beşiktaşlı olmak

huzunkovankusu
Küçükken çok sevdiğim sarı kırmızı bir atkı eldiven takımım vardı. Sonra dedi ki birgün annem amcan aldı onları sana galatasaraylı yapmak istiyormuş seni. Sonra takmadım bir daha atkıyı giymedim o eldivenleri.
Anne dışında tüm üyenin Beşiktaşlı olan bir ailede , neredeyse %80'ninin Beşiktaşlı olup muhtarlık arabasının arkasında kocaman bir kartal stickerı olan köyde doğup büyüyüpte Beşiktaşlı olmamak düşünülemezdi zaten. Amca da kimmiş. Hıh.
Hayatımın hiç bir zamanında hissettiklerimi bağıra çağıra ifade edebilen bir insan olmadım. Sanırım bu yüzden Beşiktaş taraftarının o asi ruhuna rağmen ben sessiz bir Beşiktaşlıyım. Küçükken takımımız yenildiğinde içinden tek bildiğim duayı okuyarak (bkz: sübhaneke) bir gol daha atmasını isterdim. Ama artık hissettiklerim içime sığmamaya başladı. Artık Beşiktaş maçı izlerken kendimi ayakta buluyorum mesela . Ya da beğenmediğim bir eleştiri gördüğümde yürü git lan ordan diyorum. Ve düşünüyorum ki artık Beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu öğrendim.

Sanırım Beşiktaşlı olmak değiştiriyor insanı. Bir kere Beşiktaşlıyım dediniz mi artık istesenizde istemesenizde yüreğinizi veriyorsunuz takıma. Ne yapsa vazgeçemiyorsunuz. Tıpkı annenizi sever gibi ya da babanızı. Her defasında kavga edip ayrıldığınız ama ertesi gün barıştığınız sevgiliniz gibi aşık oluyorsunuz ona. Kolunuzda ki arkadaşınız verdiği siyah beyaz bileklik gibi hep yanında olmasını istiyorsunuz. Onunla yaşıyoruz be daha ötesi var mı?
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol