durumunda boyunluk ihtiyacı hissetmeyeceği, çünkü ziyadesiyle kalan kemiklerini de bizim çıtlatacağımız organizasyondur...

telefonda beni "hönkk" diye donduran ve hurremsoultan'a ait cümle...

iftar Organizasyon Detayları

Yer: elma cafe - beşiktaş (100.Yıl heykelinin tam arkasında)
gün: 29.08.2010 Pazar
saat: 19:00

iftar yemeği: çorba - et & tavuk yemeği (yanında pilavı ve garnitürü ile - salata - meyve - 1 adet alkollü alkolsüz içki - çerez)
fiyat: 25 TL

iftar ile birlikte karabükspor maçı da izlenecek...
galibiyet sonrası boğazın serin sularında kutlama yapılacak...
şeytan niyetine bir fenerli bulunup taşlanacaktır...

katılacak yazarlar bu başlığa adını eklettirebilir,

stefo
dingoc
ozgurap34
forzanarchy
gitane
leader
oyunbozan
hurremsoultan
umutberkutay
dygsz
q7uaresma
serkmerk
mert barut
taha gürdamar
cihan1903
nurhak gülbudak
becker
mehmet ali narman
melda mesut
melda mesut1
tuncay özata
alaz ilke öz
mericinazginsuyu
mericinazginsuyu1
damla pişkin
furkan lan
zahide demirci

Forzadaki " Robinho bizim için artık bir namus meselesine dönüştü, Gelmezse eğer aramızdan en küçüğümüzü seçelim verelim tabancayı vursun robiyi..." yorumuna hem gülmekten hem de fikren sonuna kadar katılıdığım topçudur...

yeri ve detayları yarın tüm sözlük alemine açıklanacak olan, katılımın da üst düzeyde olacağını tahmin ettiğimiz organizasyondur...

fener götünü yırtsa bile olabileceği en son şeydir...

kulüp üyesi olma konusunda "allah korusun" dediğim başlıktır...

güneş batarken ardından tepelerin...
a.q tüm teletabilerin diyerek...
tüm yazar kardeşlerimi sevgi ve selametle öperek uyumaya gitmeden...
haykırarak sarf ettiğim iki kelimedir...

Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenen, tavası süper olan bir hayvan...

(bkz: padişah vahdettin)

yardan mı geçmiştir serden mi acaba dediğim durumdur...
zira referandum uğruna hac vazifesini yerine getirmek isteyenlere yasak çıkaran bir başbakanın müslümanlığından da allaha imanından da şüphe ederim...

şubat 1933'ün ilk günlerinde Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk olayın hemen ardından Bursa'ya gider. çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi Atatürk’e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü...". Atatürk'ün hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kestiği ve günümüzde "Bursa Nutku" diye anılan konuşmayı yaptığı söylenir.

Bu konuşmayla ilgili olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, "Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi" adlı kitabında şu yorumu yorumu yapar: "Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır? Başında bulunduğu devletin bile 'zaaf' içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlarından kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine 'sınırsız' bir güven besleyen, böylesine 'çek' veren, gençliği böylesine 'son çare' olarak gören bir devrimci yoktur! Ve Atatürk, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır."

ibb maçı öncesi meyhane masasında biri içerken diğerinin iftar ettiği ve iki tarafın da birbirine "afiyet olsun" diyebildiği durumdur...

oruç tutmak ya da tutmamanın önemli olmadığı, tutan kardeşlerimizin katacağı berekete ortak olacağımız, bir sofra etrafında buluşacağımız organizasyondur...

pazar günü esas olarak alınmış olup, akabinde semtte karabükspor-beşiktaş maçı izlenecektir...
diğer bilgiler de kısa süre içerisinde paylaşılacaktır...

anılar...

-bond... james bond...
-hayriye... haydi çiftetelliye ayşe fatma hayriye...

çok çalışmak zorunda olduğu için oğluyla fazla vakit geçiremeyen bir babadan kalan en önemli mirastır...

ve o çocuğun, babasıyla geçiremediği vakitlerde koştuğu yardır, yerdir, aşktır...