when a man lies he murders some part of the world der rahmetli cliff burton...
yalan söylemek
insanlar arasındaki güven kaybının yegane sebebidir.bir kişinin yalan söylediğini farkettiğinizde ve bunu gözünüzün içine baka baka yapmaya devam ettiğinde, iğrenmekle hayal kırıklığı arasında birşeyler oluşur kalbinizde.her zaman,her yerde; en acı gerçek, en güzel yalana yeğdir.
kötü bir şey olmasına rağmen kişileri yalan söylerken dinlemek zevk vericidir.
olamadıkları,olmak istediklerini anlatırlar.
olamadıkları,olmak istediklerini anlatırlar.
siyasi parti lideri olmak.
renk takıştırdığımızda zararsızmış edasına bürünen sözler. [ybkz]swh[/ybkz]
en doğal insan eylemi.
anlaşıldığı an güveni sıfırlayacak eylem.
(bkz: yapma diyorum hobi olarak da yapma)[ybkz]swh[/ybkz]
"iyiyim" ya da "fena değil" dediğim her ân bir yenisini eklediğim, zincirleme riya tamlaması.
başka da yalanım yok, kıskancım, birazcık da huysuzum. sana yan bakanın gözlerini oymazsam namussuzum.[ybkz]swh[/ybkz]
başka da yalanım yok, kıskancım, birazcık da huysuzum. sana yan bakanın gözlerini oymazsam namussuzum.[ybkz]swh[/ybkz]
gerçekleştirmek durumunda kaldığımda, en ağır illegal faaliyette bulunmuşçasına suçluluk hissettiğim eylem.
anarşi kazanıyor en nihayetinde mîrim.
anarşi kazanıyor en nihayetinde mîrim.
maruz kalmaya dayanamadığım şey.
bir insan bir insana neden yalan söyler ki...
niye kandırır, niye aldatır anlamıyorum.
şu hayatta güvendiğim çok az insan var. biliyorum ki yalan söylemeyeceklerdir bana. ama diğer tüm insanlar edindiğim deneyimden olsa gerek hep yalan söyleme potansiyeli taşıyorlar nitekim söylüyorlar da...
sırf alışkanlık galiba bilmiyorum.
iyi bir dost bulmak zor bu yüzden. "ben" kimliğinin altında eziliyor dostluk kavramı. bu da burada başlıyor galiba.
veya sevgililer... bir kişiye ait olmak neden bu kadar zor. neden ağlatır insan bile bile bir kadını/adamı... niye yalanlar sıralar. oysa basittir sevmiyorsan gider seviyorsan kalırsın...
yalanlar söylemekle başlıyoruz kaybetmeye, yalnızlaşmaya... sırf kendimizi değil ama bizi dost bilen, yar sayan tüm insanları da kendi yalnızlığına iterek yani önce kafasına sonra kafamıza sıkarak öldürüyoruz kendimizi...
bir insan bir insana neden yalan söyler ki...
niye kandırır, niye aldatır anlamıyorum.
şu hayatta güvendiğim çok az insan var. biliyorum ki yalan söylemeyeceklerdir bana. ama diğer tüm insanlar edindiğim deneyimden olsa gerek hep yalan söyleme potansiyeli taşıyorlar nitekim söylüyorlar da...
sırf alışkanlık galiba bilmiyorum.
iyi bir dost bulmak zor bu yüzden. "ben" kimliğinin altında eziliyor dostluk kavramı. bu da burada başlıyor galiba.
veya sevgililer... bir kişiye ait olmak neden bu kadar zor. neden ağlatır insan bile bile bir kadını/adamı... niye yalanlar sıralar. oysa basittir sevmiyorsan gider seviyorsan kalırsın...
yalanlar söylemekle başlıyoruz kaybetmeye, yalnızlaşmaya... sırf kendimizi değil ama bizi dost bilen, yar sayan tüm insanları da kendi yalnızlığına iterek yani önce kafasına sonra kafamıza sıkarak öldürüyoruz kendimizi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?