isyan devrim beşiktaş

sezonun ilk resmi maçında sakatlanarak, sezonu resmen başlatmıştır. sol kasığında 1. dereceden yırtık varmış.

http://www.ntvspor.net/haber/haber-t/111185/besiktasta-oguzhan-soku

istanbul-ankara hızlı treninin yeniden başlamasıyla bir daha ayyuka çıkan durumdur. umarım ki bu arızalar sadece bugün yaşanan gibi olur. 2004'te yaşadığımız olayın bir benzerini daha yaşamak durumunda kalmayız. nasıl ki o gün devrilen hızlı trende ölen insanlar öldükleriyle kaldılarsa, nasıl ki cezayı suçsuz makinistler çektiyse bugün yine böyle bir durumla karşılaşırsak o günden farklı olmayacak. yine evlere ateşler düşecek, anaların babaların eşlerin çocukların yüreği yanacak.

atiba'nın kendi kalesine attığı golle 1-0 geriye düştüğümüz maç. sol kanattan etkili geldiler, sağa doğru iyi bir pas verdiler bizden kimse müdahale edemedi. cenk'le karşı karşıya kaldılar, kötü bir vuruş yaptılar fakat atiba topu kesmeye çalışırken bizim ağlarımıza gönderdi topu.

demba ba'nın ikinci yarısında ilk kez beşiktaş formasını sırtına geçirdiği maç. haydi bakalım koçum, güzel başlasın güzel devam etsin inşallah.

izlemek isteyen yazarlarımıza yardımcı olabileceğim maç.

cenk'in üçüncü golünü attığı maç. bu kez asist oğuzhan'dan topu taşıyan holosko'ydu. ikinci golde de bunun tam tersi olmuştu.

cenk tosun'un takımımızın ve kendisinin ikinci golünü attığı maç. muhammed, oğuzhan güzel paslarla holosko ve cenk'i çok iyi besliyorlar. rakip çok düşük kalibrede olsa da bol gol atarak kendimizi bulmamız iyi olacaktır.

cenk tosun'un beşiktaş kariyerindeki ilk golünü attığı maç, 1-0 oldu. derin pasla hareketlendi cenk, kaleciyle karşı karşıya kaldığında gayet soğuk kanlı bir şekilde kaleciyi çalımlayıp boş kaleye gönderdi. son yıllarda kaleciyle karşı karşıya pozisyonlarda kafayı yiyen bizlere ilaç gibi geldi.

beşiktaş tv'nin tek kamera ve 3g bağlantısıyla yayınladığı maç. onun için arada kopmalar, donmalar oluyor. ama internette ne yazık ki hiçbir link yok bjk tv ile ilgili. çok garip.

bu senenin çok güzel geçeceğinin işareti olan bestedir. ardı sıra yeni besteler geliyor, herkes çok hazır çok istiyor. sahaya yüreğini koyan futbolcular olsun yeter, gerisi gelecektir.

cenk gönen- serdar kurtuluş, tomas sivok, atınç nukan, ismail köybaşı- necip uysal, muhammed demirci, oğuzhan özyakup- filip holosko, uğur boral, cenk tosun onbiriyle başlayacağımız maç.

tam bir patron sandalyesidir. en büyük özelliği "bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı." girizgahının yapıldığı yerlerde yavaşça dönerek kullanılabilmesidir.

mor ve ötesi'nin en güzel şarkılarından birisidir. mvö'nin ilk albümlerindeki naifliğe geri dönüş işaretlerindendir. sözleri de şöyledir;

kanun mu bu yalnızlık?
içindeki yabancı
el üstünde dururken
kuyuya düşen

alnında yazanlar mı?
aklında kalanlar mı?
oyunbozan mı haklı?
biri söylese.

bak dinledim seni
dokunmadım sana
dokunmadım kalan rüyalara
zarar ziyan döküldü ortaya
ölüm kadar rahatmış ayrılık
ufak tefek birkaç sorun mu var
geçer geçer zaman şu an yalan
nedir ki bak silindi hafızam
hayat kadar yalanmış ayrılık

discman'in meşhur olduğu zamanlar çokça kullanılan ve heyecanlandıran şeydi. fakat mp3 çalarların ve internetten indirme imkanlarının çoğalmasıyla pabucu dama atılmıştır.

