isyan devrim beşiktaş

welbeck'in an itibariyle hat trick yaparak skoru da 4-0'a getirdiği maç. arkadaşlar avrupa'da türk takımlarını desteklemkahasjdhsa beter olun ulan köpekler!

silinen bir başlığa entry girilemiyor. mesela yanıyorum başlığıyla ilgili bir entry yazacaktım lâkin başlık silinmiş ve entry giriş yeri gözükmüyor. çok ilginç bir sorun.

harika bir başlangıç yapmış radyodur. yerimizde duramıyoruz efendim, haydi oturmaya mı geldik?

(bkz: yanıyorum)

yayına geçmesine son dakikaları kalan canımız radyomuz. bugün harika bir neşet ertaş gecesi yaşatacak bize eminim. rakısız pek gitmeyecek gibi duruyor ama fırsatı olan arkadaşlar saat 10 olmadan çıkın alın bence. [ybkz]swh[/ybkz]

israfil'in kıyamet kopunca üfleyeceğine inanılan sur'un bir diğer adı. ayrıca ortada kalıvermek, çaresiz kalmak manalarında da kullanılan bir deyimdir. (bkz: dıral dede'nin düdüğü gibi kalmak)

son olarak barış manço'nun 1992 yılında çıkan mega manço albümünden bir şarkıdır. 24 yıl önce yazılmış olan bu sözler hala geçerliliğini korumaktadır ne yazık ki. bunda barış abimizin ileri görüşlülüğünün yanında idarecilerin hep aynı kafada olmasının da payı oldukça fazladır. şarkının sözlerini de yazayım tam olsun;

hele destur'
maşallah bu ne bolluk böyle?
hele destur!
helalinden kazandıysan söyle.
hele destur!
gözümüz yok allah daha çok versin.
ama paylaş, gel beni dinle;
paylaşırsan sevaba girersin.

aç gözünü daha vakit erken
gör şeytanın gör dediğini!
bir kulak ver de dinle
sağır sultanın duyduğunu!
sen öyle devekuşu gibi
şaşkın şaşkın bakınırsan,
bir gün duyarsın elbet
dıral dede'nin düdüğünü!

hele destur!
maşallah bu ne iştah böyle?
hele destur!
yetim hakkı yemedin mi söyle?
hele destur!
gözümüz afiyet şeker olsun.
ama paylaş, gel beni dinle;
gariplerin de karnı doysun.

aç gözünü daha vakit erken
gör şeytanın gör dediğini!
bir kulak ver de dinle
sağır sultanın duyduğunu!
sen öyle devekuşu gibi
şaşkın şaşkın bakınırsan,
bir gün duyarsın elbet
dıral dede'nin düdüğünü!

hele destur!
maşallah bu kudret böyle?
hele destur!
zayıfları ezmedin mi söyle?
hele destur!
gözümüz yok allah daha iyi etsin.
ama paylaş, gel beni dinle;
ardından herkes dua etsin.

aç gözünü daha vakit erken
gör şeytanın gör dediğini!
bir kulak ver de dinle
sağır sultanın duyduğunu!
sen öyle devekuşu gibi
şaşkın şaşkın bakınırsan,
bir gün duyarsın elbet
dıral dede'nin düdüğünü!

http://www.youtube.com/watch?v=gX58ooxwhzQ

israfil için kullanılan bir söz öbeği.

(bkz: dıral dede'nin düdüğü)

çanakkale'de de bir şubesi bulunan dönerci. et ve tavuk döner yapmakta.

2 ekim 2014 tarihinde gösterime girecek olan cem yılmaz filmi. fragmandan anlaşılan kadarıyla herşey çok güzel olacak ve hokkabaz tadında bir film olmuş. umarım doğru bir düşüncedir bu, çünkü bana kalırsa bu iki film cem yılmaz'ın en iyi filmleri. ikisi de can yakıcı ve fakat bir o kadar da komik.

karanlığın iyice hissedildiği gecelerde ya da günlerde bir umuda sarılmak için söylenebilecek beste. melodisi o kadar etkileyicidir ki bir kez dinlemek yeterli. sonra saatlerce dinlemek, bağıra bağıra söylemek istersiniz. keşke hiç bitmese.

beşiktaş başkanı'na yakışmayacak bir beyanat. hele ki süleyman seba'nın vefatının üzerinden henüz 40 gün geçmişken, o'nun koltuğuna oturan birisi konuşmalarına biraz daha dikkat etmeliydi.

