(bkz: dondurma kabı)
tekrardan aramıza dönmüştür! sen gerekeni yaptın ben de yapacağım elbette, eşşek değiliz ya!
o değil de;
(bkz: sensiz geçen günlerin ben amına koyim)
o değil de;
(bkz: sensiz geçen günlerin ben amına koyim)
beşiktaş'a yarardan çok zarar veren futbolcudur. evet hırslıdır, tekmeye kafa sokar fakat o hırsının onda biri kadar yetenekli, becerikli değildir. beşiktaş'ta olmasını savunan kişilerin elindeki tek argüman hırsıdır. ayrıca ibrahim üzülmez'in gidişindeki tek sebep odur. deli ibo gittikten sonra takımın tek büyüğü olmuş, özellikle türk genç oyuncuları kanatları altına almaya çalışmıştır. necip buna en iyi örnektir.
ayrıca kendisinden nefret etmek için büyük bir sebep de kendi takım arkadaşına maç içinde ana avrat küfür etmesidir. hem de bu küfürü ederken üzerinde beşiktaş forması, kolunda beşiktaş takımı kaptanlık bandı vardı. bunları kabul etmek mümkün değildir. bu mantalitenin takımdan uzaklaşması gerekmektedir. sırada kaptanken takım arkadaşına küfür eden diğer oyuncu necip uysal vardır.
ayrıca kendisinden nefret etmek için büyük bir sebep de kendi takım arkadaşına maç içinde ana avrat küfür etmesidir. hem de bu küfürü ederken üzerinde beşiktaş forması, kolunda beşiktaş takımı kaptanlık bandı vardı. bunları kabul etmek mümkün değildir. bu mantalitenin takımdan uzaklaşması gerekmektedir. sırada kaptanken takım arkadaşına küfür eden diğer oyuncu necip uysal vardır.
fenerbahçe'de kalarak paralarını almaya devam etmeleri gereken oyunculardır. ne işi var abi bizim takımımızda böyle vasıfsız adamların. bir de kurtuluş reçetemizmiş. böyle reçete olmaz olsun.
istanbul gecelerinde kendini kaybetmeyecek oyuncu yetiştirmek için öncelikle ne yazık ki ülkedeki mantalite değişmelidir. evet arada çıkan olabilir düzgün aile terbiyesi almış futbolcu lâkin genel olarak futbolcu olup kendini kurtarmak isteyen insanlar futbolcu olduğu için parayı buldukları anda sapıtmaları çok kolay oluyor. ilk önce futbol ve eğitimin bir arada gitmesi lazım. ben çanakkale dardanelspor altyapısında uzun yıllar futbol oynamış biri olarak bunlara şahit oldum çokça. sadece şimdiki tabirle u12 yaş grubunda oynarken hocamız karne kontrolü yapmış, karnesi kötü olan arkadaşları notlarını düzeltene kadar takımdan uzaklaştırmıştı. sonra o hoca gitti, o mantık da gitti.
eğer biz düzgün, aklı başında, parayı bulunca kendini kaybetmeyecek oyuncu yetiştirmek istiyorsak öncelikle o oyuncunun kendini geliştirmesine de dikkat etmeliyiz. düzgün okullarda okumalı, küçük yaşlardan itibaren gerek psikologlarla gerekse özel hocalarla kendilerini yetiştirmelerini sağlamalıyız. eğer öyle olmazsa bir anda parlayıp parayı bulunca, insanlar kendisinde çok şeyler bekleyince kendini kaybeden oyuncular görürüz.
(bkz: serdar özkan)
(bkz: batuhan karadeniz)
önder hoca da altyapı düzenini değiştireceğini söylediğinde bu tarz değişimlerle geleceğini umuyordum. açıkçası ne oldu ne oluyor tam bilmiyorum. evet bu benim hatam, fakat biraz da önder hoca'nın hep ne yapacaklarını anlatmasıyla da alakalı. keşke biraz da ne yaptığını anlatsa bizi daha da umutlandırsa.
neyse çok uzattım, netice itibariyle güzel adamlar yetiştireceğinden umutlu olduğumuz düzendir, özkaynak düzenimiz.
eğer biz düzgün, aklı başında, parayı bulunca kendini kaybetmeyecek oyuncu yetiştirmek istiyorsak öncelikle o oyuncunun kendini geliştirmesine de dikkat etmeliyiz. düzgün okullarda okumalı, küçük yaşlardan itibaren gerek psikologlarla gerekse özel hocalarla kendilerini yetiştirmelerini sağlamalıyız. eğer öyle olmazsa bir anda parlayıp parayı bulunca, insanlar kendisinde çok şeyler bekleyince kendini kaybeden oyuncular görürüz.
