recep ivedik'te de aynı el hareketini görmek mümkündü. madem bu kadar affedilemez bir şey neden her şey sansür yerken o yemedi. sigarayı, alkolü ve kemal sunal'ın eşşoğlueşşeklerini bile engellerken o eczane sahnesi yayınlandı. pozisyonu diğer kameradan da izledim elini fazla sıkıyor nerdeyse yumruk yapar gibi. sondaki 3 parmağı da açık değil. ne ''sıfır kart gördüm ben şu güne kadar kadar.'' masum bir şey var burda ne de ''sen ibnesin ey hakem!'' kadar abartı. yemiyor değil mi onlara vermek sende göt yok diyor işte.[ybkz]swh[/ybkz] tekrarlarda izleyince görülen bu saniyelik hareketle milyonların önünde sağa sola fırlatılmak aynı mı. bu durumda karının yanında sana puştluk yapan biriyle el hareketi yapıp basıp diğer yoldan gitmiş kişi de aynı. o zaman herkes takip etsin arabaları gitsin gırtlağını kessin her arabadan küfredenin.
meireles'i savunan delgado'yu savunamaz gibi bir yasa mı var bilmediğimiz? karşındakilerin kim olduklarını bilmeden; olayı kişiselleştirip, sözlük ortamında ve belki bu sözlükten bile önce yaşanmış bir olay hakkında ''siz böyle düşünürsünüz'' demek ne kadar akıllı işidir bilemiyorum. olayla ilgili hiçbir görüş yazmamıştım burda ama yazayım. ''ya yapma işte şunu of amına koyayım'' demiştim kırmızı kart gördüğünde o pozisyonda delgado. o dönem fazlasıyla köpürmüştü mhk bu kart isteme olayları yüzünden (ki o da gs hasan şaş vs ile başlayan bir gelenektir gene) ve delgado'nun o ufacık el hareketini görüp onu ikinci sarıdan ihraç etmişti. neden, çünkü delgado kendini ifade edememişti. başkası olsa ''hoca yapma ya kartlık bu.'' derdi geçerdi ve kart görmezdi. ama delgado yeterli türkçe bilgisine sahip olmadığındandır ki el hareketiyle derdini anlatmaya çalıştı ve doğru bir uygulamanın kurbanı oldu. neden doğru diyorum çünkü o dönem modaydı bu hareketi yapıp sarı kart görmek. sonucunda delgado 11 maç ceza almadı ve en az 1 milyon dolar gibi bir paradan da olmadı. şayet diğer takım oyuncuları da o dönem bunları yapıp atılmıyorsa haksızdır. (bana 5 dakika sonra gene meirelles-delgado olayı gibi ama hakan ünsal yapmıştı görmemişti, metin oktay yapmıştı görmemişti demeyin lütfen.)
hani türkiye'de birisi kendini yalandan yere atar ve akşam röpörtaj verilirken çok ayıp şu yaptığı der ya diğer kırmızı kart gören. ''ekmeğimle oynadı. evde ailemiz var. bu işten para kazanıyoruz.'' der. trabzonspor'da oynayıp türk olunca, antep'te oynayıp türk olunca ekmek parası oluyor da fenerbahçe'de oynayıp yabancı olunca gebersin ibne, aç kalsın neden olsun ki?
delgado 1 ya da 2 maç ceza alırken meireles de 3 maç alsın 4 maç alsın. olay kırmızı görmesi ya da ceza alması değil yaptığının 11 maç edecek bir hareket olmaması. adamın ayağını kırıyorsun 2 hafta sonra sahadasın. kokain kullanıyorsun 2 yıl men yiyorsun. harbiden salak saçma bir dünya bu. bu işe madem böyle yaklaşacaklar her yan hakeme gözlük işareti yapan futbolcuya da 3-4 maç versinler.
son olarak beşiktaşlı durmak ve beşiktaşlı olmak arasında hiç de ince olmayan her gözün görebileceği her zekanın kavrayabileceği büyük fark var. ben beşiktaşlı olun demedim, beşiktaşlı'ya yakışan gibi durun dedim.
hem veli yedek, hem toraman ön libero, hem necip hem oğuzhan var. daha ne olsun. bu kadar kötü bir hava olmasaydı bu kadar kötü bir kayseri'yi çok kötü yapabilirdik. ve tabii bu halis özkahya, bi' halis mulis pastırmalık yapmaz ise rahat yeneriz. [ybkz]swh[/ybkz]
16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda ne hakeme ne de rakibine tükürmüştür. ayrıca tüm kültürlerde parmak birleştirmek sen ibnesin demek değildir. kültür ve toplum dersini almanızı öneririm. gerçi gerek yok türkiye'de herkes doçent herkes yazları portekiz'de geçiriyor ya çok portekizli kankaları vardır elbet.
elin pezevengi seversin sevmezsin türkiye tarihinin en kariyerli hakemini tutup itiyor, fırlatıyor. bu adam o pezevenkten 500 kat kariyerli ve pozisyon öncesi orta sahada adamı biçmişler faul çalmamış sözde hakem. bunun üzerine bir başka kansız eboue yarım metre önünde alkış tutmaya başlamıştır. bu olaylara karşılık da ''götün yemiyor değil mi?'' hareketi yapılmış, insan bunlar. recep ivedik yapınca götün başın dağılıp gülüyorsun çoluğumuz çocuğumuz izliyor da bu adam yapınca mı ah hakaret vah hakaret oluyor.
maç başına para alan adama 11 maç ceza verilmiştir, ayıptır. en fazla 2 bilemedin 3 maç verilmeliydi. bazı adından bile söz etmek istemediklerim de 30 maç diyordu.[ybkz]swh[/ybkz] gerçi onlar 30 dediği için 11 verildi ya o asıl beni delirten zaten.
beşiktaş'ı fenerbahçe'si denizlispor'u beykozspor'u yok arkadaşım bu işin. önce kul hakkı, hakla gelmeyen başarının da hak yiyenin de amına koyayım, rengi fark etmez.[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
elin pezevengi seversin sevmezsin türkiye tarihinin en kariyerli hakemini tutup itiyor, fırlatıyor. bu adam o pezevenkten 500 kat kariyerli ve pozisyon öncesi orta sahada adamı biçmişler faul çalmamış sözde hakem. bunun üzerine bir başka kansız eboue yarım metre önünde alkış tutmaya başlamıştır. bu olaylara karşılık da ''götün yemiyor değil mi?'' hareketi yapılmış, insan bunlar. recep ivedik yapınca götün başın dağılıp gülüyorsun çoluğumuz çocuğumuz izliyor da bu adam yapınca mı ah hakaret vah hakaret oluyor.
maç başına para alan adama 11 maç ceza verilmiştir, ayıptır. en fazla 2 bilemedin 3 maç verilmeliydi. bazı adından bile söz etmek istemediklerim de 30 maç diyordu.[ybkz]swh[/ybkz] gerçi onlar 30 dediği için 11 verildi ya o asıl beni delirten zaten.
beşiktaş'ı fenerbahçe'si denizlispor'u beykozspor'u yok arkadaşım bu işin. önce kul hakkı, hakla gelmeyen başarının da hak yiyenin de amına koyayım, rengi fark etmez.[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
kıyamet saat kaçtaydı kanka, diye mesaj atan arkadaşım var. galatasaray adam gibi kura çekene kadar, uğur boral barcelona'ya transfer olana kadar ya da en basiti en olma ihtimali yüksek olan kırmızı kar yağana kadar kıyamet falan kopmaz. saat 1'i 12 geçe gokcanz dediydi dersiniz.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
2-3 gün önce neden 500 tane günlük entry olduğunu şu anda farkettiğim yarışma.[ybkz]swh[/ybkz]
tarkovski'nin henüz 24 yaşında bir grup arkadaşıyla beraber oynayıp çektikleri film, aslında ernest hemingway'in the killers adlı kısa öyküsü.
