kendisini her defasında yeniden üretmesinde shogun'un payı yadsınımaz. isteyen anjin san'a kessin faturayı isteyen efendi toranaga'ya.
son tahlilde atilla taş bir japona aşık olur.
25-17, 18-25, 26-24 ve 25-18'lik setlerle 3-1 kazandığımız voleybol erkekler ikinci lig 5.hafta karşılaşması. yenilgisiz liderliğimiz devam ediyor.
2013-2014 sezonunda beşiktaş kadın voleybol takımı forması giyecek olan 1.84 boyunda ve 24 yaşındaki arjantinli milli smaçör. geçtiğimiz sene fransa'nın calais takımında oynamış. hayırlı olsun.
15 kasım 2013 cska moskova partizan maçı'nda çapraz bağları kopan ve sezonu kapatan genç point guard. partizan için bundan daha kötüsü dusko vujosevic'in yeniden askere alınması falan olurdu herhalde.
--alıntı--
"fenerbahçe’ye gelmeden önce ligdeki tüm takımlar beni istiyordu. sadece beşiktaş hariç. oysa o dönem beşiktaş’ta yöneticilik yapan mekki başak akrabamızdı."
--alıntı--
"fenerbahçe’ye gelmeden önce ligdeki tüm takımlar beni istiyordu. sadece beşiktaş hariç. oysa o dönem beşiktaş’ta yöneticilik yapan mekki başak akrabamızdı."
--alıntı--
16 kasım 2013 uşak sportif beşiktaş integral forex maçı sonrası ahmet kandemir yerine kendisi demeç vermiştir:
--spoiler--
"burada yaşananları televizyonda insanlar görüyor, olacak şey değil. çok şey söylenebilir ama bizim söyleyeceklerimiz neyi değiştirir bilmiyorum. tabii ki hatalarımız var, sakat oyuncularımız çok, hem avrupa hem türkiye liginde oynuyoruz. bunun zorluklarını biliyoruz ve ona göre düzen kurmaya çalışıyoruz. ama bir de bu tarz şeylerle uğraşacaksak işimiz çok zor. biz yine büyüklüğümüzü gösterelim, ‘kendi hatalarımızla maçı kaybettik’ diyelim. kendi hatalarımızı biliyoruz bunu da düzeltmek için elimizden geleni yapacağız."
--spoiler--
ah be kaptan, camia olarak rüştü nuran'a olan hislerimizi sayfalar almaz ancak bu karşılaşma hakemlerin ima edileceği bir karşılaşma değil inan. mesele çok daha başka yerlerde. kim bilir belki de hemen yanı başında.
--spoiler--
"burada yaşananları televizyonda insanlar görüyor, olacak şey değil. çok şey söylenebilir ama bizim söyleyeceklerimiz neyi değiştirir bilmiyorum. tabii ki hatalarımız var, sakat oyuncularımız çok, hem avrupa hem türkiye liginde oynuyoruz. bunun zorluklarını biliyoruz ve ona göre düzen kurmaya çalışıyoruz. ama bir de bu tarz şeylerle uğraşacaksak işimiz çok zor. biz yine büyüklüğümüzü gösterelim, ‘kendi hatalarımızla maçı kaybettik’ diyelim. kendi hatalarımızı biliyoruz bunu da düzeltmek için elimizden geleni yapacağız."
--spoiler--
ah be kaptan, camia olarak rüştü nuran'a olan hislerimizi sayfalar almaz ancak bu karşılaşma hakemlerin ima edileceği bir karşılaşma değil inan. mesele çok daha başka yerlerde. kim bilir belki de hemen yanı başında.
16 kasım 2013 uşak sportif beşiktaş integral forex maçı için uşak'a götürülmeyen oyuncu. kendisinin yerine doğukan şanlı kadroda yer almıştır.
üst üste gelen sakatlıklar nedeniyle galatasaray liv hospital tarafından kendisine beko basketbol ligi'nde oynaması için lisans çıkarılan oyuncu.
fiba tarafından türkiye'de düzenleneceği açıklanan organizasyon. takvim henüz belli değil sanırım.
#300445[ybkz]swh[/ybkz]
yeniden idmanlara çıkmaya başlamıştır. üç hafta içerisinde oynamaya başlayabileceği konuşuluyor.
(vurgula: lumumba).
patlıcanı kızartıyor musun yoksa çiğden mi koyuyorsun?
beşi beş kuruştan beş yumurta kaç para yapar?
beşi beş kuruştan beş yumurta kaç para yapar?
geçtiğimiz sezonu kızılyıldız'da tamamlayan 1.96 boyunda ve 30 yaşındaki sırp oyun kurucu. iki senelik bir ispanya cv'si var onun haricinde sılayı fazla terketmemiş. artık türk telekom forması giyecek.