(bkz: serdar özkan)
(bkz: batuhan karadeniz)
önder hoca da altyapı düzenini değiştireceğini söylediğinde bu tarz değişimlerle geleceğini umuyordum. açıkçası ne oldu ne oluyor tam bilmiyorum. evet bu benim hatam, fakat biraz da önder hoca'nın hep ne yapacaklarını anlatmasıyla da alakalı. keşke biraz da ne yaptığını anlatsa bizi daha da umutlandırsa.
neyse çok uzattım, netice itibariyle güzel adamlar yetiştireceğinden umutlu olduğumuz düzendir, özkaynak düzenimiz.
78. bölümü bir efsane olan dizidir. birçok bölümü harikadır, genelde baktığında türk ekranlarında yayınlanmış en iyi birkaç diziden birisidir fakat 78. bölümü apayrı bir şekilde ele alınmalıdır bana göre. iki sezon finali, bir dizi finali türkiye dizi tarihinde eşi benzeri pek olmayan kalitededir evet. ama 78. bölüm, tek mekana sığdırılmış bir bölüm bizim dizilerimizde pek alışık olmadığımız bir şeydi. özellikle bölümün sonundaki erdal beşikçioğlu'nun muhteşem oyunculuğu kendisine bir kez daha hayran bırakıyor insanı. iyi ki böyle bir oyuncu yetişmiş bu ülkede ve iyi ki bu güzel dizide daha da büyümüş.
https://www.youtube.com/watch?v=eN5Vnuq8RqE
(bkz: beynimin içinde bir bebek var)
https://www.youtube.com/watch?v=eN5Vnuq8RqE
(bkz: beynimin içinde bir bebek var)
erkeklerde yılın futbolcusu kesinlikle hak ederek cristiano ronaldo oldu. bu performans devam ederse önümüzdeki sene de bu ödülün en büyük adayı bana göre.
edit: ödül konuşmasında ağlamaya başladı. vay anasını, helal olsun sana be koçum seviyoruz seni! blatter densizinin yaptığı saçmalık nedeniyle bu kadar doldu sanırım.
edit: ödül konuşmasında ağlamaya başladı. vay anasını, helal olsun sana be koçum seviyoruz seni! blatter densizinin yaptığı saçmalık nedeniyle bu kadar doldu sanırım.
kadınlarda yılın futbolcusu almanya milli takımının kalecisi nadine angerer seçildi.
yılın golü ödülünü ibrahimovic kazanmazsa ciddi ayıp edilecek organizasyon. o golle diğerlerini, hatta kolay kolay bir golü kıyaslamak bile ayıp. neyse ki açıklandı yılın golü ibrahimovic'in ingiltere'ye attığı efsanevi gol seçildi.
kadınlarda yılın teknik direktörü almanya milli takımı teknik direktörü neid silva seçildi.
2014 yılı beşiktaş sakatlıklar kervanında sivok'un ardından ikinciliği göğüslemiş futbolcu. haydi bakalım gençler aynı hızda devam!
(bkz: gezizekalı)
utanmadan çıkıp beşiktaşlıyım demesinin kabul edilemez olduğu kişi. evet ben daha bu dünyaya gelmeden sen bu takım için çalışıyordun belki taraftarıydın fakat benim bildiğim beşiktaşlı yalan söyleyen adam değildir. benim tanıdığım beşiktaşlı üzerimde beşiktaş forması varken yalan mı söyleyeceğim diyerek kırmızı kartı gören vedat okyardır. benim gözümdeki beşiktaşlı üzerinde beşiktaş forması varken topun kendisinden çıktığını ısrarla hakeme hatırlatan rüştü reçberdir. rüştü'nün fenerbahçeli olması zerre umrumda değildir, o formanın değerini bildiği sürece benim diyen beşiktaşlıdan daha beşiktaşlı adamdır.
hakemliği bırakacağını düşünmediğim kişidir. hakem demiyorum çünkü böyle bir yalancının, haysiyetsizin hakemlik gibi zor bir görevle anılmasını kabul etmiyorum. hakemliğin birinci kuralı adaletli olmaktır, çünkü siz sahadaki adalet sağlayıcısısınız. eğer sizin yalancı olduğunuz tespit edilmişse sizin adalet dağıtacağınıza kimsenin inancı kalmaz. ben futbolcu olsam o kişinin verdiği kararı kabul etmekte zorlanırdım. taraftar olarak ise bir daha kendisini yeşil sahalarda görmek istemediğim çok açık.
santrafor olarak takıma gelen ertuğrul sağlam'ın stopere evrilmesi, pancu'nun forvet, forvet arkası ortasaha gibi yerlerde aynı etkinlikle oynaması düşünüldüğünde bu iki isim de gayet iyi örneklerdir bu tip futbolculara.
en az necip uysal'dan sağ bek yaratmak kadar ilginç eylem. ama yine de stoperde orta sahada sırıttığından daha az sırıttı şu oynadığı maçlarda. dünkü mönchengladbach maçının ikinci yarısında bir ara sağ bek de oynayan necip için stoper daha hayırlı gibi duruyor.