üzerinde sarmısaklı domates sosu yapıldığında dışarıda yapılan tüm patatesler birleşse yanına yaklaşamayacak olandır. harika bir lezzettir. annenin yaptığı gibi olmaz dedikten sonra bir de sevgilinin elinden yiyince fikirleri değiştirtebilir.

(bkz: olsa da yesek)

çocukluğumun en güzel anılarından birisinin nesnesi olan film.

yaramaz bir çocuktum, özellikle birlikte şımaracak birini buldum mu zapt edilmemiz çok güç olurdu. hayatımızın her anında benden daha sakin, daha uslu biri olan benden 7 ay büyük kuzenimle yan yana gelince de işlerin bokunu çıkartırdık. ananemlerde toplanırdık ve biz ortalığı birbirine katardık. bu gibi anlarda bizi bir şekilde zapt edebildiklerini çözen teyzem ne zaman bir araya gelsek aynı yöntemi izliyordu. evlerindeki video oynatıcıya tosun paşa vhs'sini koyardı, biz de filmin müziğini duyar duymaz tv karşısına koşardık. film bitene kadar da armut armut gülüp yerimizden kımıldamazdık bile.

şimdilerde ne zaman denk gelsem bu filme, ilk günkü heyecanımla izler yine armut armut gülerim artık tüm repliklerini ezbere bilsem bile. gerçi televizyonda gösterebilmek için sansürledikleri için aynı zevk olmuyor ama olsun.

beşiktaş taraftarının 2014-2015 sezonunu açtığı bestelerden birisidir. on numara bir beste olmuş yine, ilk dinleyişte bağımlı yapabiliyor insanı.

kalede tolga'sı
ileride demba ba'sı
orta sahada oğuzhan'ı
senin uğruna
bak yine bu sene de
düşeceğiz yollara
etmeyin bizi kalp hastası

motta deli mi deli
ondan delidir veli
olcay çıldırt sen de bizi
allah aşkına!
doksanda goller olsun
tribünler yıkılsın
bu taraftar kanser olmasın!

http://www.youtube.com/watch?v=EnB1RDe9Mt0

kafa güzelken söylendiğinde daha eğlenceli olabilen yakarış cümlesi.

http://www.youtube.com/watch?v=TBgAEveRRyM

adı her geçtiğinde içime bir ukde olarak oturan futbolcudur. oysa ki ne umutluyduk ondan, ne güzel gelmişti bir anda. bir kanatta ismail, bir kanatta rıdvan; gencecik çocuklarımıza teslim edecektik defansımızı, gözümüz arkada kalmayacaktı. ama sonra bir bir sakatlandılar. ismail şimdilerde kendisini toparlıyor, inşallah bir daha sakatlanmayacak ve alacak formasını ama bu çocuk.

ah be rıdvan. o manisa maçı hiç gözümün önünden gitmiyor. kahvede izliyordum, yerde kaldığı an yerimden fırlamıştım gitti diye. yerden kalkamadı, göz yaşları içinde sedyeyle taşıdılar. bekledik dönsün diye, olmadı. o sezon sonunda quaresma'nın imza töreninde inönü'ye yeniden çıkmıştı, formasını q7'ye teslim etmek için koltuk değnekleriyle. o gün bir daha burulmuştu içim. şimdi yine geldi aklıma ve hüzün doldum. ah be çocuk, ah be rıdvan. tamamlanmamış, yarım kalmış bir hikayesin ne yazık ki sen. keşke olmasaydı o günler ya da sen toparlayabilseydin. ne güzel olurdu.

kitapları, fazla eşyalarınızı bir düzen içinde tutan çok önemli eşyadır. bazılarının en kutsal görevi ise güzel kartal sözlük atkısını açık halde tutup, odaya girenleri bir derdim var bin dermana değişmem asla diye karşılamasıdır.