isyan devrim beşiktaş

salzburg, beşiktaş, young boys, asteras tripolis.

27 ağustos 2014 arsenal beşiktaş maçında yediğimiz goldeki en önemli sorumlulardan biri olan futbolcu. abi o dakikada gerçekleşen o pozisyonda o saçmalık yapılır mı ya?! orada topu kapsak ne olacak kontradan gol mü atacağız. bak motta sen arkasındasın diye göbeğe doğru kaymış, arkasına bir dönüyor ki olcay yok. oradan da golü yiyoruz zaten. pozisyonunu korusa gereksiz yere çıkmasa muhtemelen o golü yemeyecektik.

https://vine.co/v/Mlj7LMaJxjX

savunma olarak çok fazla eksiği olmasa da hücum konusunda çok çok eksiği olan oyuncu. açtığı ortanın bir tanesi bile mi hedefi bulmaz yahu. kaç kez önüne orta şansı geliyor, boşluğu da ayarlıyor fakat yaptığı orta ya çok uzağa ya da direkt auta gidiyor. sağlam bir sağ bek alındıktan sonra ismail'e formayı devredeceğini düşünüyorum.

final paslarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteren ve bizim bu tarz bir oyuncunun eksikliğini ne kadar çok yaşadığımızı yine yine yine yine gösteren maç oldu. çok mu iyi oynadık hayır ama gereken mücadeleyi, azmi gösterdik. tecrübe eksikliği kendini o kadar çok belli etti ki.

final anına kadar çok iyi getirdiğimiz topları gerek heyecandan, gerek tecrübesizlikten, gerek beceriksizlikten, gerekse toptan vedalaşamadığımız için veremedik. ismail heyecan, motta beceriksizlikten, töre topu ayağından çıkartacağı anı kestiremediğinden son pasları veremediler. demba ba ileride çok yalnız kaldı, top ona gelmediği için o topa gitmek zorunda kaldı. oğuzhan ise nedenini bir türlü kestiremediğim bir şekilde final pasında sıkıntı yaşadı. hele son dakikalarda sağ içten çok güzel gelmişti ama orada demba ba'yı göremeyip arsenallilerin arasına gönderdiğinde ben de kafamı duvara vuruyordum. işte oğuzhan sonradan girip bu anlarda hamle yapmalı kendini geliştirmeyecekse. onun için oraya tecrübeli bir on numara yerleştirmeliyiz.

ah be yönetim, size de kızamıyorum durumunuzu biliyorum. fakat klasik türk mantığı işte. elendikten sonra sen muhteşem bir on numara alsan ne olur ki şimdi. alacaktın arsenal maçı öncesi sıkıştığın anda noktayı koyacaktı.

of çok doluyum. boğazıma koskocaman bir yumru var şu an. yaptığım eleştirilerin hiçbiri oyuncularımız için değil. ellerinden geleni yaptılar fakat olmadı. ilk yarıda mustafa kaçırdı, alexis attı. olmadı, yapamadık. çok üzgünüm. fakat bilic gerçekten çok iyi bir plan kurgulamış, hayallerimizi gerçekleştirmeye çok yaklaştık ama olmadı. hepsine helal olsun yine de, başımızı öne eğdirmediler.

72. dakikada debuchy'nin çift sarıdan atıldığı maç. tam da çok kötü pozisyonlar veriyorduk onun dönüşünde kontrayı keserken sarı gördü ve atıldı. haydi artık her şey bizim için, bizim elimizde. ne olur çocuklar bir gol be bir gol. yalvarırım.

golden sonra korktuğumuz başımıza geldi ne yazık ki. takımımız iyice afalladı. hiç kimse ne yaptığını bilmiyor, allah'a emanet gidiyoruz resmen. ikidir ucu ucuna yırttık golden, biraz toparlanmazsak devamında bu kadar şanslı olabilir miyiz bilmiyorum. haydi çocuklar, silkinin biraz!

tam toparlandık, işler iyi gidiyor derken yedik golü. özellikle 41. dakikadaki pozisyon çok kritikti. düşük pikselle izlediğim için tam olarak göremedim lakin bana penaltı gibi geldi, bilemiyorum. oyunu kontrolümüze almıştık, en azından arsenal'i yine şaşırtıyorduk ki gol geldi. çok kötü bir pozisyonda yedik golü.

neyse, kaybedilen bir şey yok henüz. turu atlamak için bir gole ihtiyacımız vardı, yine öyle. yeter ki ikinci yarıya bu golün etkisiyle kötü girmeyelim. eğer biz kendi oyunumuzu göstermeye devam edersek gol gelecektir.

7. dakika itibariyle emirates tribünlerinin siyah-beyaz sesleriyle inlediği maç. biraz heyecanlı ve şuursuz başladık gibi ama yavaş yavaş toparlanıyoruz.

