hepimizzenciyiz

geçmişte "şampiyonlukların sadece sahada kazanılmadığını anladık"dedikten sonra 11 puan gerideki takımı lig sonunda şampiyon olurken sırıtan yavşak fenerbahçe taraftarlarını alex'i göndererek üzmüş büyük(!) başkan. siz değil miydiniz dostum alex'i ıslıklayan zamanında? o zaman bu adam da kalkıp sizi sakinleştirmiyor muydu? şimdi niye alex tarafına geçtiniz? kısaca (bkz: öyle göte böyle yarak)

kapı gibi adamdır. bir ronaldo, bir zago değildir evet, ama günün şartlarına bakınca, bir ujfalusiden bir yobo dan eksiği yoktur fazlası vardır, ülke şartlarında iyi stoperdir, ama çıtanızı nereye koyduğunuza bağlı tabi ,yoksa kim istemez pique yi ,rio ferdinand'ı john terry 'i

4.kupayı aldığımız ve sezonu artık ulaşılmaz seviyelere getirmemizi sağlayan basket maçı. içimin yağları da erimiştir ayrıca. birçok nedeni var, işte birkaçı:
1- Tamamen dağılmış ve yeniden kurulmuş bir takımın, inançla mücaadele ederek kadrosunda semih,vujacic, farmar gibi nba yıldızlarının olduğu takımı yenebilmiş olması ve her şeyin de para demek olmadığının ispatı
2- makamın saygınlığı kadar ederi olan, cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan ,beşiktaşlı olan ve bunun hiç bir faydasını göstermeyen cumhurbaşkanına ,sen stadı bize yaptırmamak için bin dereden su getiriyorsun ama biz hala ,parasızlıkla,fedayla ,en büyüğüz mesajının gitmiş olması
3-kulübün en zor günlerinde yalnız bırakan, efesciğine milyonlar dökerken beşiktaş sırtından kazandığı popülaritenin hakkını vermeyen ve hala beşiktaşlıyım ben diyen tuncay özilhana bir kapak,efendime söyleyeyim bir tıpa olduğu için
4- milangaz olmadan da bir şeyler yapılabildiğini ispatlayarak, sponsorluğunu 3 kupa almış takımdan çeken demirören ve ailesine ilk darbeyi vurmuş ve onları üzmüştür.
sonuçta kutlarım takımımı, futbolda birşey yapamıyorlar baskette yapınca seviniyorlar falan diyen eziklere de sözüm şudur, biz beşiktaşlıyız, üzerinde siyah beyaz forma giymiş sporcu nerde varsa biz ordayız, asıl siz düşünün neden sadece futboldaki başarılara seviniyoruz diye

yeni yasaya göre sokak hayvanlarının yaşama hakkının elinden alınmasına tepki olarak gerçekleştirilecek yürüyüş. Hayatında kendi yiyecek olduğu hayvanlar dışında ( inek,koyun vs.) hayvan beslememiş, hayvan sevgisi nedir bilmez insanların çıkarmak istediği yasadır. Bir de buyasanın çıkmasını savunan angutlar vardır ki ,kraldan çok kralcı, devletimiz ne yapsa haklıdır, yeridir'ciler vardır. bu yasa çıksın , bak söylüyorum, çıkaranların üstüne pitbull salsınlar, zerre içim acırsa fenerli olayım. gelişmiş ülkelerde hep böyleymiş diyorlar, eğer öyleyse onlar tam gelişememiştir o ülkeler demek ki diyorum ben de, gelişmiş ülkelerde insanlara bir dava açılıp hapse atılıp suçsuz yere aylarca yıllarca yatırıyorlar mı, insan hakları ne alemde, gelişmiş ülkelerde çocuk tecavüzcüleri salıveriliyorlar mı? ama tabi ördek s.kenlerin yaşadığı ülkede olur böyle yasalar .

la bombonera, anfield, guisseppe meazza

kadın ve çocuk kardeşlerimden üstün performans beklediğim karşılaşma.zira çok ihtiyacımız olacaktır.
naçizane teknik analiz : ben iddaa oynarken bile iki takımın arasında oynanan maçlara şöyle bir bakan adamım. genelde içerde sivas bizi yenen bir takım, bu açıdan dikkatli olmayı fazlasıyla hakeden bir rakip sivas. bir diğer istatistik de rıza hocanın takımlarının bize karşı pek de muvaffak olamayışları, ikisini topladığımızda beraberlik mi çıkıyor, belki de. fakat istenilen sonuç olmayacaktır bu, evimizde herkesi yenmeliyiz diyorsak, bir kaç şartı var bunun;
1- sivok kendine gelecek, daha fazla konsantre olacak
2- uğur boral - ki özellikle bu maçta üstüne çok önemli görev düşüyor- performansını artıracak, özellikle defansif yönünde hatasız oynayacak
3- toraman topu oyuna sokuşlarda daha kısa oynayacak(burada veli ve necip'e de görev düşüyor gelip top almaları lazım sık sık)
4- holosko da bi zahmet atacak artık, kaçırmayacak
ben açıkçası koşan,basan bu takımdan çok umutluyum bu sene arkadaşlar.