oğulları katledilen, kaybedilen, faili meçhule kurban giden cumartesi annelerini ve arjantin'deki darbe sonrası benzer olaylar sonucu evlatları kaybolan arjantinli anneler anısına, onlar için yazılmış bir bandista şarkısı. aynı zamanda behzat ç.'nin 44. bölümünün ismidir. bu bölümde oğlu kaybedilmiş bir annenin feryadı çok acı bir şekilde anlatılıyor. o anne, oğlu bir gün geri dönecek diye umut ettiği için yıllardır evinin boyasını, evinin eşyalarını bile değiştirmemiş ki oğlu geri döndüğü zaman şaşırmasın, alışmakta zorluk çekmesin.
şarkının sözleri de şöyledir;
benim annem pazarları uyandırmaz yavrusunu
benim annem pazartesi demlikte bir çay tanesi
benim annem salı günü ya hüzün ya düğün tülü
benim annem bir çarşamba görmesen de sen aldanma
benim annem perşembeyi iyi bilir işkenceyi
benim annem cumaları gezer bütün kuytuları
benim annem cumartesi her bir dilde çıkar sesi
benim annem cumartesi elinde solmuş bir resim
benim annem cumartesi (vurgula: hesap soracak öfkesi)
benim annem cumartesi benim annem cumartesi!
"ah kör kuyularda bul beni
bul beni bir sahilde çıplak,
bir işkence gemisinde elektrikle ayık
bir kışlada kayıp
anne bir sokak başında isimsiz yüzsüz bir kimsesiz mezarında
kaybedenler kaybetti yazan mezar taşının altında bul beni
anne bul beni arjantinli annelerin arasında plaza del mayo'da
anne bul beni galatasaray meydanında,
bul beni ramallahlı annelerin, gazzeli annelerin
anne bul beni varşova gettosunda,
anne bul beni nico'nun bart'ın italyan annelerin gözlerinde
anne, bul beni, bul beni
anne bul beni bir sokakta, akranlarım bağırırken hala
anne bul beni, bul beni bir sabah bir sabah bir sabah diyen adamın gözlerinde bul beni
o sabahı kuran kadınların sözlerinde
anne bul beni ahmet kaya'nın gözlerinde
anne; bul beni..."
"arkadaşlar ben bir anayım, benim sesimi duymak zorundasınız, beni dinlemek zorundasınız."
http://www.youtube.com/watch?v=Hk2IGdDa8LI
şarkının sözleri de şöyledir;
benim annem pazarları uyandırmaz yavrusunu
benim annem pazartesi demlikte bir çay tanesi
benim annem salı günü ya hüzün ya düğün tülü
benim annem bir çarşamba görmesen de sen aldanma
benim annem perşembeyi iyi bilir işkenceyi
benim annem cumaları gezer bütün kuytuları
benim annem cumartesi her bir dilde çıkar sesi
benim annem cumartesi elinde solmuş bir resim
benim annem cumartesi (vurgula: hesap soracak öfkesi)
benim annem cumartesi benim annem cumartesi!
"ah kör kuyularda bul beni
bul beni bir sahilde çıplak,
bir işkence gemisinde elektrikle ayık
bir kışlada kayıp
anne bir sokak başında isimsiz yüzsüz bir kimsesiz mezarında
kaybedenler kaybetti yazan mezar taşının altında bul beni
anne bul beni arjantinli annelerin arasında plaza del mayo'da
anne bul beni galatasaray meydanında,
bul beni ramallahlı annelerin, gazzeli annelerin
anne bul beni varşova gettosunda,
anne bul beni nico'nun bart'ın italyan annelerin gözlerinde
anne, bul beni, bul beni
anne bul beni bir sokakta, akranlarım bağırırken hala
anne bul beni, bul beni bir sabah bir sabah bir sabah diyen adamın gözlerinde bul beni
o sabahı kuran kadınların sözlerinde
anne bul beni ahmet kaya'nın gözlerinde
anne; bul beni..."