bu sözleri herkesin kullanıyor olması, bu sözlerin cinsiyetçi bir kafanın eseri olduğu gerçeğini değiştirmez. zaten biz ataerkil bir toplumdan geldiğimiz için bazıları bu sözleri yadırgamıyor olabilir. çocukluktan itibaren anneler bile "kız gibi ağlama" diyorlar ne yazık ki oğullarına. işte bu kafa yapısı değişmedikçe geri kalmış bir toplum olmaktan bir adım öteye geçemeyeceğiz.

ayrıca, bu sözleri taraftarların bazıları kullanabilir, hatta birçoğu kullanabilir. ama bu yalnızca o kişileri bağlar. ama siz bir kurumun/kulübün/cemiyetin başkanıysanız söylediğiniz sözler tüm camianızı bağlayacaktır. o sebeple siz konuştuklarınıza hepimizden daha çok dikkat etmek zorundasınız. fikret orman da son günlerde nedendir bilinmez kötü açıklamalar yapıyor, hoş olmayan olayların öznesi oluyor. evet stat yapıyorsunuz sayın başkan, ama bu kafada devam ederseniz o stat bile kurtaramaz sizi, haberiniz olsun.

21 eylül 2014 fenerbahçe gaziantepspor maçında yine kendini yere atmış ve penaltıyı kazanmıştır. hiç alakası olmayan bir pozisyonda kendini bırakmış, çok iyi bir açıda olan ekstra yardımcı hakem penaltıyı vermiş, daha sonra gidip penaltıyı veren ekstra yardımcıyı kutlamıştır. yazık. bir de bu adam için fenerbahçe'nin en efendi, en sportmen oyuncusu derler. emek hırsızı her yerde emek hırsızıdır.

tv8'den canlı yayınlanan ve şu an uzatmaları oynanan maç. son zamanlardaki en güzel maçlardan biri oldu. ilk yarısına fırtına gibi giren manu 3 dakikada 2 gol buldu, özellikle di maria'nın attığı gol muhteşemdi. bu golün 2 dakika sonrasında leicester farkı bire indirdi, ilk yarı böyle bitti.

ikinci yarıda manu bir gol daha attı 3-1 yaptı skoru. bu maç böyle gider, united farkı artırır derken bir anda mucizevi bir geri dönüş geldi ve maç 5-3 leicester city'nin üstünlüğüyle son dakikalara geldi. bombok giden türkiye liglerinin yanında şifresiz kanalda yayınlanan bu maçlar ilaç gibi geliyor insana.

38-30 kazanarak geçen sene olduğu gibi bu sene de süper kupayı kazandığımız maç olmuştur.

(bkz: senin gibi hoca her branşta olsa)

müfit hocamız ve kartallarımızın kupa koleksiyonuna yeni bir parça daha ekleyeceği maç olacak. oyuncularımıza ve hocamıza güvenimiz tam.

uefa avrupa ligi'ne güzel bir açılış yapmamız gereken, çok önemli maç. bu maçta iyi ve iddialı bir skor alırsak takımımıza da özgüven gelecek ve gruptaki rakiplerimize de bir gözdağı vereceğiz. seyirci az, hava şartları kötü, zemin kötü fakat beşiktaş çok güzel. haydi kartallarım; dosta düşmana karşı, güldürün yüzümüzü.

18-21 eylül tarihleri arasında istanbul'da bu yıl 3.'sü gerçekleşecek organizasyon. bisiklet temalı kısa filmler ve atölye çalışmalarının olacağı festivalde film gösterimleri ücretsiz.

http://www.zeroistanbul.com/2014/09/18/bicycle-film-festival-8

aşık olduğumuz biricik takım, takımımız.

böyle bir girizgâhtan sonra şapkayı biraz önümüze koyup düşünme zamanı. son 2 şampiyonluğumuzu hatırlayalım. efsanevi 100. yıl şampiyonluğunda rakipler bize karşı kapanınca ne yapıyorduk? çok yetenekli oyuncularımız vardı, giunti, sergen, tümer gibi. bir pasla, bir çalımla rakibi ekarte edip ya kendilerini ya da takım arkadaşlarını pozisyona sokarlardı. o olmadı sergen çıkar bir frikik atar takıma galibiyet getirirdi. mesela denizlispor'a karşı deplasmanda attığı frikiği birçoğumuz hatırlıyoruzdur herhalde?

