confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34155
  2. takipçi 3
  3. puan 665859

turgay demirel

gidiyorum bu
basketbol federasyon başkanlığına seçildiği dönemden itibaren günümüze kadar geçen süreç incelendiğinde bilhassa aziz yıldırım'ın fenerbahçe başkanlığına seçilmesinden itibaren göstermiş olduğu tavırlarla dikkat çeken kişi. profesyonel oyunculuk kariyerinde galatasaray formasını terletmiş ve bu kulüple ismini duyurmuş olmasına rağmen federasyon başkanlığı döneminde fenerbahçe basketbol şubesi ve özellikle aziz yıldırım ile sıkı fıkı olmasıyla bilinir. bundan beş yıl kadar önce de (bkz: bogdan tanjevic)'in milli takımı çalıştırırken aynı zamanda fenerbahçe ülker'in başına geçmesi için inisiyatif almıştır. şahsen bogdan tanjevic'in benim de çok beğendiğim bir basketbol adamıdır fakat demirel'in dünyasında tanjevic'ten başka üst düzey bir basketbol koçu yoktur.

2009 yılındaki fenerbahçe ülker - efes pilsen final serisi sonrası açıklamalarıyla basketbol camiasının geniş kesimleri tarafından antipati toplamıştır. hemen hatırlatalım o sene efes pilsen'i ergin ataman çalıştırmaktadır. bu dönemden sonra ataman kendisine son derece soğuk ve uzak durmuştur.

bir başka tepki çeken olay ise geçen sene oynanan fenerbahçe-galatasaray kadın basketbol final serisinde yaşanmış olup; dördüncü maç öncesi -ki bu maçı fenerbahçe kazanırsa şampiyon olacaktır- müsabakayı yönetecek hakem üçlüsü dört saat içerisinde tam üç defa değiştirilmiştir. fenerbahçe maçı kazanıp şampiyon olmuştur ve galatasaray camiasından demirel'e çok sert tepkiler gelmiştir.

son olay ise türkiye'de düzenlenen 2010 dünya basketbol şampiyonasıyla ilgili. 12 eylül'de oynanacak final öncesi milli takım idmanını ziyaret eden recep tayyip erdoğan'a aynı gün yapılacak referandumu da kastederek "inşallah 12 eylül günü çifte zafer yaşayacağız başbakanım" şeklinde kurduğu cümle insanları kendisinden yeterince uzaklaşmasına yetip artmıştır bile. takdir edersiniz ki burada mesele demirel'in referandumda kullanacağı oyun rengi değildir. sorun, bu durumu hiç de gereği olmayan bir yaranma vesilesi yapmasıdır.

ama burası gaip bir ülke. kendisinden bu kadar şikayet edilen, her basketbol kulisinde kendisi için olumsuz konuşulan bir kişi federasyon başkanlığında 20. yılını yaşıyor.

eh ne diyelim. nice 20 yıllara sayın turgay demirel.

mehmet akgün

gidiyorum bu
(vurgula: thomas doll)'ün borussia dortmund'u çalıştırdığı dönemde a takımda da forma şansı bulmuş sağ kanat oyuncusu. doll, gençlebirliği'nin başına teknik direktör olarak geldiğinde kendisini ankara'ya getirmiştir. şimdiden sonra beşiktaş forması giyecektir. acaba bu sefer tersi olup mehmet akgün thomas doll'ü beşiktaş'ın başına mı getirecektir? göreceğiz.

geç gelen edit: gençlerbirliği kariyerinde sağ kanat oyuncusu olarak forma giymiştir ancak almanya ve hollanda'da defansa dönük orta saha olarak görev yapmıştır.

lig tv

gidiyorum bu
spor toto süper final organizasyonu ile sezonun en güzel golüne kendileri imza atmıştır. bu turnuvada vurduğu önemli volilerle lig tv'ye bu sezon da şampiyonluğu getiren sayın şansal büyüka'yı, ödülünü alması için beşiktaş taraftarının yanına davet ediyoruz.

mustafa denizli

gidiyorum bu
büyük mustafa'dır. altay'da oynarken arada takımını ekip istanbul'a beşiktaş'ın maçlarını izlemeye gelen adamdır. bunun yanında "netice" sözcüğünü telaffuz ederken ortadaki "i" harfini düşürerek "netce" olarak söylemesi şahsımda ayrı bir sempati yaratır.

netcede bu futbol. netcede bu bir oyun.

teknik direktörden ziyade futbol direktörü olarak benim için beşiktaş'a en ideal isimdir.

attilio lombardo

gidiyorum bu
sampdoria'da yaptığı çıkışın ardından juventus[/gbkz'a transfer olmuş; hemen sonra da premier league macerasına atılarak crystal palace forması giymiştir. tabii hiçbir dönem sampdoria'daki lombardo olmadı. olamadı. zira bayağı ağır sakatlıklar geçirdi. şimdilerde dönemin başka bir sampdoria efsanesi olan roberto mancini'nin yanında arz-ı endam etmektedir.

salih uçan

gidiyorum bu
beşiktaş tribününün kıdemli ağabeylerinden özer özçetin'in bizzat beşiktaş ikinci başkanı ahmet nur çebi'den aldığı bilgiye göre fenerbahçe'nin teklifinden 200 bin tl daha fazla önerilmesine rağmen tercihini sarı lacivertlilerden yana kullanan oyuncu. bizim açımızdan bu konu kapanmıştır. yolu açık olsun.

