isyan devrim beşiktaş

işçilerini sendikaya başvurdukları için işten çıkartıp, bu işçiler fabrika önünde eylem yaptıkları zaman eylem alanına 13 ton sıvılaştırılmış tezek döken muharrem yılmaz'ın sahibi olduğu firma. sütaş süzme peynirini çok sevmeme rağmen bu bok kokulu peyniri bir daha yemeyeceğim.

https://twitter.com/FLyfbk/status/474148831144448001/photo/1
http://m.sabah.com.tr/Ekonomi/2014/06/04/tusiad-baskanindan-iscisine-akil-almaz-zulum

açık kanalda izleyebileceğimiz için şanslı olduğumuz maçlardan birisi. basketbol olarak çok güzel geçmeyebilir fakat büyük bir derbi izleyeceğimiz kesin. zaten gergin olan atmosfer bu maçta tavan yapacaktır.

(bkz: kan çıkar ulan kan)

beşiktaş sınıf atlamayacaktır, pek bir değişiklik olmayacaktır eğri oturup doğru konuşalım. bugüne kadar rakiplerimizin elinden hangi büyük oyuncuyu aldık. beşiktaş'ın ne yazık ki uzun süredir süregelen gerçeği bu, kabul etmek istesek de istemesek de. bu düzeni değiştirmek için önemli olan yapılanmadır. bu da elbette ki hemen olacak bir şey değil. ne yazık ki türkiye şartlarında hiçbir kulüp ve taraftarı bu yapılandırmayı kaldıramaz. bunun için direnen adamlar olabilir ama sonuca ulaşabilirse şayet bu işin kaymağını yiyemeyecek kadar tükenmiş olacağı için o aşamaya geldiğinde görevi başında olamayacaktır.

şimdi önder özen'i yaptığı hatalı transferlerle yargılıyoruz, ki sonuna kadar haklıyız. hatalı transferlerde onun istemediği adamları yazmayıp, iyi transferleri onun yapmadığını söylemek riyakarlık yapmaktır. e abicim atiba'yı bilic istedi, peki sezer'i eneramo'yu kim istedi, frei'ı kim getirdi? bunları söylemeyip atiba'yı bilic getirdi demek doğru değil bence. serdar hatalı transfer evet, hilbert'i eminim o da isterdi. ama yönetim hilbert'i yüksek para istiyor diye bırakmadı mı arkadaş? sen diyorsan ki önder özen futbol direktörüyse yönetime karşı çıkmalı. bunun yapılabileceğine %100 inanıyorsan hiçbir şey diyemem. ama olmaz abicim, olmuyor. adam transfer yapmaya çalışıyor, senin yönetimin kendi reklamını yapabilmek için bu işi basına servis ediyor. sen ağzını açıp bir şey diyemiyorsun. ne yapacaksın, bu ülkede yöneticiler daha önemlidir. onların reklamı her şeyden önemlidir kendilerince.

yani netice itibariyle şimdi önder özen olmasa beşiktaş seneye yine en iyi ihtimalle üçüncü olacaktır. e abicim bi' bırakın da deneyelim ya. adam kendine süre vermişti zaten başarısızlık kriteri olarak. o süre geldiğinde kafasındakileri yapamazsa gidecektir zaten. e ama biraz sabır yahu, deneyelim.

https://twitter.com/Valimutlu/status/473947860782678016

yıl olmuş 2014 hala salakça şive taklidiyle şaka yapılabileceğine inanan vali.

hala inatla devam ettirilen eylemdir. elbette ki normalde noktadan sonraki ilk kelimede, özel isimlerde büyük harf kullanıyoruz. sadece sözlükte yazışmadığımız için bunun böyle olması normaldir. lâkin başta ekşi sözlük olmak üzere diğer tüm sözlüklerde bu böyledir. evet orada büyük harf girme ihtimaliniz yok fakat burada böyle bir açık varsa neden üsteliyorsunuz. büyük harfle yazılmış entryleri görünce okuma isteğim kaçıyor ve otomatik olarak entrynin içeriğini okumadan geçiyorum. bir de bunun inada bindirilmiş olması çok garip. evet büyük bir sorun değil fakat bir alışkanlık var, yazılı olmasa da bir kural var ortada. moderasyon insanların yazma şevkini kırmamak için birçok şeyi görmezden geldiğini tahmin ediyorum ve anlıyorum. biz yazarlar da onlara yardımcı olsak keşke.

#355204

dünyanın en güzel yansıma sözcüğüyle çığır açmış yazarımız.[ybkz]swh[/ybkz]

üzerindeki kara bulutları dağıtmış sözlüğümüz. yaklaşık 4 saatlik iletişim kopukluğunun ardından tekrar kavuştuk.

