dünya tribün tarihindeki en gaz tezahurattır muhtemelen. böyle üzerindeki kıyafetleri yırtarak söyleyesi gelir insanın. sanki biraz daha yüksek sesle söylenirse devrim olacakmış, insanlık kurtulacakmış, beşiktaş hemen gol atacakmış gibi...
denizli maçında kadın çocuk kendi taraftarını dövdüren, Adnan Polattan çok da farkı olmayandır.
kraldır, padişahtır, çıplaktır...
Artık ultrAslan ve diğerleri olarak ikiye bölünmüştür, bi taraf onurlu bi taraf kukla yalakadır.
güzel adamdı, birileri cesedi işlerine yaradığı için öldürdü...
melek gibi adamdı ne zararı vardı size be...
arkasından laf söyleyenler, katillerini kutsayanlar tanımıyorlar bu adamı, tanısalar demezler...
melek gibi adamdı ne zararı vardı size be...
arkasından laf söyleyenler, katillerini kutsayanlar tanımıyorlar bu adamı, tanısalar demezler...
uzun süredir saçma ve anlamsız bulduğum mevzu. Bi inönünün kapılarından girince unutuyorum sürekli sorduğum "manası ne?" sorusunu.
yıkılmasın...siktiret...böyle de çok güzel.
Merdivelerinden çıkıp sahayı,dolu tribünleri görünce surata bi sırıtma oturuyor.
Ya da gümüşsuyundan inerken tezahurat sesleri geliyosa hiçbir anını kaçırmamak istiyor insan.
Merdivelerinden çıkıp sahayı,dolu tribünleri görünce surata bi sırıtma oturuyor.
Ya da gümüşsuyundan inerken tezahurat sesleri geliyosa hiçbir anını kaçırmamak istiyor insan.
Güzel tezahüratlar güzel kafalardan çıkar. Bunu yazanlar saman içmiş sanırım.
Sartre'ın "bir şefin çocukluğu" kitabında şefin çocukluğunda söylediği cümle.
Yann Tiersen'e, Farid Farjad'a saran sonra öylesine uğrayayım diye gittiği bi thrash konserinde yine azıtan yani elini çekmiş gibi görünse de çekemeyen insanevladı...
when a man lies he murders some part of the world der rahmetli cliff burton...
beşiktaş zatüre olmaya geldik... marşımız ile beşiktaşımı destekleyeceğim maç.
kyımetinin bir kez daha anlaşıldığı adamdır
babadan oğula nesil bunlar anasını siktimin orospu çocukları babadan oğula nesil bunlar çok afedersiniz
İleri demokrasi şöyle bir şeydir: Bir terör örgütü vardır hakkında 4-5 yıldır adamakıllı bir iskelet oluşturulmamıştır. Sonra bir gazeteciye gidersiniz. "Senin bu örgütle bağlantın varmış, onla ilgili sakıncalı bir kitap yazıyormuşsun. Seni bi tutuklayalım." dersiniz. Tutuklanmıştır gazeteci. Bekler davasını. "Dava başlasa da göstersem gerçek dışı, terör örgütüyle alakalı şeyler yazmadığımı" diye düşünür gazeteci. Neyse davayı başlatmazsınız bir süre. Sonra kitap basılmadan siz basarsınız basım evini. Kitabın tüm kopyalarına el koyarsınız. yetmez!! Avukatların elindeki nüshalara da el koyarsınız. Bu gazeteciyi öyle bir konumda bırakırsınız ki, adamı kitap yazmakla suçlarsınız ama adamın "bu kitapta bir yanlış yok" diyecek referans nüsahlarından iz bırakmazsınız. Bu adam hala tutukludur. Amına koyayım ben öyle demokrasinin!!!
gelirse saygıdan istifa da diyemeyiz. kovulmaz ki maradona...
kapalı'da ya da halkın takımıyla eski açıkta takıldığını söylemişti. hatta hes'lerle ilgili bir pankart açtığı için polisten dayak yediğini de anlatmıştı. sıkı beşiktaşlıdır. çarşının içindeki birahanelerde rastlayabilirsiniz.
fettocuların, yandaşların, güdümlü kalemşörlerin gazetesi. Ahmet Şık içeri alındığında utanmadan " Gazetecilikten tutuklanmadı!" manşeti atanların libertaryanlığın, özgürlüğün bokuyla bile alakası yoktur. gördük son ÖSYM skandalı hakkındaki tutumlarını da. tSK'nın totaliter tutumu da darbeleri de yere batsın. Var mı bu adamların TSK'dan başka muhalefet yapabildiği kurum? o kadardır işte özgürlükçülüğü de muhalifliği de...
gazetecilikten tutuklanmad...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?