(bkz: sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar)

londra sokaklarının beşiktaş'a gönül verenler tarafından inletilmesinin sebebi olan maç. ah ulan orada olmak vardı şimdi, kazanıp da gelin, çıkışta bir daha inletin o sokakları inşallah!

http://instagram.com/p/sNXTc-Jdrt/

yedek kulübemizde; cenk gönen, serdar kurtuluş, necip uysal, tomas sivok, kerim frei, gökhan töre ve cenk tosun'un olacağı maç. atınç nukan, uğur boral ve enes fidayeo ise tribünde olacaklar.

takımdaki yürek koyan, inat gösteren oyuncu eksikliğini tamamlayan oyuncu. kendi pres yaptığı yetmiyor takım arkadaşlarını da uyarıyor. havadan gelen toplarda ismini anmak istemediğimiz o adam gibi sinmiyor, aksine dimdik duruyor. işte bu bizim görmek istediğimiz şey sahada. kendisinden çok şey bekliyoruz, yapabileceğini bilmemiz de bu isteğimizi artırıyor.

alexis-chamberlain-özil-cazorla dörtlüsüne çok dikkat etmesi gereken ikili. özellikle alexis'in hızı, özil'in pasları bizi zorlayabilir. fakat birbirini iyi tamamlayan bu ikili biraz rahatlatıyor bizi.

https://twitter.com/ZOnderOzen/status/504643010903408640

--spoiler--

ciğerde ne varsa, yürekte ne varsa hepsiyle birlikte... haydi çocuklar değiştirin suyun yönünü

--spoiler--

"hayalimiz var ve bunu gerçekleştirecek bir planımız var."

bunca zamandır sadece hayal eden bizler için ne kadar heyecan verici bir açıklamadır bu böyle. hayal kurmak güzeldir, ama bunu gerçeğe dönüştürmek her zaman kolay değildir. bunun için gerçekçi planlara ve bu planları uygulayacak yürekli adamlara ihtiyacınız vardır. bizim planlarımız var, bunları gerçekleştirecek kartal yürekli oyuncularımız var. onun için umutluyuz. yüzümüzü kara çıkartmayın hocam, biz size güveniyoruz!

(bkz: bölünür senin için uykular)

benim için özeti bu cümlede gizli olan maç. kaç gündür uykumda sıçrıyorum, rüyalarımda görüyorum, uykumu alamadan uyanıyorum. yatarken, kalkarken, televizyon izlerken, kitap okurken, nefes alırken aklımda bu maç. uzun zamandır bir maç için bu kadar heyecanlanmamıştım. bu kez ne oldu bilmiyorum.

dün gece rüyamda gördüm, maça çok iyi başlıyorduk. 1-0 öne geçiyoruz ilk yarı öyle bitiyor. daha sonra ikinci yarı başında bir gol yiyoruz ve tüm ikinci yarı boyunca baskısı artıyor arsenal'in. fakat direniyoruz ve 1-1 bitiyor maç, tur atlıyoruz. arsenal saldırdıkça yatakta dönmüş durmuşum, beşiktaş kanserini rüyalarımızda bile yaşıyoruz; bu nasıl bir aşktır!

tüm rüyalarımda beraberlik görüyorum, çok zor bir maç görüyorum. ne olacak bilmiyorum. turu atlayalım da her türlü kansere razıyım ben.

bu maçta bu kadar umutlu, heyecanlı olmamızın en büyük nedeni slaven bilic'tir benim adıma. onun konuşmalarını gördükçe heyecanlanıyorum. umarım bu gece umutlu olduğumuz kadar mutlu bir şekilde burada toplanırız.

(bkz: sen gitme ulan ayı)

bu adamın koyduğu fotoğraf ve altındaki yorumlar utanç abidesidir. bir de utanmadan sahaya girmek için şansımı deneyeceğim diyor. türkiye'de beşiktaş'ın önüne taş koydun yetmedi şimdi de avrupa'dan mı men ettirmeye çalışıyorsun amına koduğum adamı. umarım yarın böyle bir olay olmaz, yoksa gerçekten uefa ufak cezalarla geçiştirmez, 2 yıl sonra avrupa'ya gitmişken yine men edilmeyelim.

(bkz: 4 ağustos 1999 hapoel haifa beşiktaş maçı)

hayatımdaki en büyük hayal kırıklıklarımdan birisi olan bu maç; benim için göz yaşlarımın en çok döküldüğü maç olarak hafızamda her zaman kalacaktır. elbette ondan önce de ağlamıştım; (bkz: 5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçı), elbette ondan sonra da ağladım; (bkz: 14 nisan 2000 beşiktaş galatasaray maçı) ve elbette ki bundan sonra da ağlayacağım. ama olsun beşiktaşım'ın mutluluğu tüm göz yaşlarına değer.

tüm yazar arkadaşlarının, kardeşlerinin, aynı sevdaya tutulduğu renktaşlarının ve elbette sevdiceğinin güzel sözleriyle çok ama çok mutlu olan yazar. insanın en mutlu olduğu günlerdendir doğum günü, bu günü özel yapan da yanında olan insanlardır. etrafımda böyle güzel insanlar olduğu için, bu sözlük ortamında çok iyi arkadaşlıklar kurabildiğim için çok şanslıyım. herkese çok teşekkürler.

tabii ki bu güzel duyguların ortak paydası beşiktaş olmasaydı, bunlar da olmazdı. en büyük şükür beşiktaş için.

restorasyonlu hali şu an star tv'de yayınlanan harika film. efsane kadronun kemal sunal'sız ender işlerinden birisidir.

beşiktaş tribünlerinin efsane pankartlarından birisi. yıllardır inönü'de, yurt içi ve yurt dışındaki birçok deplasmanda görmeye alışık olduğumuz pankart.