2009'daki şampiyonluğumuza gelelim. orada da zorlanırdık rakipler kapanınca. fakat ne olurdu? tello bir frikik atardı, bir uzun pas atardı, yusuf olağanüstü bir çalım atıp o çok kapanmış savunmaları açar takımı rahatlatırdı. yusuf deyince, eskişehir deplasmanındaki attığı muazzam çalımların ardından yaptığı asisti ya da inönü'deki galatasaray maçındaki golünü yine birçoğumuz hatırlıyoruzdur herhalde?

şimdi ise bu seneki takımımıza dönelim. çaykur rizespor ve mersin idman yurdu maçları gösterdi ki oğuzhan yokken bu takımda yaratıcı oyuncu eksikliği apaçık ortada. sosa geldi, ama daha oynama fırsatı bulamadı yazık ki. demba ba gerçeği de var elbette, o'nun takıma kattıkları katacaklarının teminatıdır, ondan şüphemiz yok. fakat bu arkadaşlar olmayınca takım sıradan bir anadolu takımı görüntüsü veriyor. elbette rakiplerin sana karşı kapanacaklar, özellikle deplasman maçlarında. işte senin bunu aşmak için birkaç planın olmalı, yoksa bu akşamki gibi apışıp kalırız.

orta sahadan delemeyince ya da yaratıcı oyuncu eksikliği olunca ne yapmak gerekir? kanatlardan bindirmeler ve ortalarla rakip defansı kanatlara doğru açmak gerekir. içeriye gelen iyi orta, demba ba gibi bir oyuncun varsa büyük bir ihtimalle gol olacaktır. biri olmasa ikisi olmasa üçte muhakkak olacaktır. fakat bizim beklerimizin ve kanat oyuncularımızın 15 eylül 2014 beşiktaş çaykur rizespor maçındaki orta performansı nasıl? tam (vurgula: 41) ortanın yalnızca (vurgula: 8) tanesi başarılı. yaptığımız 5 ortanın sadece 1 tanesini kendi oyuncularımıza yapabilmişiz yani, gerisi ya karavana ya rakip defansa. e abicim şampiyonluğa oynayan bir takım böyle rezalet orta açar mı yahu el insaf. aklım havsalam almıyor.

eh böyle bir kanat performansı olunca, orta sahadaki yaratıcı adam da olmayınca ne oluyor? böyle bu akşamki gibi saçımızı başımızı yoluyoruz. umarım sakatlıklar geçince bu bahsettiklerimiz olmayacak ya da daha azalacak. yoksa ne yazık ki bu şartlarda şampiyonluk hayal olur.

bok gibi geçen maç. hakem rezaletti, verdiği kararlar, vermediği kartlar, veremediği pozisyonlar çok ilginçti. fakat ne olursa olsun bizim biraz daha hareketli olmamız lazımdı. ben anlayamıyorum, bu takımın geçen seneden ne farkı var? şimdi gökhan töre alınırken kapanan takımları açmak için denmişti. e abicim şimdi sen bu maçta içeri kat etmeyeceksin, ikiye bire girmeyeceksin de hangi maçta yapacaksın. kenara kapanıp önüne geleni çalımlamaya çalışmakla olmaz ki bu işler. bilic'in değişikliğine ise katılıyorum. orta sahamızda hiçbir şey yoktu. dönen topların hepsi rizelilerde kaldı ve kanatları çok iyi kapattılar. onun için bizim ortadan delmemiz lazımdı, onu denemeye çalıştı kanımca.

son bir söz de rizeli futbolculara. bu yaptığınız çirkeflikler, yere yatmalar unutulmayacak. bu senenin sonunda ligden düşmeniz için dua edeceğim. hele o fenerbahçe yosması orospu çocuğu serkan kırıntılı'nın yaptıkları tarif edilemez. bir yerden çıkacak bunlar göreceksin.

eksikler göz önünde bulundurulduğunda çıkarılabilecek en iyi kadro ile çıktığımız maç. gerçi aşağı yukarı tüm beşiktaşlılar bu kadroyu yazardı fakat burada önemli olan diziliş. umarım 4-4-2 şeklinde oynarız, cenk ya da mustafa'dan birisi geride kalmaz 4-2-3-1 gibi.

edit: ayrıca yedek kulübemiz de cenk gönen, atınç nukan, tomas sivok, serdar kurtuluş, necip uysal, kerim frei ve uğur boral şeklinde olacak. santrafor yedeğimiz yok hatta hücuma dönük sadece kerim ve uğur var. umarım yedek kulübesine gerek duymadan istediğimiz skoru alabiliriz.