2003 yılından beri uşak sportif'i çalıştırmakta olan hırslı ve azimli basketbol antrenörü. 2013-2014 sezonunda da ekibini beko basketbol ligi'ne yükseltmeyi başarınca doğal olarak yola yine kendisiyle devam edildi.
16 kasım 2013 uşak sportif beşiktaş integral forex maçı'nın devra arasında bir pozisyon için masa hakemine gayet medeni bir şekilde itirazda bulunan beşiktaş integral forex idari menajeri haluk yıldırım'ın üzerine bağıra-çağıra ve kabadayı bir üslupla yürümesi hiç yakışık almadı.
bakın şimdi hocam; salonunuzu her yaştan insanla oldukça güzel doldurmuş ve güzel bir basketbol ortamı yaratmayı başarmışsınız. ancak biliniz ki oraya toplanan kalabalık izleyici kitlesi sizin ayranınızı kabartıp, misafir takım yetkililerine horozlanma hakkını kendinizde görmeniz için değil takımınızı desteklemek adına geliyorlar. bu tip taşra refleksleriyle statü atladığınızı falan zannediyorsanız - varsa şayet- takımın mentoruna bir gözükün.
unutmayın beko basketbol ligi'nde de maçlar "deplasmanlı" oynanıyor. siz ve muadilleriniz benzer tepkileri gördüğünüz zaman yayıncı kuruluşun mikrofonlarına üçüncü sınıf bir mağduriyet havası yaratarak zırlamayın.
16 kasım 2013 uşak sportif beşiktaş integral forex maçı'nın devra arasında bir pozisyon için masa hakemine gayet medeni bir şekilde itirazda bulunan beşiktaş integral forex idari menajeri haluk yıldırım'ın üzerine bağıra-çağıra ve kabadayı bir üslupla yürümesi hiç yakışık almadı.
bakın şimdi hocam; salonunuzu her yaştan insanla oldukça güzel doldurmuş ve güzel bir basketbol ortamı yaratmayı başarmışsınız. ancak biliniz ki oraya toplanan kalabalık izleyici kitlesi sizin ayranınızı kabartıp, misafir takım yetkililerine horozlanma hakkını kendinizde görmeniz için değil takımınızı desteklemek adına geliyorlar. bu tip taşra refleksleriyle statü atladığınızı falan zannediyorsanız - varsa şayet- takımın mentoruna bir gözükün.
unutmayın beko basketbol ligi'nde de maçlar "deplasmanlı" oynanıyor. siz ve muadilleriniz benzer tepkileri gördüğünüz zaman yayıncı kuruluşun mikrofonlarına üçüncü sınıf bir mağduriyet havası yaratarak zırlamayın.
gâvur izmir'in kendisine mühendis süsü vererek sözlüğe musallat ettiği misyonerlerinden. prensip olarak benden yaşlı olanların doğum gününü kutlamıyorum ama şu anda yapacak daha iyi bir şeyim yok maalesef.[ybkz]swh[/ybkz]
kutlu olsun. mutlu, mes'ut olsun.[ybkz]swh[/ybkz]
kutlu olsun. mutlu, mes'ut olsun.[ybkz]swh[/ybkz]
öncelikle salona gidip tribünden takip ettiğim için eleştirme hakkını bana lûtfeden beşiktaş erkek basketbol takımı koçu ahmet kandemir'e teşekkür ederek başlamak istediğim karşılaşma.
türkiye kupası maçlarında televizyondan izlediğim uşak sportif için kendi kendime "avrupa maçı dönüşü gidilmek istenmeyecek bir deplasman" demiştim. başımıza geldi. seyirci - kent - takım sinerjisini çok güzel yakalamışlar. imkânları dahilinde alabilecekleri oyunculara yönelmişler. tek dezavantajlar bu seviyeler için henüz yeteri kadar tecrübeye sahip olmamaları. zaten maçın ilk çeyreğinde de bu oldukça göze çarptı. beşiktaş integral forex'in yaptığı sert savunma uşak sportif'in hücumda tercih hatalarını beraberinde getirdiği gibi bizim kazandığımız topları oldukça yüksek yüzdelerle skora çevirmemiz farkın açılmasına yol açtı.
peki bu skor farkı, sabırla top paylaşımı yapıldıktan sonra en uygun oyuncunun şutu kullandığı veya dört ve beş numaraları tepe pick'n roll'leri ile kullandığımız varyasyonlarla mı geldi? daha özeti organize hücum setleri oynayarak mı bu farka ulaştık hayır? en çok ikinci-üçüncü topta potaya gönderilen üçlük atışların isabetli olması pek çok kişide beşiktaş'ın çok iyi basketbol oynadığı izlenimini yaratıyor. izleyicide bunun olmasını bir miktar normal karşılarım da takımın sevk ve idaresinden sorumlu kadronun haftalar geçmesine rağmen bu şekilde doğru yolda olduğunu zannetmesini herhangi bir şekilde anlamlandırmam.
nitekim ikinci çeyrekten itibaren şutlar girmemeye başlayıp, üstüne doron perkins'inde sakatlığı vuku bulması bir bakıma takkenin düştüğünün habercisiydi. ancak buna rağmen beşiktaş'ı maçın içinde tutan bir mehmet yağmur performansı izledik. kabul edelim ki ekstraydı. ve tamamen bireysel inisiyatif sonucu gerçekleşti. yoksa muhtemeldir maç daha erken ev sahibi ekip lehine kopacaktı.
son çeyrekte ahmet kandemir'in "chriiiiiiiiiiiis çıkabilirsiiiiiiiiiiiiiiiin kurtsunnnnnnnnnnnnnn" demesiyle chris lofton'un kendine has saçma sapan zorlama üçlüklerinin -bu sefer- çemberden içeri girmesi maçın kazanılacağına dair umut verse de, gerek gökhan şirin'in rakip pota altındaki panikle karışık acemilikleri gerekse -özellikle colton iverson kaynaklı- düşük serbest atış yüzdemiz uşak'ın elini rahatlattı. üstüne en kritik anda (vurgula: justin carter)'ın loftonvari bir şekilde dip çizgiden el üzerinden gönderdiği mucizevi üçlük maçın bitiş düdüğü oldu aslında.
kötü basketbol oynuyoruz. bunu bir kabul edelim. kenar yönetiminin beşiktaş'ın ismini, ağırlığını kaldırabilecek vasıflarla donatıldığını söyleyebilmek güç. hücumda tamamen bir oyuncunun[ybkz]swh[/ybkz] eline bakmaya dayalı bir düzen kurulmuş ve acayip bir şekilde bu düzenin her maç işlemesi bekleniyor. ki söz konusu oyuncu da tüm ipler eline teslim edilecek kadar güven veren bir lider, bir süper star değil. sadece gününde olduğu zaman 35-40'ları bulabilecek bir şutör. ancak bu da maçı kazanacağınız anlamına gelemiyor zira basketbol bir takım oyunu. açık konuşalım chris lofton şu haliyle takıma yaradan çok zarar veriyor. onun odak olduğu bir hücum anlayışı da beşiktaş'ı önlem alınması çok kolay bir takım durumuna dönüştürüyor.
bir başka kabul edilmesi gereken şey tomislav ruzic ile olmuyor. ayakları oldukça yavaşlamış. oynamaktan çok idare eden bir görünüme bürünmüş. devşirme kontenjanından neredeyse sıfır verim almamız üzücü ve sezon başı tercihleri açısından düşündürücü.
bir de daha iyisinin alınması için sıkça eleştirilse de oynamadığında bu takımın yokluğunu aradığı oyunculardan birisi brad buckman. elinde radnicki maçında[ybkz]swh[/ybkz] aldığı darbe sonucu çatlak meydana gelmiş. biraz denedi kendini ama acı çekiyor belli.
kandemir kof hamaset ile bu haftayı da geçirir mi bilemiyorum ancak doron perkins'in bir an önce iyileşmesi adına önümüzdeki 5-6 gün maneviyata yönelerek, gecesini gündüzünü ibadete ayırsa hiç fena olmaz.
türkiye kupası maçlarında televizyondan izlediğim uşak sportif için kendi kendime "avrupa maçı dönüşü gidilmek istenmeyecek bir deplasman" demiştim. başımıza geldi. seyirci - kent - takım sinerjisini çok güzel yakalamışlar. imkânları dahilinde alabilecekleri oyunculara yönelmişler. tek dezavantajlar bu seviyeler için henüz yeteri kadar tecrübeye sahip olmamaları. zaten maçın ilk çeyreğinde de bu oldukça göze çarptı. beşiktaş integral forex'in yaptığı sert savunma uşak sportif'in hücumda tercih hatalarını beraberinde getirdiği gibi bizim kazandığımız topları oldukça yüksek yüzdelerle skora çevirmemiz farkın açılmasına yol açtı.
peki bu skor farkı, sabırla top paylaşımı yapıldıktan sonra en uygun oyuncunun şutu kullandığı veya dört ve beş numaraları tepe pick'n roll'leri ile kullandığımız varyasyonlarla mı geldi? daha özeti organize hücum setleri oynayarak mı bu farka ulaştık hayır? en çok ikinci-üçüncü topta potaya gönderilen üçlük atışların isabetli olması pek çok kişide beşiktaş'ın çok iyi basketbol oynadığı izlenimini yaratıyor. izleyicide bunun olmasını bir miktar normal karşılarım da takımın sevk ve idaresinden sorumlu kadronun haftalar geçmesine rağmen bu şekilde doğru yolda olduğunu zannetmesini herhangi bir şekilde anlamlandırmam.
nitekim ikinci çeyrekten itibaren şutlar girmemeye başlayıp, üstüne doron perkins'inde sakatlığı vuku bulması bir bakıma takkenin düştüğünün habercisiydi. ancak buna rağmen beşiktaş'ı maçın içinde tutan bir mehmet yağmur performansı izledik. kabul edelim ki ekstraydı. ve tamamen bireysel inisiyatif sonucu gerçekleşti. yoksa muhtemeldir maç daha erken ev sahibi ekip lehine kopacaktı.
son çeyrekte ahmet kandemir'in "chriiiiiiiiiiiis çıkabilirsiiiiiiiiiiiiiiiin kurtsunnnnnnnnnnnnnn" demesiyle chris lofton'un kendine has saçma sapan zorlama üçlüklerinin -bu sefer- çemberden içeri girmesi maçın kazanılacağına dair umut verse de, gerek gökhan şirin'in rakip pota altındaki panikle karışık acemilikleri gerekse -özellikle colton iverson kaynaklı- düşük serbest atış yüzdemiz uşak'ın elini rahatlattı. üstüne en kritik anda (vurgula: justin carter)'ın loftonvari bir şekilde dip çizgiden el üzerinden gönderdiği mucizevi üçlük maçın bitiş düdüğü oldu aslında.
kötü basketbol oynuyoruz. bunu bir kabul edelim. kenar yönetiminin beşiktaş'ın ismini, ağırlığını kaldırabilecek vasıflarla donatıldığını söyleyebilmek güç. hücumda tamamen bir oyuncunun[ybkz]swh[/ybkz] eline bakmaya dayalı bir düzen kurulmuş ve acayip bir şekilde bu düzenin her maç işlemesi bekleniyor. ki söz konusu oyuncu da tüm ipler eline teslim edilecek kadar güven veren bir lider, bir süper star değil. sadece gününde olduğu zaman 35-40'ları bulabilecek bir şutör. ancak bu da maçı kazanacağınız anlamına gelemiyor zira basketbol bir takım oyunu. açık konuşalım chris lofton şu haliyle takıma yaradan çok zarar veriyor. onun odak olduğu bir hücum anlayışı da beşiktaş'ı önlem alınması çok kolay bir takım durumuna dönüştürüyor.
bir başka kabul edilmesi gereken şey tomislav ruzic ile olmuyor. ayakları oldukça yavaşlamış. oynamaktan çok idare eden bir görünüme bürünmüş. devşirme kontenjanından neredeyse sıfır verim almamız üzücü ve sezon başı tercihleri açısından düşündürücü.
bir de daha iyisinin alınması için sıkça eleştirilse de oynamadığında bu takımın yokluğunu aradığı oyunculardan birisi brad buckman. elinde radnicki maçında[ybkz]swh[/ybkz] aldığı darbe sonucu çatlak meydana gelmiş. biraz denedi kendini ama acı çekiyor belli.
kandemir kof hamaset ile bu haftayı da geçirir mi bilemiyorum ancak doron perkins'in bir an önce iyileşmesi adına önümüzdeki 5-6 gün maneviyata yönelerek, gecesini gündüzünü ibadete ayırsa hiç fena olmaz.
cska moskova'nın 88-46'lık skorla partizan'ı denize döktüğü karşılaşma. partizan'da sakatlıkları sebebiyle dejan musli ve tarence kinsey forma giymemiş, leo westermann ise henüz ilk dakikalarda dizini inciterek oyunu yarıda bırakmış.
olympiacos'un (vurgula: evangelos mantzaris)'in son salise üçlüğüyle 79-77 kazandığı 2013-2014 sezonu thy euroleague c grubu 5.hafta karşılaşması. daha da ötesi son 45 saniyede skorun tam beş kez el değiştirmesiyle çok uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir maç.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?