(bkz: yallah cinler yallah kış kış cinler kış kış)

2-0 bitmiştir.

83. dakikada caner'in golüyle 2-0'a gelen maç. güzel bir kontraatak oldu. yarı sahamızdan yüksek gelen topu mustafa mevlüt'e indirdi, mevlüt soldan kaçan caner'i gördü, caner de net bir vuruşla golü getirdi.

golün ardından mustafa çıktı ahmet ilhan girdi. golden hemen önceki pozisyonda tolga hafif bir sakatlık geçirdi, yüreğim ağzıma geldi ama şükür ki devam ediyor maça.

70. dakikada mevlüt erdinç'in golüyle öne geçtik. ikinci yarıya başlarken olcay'ın yerine caner, olcan'ın yerine gökhan gönül, hakan çalhanoğlu'nun yerine de mevlüt girdi. klasik 4-4-2'ye döndük biz de bu değişikliklerle. ikinci yarıda da güzel bir baskı oluşturduk. özellikle sol kanatta caner ve ishak çok uyumlular. gol de bu kanattan geldi, ishak'ın muhteşem çalımı ve güzel pasına mevlüt net bir vuruş yaptı ve golü attı. 10 dakika önce bu kez caner'in pasını değerlendirememişti mevlüt.

ilk yarısı 0-0 bitmiştir. oğuzhan ile hakan çalhanoğlu iyi anlaşıyor. 40. dakikada çok güzel bir pozisyon bulduk bu ikiliyle fakat gol gelmedi.

10. dakikada oğuzhan özyakup'un oyuna girdiği maç. alper potuk sakatlandı.

ismail köybaşı'nın ön çapraz bağlarının koptuğu maç. belki de futbol kariyerinin seyrini değiştirmiştir.

başlamak üzere olan maç. skoru pek önemli değil benim açımdan. tek endişem iki yıl önce yine bir amerika kampında sakatlanan ismail köybaşı gibi bir oyuncumuzun da sakatlanmaması. tolga, olcay, pektemek sağ salim; sakatlık yaşamadan dönsünler başka bir şey istemem.

edit: 29 mayıs 2012 türkiye bulgaristan maçı

(bkz: tümer metin)

sözlükteki en güzel insanlardan biridir.

bir sabah uyanırsınız, sözlüğü açıp bakarsınız ve bir anda artı oy verilmiş entryleriniz uçuşa geçmiştir adeta. ne olduğunu anlamaya çalışırsınız, bir bakarsınız ki sözlüğe can vermeye niyetli birisi oy dağıtıyormuş.

helal olsun sana be, sırf sen daha çok oy ver diye daha çok yazacağım ulan! (yazamadı.)

her dünya kupasında olduğu gibi çocukluğumdan kalma hayranlıkla gök mavililer'den yana olacak gönlüm. ama tabii ki belçika, bosna hersek, şili, uruguay da gönlümde olacak.

(bkz: italya)

soma'da maden faciasında katledilen işçi aileleri için yapılması planlanan toplu konutun ismi. aile ve sosyal politikalar bakanı ayşenur islam tarafından açıklanmıştır.

http://www.radikal.com.tr/turkiye/madenci_aileleri_icin_konut_projesi_301_evler-1193988

çok sevdiğim, umutlarımı asla kaybetmek istemediğim gerçek beşiktaşlı futbolcumuz.

dün bjk tv'de 14 aralık 2011 beşiktaş stoke city maçını izledim. maçı izlerken o gerginlikle dikkat etmemişim sanırım ya da hatırlayamıyorum ama muhteşem bir mustafa pektemek varmış o maçta. ikinci yarı oyuna giriyor ve muazzam bir baskı oluşturuyor rakip kalede. pres yapıyor, baskı kuruyor, şut çekiyor, kısa paslarla savunmayı zorluyor ve muhteşem bir kafa golü atıyor. izledikçe mest oldum, hele o gol sevinci.

bu çocuk iyi çocuk, kumaşı iyi. fakat üst üste geçirdiği o sakatlıklar çok can yaktı. kendi canını yaktığından çok bizim canımızı yaktı. umutluyum senden be çocuk, sen yapabilirsin. bunu en iyi sen biliyorsun, hadi gayret be çocuk.

not: bu adamı gönderecek/göndermeyi düşünecek yöneticinin, teknik direktörün de aklını severim. yapmayın bunu ne olur.

https://twitter.com/ahmet7dursun/status/430744037373800448/photo/1

ahmet dursun'un söyledikleriyle içimi sızlatmayı başaran stad. of ulan of.