"arkadaşlar ben bir anayım, benim sesimi duymak zorundasınız, beni dinlemek zorundasınız."
http://www.youtube.com/watch?v=Hk2IGdDa8LI
bülent ortaçgil'in en güzel şarkılarından biridir hatta bana göre en güzeli budur. sözler melodi efsanedir kesinlikle.
pazartesi acımasız, pazartesi sıkkın
hep aynı şarkıyı söylemekten bıkkın
bir masanın kenarları kadar buluşmazmışız öyle derler
oysa bütün masalarda tam dört köşe var
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
salı çarşamba çok uzun, salı çarşamba sonsuz
hiçbir işe yaramazlar sensiz
bir ağacın yaprakları gibi özgürmüşüz öyle derler
oysa bütün yapraklar aynı kökten çıkar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
perşembe kadar güzelsin, perşembe kadar hızlı
her daim bir cümbüş arasında gizli
bir yıldızın köşeleri kadar uzakmışız öyle derler
oysa yakından bakınca yıldızlar yuvarlaktırlar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
cumartesi cumartesi, sanki bir kış sonrası
küçük renkli bir sofrada sabah kahvaltısı
bir katarın vagonları gibi özelmişiz öyle derler
oysa bütün vagonlar aynı rayda gider
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
her son bir umuttur, her başlangıç bir kuşku
eğer günlerden pazarsa arife keyfi
bir meyvanın çekirdeği gibi atılmışız öyle derler
oysa yaşam meyvadan değil çekirdekten çıkar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
http://www.youtube.com/watch?v=abmLDfTObBg
pazartesi acımasız, pazartesi sıkkın
hep aynı şarkıyı söylemekten bıkkın
bir masanın kenarları kadar buluşmazmışız öyle derler
oysa bütün masalarda tam dört köşe var
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
salı çarşamba çok uzun, salı çarşamba sonsuz
hiçbir işe yaramazlar sensiz
bir ağacın yaprakları gibi özgürmüşüz öyle derler
oysa bütün yapraklar aynı kökten çıkar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
perşembe kadar güzelsin, perşembe kadar hızlı
her daim bir cümbüş arasında gizli
bir yıldızın köşeleri kadar uzakmışız öyle derler
oysa yakından bakınca yıldızlar yuvarlaktırlar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
cumartesi cumartesi, sanki bir kış sonrası
küçük renkli bir sofrada sabah kahvaltısı
bir katarın vagonları gibi özelmişiz öyle derler
oysa bütün vagonlar aynı rayda gider
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
her son bir umuttur, her başlangıç bir kuşku
eğer günlerden pazarsa arife keyfi
bir meyvanın çekirdeği gibi atılmışız öyle derler
oysa yaşam meyvadan değil çekirdekten çıkar
umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
http://www.youtube.com/watch?v=abmLDfTObBg
sözleri şu şekilde olan bandista'nın en güzel şarkılarından birisidir.
evire çevire seni öyle bir döverim
bir o kadar dayak da ben yerim netekim
elindeki çoksa az olanla paylaş
nasıl müzisyen bilemiyom şu serdar ortaç
koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
benim memurum işini bilir dediydi tonton
bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
uçuyon dediler bana yere de kon kon
ister polis olsun ister astinomia fon
burda vurdu ferhat'ı orda gitti aleko'n
lâkin atina'da bu kez işlemedi tiyatron
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
yan yan yan babilon
yan yan yan yan yan yan
yan yan yan babilon
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
bandista 2009 direnişe selam!
yine tersoya düştüm kafam da harmanım
içine edeyim böyle nankör karmanın
her mevsim ekilip bitmeyen tarlanın
kargasını kovalasan ne yazar kemâlım
iskele alabanda yelkenler fora
derrida'nın sevdiğim bir eseri khora
feylesoflar dünyayı yorumladı ama
öldürmeyeceksin derdi on emirde tora
ister polis olsun ister astinomia fon
burda vurdu ferhat'ı orda gitti aleko'n
lâkin atina'da bu kez işlemedi tiyatron
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
yan yan yan babilon
yan yan yan yan yan yan
yan yan yan babilon
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
http://www.youtube.com/watch?v=8yZFLoD2mys
evire çevire seni öyle bir döverim
bir o kadar dayak da ben yerim netekim
elindeki çoksa az olanla paylaş
nasıl müzisyen bilemiyom şu serdar ortaç
koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
benim memurum işini bilir dediydi tonton
bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
uçuyon dediler bana yere de kon kon
ister polis olsun ister astinomia fon
burda vurdu ferhat'ı orda gitti aleko'n
lâkin atina'da bu kez işlemedi tiyatron
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
yan yan yan babilon
yan yan yan yan yan yan
yan yan yan babilon
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
bandista 2009 direnişe selam!
yine tersoya düştüm kafam da harmanım
içine edeyim böyle nankör karmanın
her mevsim ekilip bitmeyen tarlanın
kargasını kovalasan ne yazar kemâlım
iskele alabanda yelkenler fora
derrida'nın sevdiğim bir eseri khora
feylesoflar dünyayı yorumladı ama
öldürmeyeceksin derdi on emirde tora
ister polis olsun ister astinomia fon
burda vurdu ferhat'ı orda gitti aleko'n
lâkin atina'da bu kez işlemedi tiyatron
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
yan yan yan babilon
yan yan yan yan yan yan
yan yan yan babilon
bu sefer de sen yan, yan yan yan babilon
http://www.youtube.com/watch?v=8yZFLoD2mys
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?