23 mayıs 2012 anadolu efes banvit maçı

gidiyorum bu
engin özerhun'un, problemin kaynağını yanlış yerde aradığı maçtır. yapısal sebepler üzerinde kafa yorması daha faydalı olacaktır. muazzam paralar harcanarak oluşturulmuş bir kadro için kullandıkları koç tercihlerinden başlayabilir mesela. veya uzun süre sahalardan ayrı kalacağı belli olan (b: kerem gönlüm)'ün yerine neden bir oyuncu alınmadığı da bu noktada kendisine ışık tutacaktır. oliver lafayette' ten bahsetmiyorum bile.

beşiktaş sokak basketbolu oynuyor

gidiyorum bu
hazımsızlık tepkimesi. efes pilsen okulundan yetişmiş, aynı takıma final four oynatmış, italya'da hem ulusal hem de uluslararası zeminde başarılar kazanmış bir insana bundan daha sığ bir eleştiri getirilemezdi sanırım. montepaschi siena'yı çalıştırırken ataman'ın asistanlığını yapan ve şu anda siena'nın baş antrenörü (b: simone pianigiani)'nin ismi gelecek sezon için anadolu efes ile anılıyor. ve bu adamın hocalığını yapmış ergin ataman sokak basketbolu oynatıyor öyle mi?

hemen her üst düzey takımda zaman zaman sistemin dışına çıkma lüksü olan oyuncular vardır. koçlar da bu inisiyatifi söz konusu oyunculara devreder. bunun cisimleşmiş hâlini 22 mayıs 2012 beşiktaş milangaz - galatasaray mp maçı esnasında carlos arroyo örneği üzerinden gördük. sizin muhtemelen sokak basketbolu olarak eleştirdiğiniz hede, her oyuncunun eline topu aldığı anda pas yapmadan, uygun şut imkânı yaratmayı hedeflemeden potayı düşünmesi olsa gerek.

öyleyse dün akşam ki maçta tam 24 adet üç sayılık atış deneyen galatasaray'ın hangi sistem üzerinden böyle bir tercihe yöneldiğini ana hatlarıyla özetleyebilirseniz memnun olurum.

dilerseniz ben özetleyeyim: basketbol değil, dokuz aylık oynamışsınız. yani hepiniz sırayla potaya şut atıp durmuşsunuz.

oktay mahmuti

gidiyorum bu
beşiktaş milangaz - galatasaray medical park yarı final serisinde görüldüğü üzere ailece görüştükleri yakın dostu ergin ataman'a en başta psikolojik olarak mağlup olmuştur. bilhassa ikinci maçla birlikte serinin sonuna kadar her çalınan düdüğe abartılı tepkiler, bir öğretmen edasıyla pozisyonları uzun uzun hakemlere anlatmalar, o da kesmeyince masa hakemleriyle sert diyaloglara girmeler. hocam siz böyle bir adam değildiniz yahu. efes pilsen'deki asistan koçluk yıllarınızdan beri takip ederim ilk defa bu kadar kontrolünüzü kaybetmiş gördüm. dün oynanan müsabaka için "hakemlik adına utanç verici" demişsiniz. lütfen sayın hocam. evet iki tarafa da çalınan yanlış düdükler vardı. ama bu hemen her basketbol maçında olur. bu sayı dengedeyse mesele yoktur. andric'in pozisyonunu kastediyorsanız; siz benden daha iyi biliyorsunuz fiba'nın bu sezon başında koymuş olduğu kuralı. söz konusu kural gereğince o pozisyon açık bir teknik fauldür hocam. takdir edersiniz ki gerek sizin gerek taraftarınızın bu konudaki muhatabı beşiktaş milangaz değil, hakemler de değil -çünkü onlar konulan kuralı ugulamakla yükümlü- bizzatihi fiba'nın kendisi olmalıdır. ha eğer sezon başından bu yana bu standart korunamamışsa bunun sorumlusu da biz değiliz. lütfen beşiktaş'ın kazandığı son maçta ev sahibi olduğu için hakemler tarafından kollandığını ima etmeyin sayın hocam. haksızlık edersiniz.

sezon sizin adınıza erken bitti. gidip dinlenin. güzel bir tatil yapın. zira buna ihtiyacınız var gibi duruyor. dinlenmiş olarak dönün. türk basketbolu için önemli bir koçsunuz.

ama şunu unutmayın hocam. biz daha çok inandık, daha çok istedik ve kazandık.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol