gokcanz

maç sonu yazılarımda hep en beğendiğim isimlerden biri olmuştur kendisi. ancak, her zaman başkalarına bok atmak bir beşiktaşlı'ya yakışmaz. bizde de bir sorun varsa bunu da belirtmeliyiz. olcay n'olur bu kadar atma kendini yere. her pozisyon sonrası, her kaptırdığın topta ayağın kırılmış gibi acı çekme numaraları yapma. olcay n'olur her maç 2-3 kez hakemin işaretini bekleme oyuna girmek için. bu hırsınla, bu ciğerinle devam et. biz hep arkandayız ama diğer konuyu da kulağına küpe yap ve değiş olcay. lütfen adını çıkarma bu konuda. topu kaptırman da, rakiplerin kendilerini yere atması da sorun değil. sen beşiktaş forması taşıyorsun senin numara yapmaya hakkın yok olcay.

-di'li geçmiş 3. tekili yedi olunca rakam olan yedi ile bir görülen ye fiiline iyi ki zamanında sik denmemiş dedirttiren maç.

(bkz: türk basınının 7 golü görür görmez yedi bitirdi başlığını kullanması)

hep iyi anlaştığı trabzonspor'un bile gerçek yüzünü görmesi sonucu galatasaray'ın kendini fenerbahçeleştirme pardon ötekileştirme çabasıdır. 30-40 yıllık takım adam oldu dedirten hadisedir. ulan siz kimsiniz lan. yaş ortalamanız 14 onu biliyoruz da, başka?

beşiktaş jk tüzük'te 41. madde der ki:

kulübün feshi halinde; kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları kabataş erkek lisesi'ne devrolunur.

işte böyle bir şeydir kabataş beşiktaşımız için. dikkat edilmesi gereken nokta duyduğuma göre son dönem okuldaki beşiktaşlılar'ın sayısı azalmaya başlamıştır. kaybetmemimiz gereken kaledir kabataş. kan bağı olmasa da kardeşlerimizi büyüten yerdir kabataş ve her daim böyle devam etmelidir.

(bkz: optik başkan)
(bkz: süleyman seba)

21 ekim 2012 beşiktaş trabzonspor maçı'ndan sonra yaptığı açıklama şu şekildedir.

---------------alıntı---------------
bir gazetecinin ''geçtiğimiz senenin şampiyonluk kupasını istiyorsunuz. bununla ilgili mücadeleniz sürecek mi?'' sorusu üzerine, şakar, ''bunu tabii ki devam ettireceğiz. bu bizim anamızın ak sütü gibi hakkımız. biliyorsunuz (b: kardeş takımımız beşiktaş)'ın da daha önceki yıllarda (b: emek hırsızları tarafından şampiyonlukları çalınmıştı). onlar da bizim gibi aynı kaderi paylaşıyorlar'' dedi.
---------------alıntı---------------

galatasaray kulübünden bazı anlaşmazlıklar sonucu ayrılan zatların 1935 yılında kurduğu takım. mustafa kemal atatürk kulüp adında ateş'i tasvip etmediği için adı güneş sk olarak değiştirtirilmiştir. beşiktaşımız için nedir bu kulübün önemi dersek ilk şampiyonluğumuzu bu ex gs'liler çalmıştır.

evet, tarihte ilk şampiyonluk çalma vakası 1937-38 sezonunda yaşanmıştır. istanbul ligi'ni aynı puanla (24) lider bitiren 3 takım beşiktaş, güneş ve fenerbahçe ilk defa uygulanmak istenen averaj hesabına göre sıralandırılmak istenmiş. ancak averaj hesabına göre beşiktaş 32, güneş sk 23'dür. beşiktaş-güneş maçı ise 3-1 üstünlüğümüzle sona ermiştir. ama garip bir karar alan federasyon, allem edip kallem edip, sıkı durun! atılan golleri yenilen gollere (b: bölmeye) karar verir. 44 gol atıp 12 gol yiyen beşiktaşımız 3.66 averaj alırken, güneş sk 31 gol atıp 8 gol yiyerek 3.87 averajla şampiyon ilan edilir.

17 nisan 2005 fenerbahçe beşiktaş maçı'ndan sonra kazandığımız ilk derbi maçı. hıncahınç dolu inönü'de susmak bilmeyen taraftarı özlememe yol açan maç 2-1 üstünlüğümüzle sonuçlanmıştı.

kalemizde runje, sağ bekte mustafa doğan, sol bekte deli ibo, stoperde toraman ve baki, ön liberoda serdar kurtuluş ve koray, önde ricardinho ve delgado, forvette ise nobre ve bobo oynamıştır. teknik direktörümüz jean tigana olduğu için mustafa doğan sağ bek, toraman stoper ve serdar kurtuluş orta sahada oynamıştır. her galatasaray maçında olduğu gibi sayısız gol kaçırdığımız maçta gollerimizi 32. dakikada bobo ve 84. dakikada penaltıdan ricardinho atmıştır. beşiktaş'ta da forma giyen emre aşık galatasaray'ın tek golünü kaydetmiştir. (aynı dönem delgado, bobo ve ricardinho art arda penaltı kaçırmışlardı ve penaltı kullanma krizi yaşanıyordu.)

ayrıca bu maç için, fırat aydınus'un berbat yönetimine rağmen bazı kansızlar tarafından hakemin verdiği haksız penaltı ile kazandığımız öne sürülür. ve bu penaltının da son dakikada verildiği. dakika 84'de attığımız penaltı nasıl son dakika olur e be pezevenkler? 84'den sonra kaçırdığımız 3 gol pozisyonu ne zamandı 115'te mi? hakeme dönecek olursak aslında aydınus; kırmızı kartı yedi, sarı kartları yedi, tüm ikili mücadeleleri galatasaray lehine çaldı ve haklı bir penaltı verdi. penaltı pozisyonu da 22 eylül 2012 gaziantepspor beşiktaş maçı'nda tomas sivok'un eline çarpan topla birebir aynıdır. tabii tarih boyu olmayan penatılardan, ofsaytlardan gol atmaya alışmış itler de hakeme rağmen yenilince şok olmuşlardır.

ayrıca sonradan oyuna giren ibrahim akın biri boş kale biri karşı karşıya iki gol kaçırmıştır. başarılı dansözlerden burak yılmaz da sonradan oyuna girenlerden biridir. hangi takımı tuttuğu fark etmez ama beşiktaş'a beşiktaşlı gibi, galatasaray'a da galatasaraylı gibi futbolcu lazım. burak yılmaz ve galatasaray yıllar sonra birbirlerini buldu nasılsa, çok da yakışıyorlar.

ayrıca ayhan akman'ın annesine edilen küfürlerden dolayı 1 maç seyircisiz oynama cezası almıştık. toplasan 1-2 dakikayı geçmeyen sevgi dolu tezahürattan dolayı erciyes maçını seyircisiz oynamıştık.

sabahları bjk tv'de yayınlanan çocukluğumun çizgi filmi. gözlük takıyor diye insan sanıyorlardı 5 metrelik yeşil dostumu. bir büyük metin bir de denver'ı severdim ulan çocukken, ah ah.

(bkz: 80'lerde çocuk olmak)

adaletin bulunmadığı eşitsizlik durumları sizi rahatsız ettiğinde kullanabilecek güzel bir sözdür. asla bir küfür değil yalnızca bir isyandır. bir noktalama işaretinin açılımıdır. bir ünlemdir. ''vay anasını!'' şeklinde sakin bünyelerde başlayıp üst baş yırtmaya, etrafı kırıp dökmeye kadar gidebilecek bir silsiledir. bir haykırmaya dönüştüğü zamanlarda ise dikkat edilip akla getirilmesi gereken şey devenin her yerinin eğri olduğu gerçeğidir.

o kazma haliyle real madrid'de oynamayı başarmış ve rastalı bir goril olmasına rağmen adriana'yı tavlamıştır.

(bkz: büyüye inanma sebepleri)
(bkz: adaletini sikeyim dünya)

efes'in fark yemeyeceğini ve iyi mücadele eder, şansı da yaver giderse kazanabileceğini düşündüğüm karşılaşma.

edit: ilk 28 dakika skor 57-57 iken, sonraki 10 dakika 26-6 son 2 dakika ise maç bırakıldığında 7-8'lik skorlarla 90-71 sona eren mücadele. sonny weems ve nenad krstiç efes'i yıkan isimler oldu.

çok güzel bir hikaye vardır bu konuyla ilgili. öğretmen farklı fikirdeki öğrencilerini masaya oturtur karşılıklı. ortaya da bir sildi koyar. sonra sorar ilk öğrencisine ''silgi ne renk?'' diye. ilk öğrenci silgiye ''beyaz'' der. ikinci öğrenci buna inanamaz. çünkü silgi beyaz değil siyahtır. hayır ''siyah!'' diye bağırır. öğrencilerden yer değiştirmelerini ister öğretmenleri. şimdi söyle bakalım der siyah diye bağırına, ''silgi ne renk?''. az önce siyah diye bağıran çocuk görür ki silginin diğer tarafı beyazdır. çocuk şok olmuş ve öğretmenine hayran olmuş şekilde bunun ne demek olduğunu anlar.

aydemir akbaş'ın kolpaçino'daki unutulmaz repliği.

(i: - Ulan telefon açarız, ''işim var.''. haber göndeririz, ''işim var.''. Ulan işin varsa vergi levhan nerede a ibine, he.)

ismini söylerken bile karizma sezilme konusunda asla bir john wall değildir.

yerinde saymaya devam eden powerpoint'in tahtına oturmuş 3 boyutlu sunum programı. biraz ustalaştıktan sonra olayı sunumdan çok bir görsel şölene çevirebiliyorsunuz. tabii bu eğlenceli ve yaratıcılığınızın sınırlarını zorlayan program yüzünden işin ucunu kaçırmak ve mesajı alıcıya aktaramamak da ayrı bir dert.


https://www.prezi.com

1977 yılında inönü'de maç izlerken çantasından silah çıktığı için gözaltına alınmış beşiktaşlı kişi.

bugün ne giysem adlı programın yeni sezonla birlikte logosu ve kısaltması.

kılavuzu aziz yıldırım olan kişi.[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

3 gün geçmesine rağmen her gördüğümde gülmemi sağlayan ceza sahası yayındaki pozisyonun baş aktörüdür. e be utanmaz e be dansöz buldun sana yakışan formayı sonunda.

(bkz: tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş)

üşenmedim ve son 10 yıldaki maçları tek tek inceledim

bülent yıldırım'ın yönettiği 3 maçta beşiktaş 0 beraberlik 2 galatasaray 1
fırat aydınus'un yönettiği 5 maçta beşiktaş 1 beraberlik 1 galasataray 3
cüneyt çakır'ın yönettiği 5 maçta beşiktaş 1 beraberlik 1 galatasaray 3

hüseyin göçek'in yönettiği 1 maçta beşiktaş 0 beraberlik 0 galatasaray 1
yunus yıldırım'ın yönettiği 1 maçta beşiktaş 1 beraberlik 0 galatasaray 0
mustafa kamil abitoğlu'nun y.1 maçta beşiktaş 1 beraberlik 0 galatasaray 0
bünyamin gezer'in yönettiği 1 maçta beşiktaş 1 beraberlik 0 galatasaray 0
bülent demirlek'in yönettiği 1 maçta beşiktaş 1 beraberlik 0 galatasaray 0
ali aydın'ın yönettiği 2 maçta beşiktaş 2 beraberlik 0 galatasaray 0
ismet arzuman'ın yönettiği 1 maçta beşiktaş 0 beraberlik 1 galatasaray 0
kuddusi müftüoğlu'nun y. 1 maçta beşiktaş 1 beraberlik 0 galatasaray 0
orhan erdemir'in yönettiği 1 maçta beşiktaş 0 beraberlik 0 galatasaray 1
muhittin boşat'ın yönettiği 1 maçta beşiktaş 0 beraberlik 1 galatasaray 0

11 maçta beşiktaş 7 kere galip gelmiş 2 maç berabere biterken galatasaray sadece 2 kere kazanmış. hem de hüseyin göçek'in katlettiği ofsayttan gol attıkları geçen sene inönü'de oynanan maç dahil.

bülent yıldırım, fırat aydınus ve cüneyt çakır'ın yönettiği beşiktaş galatasaray maçlarında ise 13 maçta yalnızca 2 kere kazanabilmişiz. üstelik kümeye oynadıkları sezonda aldığımız galibiyet bunlardan bir tanesi.

bu maçta da özgür yankaya, yunus yıldırım, halis özkahya, ilker meral, barış şimşek gibi isimleri değil de elbette bu üçünden birini göreceğiz. 15 dakikada 5 sarı kart mı olur, ofsayttan gol mü, rakibe penaltı mı, kırmızı kart mı yoksa hepsi birden mi bakalım bu sene ne olacak, 2013 seni merakla bekliyoruz.