çekim tekniklerini, açıları ve montajını şaşırtıcı derece iyi bulduğum filmde oyunculuk adına da beklenmedik işler gerçekleşmiş. oyuncuların da gene sinema öğrencisi olduğunu düşünürsek tebrik etmek gerek. ışıklar hariç hiçbir sorunu olmayan ubiytsy gördüğüm en iyi öğrenci filmi olabilir.
fazla filmi olmayan yönetmenin kayıtlardaki bu ilk denemesini görenler; gözümde, elbette çok şanslı kişilerdir.
(bkz: andrey tarkovski)
çekim tekniklerini, açıları ve montajını şaşırtıcı derece iyi bulduğum filmde oyunculuk adına da beklenmedik işler gerçekleşmiş. oyuncuların da gene sinema öğrencisi olduğunu düşünürsek tebrik etmek gerek. ışıklar hariç hiçbir sorunu olmayan ubiytsy gördüğüm en iyi öğrenci filmi olabilir.
fazla filmi olmayan yönetmenin kayıtlardaki bu ilk denemesini görenler; gözümde, elbette çok şanslı kişilerdir.
(bkz: andrey tarkovski)
asıl adı joseph merrick olan 500 milyon yılda bir aynı insana denk gelebilecek olan rahatsızlıklara sahip, gerçek anlamda adaletsiz dünyanın zavallı insanı.
(bkz: the elephant man)
(bkz: the elephant man)
soundtrack'leri ve original score'u destansı olan filmin ilk yarısı olayı kavramaya çalışmakla geçiyor. haneke'nin cache'siyle olan benzerliği dışında (ki bu film daha önce çekildiğine göre burda çalmak ya da ilham bulmak fiilleri alman yönetmen için geçerli) durgun bir başlangıç sizleri bekliyor.
filmde birçok yerde görülen sembolizm unsurları yüzünden lynch'in lakabı ''anlaşılmayan deli adam'' a dönüşmüştür. buna kesinlikle hak vermiyorum. gerek 40'lı yıllarda gerek 80'ler öncesinde çokça kendini bu şekilde ifade eden sinemacı vardı. son dönemlerde değişim gösteren ''sanat'' kavramı sanatın birey ya da sanat için olması yerine külliyen para ve halk için olmasına dönüşmüştür. bu yüzden ne david lynch'i bu şekilde davranmıyor diye suçlayabiliriz; ne de iletişimin temel kurallarından biri olan alıcının mesajı ''alabilmesi'' adına daha kolay bir anlatım tercih edenleri.
oyuncuları, müziği, setleri, sinematografisi ve sıra dışı senaryosu ile lost highway son derece etkileyici ve nefes kesen bir film.
filmde birçok yerde görülen sembolizm unsurları yüzünden lynch'in lakabı ''anlaşılmayan deli adam'' a dönüşmüştür. buna kesinlikle hak vermiyorum. gerek 40'lı yıllarda gerek 80'ler öncesinde çokça kendini bu şekilde ifade eden sinemacı vardı. son dönemlerde değişim gösteren ''sanat'' kavramı sanatın birey ya da sanat için olması yerine külliyen para ve halk için olmasına dönüşmüştür. bu yüzden ne david lynch'i bu şekilde davranmıyor diye suçlayabiliriz; ne de iletişimin temel kurallarından biri olan alıcının mesajı ''alabilmesi'' adına daha kolay bir anlatım tercih edenleri.
oyuncuları, müziği, setleri, sinematografisi ve sıra dışı senaryosu ile lost highway son derece etkileyici ve nefes kesen bir film.
doğuştan gelen deforme vücudu ile herkesin bir freak olarak gördüğü john merrick'in hikayesinde kamera önü de kamera arkası da elinden gelenin en iyisini yapmış. Başından itibaren çok merak uyandıran bir konusu olduğu aşikar. Bu filmi david lynch'in çıkış filmi olarak da adlandırabiliriz.