kesinlikle bu topraklarda oynamış en kariyerli ve yetenekli oyunculardan birisi olan, sir ünvanlı eski futbolcu.(bkz: adam sir beyler) ingiliz milli takımının da bir dönem değişmez santrforu olan siyahi forvet şimdilerin moda tabirinin de amokachi ve nouma'yla beraber mimarlarından olmuştur. (bkz: fener zenci sever)

çarşı tribünü liderlerinden, şahsına münhasır kişilik. Nam-ı diğer, denyo yılmaz. (bkz: yiğit namıyla anılır)

hayatı film bir abimiz, güzel bir insan. saygınlığı olan biriydi ve tüm semtte varlığı hissedilen gerçek bir aşıktı, beşiktaş aşığı. Bir gün arabayla giderken, sezen aksu çalıyor, şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler, bir offf offf çekti ki optik başkan, hakkında yazılanları okurken hep aklıma o an gelir, hüzünlenirim, kabullenmek istemem, bazı mezartaşları bir fatihadan fazlasıdır benim için. gittiğin yerlerden yer tut optik başkan.

sevgilimden ayrıldığım gün bindiğim uçakta gördüm samet hocayı. o zaman bucadaydı. beraber izmirden döndük . sonra düşündüm, iki kaybeden adam, ortak olan iki yönümüzden birisi buydu, diğeri ise yıllarımızı başka bir sevdaya vermiş olmak. yıllarca sevdiğinden ayrı kalmak neymiş görmüştü samet aybaba, şimdi ona kavuştuğunda nasıl her şeyini FEDA etmezdi? başarır, başaramaz, benim gönlümde her zaman safkan bir beşiktaşlı olarak kalacaktır büyük kaptan.

mahkemenin de örnek teşkil edecek bir karara imza atmasını beklediğim yönetim kurulu kararı. tabi başlık şöyle de ola olurmuş, kulübün stattaki kendini bilmezleri mahkemeye vermesi. çünkü ben bu adamlara taraftar diyemiyorum. tamam ,insan psikolojisidir, bir anlık kontrol edilemeyen öfkedir, haklı çıkarmasa da yapılan eylemi, ufak da olsa savunulabilir bir tarafı bulunabilir bazı münferit olayların, ama güzel kardeşim 3-0 yendiğin elazığ maçında rakibinin teknik direktörünün kafasını yarmak nedir, şimdi cezanı çek bakalım.

1998 yılında yaptırdığım kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar pankartı. Benim hayatımda önemli yeri var ve unutulmaz. Kargalar kelimesini sarı,kırmızı ve lacivert yazdırmıştım.hey gidi günler .

ilk olarak Beşiktaş-Porto şampiyonlar ligi açında canlı izleme fırsatı bulduğum oyuncu. o yıl fırtına gibiydi hakikaten,son dakikada golü atıp bizi yıktığında yanımdaki ufaklığa,"üzülme,işte böyle bir şey beşiktaşlılık"dediğimi hatırlar gbiyim. neyse konuyu dağıtmayayım, Q7 döktürmüştü sahada, zaten taraftarın Q7 sevgisinin ve transfer talebinin başlangıç noktası olduğu maçtır o maç. o sezon özellikle şampiyonlar liginde takip ettim, adam zehir, adam fırtına, adam sihirbaz! gel gör ki ,inter'e gitti hemen hemen hiç oynatmadı mourinho, sonra geldi, bekleneni verdi mi, hayır. bence nedeni şudur, Q7 milli takımda ronaldonun yedeğidir, dolayısıyla mevki olarak oyuna girdiğinde kanatta oynatılmaktadır, bu onun üzerine yapışmış bir mevkidir ve asla gerçek konumu değildir. doğru düzgün oynadığı tek takım olan portoda da kanatta değil serbest oynamıştır,hemen her maçta ya gol atmış ya da attırmıştır. mesela yattara yetenek olarak dünyada sayılı adamlardan biridir, kişiliğini falan geçiyorum, yetenekte ronaldinho ile yarışır, birebirde maymun edemeyeceği adam yoktur(hala öyle), gel gör ki adam senelerce kanat oynadı, iki orta yapacak da kazmanın biri vuracak diye gözlendi durdu, şimdi mersinde süt satıyor tabiri caizse. Q7 yi alıp şu anda holosko'nun oynadığı taraflarda oynatmak kimsenin cesaret edemeyeceği kadar zor bir olay mı anlamış değilim mesela ben.holosko koşuyor, defansa yardım ediyor,Q7 yapmaz, evet yapmaz. ama topun sende olmasını sağlar ,kaptırmaz,topu kolay ezmez, ayrıca orada batuhana sabreden adamın Q7ye edemeyecek olmasını önyargılı bulurum. FEDA olayına girmeyeceğim ben sadece olaya saha içinden baktım, çünkü FEDA kısmında bilgi kirliliği hat safhada .

insanlardan oluşan bir topluluk.bak,insan diyorum ,hani senin benim gibi, nefes alan veren bildiğimiz insanlar. insan hata da yapar doğru da yapar a benim kardeşim, bunlar bir araya toplanınca insanlıktan mı çıksınlar? hatasız mı olmalıdır her grup? adına çarşı dediğimiz arkadaşlarımız da hatasıyla sevabıyla bu işin içindedirler, gelin görün ki şakşakçılıkla menfaatçilikle zorbalıkla falan suçlanır dururlar yıllar yılı. neden mi?çünkü ben de çarşıyım dediğinde birileri çıkıp sana yok arkadaş sen kim oluyosun falan demez.hissetmen yeterlidir, olay bitmiştir,artık sen de çarşıdan birisin.sorgulama olmaz,bi yerlerde gidip kayıt falan olunmuyor yani,tamamen hissi bir şey,parasız pulsuz.sonra sen gider adamın kafasını bozuk parayla yararsın,oouuv çarşı adamın kafasını yardı, vay lüzumsuz müptezeller vay. hakkını aramak istese bu grup,bizimle ilgisi yok demeye yeltense,medyası yoktur, kendi can arkadaşları, kardeşleri bile suç ithaf etmektedirler, yok kapitalist uşağı, yok filancanın adamı derler, güçlü olanı yıkmanın nedenlerine kimse bakmaz oysa ki, bugün çarşı çekilse tribünlerden çakallara kalacaktır bu güç mirası, kimin işine gelmektedir,işte bunu kimseler görememektemidir?ben çarşıyım arkadaşım, 20 senedir bilfiil stada gider maçımı izlerim, bağırırım,haykırırım,daha sahaya inmişliğim de yok,bir cisim atmışlığım da,faydam oldu, zararım asla, zararını da gördüm hatta bu hayatta ,ruh sağlığım bozuldu,saçım beyazladı,paramdan oldum,yeri geldi sevgilime tercih etmek zorunda kaldım bu hayatı, şimdi gelip karşıma sen kapitalizm uşağısın forma aldın falan diye zırvalayanda art niyet de ararım yani kimse kusura bakmasın.

Arkadaşımın çocuğuna forma almaya gittiğimde çocuk forması yok diyerek beni yıkmış olan mağazamız. nasıl olmaz?kabul edilebilir mi şimdi bu?hem ürün alın destek olun, ama sorunca yok, nasıl beşiktaşlı yapayım ben bu çocuğu arkadaş? üstüne bir de mağaza kapatma olayları var,metrocity mağazamız kapanmış.şimdi ne var bunda,olabilir ticarette böyle şeyler değil mi.ama yanındaki gs store fenerium etkilenmiyor,hala açıklar? bazı durumları iyi etüd etmek gerek, taraftarın bozuk olan psikolojisini daha da bozmamak gerek diye düşünüyor,f.orman başkanıma saygılar sunuyorum bu vesileyle.

gurur duyulması gerekirken aşağılanan tribün efsanesi. diğer büyük takımlarının "amigo"larına kıyas edilmesinin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha yaşıyoruz, konuşmayı bilmeyen, menfaat mevzuları ayyuka çıkmış adamlar bile kendi taraftarından bu kadar zılgıt yememiştir herhalde. Kendisiyle defalarca sohbet imkanı bulmuş biri olarak sadece edindiğim izlenim şudur benim, Alen bu ülkede yaşayan ,tartışmasız en büyük amigo olmayı çoktan haketmiştir, bir gün bıraktığında bizim zamanımızda bir Alen vardı diye anlatacağım bir kaç adamdan biridir.