the elephant man'i nefesim kesilerek, the elephant man'i gözlerim yuvalarından çıkarak izledim. film için söyleyecek söz bulamıyorum. the elephant man'i unutamayacağımı bilerek izledim, -miştim.
the elephant man'i nefesim kesilerek, the elephant man'i gözlerim yuvalarından çıkarak izledim. film için söyleyecek söz bulamıyorum. the elephant man'i unutamayacağımı bilerek izledim, -miştim.
kendinden sonra gelen kelimeye hava anlamı kazandıran ön ek.
ayrıca
(bkz: aeropostale)
(bkz: nestle aero)
ayrıca
(bkz: aeropostale)
(bkz: nestle aero)
siyahın ve beyazın muhteşem buluşmasını gösteren, asyalı olsam tek tapacağım varlık.
beyaz başlı kartal adıyla da bilinen amerika'nın en meşhur hayvanlarından biri.
ayrıca
(bkz: american eagle outfitters)
ayrıca
(bkz: american eagle outfitters)
american eagle ve aeo gibi takma adlarla da tanıdığımız amerikan hazır giyim markası.
logosu olan beşiktaş'ın da kullandığı beyaz başlı kartal sayesinde her daim ilgimi kazanmıştır. girip ürünlerini incelediğinizde kartal yuvası'ndaymışsınız hissi verir. fiyatına göre kaliteli ürünleri olsa da üst yerine alt, aksesuar ve terlikleri tercih edilebilir. ürünleri a&f'den ucuz, aero'dan kalitelidir.
logosu olan beşiktaş'ın da kullandığı beyaz başlı kartal sayesinde her daim ilgimi kazanmıştır. girip ürünlerini incelediğinizde kartal yuvası'ndaymışsınız hissi verir. fiyatına göre kaliteli ürünleri olsa da üst yerine alt, aksesuar ve terlikleri tercih edilebilir. ürünleri a&f'den ucuz, aero'dan kalitelidir.
(bkz: american eagle outfitters)
gördüğüm en kaliteli terlikleri üreten marka. bunların bir kent modeli var ki ultra şıklığının yanı sıra bunda, bu soğuk kış günlerinde evinize gelen tüm misafirleriniz onu giymek isteyeceği nerdeyse içerden ısıtmalı bir sistem yer almaktadır. türkiye'de satılsa 250-300 liraya satılması muhtemel olan markayı çok daha ucuza amerika'da ve internet siparişleri sayesinde avrupa'da bulabilirsiniz.
porno film yerine kullanılan; vhs dönemlerinde dillerden düşmeyen, şimdilerde esamesi okunmayan gizli kod.
kimi çevreler[ybkz]swh[/ybkz] aladdin'deki cin ile aynı dönemde yaşasalardı sevgili olacaklarını düşünür. geçmişte adı pis, kaka şeylerde takma ad olarak da kullanılırdı.
(bkz: mikili film)
(bkz: mikili film)
90'lara damga vursa da pazar payı gün geçtikçe düşen ama hala fındıklısı ile vazgeçilmesi pek mümkün olmayan ve tam 9 kattan oluşan nevi şahsına münhasır gofret.
ülker 9 kat tat'ın 10-15 yıl boyunca süpürdüğü pazarda şimdilerde farklı ambalaj çeşitleri ve uygun fiyatıyla ''ben de varım'' demeye çalışan eti ürünü.
9 kat'ın efsane fındıklısından yola çıkarak bunda da fındıklı almaya kalkmayın çünkü fındıklısı gerçekten çok tırt. vanilyalısı da en az fındıklısı kadar kötü olan üründe kakao ve çilekten şaşmayın.
9 kat'ın efsane fındıklısından yola çıkarak bunda da fındıklı almaya kalkmayın çünkü fındıklısı gerçekten çok tırt. vanilyalısı da en az fındıklısı kadar kötü olan üründe kakao ve çilekten şaşmayın.
1994 yılından beri chicago bulls ve nhl takımlarından chicago blackhawks'a ev sahipliği yapan 20.000 kişi kapasiteli spor merkezi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?